MSP ile başlamalıyım, çünkü ana mihverimiz oydu...
Millî Gazete ise MSP yani bir parti için olması gerekendi ve oldu...
Mehmed Şevket Eygi’yi, Millî Gazete ve MSP çalışmalarımız vesilesiyle tanımıştım.
Mehmed Şevket Eygi ile tanışmamızın ve onu tanımamızın elbette daha öncesi var; 1969 Bağımsızlar Hareketi dönemi. BUGÜN Gazetesi kendisi tarafından yayımlanıyor ve üstadımızın ilk yazılarını gazetesinde ilk yayımlayan da Mehmed Şevket Eygi; bunu her vesileyle şükranla yâd ederek hep söyler. 1969 yılındaki seçimde Aydın ve İstanbul adayları İzmirli; Süleyman Karagülle Aydın, Ömer Faruk Yeğin İstanbul adayı, gerisi uzun hikâye…
MSP yani siyaset çalışmaları, en başından itibaren, bize çok şeyler yaptırdı ve bu çalışmalar vesilesiyle önemli şahsiyetlerle tanıştık, dönem dönem birlikte çalıştık.
Mehmed Şevket Eygi de işte bu şahsiyetlerin en önde gelenlerindendir ve Allah 1990’lardan itibaren Millî Gazete’de yazar olarak daima birlikteliği nasip eyledi, elhamdülillah.
Millî Gazete kurulur kurulmaz, gazetemizle ilgili İzmir ve Ege Bölgesi çalışmalarını başlattık, ayrıca her gün gazetenin ikinci sayfasındaki ‘Tek Yol’ köşemize yazılarımızı göndermeye başladık. Daha sonra Erbakan Hocamız ile yapacağımız ‘ADİL DÜZEN’ çalışmalarımızın nüvesini teşkil edecek ilmî ve fikrî çalışmaları da o zaman başlattık. Bir taraftan parti binamızla aynı katta olan Millî Gençlik Vakfı merkezimizde ‘Millî Görüş Açısından Anayasa Çalışmaları’ haftalık seminerlerimizi sürdürüyor, diğer taraftan ‘Tek Yol Dergisi’ ve Millî Gazete’deki ‘Tek Yol’ köşemizde ilmî ağırlıklı yazılarımızı yayımlıyoruz… MSP İzmir Gençlik Başkanı olarak bütün bu çalışmaların sorumlu hizmetkârı da bendeniz...
Millî Gazete’nin o zaman yayına hazırlandığı İstanbul Cağaloğlu’ndaki binadaki bir odada Tek Yol Dergimizi hazırlamak zorunda kalmamın hikâyesi ilginçtir. 1973 seçimleri öncesinde, İzmir’deki matbaa siyasi gerekçeyle dergimizi basmaz oldu! İzmir’de başka matbaa yok, mecburen İstanbul’a kısa hicret ve Millî Gazete’deki küçük bir odada çalışmaya devam…
Hasan Aksay, Necip Fazıl (NFK) ve diğerleriyle birebir tanışmalar o yıl başladı ki; her biri ile ilgili anlatılacak yaşanmış özel hikâyelerim var, gerekirse belki bir gün yazarım.
Mehmed Şevket Eygi üstadımız ile ilk tanışmamız ise bambaşka bir sebepten. Yıl 1975; hem ilmî ve fikrî hem de siyasî ve amelî (özellikle kooperatif çalışmalarımızla) tanınır hale gelmeye başlamışız. Yukarıdaki bazı çalışmalarımızdan ve şahsiyetlerden söz etmemin pek çok sebebi var. O yıllarda özellikle ‘içtihat’ yapmakla itham ediliyor ve bu yönümüz tenkit ediliyor; biz de elbette ‘içtihat’ yaptığımızı söylüyor ve yazıyoruz ama gerekçeleriyle… Sonunda ‘içtihat’ konusunda İzmir’de halka açık bir açık oturum yapmaya karar verdik. Bendeniz Ahmet Davutoğlu (hocaların hocası), Enver Baytan, Mehmet Şevket Eygi ile görüşmek ve toplantımıza konuşmacı olarak katılmalarını sağlamak üzere İzmir’den İstanbul’a gönderildim. Ahmet Hoca ile başladım, evinde ziyaret ettim; geçirmekte olduğu hastalık sebebiyle kendisine vekâleten Mehmed Şevket Eygi’yi tavsiye etti. ‘Yeni İçtihat Fikri ve Müçtehit Taslakları’ kitabının yazarı Enver Baytan’ın kitabı o yıl yayımlanmış, yayınevi de Millî Gazete’nin hazırlandığı aynı binada. Mehmed Şevket Eygi’nin o zamanki yazıhanesi de hemen karşı binada. Her ikisini de her gün ziyaret ediyor ve ‘içtihat’ toplantımıza konuşmacı olarak katılmaları konusunda ikna etmeye çalışıyorum… Maalesef sonuç alamadım ve o toplantıyı yapamadık ama bu vesileyle bir hafta boyunca konuyu özel olarak konuşmuş olduk.
Mehmed Şevket Eygi, Kadir Mısıroğlu ve birkaç yazar ile 1975 yılında özel görüşmelerim oldu ki; hikâyesi uzundur, kısaca yazayım. O yıl Millî Gazete’de yayımlanan bir yazımda geçen “İslâm’ın sosyal adalet ve eşitlik esaslarına dayalı yeni bir düzen kurmak zorundayız” cümlemden dolayı, meşhur 163’ten, İzmir ve İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi’nde 10 yıl ağır hapisle yargılanmaya başladım. Mehmed Şevket Eygi, Kadir Mısıroğlu, Necip Fazıl ve bazı yazarlar o yıllarda sürekli olarak bu maddeden yargılandıkları için, onları ziyaret ediyor ve nasıl hareket etmem gerektiğini öğrenmek için tecrübelerinden yararlanmaya çalışıyordum...
Cenab-ı Allah Mehmed Şevket Eygi üstadımıza rahmet eyleye, mekânı cennet ola…