1- “İstanbul Zelzele Merkezi” bir “KOOPERATİF” olarak kurulmalıdır. Buna İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve İlçe Belediye Başkanları ortak olmalıdır. Marmara Bölgesi’ndeki vilayetler de belediyeler de ortak olmalıdırlar. Çünkü çözüm yalnız İstanbul’un içinde gerçekleşmez.
2- Merkez kooperatif semt kooperatiflerini kurmalıdır. Yaklaşık her yüz hanenin olduğu yerlere bir semt kooperatifi kurulmalıdır. Her semt afetlere karşı alınacak tedbirleri semt olarak ele almalı ve çözmelidir.
3- Merkez kooperatifte plan yapılacak, projeler üretilecek, semtlerde ise eğitim verilecek, gerekli tedbirler alınacak ve yapılaşmaya gidilecektir. Semt kooperatiflerinin ana hedefi yüz lojmanlı işyeri semt apartmanını kurmak, ana gayesi o sokakta kendilerine bir semt apartmanı yapmak olmalıdır.
4- Merkez kooperatif proje ve muhasebe merkezini kurmalıdır. En az bin bilgisayarcıyı çalıştırmalıdır. Marmara Bölge Belediyeleri bu bin kişiyi finanse etmeli ve ürünler belediyelerin olmalıdır. Ayrıca tüm cami dernekleri ve okul aile birlikleri de katılmalıdır. Halkın semt kooperatiflerini desteklemesi konusunda camilerde ve okullarda bilgi sunulmalıdır.
5- Merkez semt kooperatiflerinden de yararlanarak tüm Marmara Bölgesi’ni ‘Tarım ve Sanayi Semtleri’ olarak planlamalıdırlar. Sanayi semtleri onar dönümde, tarım semtleri biner dönümde yerleştirilmelidir. Tapu kayıtları nazarı itibara alınmayacak, parselasyon yapılmalı, çok kısa zamanda planlama bitmiş olmalıdır.
6- İstanbul Zelzele Merkezi, 15 katlı yüz lojmanlı işyeri apartman projesini yapmalıdır. On dönümlük yerlerde kurulacak olan bu projenin betonarmesi tek olmalı, bölmeler ahşaptan olmalıdır. Kabası bittikten sonra satılmalı veya bölüşülmelidir, ince kısmı satın alanlara bırakılmalıdır.
7- Yüz lojmanlı işyeri apartmanın alt iki bodrumu garaj, sığınak ve kömürlük olmalı, üst bodrum işyeri olmalı, her aileye brüt 50 net 25 metrekarelik dükkân düşmüş olmalıdır. Apartmanda apartmanı yapanlar değil çalışanlar oturmalı, kira işyerlerinden ödenmeli, daireler apartman fabrikasının lojmanları olmalıdır.
8- İki türlü apartman olur. Biri büyük firmaların finanse ettiği apartmanlar olur. Böyle lojmanlı işyerine sahip olmak isteyen boş olan arsalardan istediğini seçer, tip projeye göre bu apartmanı yapar ve oraya taşınır. Proje parasını ödemez. Arsa parasını ödemez. Bu inşaatta çalışanlar devletçe sigortalanır. Vergi alınmaz. Araziye beşte bir, altyapıya beşte bir pay verilir yani yüzde kırkla arsayı almış olurlar. İlk yapan iyi arsayı seçmiş olur.
9- Devlet veya belediyelere ait olan yerlerde devlet doğal ortaktır. Buralarda bir yerden izin almaksızın her müteahhit inşaata başlayabilir. Sahipli olan yerlerin arsalarını almak ve yıkılacak binaların bedellerini ödemek arsayı seçen müteahhide aittir.
10- İkinci tip inşaatta merkezce parselasyonlar üzerinde yapılır. Yer boşsa, meskûn değilse, işyeri değilse, meyvelik değilse, sulu tarla değilse, müteahhit kimseye sormadan da bunun üzerinde inşaat yapabilir. Merkez arsa sahibine o semtteki rayiç bedelini öder.
11- Mağdur olanlar hakemlere giderek mağduriyetlerini giderirler. Yargılama masrafları merkeze aittir. Yargıya gitmeyecek bir değer takdir edilmesi bu sayede sağlanır.
12- Malzeme ayrı müteahhide, İşçilik ayrı müteahhide ihale edilir. Genel hizmeti semt kooperatifleri yapar. Sonunda yapının beşte ikisi sermaye ile katılanlara, beşte ikisi işçilik yapanlara, beşte biri genel hizmeti yapan kooperatiflere ait olur. Apartman ciro ile kiraya verilir. Çalışanlar ham madde getirenlerle pazarlık yapar mamulden pay alırlar. Alınan bu payın %40’ı çalışanlara, %40’ı yapı sahiplerine, %20’si de hizmet veren semt kooperatiflerine ait olur.
Bu usulle hareket edildiği zaman İstanbul beş seneye varmaz tüm binaları ile yenilenmiş olur. Mevcut apartmanlar yıkılır, yerlerine yüz lojmanı apartmanlar dikilmiş olur.