İstanbul Valisi Ali Yerlikaya’nın ziyareti vesilesiyle…
‘İstanbul’da kayıt dışı Suriyeli ve göçmen çalıştırılamayacak’.
Millî Gazete’mizde dün (7 Ağustos) bu başlıkla detaylı bir haber yayımlandı.
Haberin özü ve özeti şöyle:
İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, basın kuruluşları ziyareti kapsamında Millî Gazete’yi ziyaret etti. Vali Yerlikaya ve ekibi, Suriyeli göçmenlerle ilgili yürütülen çalışmalar hakkında Millî Gazete yayın kurulu ve yazarlarıyla fikir alışverişinde bulundu. Vali Yerlikaya’ya ziyareti sırasında, İstanbul İl Göç İdaresi Müdürü Recep Batu, İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı ve Vali Yerlikaya’nın İletişim Danışmanı Prof. Dr. Ergün Yolcu ile İstanbul Valiliği Basın ve Halkla İlişkiler Müdür Vekili Muammer Karadeniz eşlik etti. İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, “Ülkemizde kayıtlı 3 milyon 639 bin civarında Suriyeli misafirimiz var. Bunların 547 bin 716’sı ‘Geçici Koruma’ kapsamında İstanbul’da kayıtlı. İstanbul’daki hizmetlerin de doğru planlanması ve sunulması için başka illere kayıtlı Suriyeli misafirlerimizin 20 Ağustos 2019 tarihine kadar kayıtlı bulundukları illere dönmelerini bekliyoruz” dedi. Vali Yerlikaya, yeni plan kapsamında işyerlerinde Suriyeli ve yabancı uyruklu göçmenlerin kayıt dışı çalıştırılmasına kesinlikle izin vermeyeceklerini söyledi.
Haberin başlığından sonraki ara başlıklar yani ana konular şöyle:
-İSTANBUL’UN EN ÖNEMLİ MESELESİ DÜZENSİZ GÖÇ VE KAYIT DIŞI İSTİHDAM
-İŞVERENLER KAYIT DIŞI SURİYELİ VE GÖÇMEN ÇALIŞTIRAMAYACAK
-İSTANBUL’UMUZA HEP BİRLİKTE VE UYUM İÇİNDE HİZMET ETMEYE DEVAM EDECEĞİZ
-ENSAR VE MUHACİR HUKUKUNU EN İYİ BİLEN GAZETEYİZ
Detaylarla ilgilenenler haberin tamamını okumalı…
Farklı detayları merak edenler ise Adnan Öksüz arkadaşımızın dünkü (7 Ağustos) “İstanbul Valisi Ali Yerlikaya Millî Gazete’de neler anlattı?” başlıklı yazısını okumalı...
Adnan Öksüz’ün Vali Yerlikaya’dan aktardığı şu detaylar bence de önemli:
* “Bir WatsApp gurubumuz var; emniyet müdürleri ve kaymakamlardan oluşan. Onlara her gün özellikle Suriyeliler noktasında nasihatler ediyorum. ‘Biz Suriyelileri kovmayacağız, aksine koruyacağız’ diyorum.”
* “Hatalarımız oldu, kusurlarımız oldu bu hususta. Ama artık yeter demenin ve düzeltmenin zamanı da geldi.”
* “Bugüne kadar 93 bin Suriyeli Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı oldu.”
* “Tüm bu çalışmalarımızın arkasında elbette Külliye var, Cumhurbaşkanlığı var. Siyasi iradenin desteği olmadan bu çalışmaları yapabilmemiz zaten mümkün değil.”
* “İstanbul’da 8 bin çöp toplayan var. Çoğu Afganlı ve Pakistanlı.”
* “Kuralsızlar şehri olmak istemiyoruz.”
Sonucu Adnan arkadaşımız yazdı: “Kendi adıma bilgilendirici bir ziyaret oldu. / Yüzlerinden belliydi; eminim, toplantıya iştirak eden Millî Gazete yönetici, muhabir, yazar, editör ve çalışanları da memnun kaldı bu ziyaretten… / Hayırlara vesile olması temennisiyle…”
Adnan’ın bu görüşüne ve ‘ziyaretin hayırlı olması temennisine’ aynen katılıyorum.
Yedi yaşımdan itibaren birçok hicret/göç (Türkiye’ye, İzmir’den Burdur’a, Almanya’ya, Arabistan’a) yaşamış tecrübeli bir ‘MUHACİR’ olarak söz aldım ve özellikle bir ‘Adil Düzen Çalışanı’ olarak söylemem gerekenleri kısaca söyledim…
Daha fazlası ancak bir ‘tevafuk’ olabilirdi ve o da oldu. Bu haftaki haftalık yorum çalışmalarımızdan birinin başlığı şöyle: “Suriyeliler, sorunlar ve yapılması gerekenler”. Şöyle başlıyor: Kur’an, ‘insan için emeğinden başka bir şey yoktur’ (Necm, 53/39) diyor. Akevler’de ‘Adil Düzen Çalışmaları’ çerçevesinde oluşturulan ‘Ekonomi İlmi’ şu gerçekleri ortaya çıkarmıştır: İnsan çalışıp yaşayan bir varlıktır. Çalışıp yaşamanın iki kaynağı vardır; emek ve sermaye. Sosyalistler yalnız emeği, kapitalistler yalnız sermayeyi, karmacı ekonomistler sermaye ile emeğin toplamını esas alırlar. Marks da ekonomide emeği merkeze koymuştur. Kur’an ise emek ile sermayenin çarpımını esas alır. Varlık=Emek*Sermaye.