Reşat Nuri Erol
On yıl önce-on yıl sonra; yine tohumun hikâyesi-5
30.09.2019
4324 Okunma, 3 Yorum

On yıl önce-on yıl sonra; yine tohumun hikâyesi-5

On yazı ile ele aldığımız konu/konular öylesine önemli ki, dikkatle okuyanlar anlamışlardır. Önemine binaen sadece konu başlıklarımızı tekrar hatırlayalım:

-Gıda hakkı, yaşam hakkı gibi temel bir haktır…         16.09.2019

-Uyarı: Vatan, toprak, su, gıda ve beka sorunu-1         17,18,19.09.2019 (üç yazı)

-Uyarılara devam: “Yani toprak, hava ve su”…           21.09.2019

-Uyarılara devam: Sağlıklı yaşam için tavsiyeler           22.09.2019

Toplam olarak altı yazı ile bu başlıklardaki konular üzerinde durduk.

Evet, bu konuları daha önce de yazdım (mesela, tam on yıl önce, 2009 yılında yazdım), yeri geldikçe yazdım, son olarak da yukarıda sadece başlıklarıyla sözünü ettiğim altı yazıyı yazdım. Yazıları hangi vesileyle yazdığımı da Sağlık Çalışanı ve Kimyager Sabri Kaya arkadaşımıza teşekkürlerimle hatırlatmıştım; devamına ve özellikle de bu son bölümdeki ‘tohumun hikâyesi’ yazılarına da vesile olduğu için kendisine tekrar teşekkürler…

On yıl önce yani 2009 yılında yazdığımız yazı başlıklarımız şöyle:

-Tarımda kıyamet mi?                                                      03.05.2009

-‘Ölüm tohumları’nın yönetici ve finansörleri                06.05.2009

-Irak’taki Ebu Garib tohumları nerede?                       07.05.2009

-Tarımda tekel tuzağı                                                       08.05.2009

Hikâyenin, bizim hikâyemizin, insanlığın hikâyesinin başka bir merhalesini anlatalım.

2017 yılında onlarca çeşit ürünün tohumunu ABD’den aldık ve en çok tarım ürününü de ABD’den alıyoruz. Tohum ve tarımsal ürünlerde tam teslimiyet yaşanıyor:1) Tarım ülkesi Türkiye’ye 2002 yılında 129 ton buğday tohumu ithal edilirken 2016’da 1 milyon 183 bin ton ithal edilmiş! 2) Bir zamanlar kendi kendine yeten tarım ülkesi Türkiye’ye 2002 yılında 784 ton mısır ithal edilirken, 2016 yılında 3 milyon 535 bin ton ithal edilmiş!

Her türlü nükleer saldırıya karşı dayanıklı Norveç’teki tohum ambarı olan “Felaket Ambarı” 775 bin çeşit tohum barındırıyor. Bu ambar 2008 yılında Uluslararası Gıda Örgütü’nün emrine devrediliyor. Uluslararası Gıda Örgütü’nün finans kaynağı ise Rockefeller Vakfı, Henry Ford Vakfı, Syngenta Vakfı, Bill Gates Vakfı. Küresel güçler neden tohum bankasına ihtiyaç duyuyorlar? Bunlar Halep, Irak, Afganistan, Somali, Ruanda, Etiyopya, Kamboçya’daki tohum merkezlerine neden el attılar? Çiftçilere yerel tohumların yerine neden bir sonraki hasat yılında kullanamayacakları ve kullanırlarsa yüklü ceza ödeyeceklerini tohum sözleşmelerini dayattılar? Ve yerel tohumlar neden Norveç’teki tohum ambarına yollandı? Ve bu küresel şirketler bir yandan tohum satarken bir yandan da neden toprakları kısırlaştırdılar?

ABD askeri olarak müdahale ettiği ülkelerde tarımsal müdahalelerde bulundu. Tarım ilaçları satan firmalar ile tohum satan firmalar aynı çatı altında idiler, siyasal iktidarlara da tohum yasaları çıkarttırarak yerel tohumu yok etme pahasına etkilerini artırdılar. Sonuçta “tohuma kimi sahip kılar iseniz, çiftçiye de onu sahip kılabilirsiniz”. Ülkemizde de 2006 yılında çıkarılan ‘Tohum Kanunu’ ile 2004’te yasalaşan tohum ıslahı ile ilgili küresel şirketleri güvenceye alan kanunun devamı sağlandı. Böylece bu şirketler devlet eli ile korumaya alındı, köylünün binlerce yıldır ürettiği tohumun ticareti ve kullanımına engel konuldu, ceza öngörüldü. 2007 yılında Türkiye Uluslararası Yeni Bitki Çeşitleri Koruma Birliği(UPOV)’ne üye oldu. Bu şu demekti: Küresel şirketlerin tohum üzerindeki tekel olmasını sağlamak yolunda bu şirketlere güvence sağlamak. Bitki üzerinde gen değişimi ile patent alacaklar ve mülkiyet onların olacaktı. Bu da ‘gıda işgali’ demekti, Türk çiftçisine ‘artık sen kendi tohumunu kullanamazsın’ denilerek Anadolu’nun zengin biyo çeşitliliğinin yok edilmesi demekti...

(Devamı var)

İnnâlillahiveinnâileyhiraciûn: Erbakan Hocamın emriyle yakından tanıyıp zaman zaman birlikte bazı hizmetler yapmaya çalıştığımız Mustafa Tahhan ağabeyimizi, Fatih Camii’nden Rahmeti Rahman’a uğurladık, Allah rahmet eylesin, mekânı cennet olsun...

 


YorumcuYorum
Reşat Nuri Erol
30.09.2019
07:16

MİLLÎ GAZETE

On yıl önce-on yıl sonra; yine tohumun hikâyesi-5

On yazı ile ele aldığımız konu/konular öylesine önemli ki, dikkatle okuyanlar anlamışlardır. Önemine binaen sadece konu başlıklarımızı tekrar hatırlayalım:

-Gıda hakkı, yaşam hakkı gibi temel bir haktır…           16.09.2019

-Uyarı: Vatan, toprak, su, gıda ve beka sorunu-1           17,18,19.09.2019 (üç yazı)

-Uyarılara devam: “Yani toprak, hava ve su”…               21.09.2019

-Uyarılara devam: Sağlıklı yaşam için tavsiyeler             22.09.2019

Toplam olarak altı yazı ile bu başlıklardaki konular üzerinde durduk.

Evet, bu konuları daha önce de yazdım (mesela, tam on yıl önce, 2009 yılında yazdım), yeri geldikçe yazdım, son olarak da yukarıda sadece başlıklarıyla sözünü ettiğim altı yazıyı yazdım. Yazıları hangi vesileyle yazdığımı da Sağlık Çalışanı ve Kimyager Sabri Kaya arkadaşımıza teşekkürlerimle hatırlatmıştım; devamına ve özellikle de bu son bölümdeki ‘tohumun hikâyesi’ yazılarına da vesile olduğu için kendisine tekrar teşekkürler…

On yıl önce yani 2009 yılında yazdığımız yazı başlıklarımız şöyle:

-Tarımda kıyamet mi?                                       03.05.2009

-‘Ölüm tohumları’nın yönetici ve finansörleri    06.05.2009

-Irak’taki Ebu Garib tohumları nerede?             07.05.2009

-Tarımda tekel tuzağı                                         08.05.2009

Hikâyenin, bizim hikâyemizin, insanlığın hikâyesinin başka bir merhalesini anlatalım.

2017 yılında onlarca çeşit ürünün tohumunu ABD’den aldık ve en çok tarım ürününü de ABD’den alıyoruz. Tohum ve tarımsal ürünlerde tam teslimiyet yaşanıyor: 1) Tarım ülkesi Türkiye’ye 2002 yılında 129 ton buğday tohumu ithal edilirken 2016’da 1 milyon 183 bin ton ithal edilmiş! 2) Bir zamanlar kendi kendine yeten tarım ülkesi Türkiye’ye 2002 yılında 784 ton mısır ithal edilirken, 2016 yılında 3 milyon 535 bin ton ithal edilmiş!

Her türlü nükleer saldırıya karşı dayanıklı Norveç’teki tohum ambarı olan “Felaket Ambarı” 775 bin çeşit tohum barındırıyor. Bu ambar 2008 yılında Uluslararası Gıda Örgütü’nün emrine devrediliyor. Uluslararası Gıda Örgütü’nün finans kaynağı ise Rockefeller Vakfı, Henry Ford Vakfı, Syngenta Vakfı, Bill Gates Vakfı. Küresel güçler neden tohum bankasına ihtiyaç duyuyorlar? Bunlar Halep, Irak, Afganistan, Somali, Ruanda, Etiyopya, Kamboçya’daki tohum merkezlerine neden el attılar? Çiftçilere yerel tohumların yerine neden bir sonraki hasat yılında kullanamayacakları ve kullanırlarsa yüklü ceza ödeyeceklerini tohum sözleşmelerini dayattılar? Ve yerel tohumlar neden Norveç’teki tohum ambarına yollandı? Ve bu küresel şirketler bir yandan tohum satarken bir yandan da neden toprakları kısırlaştırdılar?

ABD askeri olarak müdahale ettiği ülkelerde tarımsal müdahalelerde bulundu. Tarım ilaçları satan firmalar ile tohum satan firmalar aynı çatı altında idiler, siyasal iktidarlara da tohum yasaları çıkarttırarak yerel tohumu yok etme pahasına etkilerini artırdılar. Sonuçta “tohuma kimi sahip kılar iseniz, çiftçiye de onu sahip kılabilirsiniz”. Ülkemizde de 2006 yılında çıkarılan Tohum Kanunu ile 2004’te yasalaşan tohum ıslahı ile ilgili küresel şirketleri güvenceye alan kanunun devamı sağlandı. Böylece bu şirketler devlet eli ile korumaya alındı, köylünün binlerce yıldır ürettiği tohumun ticareti ve kullanımına engel konuldu, ceza öngörüldü. 2007 yılında Türkiye Uluslararası Yeni Bitki Çeşitleri Koruma Birliği’ne (UPOV) üye oldu. Bu şu demekti: Küresel şirketlerin tohum üzerindeki tekel olmasını sağlamak yolunda bu şirketlere güvence sağlamak. Bitki üzerinde gen değişimi ile patent alacaklar ve mülkiyet onların olacaktı. Bu da ‘gıda işgali’ demekti, Türk çiftçisine ‘artık sen kendi tohumunu kullanamazsın’ denilerek Anadolu’nun zengin biyo çeşitliliğinin yok edilmesi demekti...

(Devamı var.)

İnnâlillahiveinnâileyhiraciûn: Erbakan Hocamın emriyle yakından tanıyıp zaman zaman birlikte bazı hizmetler yapmaya çalıştığımız Mustafa Tahhan ağabeyimizi, Fatih Camii’nden Rahmeti Rahman’a uğurladık, Allah rahmet eylesin, mekânı cennet olsun...

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

YazarReşat Nuri Erol- Mesaj Gönder

30 Eylül 2019
Reşat Nuri Erol
30.09.2019
07:17


En çok okunan haberler

On yıl önce-on yıl sonra; yine tohumun hikâyesi-5
Milli Gazete·6 saat önce
"Reşat Nuri Erol" için diğer sonuçlar

Web sonuçları




Reşat Nuri Erol
30.09.2019
10:46

1967...1968...1969...AKEVLER 53 YILDIR ÇALIŞIYOR...2017...2018...2019

BİZLER ÇALIŞIYOR VE YENİ İSLÂM MEDENİYETİ’Nİ KURUYORUZ...

SİZLERİ DE ÇALIŞMALARIMIZA DÂVET EDİYORUZ; BUYURUN, BİRLİKTE ÇALIŞALIM...

ADİL DÜZEN 1031

“ADİL DÜZEN” III. BİNYIL MEDENİYETİ PROJESİDİR

“VE BİZE DÜŞEN SADECE MÜBÎN/AÇIK TEBLİĞDİR.” (KUR’AN; Yâsin Sûresi, 36/17)

Haftalık Seminer Dergisi; 1031. Hafta - 28 EYLÜL 2019 - Fiyatı: www.akevler.orga tıklamak!

BU DERGİYİ HER HAFTA OKUTABİLİR.. ÇOĞALTABİLİR.. DAĞITABİLİRSİNİZ...

“ADİL DÜZEN” UYGULAMALARI YAPMAK İÇİN BİZLERE DANIŞABİLİRSİNİZ...

 

*KUR’AN VE İLİM SEMİNERLERİ; 1031. SEMİNER

“HİÇ BİLENLER İLE BİLMEYENLER BİR OLUR MU?”      (KUR’AN; Zümer Sûresi, 39/9)

İ L İ M TALEP ETMEK HER MÜSLÜMANIN ÜZERİNE FARZDIR.”      (Hadis)

Adres: AKEVLER İSTANBUL KOOPERATİFLERİ MERKEZİ,  Zafer Mah. Coşarsu Sk. No: 29 YENİBOSNA / İSTANBUL    Tel: (0212) 452 76 51

Tefsir Seminer Notları Yenibosna’da Cumartesi akşamları okunup tartışılmaktadır.

GAYEMİZ: Bu “SEMİNER NOTLARI”nın İstanbul, Türkiye ve bütün dünyada “OKUNMASI, ANLAŞILMASI VE UYGULANMASI”DIR. - ADİL DÜZEN ÇALIŞANLARI

 

***

 

*“ADİL DÜZEN” DERSLERİ/YORUMLARI

Sermaye’nin Hedefi ve Kur’an’ın dedikleri

***

BORÇLAR; Biz borçları nasıl ödeyeceğiz?

Süleyman KARAGÜLLE

 

***

 

*SEBÎLU’R-REŞÂD” / MAKALELER

Uyarılara devam: Sağlıklı yaşam için tavsiyeler

İslam medeniyeti tarihinde devletlerde Adil Düzen-1

İslam medeniyeti tarihinde devletlerde Adil Düzen-2

On yıl önce-on yıl sonra; yine tarım ve tohum-1

On yıl önce-on yıl sonra; yine tarım ve tohum-2

On yıl önce-on yıl sonra; yine tarım ve tohum-3

On yıl önce-on yıl sonra; yine tarım ve tohum-4

Reşat Nuri EROL

 

***

 

MÜMİNUN SÛRESİ- 15. Hafta

أَعُوذُ بِاللَّهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ

قَدْ أَفْلَحَ الْمُؤْمِنُونَ (1) الَّذِينَ هُمْ فِي صَلَاتِهِمْ خَاشِعُونَ (2) وَالَّذِينَ هُمْ عَنِ اللَّغْوِ مُعْرِضُونَ (3) وَالَّذِينَ هُمْ لِلزَّكَاةِ فَاعِلُونَ (4) وَالَّذِينَ هُمْ لِفُرُوجِهِمْ حَافِظُونَ (5) إِلَّا عَلَى أَزْوَاجِهِمْ أَوْ مَا مَلَكَتْ أَيْمَانُهُمْ فَإِنَّهُمْ غَيْرُ مَلُومِينَ (6) فَمَنِ ابْتَغَى وَرَاءَ ذَلِكَ فَأُولَئِكَ هُمُ الْعَادُونَ (7) وَالَّذِينَ هُمْ لِأَمَانَاتِهِمْ وَعَهْدِهِمْ رَاعُونَ (8) وَالَّذِينَ هُمْ عَلَى صَلَوَاتِهِمْ يُحَافِظُونَ (9) أُولَئِكَ هُمُ الْوَارِثُونَ (10) الَّذِينَ يَرِثُونَ الْفِرْدَوْسَ هُمْ فِيهَا خَالِدُونَ (11) وَلَقَدْ خَلَقْنَا الْإِنْسَانَ مِنْ سُلَالَةٍ مِنْ طِينٍ (12) ثُمَّ جَعَلْنَاهُ نُطْفَةً فِي قَرَارٍ مَكِينٍ (13) ثُمَّ خَلَقْنَا النُّطْفَةَ عَلَقَةً فَخَلَقْنَا الْعَلَقَةَ مُضْغَةً فَخَلَقْنَا الْمُضْغَةَ عِظَامًا فَكَسَوْنَا الْعِظَامَ لَحْمًا ثُمَّ أَنْشَأْنَاهُ خَلْقًا آخَرَ فَتَبَارَكَ اللَّهُ أَحْسَنُ الْخَالِقِينَ (14) ثُمَّ إِنَّكُمْ بَعْدَ ذَلِكَ لَمَيِّتُونَ (15) ثُمَّ إِنَّكُمْ يَوْمَ الْقِيَامَةِ تُبْعَثُونَ (16) وَلَقَدْ خَلَقْنَا فَوْقَكُمْ سَبْعَ طَرَائِقَ وَمَا كُنَّا عَنِ الْخَلْقِ غَافِلِينَ (17) وَأَنْزَلْنَا مِنَ السَّمَاءِ مَاءً بِقَدَرٍ فَأَسْكَنَّاهُ فِي الْأَرْضِ وَإِنَّا عَلَى ذَهَابٍ بِهِ لَقَادِرُونَ (18) فَأَنْشَأْنَا لَكُمْ بِهِ جَنَّاتٍ مِنْ نَخِيلٍ وَأَعْنَابٍ لَكُمْ فِيهَا فَوَاكِهُ كَثِيرَةٌ وَمِنْهَا تَأْكُلُونَ (19) وَشَجَرَةً تَخْرُجُ مِنْ طُورِ سَيْنَاءَ تَنْبُتُ بِالدُّهْنِ وَصِبْغٍ لِلْآكِلِينَ (20) وَإِنَّ لَكُمْ فِي الْأَنْعَامِ لَعِبْرَةً نُسْقِيكُمْ مِمَّا فِي بُطُونِهَا وَلَكُمْ فِيهَا مَنَافِعُ كَثِيرَةٌ وَمِنْهَا تَأْكُلُونَ (21) وَعَلَيْهَا وَعَلَى الْفُلْكِ تُحْمَلُونَ (22) وَلَقَدْ أَرْسَلْنَا نُوحًا إِلَى قَوْمِهِ فَقَالَ يَاقَوْمِ اعْبُدُوا اللَّهَ مَا لَكُمْ مِنْ إِلَهٍ غَيْرُهُ أَفَلَا تَتَّقُونَ (23) فَقَالَ الْمَلَأُ الَّذِينَ كَفَرُوا مِنْ قَوْمِهِ مَا هَذَا إِلَّا بَشَرٌ مِثْلُكُمْ يُرِيدُ أَنْ يَتَفَضَّلَ عَلَيْكُمْ وَلَوْ شَاءَ اللَّهُ لَأَنْزَلَ مَلَائِكَةً مَا سَمِعْنَا بِهَذَا فِي آبَائِنَا الْأَوَّلِينَ (24) إِنْ هُوَ إِلَّا رَجُلٌ بِهِ جِنَّةٌ فَتَرَبَّصُوا بِهِ حَتَّى حِينٍ (25) قَالَ رَبِّ انْصُرْنِي بِمَا كَذَّبُونِ (26) فَأَوْحَيْنَا إِلَيْهِ أَنِ اصْنَعِ الْفُلْكَ بِأَعْيُنِنَا وَوَحْيِنَا فَإِذَا جَاءَ أَمْرُنَا وَفَارَ التَّنُّورُ فَاسْلُكْ فِيهَا مِنْ كُلٍّ زَوْجَيْنِ اثْنَيْنِ وَأَهْلَكَ إِلَّا مَنْ سَبَقَ عَلَيْهِ الْقَوْلُ مِنْهُمْ وَلَا تُخَاطِبْنِي فِي الَّذِينَ ظَلَمُوا إِنَّهُمْ مُغْرَقُونَ (27) فَإِذَا اسْتَوَيْتَ أَنْتَ وَمَنْ مَعَكَ عَلَى الْفُلْكِ فَقُلِ الْحَمْدُ لِلَّهِ الَّذِي نَجَّانَا مِنَ الْقَوْمِ الظَّالِمِينَ (28) وَقُلْ رَبِّ أَنْزِلْنِي مُنْزَلًا مُبَارَكًا وَأَنْتَ خَيْرُ الْمُنْزِلِينَ (29) إِنَّ فِي ذَلِكَ لَآيَاتٍ وَإِنْ كُنَّا لَمُبْتَلِينَ (30) ثُمَّ أَنْشَأْنَا مِنْ بَعْدِهِمْ قَرْنًا آخَرِينَ (31) فَأَرْسَلْنَا فِيهِمْ رَسُولًا مِنْهُمْ أَنِ اعْبُدُوا اللَّهَ مَا لَكُمْ مِنْ إِلَهٍ غَيْرُهُ أَفَلَا تَتَّقُونَ (32) وَقَالَ الْمَلَأُ مِنْ قَوْمِهِ الَّذِينَ كَفَرُوا وَكَذَّبُوا بِلِقَاءِ الْآخِرَةِ وَأَتْرَفْنَاهُمْ فِي الْحَيَاةِ الدُّنْيَا مَا هَذَا إِلَّا بَشَرٌ مِثْلُكُمْ يَأْكُلُ مِمَّا تَأْكُلُونَ مِنْهُ وَيَشْرَبُ مِمَّا تَشْرَبُونَ (33) وَلَئِنْ أَطَعْتُمْ بَشَرًا مِثْلَكُمْ إِنَّكُمْ إِذًا لَخَاسِرُونَ (34) أَيَعِدُكُمْ أَنَّكُمْ إِذَا مِتُّمْ وَكُنْتُمْ تُرَابًا وَعِظَامًا أَنَّكُمْ مُخْرَجُونَ (35) هَيْهَاتَ هَيْهَاتَ لِمَا تُوعَدُونَ (36) إِنْ هِيَ إِلَّا حَيَاتُنَا الدُّنْيَا نَمُوتُ وَنَحْيَا وَمَا نَحْنُ بِمَبْعُوثِينَ (37) إِنْ هُوَ إِلَّا رَجُلٌ افْتَرَى عَلَى اللَّهِ كَذِبًا وَمَا نَحْنُ لَهُ بِمُؤْمِنِينَ (38) قَالَ رَبِّ انْصُرْنِي بِمَا كَذَّبُونِ (39) قَالَ عَمَّا قَلِيلٍ لَيُصْبِحُنَّ نَادِمِينَ (40) فَأَخَذَتْهُمُ الصَّيْحَةُ بِالْحَقِّ فَجَعَلْنَاهُمْ غُثَاءً فَبُعْدًا لِلْقَوْمِ الظَّالِمِينَ (41) ثُمَّ أَنْشَأْنَا مِنْ بَعْدِهِمْ قُرُونًا آخَرِينَ (42) مَا تَسْبِقُ مِنْ أُمَّةٍ أَجَلَهَا وَمَا يَسْتَأْخِرُونَ (43) ثُمَّ أَرْسَلْنَا رُسُلَنَا تَتْرَى كُلَّمَا جَاءَ أُمَّةً رَسُولُهَا كَذَّبُوهُ فَأَتْبَعْنَا بَعْضَهُمْ بَعْضًا وَجَعَلْنَاهُمْ أَحَادِيثَ فَبُعْدًا لِقَوْمٍ لَا يُؤْمِنُونَ (44) ثُمَّ أَرْسَلْنَا مُوسَى وَأَخَاهُ هَارُونَ بِآيَاتِنَا وَسُلْطَانٍ مُبِينٍ (45) إِلَى فِرْعَوْنَ وَمَلَئِهِ فَاسْتَكْبَرُوا وَكَانُوا قَوْمًا عَالِينَ (46) فَقَالُوا أَنُؤْمِنُ لِبَشَرَيْنِ مِثْلِنَا وَقَوْمُهُمَا لَنَا عَابِدُونَ (47) فَكَذَّبُوهُمَا فَكَانُوا مِنَ الْمُهْلَكِينَ (48) وَلَقَدْ آتَيْنَا مُوسَى الْكِتَابَ لَعَلَّهُمْ يَهْتَدُونَ (49) وَجَعَلْنَا ابْنَ مَرْيَمَ وَأُمَّهُ آيَةً وَآوَيْنَاهُمَا إِلَى رَبْوَةٍ ذَاتِ قَرَارٍ وَمَعِينٍ (50) يَاأَيُّهَا الرُّسُلُ كُلُوا مِنَ الطَّيِّبَاتِ وَاعْمَلُوا صَالِحًا إِنِّي بِمَا تَعْمَلُونَ عَلِيمٌ (51) وَإِنَّ هَذِهِ أُمَّتُكُمْ أُمَّةً وَاحِدَةً وَأَنَا رَبُّكُمْ فَاتَّقُونِ (52) فَتَقَطَّعُوا أَمْرَهُمْ بَيْنَهُمْ زُبُرًا كُلُّ حِزْبٍ بِمَا لَدَيْهِمْ فَرِحُونَ (53) فَذَرْهُمْ فِي غَمْرَتِهِمْ حَتَّى حِينٍ (54) أَيَحْسَبُونَ أَنَّمَا نُمِدُّهُمْ بِهِ مِنْ مَالٍ وَبَنِينَ (55) نُسَارِعُ لَهُمْ فِي الْخَيْرَاتِ بَلْ لَا يَشْعُرُونَ (56) إِنَّ الَّذِينَ هُمْ مِنْ خَشْيَةِ رَبِّهِمْ مُشْفِقُونَ (57) وَالَّذِينَ هُمْ بِآيَاتِ رَبِّهِمْ يُؤْمِنُونَ (58) وَالَّذِينَ هُمْ بِرَبِّهِمْ لَا يُشْرِكُونَ (59) وَالَّذِينَ يُؤْتُونَ مَا آتَوْا وَقُلُوبُهُمْ وَجِلَةٌ أَنَّهُمْ إِلَى رَبِّهِمْ رَاجِعُونَ (60) أُولَئِكَ يُسَارِعُونَ فِي الْخَيْرَاتِ وَهُمْ لَهَا سَابِقُونَ (61) وَلَا نُكَلِّفُ نَفْسًا إِلَّا وُسْعَهَا وَلَدَيْنَا كِتَابٌ يَنْطِقُ بِالْحَقِّ وَهُمْ لَا يُظْلَمُونَ (62) بَلْ قُلُوبُهُمْ فِي غَمْرَةٍ مِنْ هَذَا وَلَهُمْ أَعْمَالٌ مِنْ دُونِ ذَلِكَ هُمْ لَهَا عَامِلُونَ (63) حَتَّى إِذَا أَخَذْنَا مُتْرَفِيهِمْ بِالْعَذَابِ إِذَا هُمْ يَجْأَرُونَ (64) لَا تَجْأَرُوا الْيَوْمَ إِنَّكُمْ مِنَّا لَا تُنْصَرُونَ (65) قَدْ كَانَتْ آيَاتِي تُتْلَى عَلَيْكُمْ فَكُنْتُمْ عَلَى أَعْقَابِكُمْ تَنْكِصُونَ (66) مُسْتَكْبِرِينَ بِهِ سَامِرًا تَهْجُرُونَ (67) أَفَلَمْ يَدَّبَّرُوا الْقَوْلَ أَمْ جَاءَهُمْ مَا لَمْ يَأْتِ آبَاءَهُمُ الْأَوَّلِينَ (68) أَمْ لَمْ يَعْرِفُوا رَسُولَهُمْ فَهُمْ لَهُ مُنْكِرُونَ (69) أَمْ يَقُولُونَ بِهِ جِنَّةٌ بَلْ جَاءَهُمْ بِالْحَقِّ وَأَكْثَرُهُمْ لِلْحَقِّ كَارِهُونَ (70) وَلَوِ اتَّبَعَ الْحَقُّ أَهْوَاءَهُمْ لَفَسَدَتِ السَّمَوَاتُ وَالْأَرْضُ وَمَنْ فِيهِنَّ بَلْ أَتَيْنَاهُمْ بِذِكْرِهِمْ فَهُمْ عَنْ ذِكْرِهِمْ مُعْرِضُونَ (71) أَمْ تَسْأَلُهُمْ خَرْجًا فَخَرَاجُ رَبِّكَ خَيْرٌ وَهُوَ خَيْرُ الرَّازِقِينَ (72) وَإِنَّكَ لَتَدْعُوهُمْ إِلَى صِرَاطٍ مُسْتَقِيمٍ (73) وَإِنَّ الَّذِينَ لَا يُؤْمِنُونَ بِالْآخِرَةِ عَنِ الصِّرَاطِ لَنَاكِبُونَ (74) وَلَوْ رَحِمْنَاهُمْ وَكَشَفْنَا مَا بِهِمْ مِنْ ضُرٍّ لَلَجُّوا فِي طُغْيَانِهِمْ يَعْمَهُونَ (75) وَلَقَدْ أَخَذْنَاهُمْ بِالْعَذَابِ فَمَا اسْتَكَانُوا لِرَبِّهِمْ وَمَا يَتَضَرَّعُونَ (76) حَتَّى إِذَا فَتَحْنَا عَلَيْهِمْ بَابًا ذَا عَذَابٍ شَدِيدٍ إِذَا هُمْ فِيهِ مُبْلِسُونَ (77) وَهُوَ الَّذِي أَنْشَأَ لَكُمُ السَّمْعَ وَالْأَبْصَارَ وَالْأَفْئِدَةَ قَلِيلًا مَا تَشْكُرُونَ (78) وَهُوَ الَّذِي ذَرَأَكُمْ فِي الْأَرْضِ وَإِلَيْهِ تُحْشَرُونَ (79) وَهُوَ الَّذِي يُحْيِي وَيُمِيتُ وَلَهُ اخْتِلَافُ اللَّيْلِ وَالنَّهَارِ أَفَلَا تَعْقِلُونَ (80) بَلْ قَالُوا مِثْلَ مَا قَالَ الْأَوَّلُونَ (81) قَالُوا أَئِذَا مِتْنَا وَكُنَّا تُرَابًا وَعِظَامًا أَئِنَّا لَمَبْعُوثُونَ (82) لَقَدْ وُعِدْنَا نَحْنُ وَآبَاؤُنَا هَذَا مِنْ قَبْلُ إِنْ هَذَا إِلَّا أَسَاطِيرُ الْأَوَّلِينَ (83) قُلْ لِمَنِ الْأَرْضُ وَمَنْ فِيهَا إِنْ كُنْتُمْ تَعْلَمُونَ (84) سَيَقُولُونَ لِلَّهِ قُلْ أَفَلَا تَذَكَّرُونَ (85) قُلْ مَنْ رَبُّ السَّمَوَاتِ السَّبْعِ وَرَبُّ الْعَرْشِ الْعَظِيمِ (86) سَيَقُولُونَ لِلَّهِ قُلْ أَفَلَا تَتَّقُونَ (87) قُلْ مَنْ بِيَدِهِ مَلَكُوتُ كُلِّ شَيْءٍ وَهُوَ يُجِيرُ وَلَا يُجَارُ عَلَيْهِ إِنْ كُنْتُمْ تَعْلَمُونَ (88) سَيَقُولُونَ لِلَّهِ قُلْ فَأَنَّى تُسْحَرُونَ (89) بَلْ أَتَيْنَاهُمْ بِالْحَقِّ وَإِنَّهُمْ لَكَاذِبُونَ (90) مَا اتَّخَذَ اللَّهُ مِنْ وَلَدٍ وَمَا كَانَ مَعَهُ مِنْ إِلَهٍ إِذًا لَذَهَبَ كُلُّ إِلَهٍ بِمَا خَلَقَ وَلَعَلَا بَعْضُهُمْ عَلَى بَعْضٍ سُبْحَانَ اللَّهِ عَمَّا يَصِفُونَ (91) عَالِمِ الْغَيْبِ وَالشَّهَادَةِ فَتَعَالَى عَمَّا يُشْرِكُونَ (92) قُلْ رَبِّ إِمَّا تُرِيَنِّي مَا يُوعَدُونَ (93) رَبِّ فَلَا تَجْعَلْنِي فِي الْقَوْمِ الظَّالِمِينَ (94) وَإِنَّا عَلَى أَنْ نُرِيَكَ مَا نَعِدُهُمْ لَقَادِرُونَ (95) ادْفَعْ بِالَّتِي هِيَ أَحْسَنُ السَّيِّئَةَ نَحْنُ أَعْلَمُ بِمَا يَصِفُونَ (96) وَقُلْ رَبِّ أَعُوذُ بِكَ مِنْ هَمَزَاتِ الشَّيَاطِينِ (97) وَأَعُوذُ بِكَ رَبِّ أَنْ يَحْضُرُونِ (98) حَتَّى إِذَا جَاءَ أَحَدَهُمُ الْمَوْتُ قَالَ رَبِّ ارْجِعُونِ (99) لَعَلِّي أَعْمَلُ صَالِحًا فِيمَا تَرَكْتُ كَلَّا إِنَّهَا كَلِمَةٌ هُوَ قَائِلُهَا وَمِنْ وَرَائِهِمْ بَرْزَخٌ إِلَى يَوْمِ يُبْعَثُونَ (100) فَإِذَا نُفِخَ فِي الصُّورِ فَلَا أَنْسَابَ بَيْنَهُمْ يَوْمَئِذٍ وَلَا يَتَسَاءَلُونَ (101) فَمَنْ ثَقُلَتْ مَوَازِينُهُ فَأُولَئِكَ هُمُ الْمُفْلِحُونَ (102) وَمَنْ خَفَّتْ مَوَازِينُهُ فَأُولَئِكَ الَّذِينَ خَسِرُوا أَنْفُسَهُمْ فِي جَهَنَّمَ خَالِدُونَ (103) تَلْفَحُ وُجُوهَهُمُ النَّارُ وَهُمْ فِيهَا كَالِحُونَ (104) أَلَمْ تَكُنْ آيَاتِي تُتْلَى عَلَيْكُمْ فَكُنْتُمْ بِهَا تُكَذِّبُونَ (105) قَالُوا رَبَّنَا غَلَبَتْ عَلَيْنَا شِقْوَتُنَا وَكُنَّا قَوْمًا ضَالِّينَ (106) رَبَّنَا أَخْرِجْنَا مِنْهَا فَإِنْ عُدْنَا فَإِنَّا ظَالِمُونَ (107) قَالَ اخْسَئُوا فِيهَا وَلَا تُكَلِّمُونِ (108) إِنَّهُ كَانَ فَرِيقٌ مِنْ عِبَادِي يَقُولُونَ رَبَّنَا آمَنَّا فَاغْفِرْ لَنَا وَارْحَمْنَا وَأَنْتَ خَيْرُ الرَّاحِمِينَ (109) فَاتَّخَذْتُمُوهُمْ سِخْرِيًّا حَتَّى أَنْسَوْكُمْ ذِكْرِي وَكُنْتُمْ مِنْهُمْ تَضْحَكُونَ (110)

 

***

 

 

إِنِّي جَزَيْتُهُمُ الْيَوْمَ بِمَا صَبَرُوا أَنَّهُمْ هُمُ الْفَائِزُونَ (111) قَالَ كَمْ لَبِثْتُمْ فِي الْأَرْضِ عَدَدَ سِنِينَ (112) قَالُوا لَبِثْنَا يَوْمًا أَوْ بَعْضَ يَوْمٍ فَاسْأَلِ الْعَادِّينَ (113) قَالَ إِنْ لَبِثْتُمْ إِلَّا قَلِيلًا لَوْ أَنَّكُمْ كُنْتُمْ تَعْلَمُونَ (114) أَفَحَسِبْتُمْ أَنَّمَا خَلَقْنَاكُمْ عَبَثًا وَأَنَّكُمْ إِلَيْنَا لَا تُرْجَعُونَ (115) فَتَعَالَى اللَّهُ الْمَلِكُ الْحَقُّ لَا إِلَهَ إِلَّا هُوَ رَبُّ الْعَرْشِ الْكَرِيمِ (116) وَمَنْ يَدْعُ مَعَ اللَّهِ إِلَهًا آخَرَ لَا بُرْهَانَ لَهُ بِهِ فَإِنَّمَا حِسَابُهُ عِنْدَ رَبِّهِ إِنَّهُ لَا يُفْلِحُ الْكَافِرُونَ (117) وَقُلْ رَبِّ اغْفِرْ وَارْحَمْ وَأَنْتَ خَيْرُ الرَّاحِمِينَ (118)

 

***

 





Son Eklenen Makaleler
Reşat Nuri Erol
‘Adil Düzene Göre İnsanlık Anayasası’ çalışması
18.04.2024 243 Okunma
1 Yorum 18.04.2024 09:47
Ahmet Mermer ( Sosyolog )
BİR FİLMİN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ
17.04.2024 182 Okunma
Reşat Nuri Erol
‘Yol varsa budur, bilmiyorum başka çıkar yol’
17.04.2024 249 Okunma
1 Yorum 17.04.2024 10:08
Reşat Nuri Erol
“Yeni Bir Anayasa” ve anayasa seminerlerimiz
16.04.2024 268 Okunma
1 Yorum 16.04.2024 08:29
Reşat Nuri Erol
Seçim, seçim sonrası ve İsrail’de savaş sirenleri!
15.04.2024 278 Okunma
1 Yorum 15.04.2024 08:56
Hilal Çekmen
ADİL DÜZEN AÇISINDAN KENTSEL DÖNÜŞÜMDE TEMEL İLKELER-2
14.04.2024 176 Okunma
Özer Ataç
Seçim-3
14.04.2024 1549 Okunma
Reşat Nuri Erol
2024 seçimlerine emekliler damgasını vurdu!
14.04.2024 276 Okunma
Reşat Nuri Erol
Türkiye, Araplar, İslâm âlemi bayram yaptı mı?-2
11.04.2024 339 Okunma
1 Yorum 13.04.2024 07:52
Mete Firidin
Ebabil
10.04.2024 935 Okunma
Reşat Nuri Erol
Türkiye, Araplar, İslâm âlemi bayram yaptı mı?
10.04.2024 365 Okunma
1 Yorum 14.04.2024 11:10
Reşat Nuri Erol
Seçim sonrası acilen yapılması gerekenler… - 6
10.04.2024 291 Okunma
Reşat Nuri Erol
Seçim sonrası acilen yapılması gerekenler… - 5
9.04.2024 279 Okunma
Reşat Nuri Erol
Seçim sonrası acilen yapılması gerekenler… - 4
8.04.2024 349 Okunma
Reşat Nuri Erol
Seçim sonrası acilen yapılması gerekenler… - 3
7.04.2024 365 Okunma
Reşat Nuri Erol
Seçim sonrası acilen yapılması gerekenler… - 2
4.04.2024 315 Okunma
1 Yorum 04.04.2024 09:25
Reşat Nuri Erol
Seçim sonrası acilen yapılması gerekenler… - 1
3.04.2024 380 Okunma
1 Yorum 03.04.2024 10:18
Ahmet Yücel
EMEKLİ ÖĞRETMENDEN ÇÖZÜM ÖNERİLERİ
3.04.2024 82 Okunma
2 Yorum 05.04.2024 23:45
Reşat Nuri Erol
Seçim sonrası “Belediye-Kooperatif” iş birliği - 7
1.04.2024 286 Okunma
Özer Ataç
Seçim-2
31.03.2024 793 Okunma
Reşat Nuri Erol
Seçim sonrası “Belediye-Kooperatif” iş birliği - 6
28.03.2024 318 Okunma
1 Yorum 28.03.2024 05:54
Yasin Kılar (Karar Danışmanı - Mentor)
SİNAN OĞAN KADAR OLABİLMEK
27.03.2024 165 Okunma
Reşat Nuri Erol
Seçim sonrası “Belediye-Kooperatif” iş birliği - 5
26.03.2024 367 Okunma
7 Yorum 26.03.2024 09:06
Reşat Nuri Erol
Seçim sonrası “Belediye-Kooperatif” iş birliği - 4
25.03.2024 381 Okunma
1 Yorum 25.03.2024 09:00
Reşat Nuri Erol
Seçim sonrası “Belediye-Kooperatif” iş birliği - 3
24.03.2024 397 Okunma
1 Yorum 24.03.2024 05:49
Süleyman Karagülle
BİR YETKİLİ YÜKSEK HAKİM DEDİ Kİ: 09.09.2000
23.03.2024 84 Okunma
Süleyman Karagülle
AHŞAP EV ÇALIŞMALARI 09 EYLÜL 2000
23.03.2024 40 Okunma
Süleyman Karagülle
Sana ruhtan soruyorlar 09 EYLÜL 2000
23.03.2024 61 Okunma
Süleyman Karagülle
SİSTEMATİK HATA 09 EYLÜL 2000
23.03.2024 46 Okunma
Süleyman Karagülle
ŞERİAT VE MEMUR KARARNAMESİ 02.09.2000
23.03.2024 39 Okunma
Süleyman Karagülle
Heisenberg’in meşhur “kuvantum teorisi” 02.09.2000
23.03.2024 54 Okunma
Süleyman Karagülle
DEPREMİN FIKHI 26 AĞUSTOS 2000
23.03.2024 60 Okunma
Süleyman Karagülle
Z E L Z E L E 26 ağustos 2000
23.03.2024 37 Okunma
Reşat Nuri Erol
Seçim sonrası “Belediye-Kooperatif” iş birliği - 2
23.03.2024 417 Okunma
1 Yorum 23.03.2024 10:16
Reşat Nuri Erol
Seçim sonrası “Belediye-Kooperatif” işbirliği - 1
21.03.2024 418 Okunma
7 Yorum 21.03.2024 09:35
Reşat Nuri Erol
Seçim; Millî Görüş Adil Düzen Belediyeciliği - 29
20.03.2024 315 Okunma
Yasin Kılar (Karar Danışmanı - Mentor)
YENİDEN HATA PARTİSİ
18.03.2024 259 Okunma
Hilal Çekmen
ADİL DÜZEN AÇISINDAN KENTSEL DÖNÜŞÜMDE TEMEL İLKELER
17.03.2024 287 Okunma
Bahaeddin Sağlam
Oruç ile İlgili Beş Kavram
17.03.2024 190 Okunma
Reşat Nuri Erol
Seçim; Millî Görüş Adil Düzen Belediyeciliği - 28
17.03.2024 336 Okunma
7 Yorum 17.03.2024 07:53
Özer Ataç
Seçim-1
16.03.2024 1584 Okunma
Reşat Nuri Erol
Seçim; Millî Görüş Adil Düzen Belediyeciliği - 27
16.03.2024 353 Okunma
5 Yorum 16.03.2024 11:10
Reşat Nuri Erol
Seçim; Millî Görüş Adil Düzen Belediyeciliği - 26
15.03.2024 392 Okunma
5 Yorum 15.03.2024 09:14
Süleyman Karagülle
(AHŞAP)İŞLETME HAKKINDA BİLGİ-19.08.2000
14.03.2024 50 Okunma
Süleyman Karagülle
Bir ülke hırsıza hapis cezasını vermektedir-12082000
14.03.2024 55 Okunma
Süleyman Karagülle
MEMUR KARARNAMESİ 12.08.2000
14.03.2024 34 Okunma
Süleyman Karagülle
HÜKÜMET,REKTÖR ATAMALARI..05.08.2000
14.03.2024 41 Okunma
Süleyman Karagülle
İNSANIN GÖREVİ 05.08.2000
14.03.2024 45 Okunma
Süleyman Karagülle
EKONOMİDE ZELZELE 22.07.2000
14.03.2024 37 Okunma
Süleyman Karagülle
REKTÖRLERİN ATANMASI 22.07.2000
14.03.2024 30 Okunma


© 2024 - Akevler