On yıl önce-on yıl sonra; yine tarım ve tohum-2
Son günlerde altı yazı ile ele aldığımız ülkemizin ve insanlığın bu en önemli konularını tam on yıl önce de birkaç yazı ile ele almıştık; elbette öncesinde ve sonrasında bu konularda yazdığımız nice yazılarla birlikte. Kaldığımız yerden devam ediyoruz…
Norveç’in kuzeyindeki - “Svalbard Küresel Tohum Deposu” adı verilen ambar, “Kıyamet Tohum Deposu” da denilen ambardan söz ediyorduk. Dünya üzerindeki tüm tohum çeşitlerini bir araya getirmeyi hedefleyen ambarın amacı, gelecekte dünyanın başına gelebilecek nükleer savaş, meteor düşmesi veya iklim değişimi gibi bir felaket durumunda, tohum çeşitliliğinin korunmasını sağlamak. Evet, buraya kadar her şey gayet iyi niyetli gibi görünüyor. Ama kazın ayağı hiç de öyle değil.
Bundan önceki yazımızın başlığında ‘Tarımda kıyamet mi?’ dedik ve meseleye girizgâh yaptık. Bugün kaldığımız yerden devam ediyoruz. Kanaatimizce, ‘kıyamet’ olmasa bile, bir ‘sosyal tufan’ söz konusu ve o sosyal tufanı hayatımızın her alanında bütün boyutları ile hâlen yaşıyoruz… Gidişata bakılırsa, tufan tarım sektörüne de sıçrayacak gibi görünüyor.
Meselenin önceki yazımda anlattığım şekli gayet iyi niyetli görünüyor gibiydi. Ancak Alman asıllı Amerikalı araştırmacı-gazeteci F. William Engdahl’ın bu proje ile ilgili dehşet verici şüpheleri var. Engdahl, tarım sektörünü ellerinde tutan GDO (genetiği değiştirilmiş organizma) devlerinin bizim bilmediğimiz bir şeyler bildiklerini düşünüyor.
Norveç’in kuzeyindeki Spitsbergen Adası’nın buzlaşmış kayalıklarının altında “dünyayı ekonomik ve genetik olarak ele geçirme planları”nın yattığını iddia eden Engdahl, teorisini ambar projesi finansörlerinin kimlikleri ve geçmişleri hakkında ayrıntılı hatırlatmalar yaparak ispatlıyor. Araştırmacı-gazeteci F. William Engdahl, ilk baskısı 2007’de yapılan, Nisan 2009’da Türkçeye de çevrilen “ÖLÜM TOHUMLARI/ Kalıtımın Değiştirilmesinin Arkasındaki Karanlık Oyunlar” adlı kitabın da yazarı. Engdahl ile “kıyamet muhafızları” dediği tekel sömürü sermayesi sahibi finansörlerin kimlikleri, neler yaptıkları ve Norveç’teki “Svalbard Küresel Tohum Deposu” üzerindeki hedefleri hakkında bir görüşme yapılmış. Meselenin şifreleri, işte bu görüşmedeki ayrıntılarda gizli.
Her şeyden önce “Svalbard Küresel Tohum Deposu”nun “yöneticileri” ve “finansörleri” kimler, ona bakalım. Öncelikle, bu deponun/ambarın Global Crop Diversity Trust (GCDT-Küresel Hasat Çeşitliliği Örgütü) aracılığıyla işletildiğini görüyoruz. Nisan 2009 rakamlarına göre 123 milyon dolarlık bir finansmanları var. Roma’da kurulan bu örgütün başında Kanadalı Margaret Catley-Carlson bulunuyor. Bu kadın, 1998’e dek New York merkezli Nüfus Konseyi’nin de (Population Council) başkanıydı! Bu konsey, John D. Rockefeller’ın nüfus popülasyonunu düşürmek amacıyla 1952’de kurduğu, “aile planlaması” adı altında gelişmekte olan ülkelerde kısırlaştırma çalışmaları yürüten bir konsey. Diğer GCDT üyeleri arasında Hollywood Dream Works Animation’a başkanlık eden Lewis Coleman da var. Coleman, ABD’nin en büyük Pentagon anlaşmalı askeri endüstri şirketi olan Northrup Grumman Corporation’ın da kurul başkanıydı. Örgütün finansörleri ise; geçen yıl şirketin aktif yönetiminden çekilerek kurduğu Bill-Melinda Gates Vakfı aracılığıyla kendini Asya ve Afrika’daki çiftçilere yardıma adayacağını beyan eden Microsoft’un kurucusu Bill Gates! Dünyanın en büyük patentli GDO tohum ve tarım kimyasalları devi ABD’li DuPont / Pioneer Hi-Bred! Yine bir ABD’li GDO devi Monsanto! İsviçre menşeli GDO tohum ve tarım kimyasalları şirketi Syngenta! 1970’lerde 100 milyon dolarlık bir kaynakla “Yeşil Devrim” diye bilinen tohumda gen devrimini başlatan ve tarımsal değişim ile ideal genetik saflığı sağlama çalışmalarını yürütmek üzere dünyanın en büyük vakıflarından birini kuran petrol devi Rockefeller! Bitmedi, dahası var! Ayrıca ABD, İngiltere, Norveç, Almanya, İsviçre ve Kanada’dan da devlet fonları aktarılıyor…
Özetle, GDO tohumları az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelere yayarak tarlalardan orijinal tohumların kökünü kazıyan şirketler, şimdi dünya üzerindeki tüm orijinal tohumları olası bir kıyamet günü için kutuplarda buzdan bir adada saklıyor. (Devamı var)