Bundan önceki yazımızda ne dedik?
“ADİL DÜZEN gelecek, yeni bir dünya kurulacak”.
Peki…
“ADİL DÜZEN” nasıl gelecek de hem ülkemiz hem dünya nasıl kurtulacak?
Neyden kurtulacak?
Var olan sömürücü faizli zalim düzenden kurtulacak, elbette.
Evet…
Önce tüm vatandaşlarımıza, sonra bütün beşeriyete hitap ediyor ve diyoruz ki…
Varlığımızı sürdürmek istiyorsak Kur’an’ın çözümlerine kulak verelim; böylece hem kendimizi kurtaralım hem de dünya kurtulsun.
Sadece bizler değil, bütün insanlık kurtulmalıdır.
Peki, bu kurtuluşun ve kuruluşun gerçekleşmesi için neler yapmalıyız?
Yapacağımız şeyler çok basittir.
1
Semt Kooperatiflerini kurmalıyız. Her sokak, her köy kendi kurtuluş gemisini hazırlamalıdır. Teşbihte hata olmaz, Nuh Tufanı misali “sosyal tufan” geldiği zaman kendisi bulunduğu yerde yüzmelidir. Her sokak, her köy kendi kendisini kurtarmalıdır.
2
Semtler; “semt senetleri” çıkarmalı, ürünlerini semt senetleri ile satmalı, ihtiyaçlarını semt senetleri ile almalı. Semtin içine nakdi yani faizli karşılıksız parayı sokmamalıdır. Bunun anlamı şudur: Semtler nakitle satarak nakitle alarak değil, takas yoluyla yaşamaya başlamalıdır. Her semt kendi semtini faizin ve karşılıksız paranın etkilerinden semtini korumalıdır.
3
Her semt ürettiği ürünleri semt tüccarları aracılığı ile piyasaya satmalı ve onlar aracılığı ile piyasadan almalıdır. Tüccara nakit kredi değil de “ürün kredisi” vermelidir. Piyasada parayı o çevirecek, istediğimiz malları o para ile piyasadan alacak ve bize verecektir. Böylece enflasyonun bize yani yaşamakta olduğumuz semte etkisi sıfırlanmış olacaktır.
4
Tüm ödemeler Türk Lirası ile yapılır ama borçlanmalar Altın Bono ile yapılır. Böylece kuralların değişmesi bize etki etmez. Dolar başta olmak üzere bütün karşılıksız paraların etkilerinden de kurtulmuş oluruz.
5
Yargılama hakemler sistemine çevrilir. Adalet Bakanlığı hakemlik yeterliliğini imtihanla tespit eder. Taraflar ceza davaları da dâhil bütün ihtilaflarda hakemlere giderler. Tarafların Yargıtay’a itiraz hakları saklı tutulur.
6
Tüm alacaklar kooperatiflere yani her semtte kuracağımız semt kooperatiflerine ait olur, tüm borçlar da yine bu kooperatiflere ait olur, böylece oradaki işletmeler borç ödeme sıkıntısı içinde olmazlar.
Bunlar önerilerdir.
Önce uzlaşma içinde var olan sorunlarımıza teşhisler konmalı, daha sonra tedavi reçetesi olarak çözümler aranmalıdır.
Çözümler bulunur.
Mesela, İstanbul Kanalı yapılmalıdır ama bir kooperatif kurulmalı, halkımız organize olmalı, halk ortaklıkları oluşturulmalı ve mutlaka yapılacaksa yabancı sermaye değil de Türkiye onu yapmalıdır. Yabancılar ortak olabilirler. Yabancı işçi ortak olarak çalışır ve payını satar.
“ADİL DÜZEN” dediğimiz çözüm ancak tüm insanların önüne konan engeller kaldırılarak, herkes kendi çıkarına ve iradesine dayalı olarak çalışmaya başlarsa elde edilir. Para oyunları ile çözüm elde edilemez. Para emeği harekete geçiriyorsa çözüm elde edilir.