Borcu borçla ödemek intihardır.
Duydunuz mu?
Borcu borçla ödemek intihardır.
*
Peki…
Biz borcu nasıl öderiz?
Kur’an bu konuda bize ne öretiyor?
1- İstanbul kuyumcuları organize edilir ve bir kredileşme bonosu çıkarılır. Bononun TL cinsinden değeri piyasa değer ile hesaplanır. Günlük değişmeler elliye bölünüp gelecek haftalara şarj edilir, böylece dalgalanmalar önlenir, gerçek değer hesaplanır, bunu Kredileşme yoluyla Hizmet ve Dayanışma Kooperatifleri yapar.
2- Ödemeler Türk Lirası üzerinden yapılır, borçlanmalar Altın Bono üzerinden yapılır. Altın olarak karşılığı istenirse talep tarihinden itibaren bir yıl içinde altın olarak ödenir.
3- Ülkenin tamamı onar dönümlük parsellere ayrılır. Her parselde yüz lojmanlı işyeri apartmanı kurulabilir. Bu lojmanlı apartmanlar tek tip proje olur. Ayrıca ruhsat almadan her on dönüm yerde uygulanır. Beş dönümü arsa, beş dönümü de yollar vs. olur. Bina yapılmayan on dönümlük parseller de tarım veya orman parselleri olur.
4- Yapılmışlar yıkılmaz ama yeni yapılaşmalar buna göre yapılabilir. Arsa koyana beşte bir, altyapısını getirene beşte bir, malzemeyi temin edene beşte bir, inşaatı yapana beşte bir verilir, beşte bir de organize eden kooperatiflere ait olur.
5- Bu apartmanlarda mülk sahipleri oturmaz, mülk sahipleri kiradan yararlanırlar. Burada bodrumdaki işyerlerinde çalışanlar otururlar. Kira üründen pay şeklinde alınır.
6- Mülk veya devremülk olarak dünya piyasasına arz edilir. Satılmaz, kiralanır. Diyelim ki apartmanın her dairesi bin Altın Bonosuna mal oldu. Bin altınla bunu kiraya veririz yani ondan bin altın alırız, faiz vermeyiz. Biz de yapıyı teslim ederiz, kira almayız. Böylece elimize altınlar geçmiş olur.
7- Anlaşmamız tarafların istedikleri zaman sözleşmeleri sona erdirebilmeleridir. Yani şimdi altını olan bize verir, lojmandan pay alır, istediği zaman çeker. Biz de kendisine iade ederiz. Böylece faizin yerine kira almış olur.
8- Alacaklı firmalar isterlerse bu arsaları kiralamış olabilirler, isterlerse dolarlarını alıp hesaplarını kapatırlar. Gayeleri bizi yıkmak olduğu için kabul etmezler. O zaman davalaşırız. Bugün bizi yenemezler.
9- Borçlarımızı ödeyebilmemiz için bizim 50 bin kilometrekarelik araziye ihtiyacımız vardır. 800 bin kilometrekarelik ülkemiz olduğuna göre 16’da biri yetmektedir. Yani yeteri kadar yerlere sahibiz.
10- Borcumuz artan faiz yerine de arazimizi kiralamış oluruz, zaman zaman da ödeyerek de tasfiye ederiz.
*
Benim bu yazdıklarımda bir eksiklik varsa, bir yanlışlık varsa, buyursunlar herkesle her yerde her zaman tartışmaya hazırım.
Bunlar Kur’an çalışmalarımızdan çıkan hükümlerdir; hatalar benim, doğrular onundur.