Reşat Nuri Erol
En, en, en… Önemli sorun; kör, sağır ve dilsizler
27.09.2019
2869 Okunma, 0 Yorum

En, en, en… Önemli sorun; kör, sağır ve dilsizler

Bugünkü yazı başlığımın ilk yarısını Taha Akyol’un bugünkü (20 Ağustos) “En, en, en… Önemli sorun” yazı başlığından aldım; bu yazı önceki yazımın ilk bölümünün devamıdır.

O yazımın hemen başında yazdıklarım neydi?

“Bugün ‘medeniyet krizi’ dedikleri büyük krizimizden yani makrodan başlayalım… / Sonra kademe kademe küçülterek mikroya geçelim, elbette çözüm önerilerimizle… / Müslümanlara yeni bir medeniyet bilinci lazım”, Taha Akyol’un bugünkü (19 Ağustos) yazı başlığı. Dediği şu: “Prof. Bekir Karlığa İslam ve Batı tarihlerindeki bilim ve medeniyet hareketleri üzerine yirmi yıl süreyle Batı kütüphanelerinde araştırmalar yaptı.” Bekir Hoca ile uzunca bir görüşme yapmış ve yazısının başlığındaki sonuca ulaşmış. / Sonuç: Her ikisi de bizim yarım yüzyıllık “Adil Düzen Üçüncü Binyıl Medeniyet Projesi” çalışmalarımıza hala ilgisizliklerini sürdürüyorlar; bakalım ne zamana kadar!”

O yazıdan kadar!

Şöyle devam edelim.

Bize göre en önemli sorun yazının başlığındaki ikinci bölüm yani “summun bukmun umyun / kör sağır dilsiz” davranışı içinde olanlardır; hem de tam yarım yüzyıldan beri!

Hep hatırlatıyorum, bin birinci defa bir kere daha hatırlatmış olayım.

Biz yarım yüzyıldan beri Doğu ve Batı Medeniyetleri ile onların sentezi olan “III. Binyıl Adil Düzen Medeniyeti” üzerinde ilmî ve amelî çalışmalar yapıyoruz. Ayrıca 21 yıl, 1026 (binyirmialtı) haftadan beri “Adil Düzen Dergisi” çalışmamız var ki; bu ismin hemen altında “ADİL DÜZEN III. BİNYIL MEDENİYETİ PROJESİDİR” yazmakta…

Prof. Dr. Necmettin Erbakan kırk yıl boyunca genel olarak bu çalışmalarımızla ve özel olarak özellikle “ADİL DÜZEN, ADİL EKONOMİK DÜZEN, ADİL DÜNYA DÜZENİ” çalışmalarımızla ilgilendi; 54. Hükümet Başbakanı olarak -kendi ifadesiyle- “Adil Düzen’i kokusu mesabesinde uyguladı” ve Cumhuriyet tarihinin en başarılı hükümeti oldu… Kalan ömründe Adil Düzen’in sadece kokusunu değil de bizzat kendisini uygulamaya niyet edip yeniden yola çıktı ama ömrü vefa etmedi… Sonraki “Millî Görüş gömleğini çıkaran ve Adil Düzen ceketini hiç giymeyenlerin” hâlen sürmekte olan hikâyesini biliyorsunuz! Erbakan Hoca hayatta olmaya devam etseydi “ADİL DÜZEN İNSANLIK ANAYASASI” ile birlikte son yıllarda gelişen ve genişleyen diğer çalışmalarımızla da ilgilenirdi…

Biz çalıştık…

Erbakan Hoca çalışıp uyguladı…

Halen de çalışmaya, uygulamaya ve yazmaya devam ediyoruz…

Ama “summun bukmun umyun / kör sağır dilsiz” davranışı da maalesef devam ediyor!

Bu bölüm de bu kadar; akleden, akledebip düşünebilenlere bu kadarı da yeter!

Bütün bunlar neden yazıldı, bu konu bu ikinci yazıyla neden yazıldı?

Taha Akyol, bugünkü (20 Ağustos) “En, en, en… Önemli sorun” başlıklı yazısına şu cümlelerle başlamış: “İlahiyatçı ve bilim tarihçisi Prof. Bekir Karlığa hocamız, dünkü Karar’da yayınlanan açıklamalarında İslam’ın yükselme çağında antik Yunan, Fars ve Hint kültürlerinden yapılan tercümelerin ufuk açıcı niteliğini belirterek…”

Diğer bölümde diyor ki: “Bu noktada benim “en, en, önemli sorun” dediğim mesele karşımıza çıkıyor: Metodoloji… Bilinmeyen konularda doğru bilgiye ulaşmanın yöntemi…”

YENİ BİR AYDINLANMA’ başlıklı son bölümden: “Önemle dikkat çekmek isterim: Felsefe dışında, Fıkıh ve Kelam konusundaki büyük isimler de yoğun felsefi tartışmaların olduğu o çağlarda yetişmiştir. Zihinleri felsefeye (ve Adil Düzen’e/RNE) kapatmak, uzun asırlarda oksijensizlik etkisi yaratarak Fıkıh ve Kelamda da zihinleri dondurmuştur. / Felsefesiz zihinlerin durgunlaştığı asırlarda Farabi ve İbn Rüşd yoktur, ama Ebu Hanife ve Gazali de yoktur!” Ve Taha Akyol’un son iki cümlesi: “Siyasi düzende demokratik özgürlükler, bireysel beyinlerde hür düşünce olmadan bu olmuyor. En, en, en önemli sorunumuz bu değil mi?

Evet, en, en, en önemli sorunumuz bu; siz ve sizin gibilerin kör-sağır-dilsizliği…

 






Çok Okunan Makaleler
Gösterilecek Yazı Yok