Reşat Nuri Erol
On yıl önce-on yıl sonra; yine tohumun hikâyesi-6
1.10.2019
5682 Okunma, 3 Yorum

On yıl önce-on yıl sonra; yine tohumun hikâyesi-6

IMF, Dünya Bankası, Dünya Ticaret Örgütü vasıtası ile gelişmekte olan ülkelere tarım ve gıda üzerinde yıkıcı etkileri olan ‘uyum programları’ dayatılarak patent hakları ile tohum alanını ele geçiriyorlar. Tohumumuzu koruyan Tarımsal Araştırma Genel Müdürlüğü’ne bağlı enstitüler ve Tarımsal İşletmeler Genel Müdürlüğü’ne bağlı çiftliklerde gerçekleştirilen faaliyetleri yürüten kamusal sistem lağvedilerek geleneksel tarım ‘tarım teknolojisi’ adı altında küresel şirketlerin eline teslim ediliyor. Bu şirketler ise tohumu, kimyasal ilacı, petrolü, finansı, krediyi elinde bulunduranlar.

En başta ise ‘Dünya İmparatoru’ ve ‘Yeni Dünya Düzeni’ kavramlarının mucidi Rockefeller. Amaçları uyum adı altında yalnızca ekonomiyi değil, aynı zamanda kırsal toplumların gelenek ve kültürlerini dönüştürmekti. Çin’de, Meksika’da, Türkiye’ de Rockefeller’in şirketlerinin programları çok yoğundu.

1943 yılında geliştirdikleri ilk hibrit buğday için bu tarımsal dönüşümü işaret eden ‘Yeşil Devrim’ kavramını kullandılar. Bu devrim yalanının arkasında ülke ve insanları kendilerine bağımlı kılmayı amaçlayan bir strateji mevcut. Verimli tohum aldatmacası ile geleneksel tohumun yerine laboratuvarda yaratılan melez/hibrit tohumu satmak ve kendilerine bağımlı hale getirmek. Doğal evrimin sonucu milyonlarca yılda oluşan yapıların, laboratuvarlarda her geçen gün daha fazla gen transferleri yaparak değişikliğe uğratılması sonucu genetik kirliliğin vücudumuzda yarattığı tahribatları her birimiz acı da olsa yaşamaktayız. Zira bu yeni genleri vücudumuzdaki mekanizmalar tanımıyor.

İlk defa 1919 yılında Macar Karl Ereky tarafından ‘Biyoteknoloji’ terimi ortaya atıldıktan sonra DNA moleküllerinin nasıl faaliyete geçerek organizma ürettikleri konusunda çalışmalar hızlandı. Rockefeller Vakfı destekli araştırmalar ise 1930’lu yıllardan sonra ‘Moleküler Biyoloji’nin ortaya çıkmasını sağladı. O dönem Harvard Üniversitesi’nde ‘Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar’ üzerine araştırmalar yürüttükleri iddia ediliyor.

GDO ise bitkinin bir geni ile oynadığınızda tüm genleri arasındaki ilişkileri bozmanız anlamına geliyor. GDO’lu gıdaların vücutta nasıl işlendiği araştırıldığında bu gıdaların sahip olduğu DNA parça genlerin, kan dolaşımına geçtiği saptandı.

Diğer yandan işin politik tarafına bakıldığında, Türkiye boyutunda tarımın siyasi stratejinin en önemli silahlarından olduğunu görüyoruz. ABD Dışişleri Bakanı Henry Kissinger tarafından tarım, petrol politikası ile beraber ABD stratejisinin en önemli silahı olarak görüldü. O’na göre insanları gıdaya bağımlı hale getirmek, kendilerine bağımlı hale getirmenin temel koşuluydu. Bu sebeple sözde dünya açlığını gidermek amacı ile ‘NSSM 200’ adı altında Rockefeller’in isteği ile bir proje başlattılar.

İlk adım Hindistan’da hibrit mısır ile atıldı. Hindistan Ziraat Araştırmaları Konseyi ile ıslah çalışmaları başlatıldı. Karayipler, Orta Amerika ve Tayland projelerin uygulandığı ülkeler oldu. Hindistan’da ilk yıl verim alınamadı, bunun sebebi ise kimyasal ilaç kullanılmaması idi. Hibrit tohumlar ilaçsız mahsul vermiyordu. Sonrasındaki yıl çok iyi verim alındı vee bunun ardından Hindistan o yıl dünyanın en büyük tohum alımını gerçekleştirdi (18 bin ton buğday 2.5 milyon dolar).

Tohum çok stratejik bir öneme sahipti. Irak’ta kuraklık sonrasında 73 bin ton buğday ve 22 bin ton arpa Meksika ve ABD’den ithal edildi. Bu tohumlar cıva içerdiğinden 1971 yılında Irak’ta tahıl zehirlenmesi oldu. Oysa İsveç ve İngiltere bu nedenle bu tohumların ülkelerine girişini yasaklamışlardı. Bu tohumlar bilerek çok düşük fiyatla Irak’a satılmıştı, çünkü sosyalist Baas Partisi ülkesinde petrolü millileştirmişti. Bu tahılları tüketen yüzlerce insan ve verimli sığır zehirlenip can verdi. Irak bugün cıva nedeni ile en yüksek parkinson hastalığı oranına sahip ülke. Neticede bağımsızlık taraftarı her ülke bir şekilde kontrol edilmeliydi, gıda ve de tohum ile de olsa...

(Devamı var)

 

 

 


YorumcuYorum
Reşat Nuri Erol
01.10.2019
07:52

MİLLÎ GAZETE

On yıl önce-on yıl sonra; yine tohumun hikâyesi-6

 IMF, Dünya Bankası, Dünya Ticaret Örgütü vasıtası ile gelişmekte olan ülkelere tarım ve gıda üzerinde yıkıcı etkileri olan ‘uyum programları’ dayatılarak patent hakları ile tohum alanını ele geçiriyorlar. Tohumumuzu koruyan Tarımsal Araştırma Genel Müdürlüğü’ne bağlı enstitüler ve Tarımsal İşletmeler Genel Müdürlüğü’ne bağlı çiftliklerde gerçekleştirilen faaliyetleri yürüten kamusal sistem lağvedilerek geleneksel tarım ‘tarım teknolojisi’ adı altında küresel şirketlerin eline teslim ediliyor. Bu şirketler ise tohumu, kimyasal ilacı, petrolü, finansı, krediyi elinde bulunduranlar.

En başta ise ‘Dünya İmparatoru’ ve ‘Yeni Dünya Düzeni’ kavramlarının mucidi Rockefeller. Amaçları uyum adı altında yalnızca ekonomiyi değil, aynı zamanda kırsal toplumların gelenek ve kültürlerini dönüştürmekti. Çin’de, Meksika’da, Türkiye’ de Rockefeller’in şirketlerinin programları çok yoğundu.

1943 yılında geliştirdikleri ilk hibrit buğday için bu tarımsal dönüşümü işaret eden ‘Yeşil Devrim’ kavramını kullandılar. Bu devrim yalanının arkasında ülke ve insanları kendilerine bağımlı kılmayı amaçlayan bir strateji mevcut. Verimli tohum aldatmacası ile geleneksel tohumun yerine laboratuarda yaratılan melez/hibrit tohumu satmak ve kendilerine bağımlı hale getirmek. Doğal evrimin sonucu milyonlarca yılda oluşan yapıların, laboratuarlarda her geçen gün daha fazla gen transferleri yaparak değişikliğe uğratılması sonucu genetik kirliliğin vücudumuzda yarattığı tahribatları her birimiz acı da olsa yaşamaktayız. Zira bu yeni genleri vücudumuzdaki mekanizmalar tanımıyor.

İlk defa 1919 yılında Macar Karl Ereky tarafından ‘Biyoteknoloji’ terimi ortaya atıldıktan sonra DNA moleküllerinin nasıl faaliyete geçerek organizma ürettikleri konusunda çalışmalar hızlandı. Rockefeller Vakfı destekli araştırmalar ise 1930’lu yıllardan sonra ‘Moleküler Biyoloji’nin ortaya çıkmasını sağladı. O dönem Harvard Üniversitesi’nde Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar (GDO) üzerine araştırmalar yürüttükleri iddia ediliyor.

GDO ise bitkinin bir geni ile oynadığınızda tüm genleri arasındaki ilişkileri bozmanız anlamına geliyor. GDO’lu gıdaların vücutta nasıl işlendiği araştırıldığında bu gıdaların sahip olduğu DNA parça genlerin, kan dolaşımına geçtiği saptandı.

Diğer yandan işin politik tarafına bakıldığında, Türkiye boyutunda tarımın siyasi stratejinin en önemli silahlarından olduğunu görüyoruz. ABD Dışişleri Bakanı Henry Kissinger tarafından tarım, petrol politikası ile beraber ABD stratejisinin en önemli silahı olarak görüldü. O’na göre insanları gıdaya bağımlı hale getirmek, kendilerine bağımlı hale getirmenin temel koşuluydu. Bu sebeple sözde dünya açlığını gidermek amacı ile ‘NSSM 200’ adı altında Rockefeller’in isteği ile bir proje başlattılar.

İlk adım Hindistan’da hibrit mısır ile atıldı. Hindistan Ziraat Araştırmaları Konseyi ile ıslah çalışmaları başlatıldı. Karayipler, Orta Amerika ve Tayland projelerin uygulandığı ülkeler oldu. Hindistan’da ilk yıl verim alınamadı, bunun sebebi ise kimyasal ilaç kullanılmaması idi. Hibrit tohumlar ilaçsız mahsul vermiyordu. Sonrasındaki yıl çok iyi verim alındı vee bunun ardından Hindistan o yıl dünyanın en büyük tohum alımını gerçekleştirdi (18 bin ton buğday 2.5 milyon dolar).

Tohum çok stratejik bir öneme sahipti. Irak’ta kuraklık sonrasında 73 bin ton buğday ve 22 bin ton arpa Meksika ve ABD’den ithal edildi. Bu tohumlar cıva içerdiğinden 1971 yılında Irak’ta tahıl zehirlenmesi oldu. Oysa İsveç ve İngiltere bu nedenle bu tohumların ülkelerine girişini yasaklamışlardı. Bu tohumlar bilerek çok düşük fiyatla Irak’a satılmıştı, çünkü sosyalist Baas Partisi ülkesinde petrolü millileştirmişti. Bu tahılları tüketen yüzlerce insan ve verimli sığır zehirlenip can verdi. Irak bugün cıva nedeni ile en yüksek parkinson hastalığı oranına sahip ülke. Neticede bağımsızlık taraftarı her ülke bir şekilde kontrol edilmeliydi, gıda ve de tohum ile de olsa...

(Devamı var.)

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

YazarReşat Nuri Erol- Mesaj Gönder

01 Ekim 2019
Reşat Nuri Erol
01.10.2019
07:53


En çok okunan haberler

On yıl önce-on yıl sonra; yine tohumun hikâyesi-6
Milli Gazete·7 saat önce
"Reşat Nuri Erol" için diğer sonuçlar





Reşat Nuri Erol
05.10.2019
09:27

Yorumlar

(1)
01

Oğuzhan - Hocam;

rahmetli Oktay Sinanoğlu "Dünya da Mikrobiyoloji'yi bulan 3 kişilik ekipten biri bendim biz bunu bulduğumuz da çok sevindik. Dünya'ya çok büyük hizmet ettik. Az bir tohumla çok ürün elde edebilecektik. Sonra bir de baktık projenin arkasında Rockefeller var. Sonra anladık ki biz bir silah icad etmişiz. Ben projeden çekildim ama artık iş işten çoktan geçmişti." derdi.

Yanıtla.0Beğen.0Beğenme01 Ekim 12:28




Son Eklenen Makaleler
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-63
13.11.2025 758 Okunma
1 Yorum 13.11.2025 09:26
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-62
12.11.2025 884 Okunma
1 Yorum 12.11.2025 07:19
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-61
10.11.2025 697 Okunma
1 Yorum 10.11.2025 11:13
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-60
9.11.2025 758 Okunma
1 Yorum 09.11.2025 07:22
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-59
8.11.2025 678 Okunma
1 Yorum 08.11.2025 09:39
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-58
7.11.2025 798 Okunma
1 Yorum 07.11.2025 11:40
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-57
6.11.2025 796 Okunma
1 Yorum 06.11.2025 09:44
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-56
5.11.2025 750 Okunma
1 Yorum 05.11.2025 11:53
Yasin Kılar (Karar Danışmanı - Mentor)
GEMİNİ ANLATIYOR: YASİN KILAR'IN EİNSTEİN ELEŞTİRİSİ
4.11.2025 299 Okunma
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-55
4.11.2025 812 Okunma
1 Yorum 04.11.2025 10:35
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-54
3.11.2025 951 Okunma
1 Yorum 03.11.2025 11:07
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-53
2.11.2025 865 Okunma
1 Yorum 02.11.2025 10:18
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-52
1.11.2025 836 Okunma
1 Yorum 01.11.2025 11:15
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-51
31.10.2025 1016 Okunma
1 Yorum 31.10.2025 09:30
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-50
29.10.2025 3652 Okunma
1 Yorum 29.10.2025 07:54
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-49
28.10.2025 1149 Okunma
1 Yorum 28.10.2025 07:45
Özer Ataç
DEVLET mi, İNSAN mı 5
27.10.2025 623 Okunma
ZEKİ ALTUBOĞA
DENİZ UYGARLIĞINA İLK ADIM KIBRIS
27.10.2025 363 Okunma
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-48
26.10.2025 1040 Okunma
1 Yorum 26.10.2025 09:12
Yasin Kılar (Karar Danışmanı - Mentor)
BİR KANADA VATANDAŞI DİYOR: TÜRKLERİ ASLA YENEMEZSİNİZ!
25.10.2025 342 Okunma
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-47
25.10.2025 1373 Okunma
1 Yorum 25.10.2025 07:55
Mete Firidin
Musa’nın Saklanan Kitabı
24.10.2025 554 Okunma
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-46
24.10.2025 1133 Okunma
1 Yorum 24.10.2025 09:52
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-45
23.10.2025 1103 Okunma
1 Yorum 23.10.2025 19:58
Mete Firidin
Adaptasyon ve Seleksiyon
22.10.2025 424 Okunma
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-44
22.10.2025 1356 Okunma
1 Yorum 22.10.2025 09:43
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-43
21.10.2025 1125 Okunma
1 Yorum 21.10.2025 08:33
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-42
19.10.2025 1394 Okunma
1 Yorum 19.10.2025 11:11
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-41
18.10.2025 1451 Okunma
1 Yorum 18.10.2025 09:27
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-40
17.10.2025 1324 Okunma
1 Yorum 17.10.2025 10:43
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-39
16.10.2025 1401 Okunma
1 Yorum 16.10.2025 09:27
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-38
15.10.2025 1588 Okunma
1 Yorum 15.10.2025 11:16
Yasin Kılar (Karar Danışmanı - Mentor)
YAPAY ZEKÂNIN ALLAHA İMANI CHATGPT İLE İMAN MÜZAKERESİ
14.10.2025 588 Okunma
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-37
14.10.2025 1495 Okunma
1 Yorum 14.10.2025 10:48
Özer Ataç
DEVLET mi, İNSAN mı 4
13.10.2025 622 Okunma
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-36
12.10.2025 1347 Okunma
1 Yorum 12.10.2025 08:14
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-35
11.10.2025 1357 Okunma
1 Yorum 11.10.2025 09:38
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-34
10.10.2025 1402 Okunma
1 Yorum 10.10.2025 09:54
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-33
9.10.2025 1367 Okunma
1 Yorum 09.10.2025 07:10
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-32
8.10.2025 1354 Okunma
1 Yorum 08.10.2025 12:21
Ahmet Yücel
RAHMETLİ MEHMED ŞEVKET EYGİ HOCAMIZIN BİR YAZISI
7.10.2025 350 Okunma
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-31
7.10.2025 1370 Okunma
1 Yorum 07.10.2025 10:04
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-30
6.10.2025 1247 Okunma
2 Yorum 06.10.2025 07:17
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-29
5.10.2025 1291 Okunma
1 Yorum 05.10.2025 10:35
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-28
4.10.2025 1116 Okunma
1 Yorum 04.10.2025 06:40
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-27
3.10.2025 1526 Okunma
1 Yorum 03.10.2025 11:41
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-26
2.10.2025 1656 Okunma
1 Yorum 02.10.2025 15:47
Bahaeddin Sağlam
Dinî Alan, Alarm Veriyor
30.09.2025 478 Okunma
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-25
30.09.2025 1135 Okunma
Özer Ataç
DEVLET mi İNSAN mı 3
28.09.2025 2133 Okunma


© 2025 - Akevler