Millî Gazete’deki haberler ve yazılar… Diğer gazetelerdeki haberler ve yazarların yazıları… Ne ile ilgili haber ve yazılar?
Elbette 23 Haziran seçimi ve seçime 3 kala son haber ve değerlendirmeler… Millî Gazete’deki haberlerden öğrendik; Binali Yıldırım gazetemizi ziyaret etmiş!
Adnan Öksüz, “Binali Yıldırım’dan ‘Organik’ Kampanya” başlıklı yazısında, ziyaretin detaylarını yazmış, yazıda haberlerde olmayan detaylar var; meraklısı okumalı...
Zeki Ceyhan arkadaşımız İstanbul-Üsküdar-Bağlarbaşı’nda yapılan başka bir toplantıyı değerlendiren “Onlar Saadet Partili değiller ki!” başlıklı yazısını yazmış; okunmalı…
Fehmi Koru bugünkü “Seçime 5 kala tablo iktidar cephesi için flu. Tek umut yoğun medya desteğinde görünüyor…” başlıklı yazısında önemli noktalara parmak basmış!
Millî Gazete’deki Binali Yıldırım ziyareti haberlerinin ardından, bugün Adnan Öksüz bazı detayları da yazınca, seçime 3 kala durumun iyice kritik hale geldiği anlaşılıyor…
Elbette bütün bu gelişmelerle ilgili olarak benim de pek çok tahminlerim ve bu tahminlere dayalı değerlendirmelerim var ama sadece tahminlere dayalı yazmış olmayayım. Ama sadece Fehmi Koru’nun yazdıklarından yola çıkarak birkaç hatırlatmada yarar var (mı?).
Fehmi Koru’nun yazı başlığı bile açıklayıcı; ‘medya desteği’ ihtiyacı… Ve Binali Yıldırım’ın Millî Gazete ziyareti ve Saadet Partililere özür dilemesi…
Recep Tayyip Erdoğan da Millî Gazete’yi ziyaret edip özür diler mi? (Kendisinin bana ‘yazmakla ilgili büyük bir özür borcu var’, yıllar öncesine dayalı; kendisi iyi biliyor!)
Neyse… Binali Yıldırım’da önemli bir değişiklik var ve bence önemli bir adım attı; darısı başta Recep Tayyip Erdoğan ve diğer kadim arkadaşlarımızın başına…
Fehmi’nin değerlendirmeleri ile devam edelim: “İktidar cephesinin İstanbul belediye başkanlığı için yapılacak tekrar seçimi kazanmada güvendiği dağlara sanki kar yağıyor. Haftalar öncesinden başlayarak bayağı hazırlanıldığı belli olan ‘televizyonda adaylar münazarası’ beklendiği gibi geçmedi. Rakip de fazla bir varlık gösteremedi, fakat cephe adayı da daha önce kendisine oy vermemişleri bu defa yanına çekebileceği görüntüsü veremedi.”
Fehmi, KONDA Başkanı Bekir Ağırdır’ın görüşlerini aktarıyor: “AK Parti dediğimiz mekanizma felç oldu” tespitinde bulunuyor Ağırdır. AK Parti örgütünün eskisi gibi çalışmadığını, güç kaynağı bilinen yerel yönetimlerin de partiye eskisi kadar destek vermediğini söylüyor. / En iyisi o mülakattan şu bölümü sunayım: “AK Parti dediğimiz örgüt, AK Parti’den önce, 12 Eylül’den sonraki büyük göç hareketi ile kentlerin, metropollerin cami cemaati etrafında dayanışma temelli başlamış, ama sonra giderek siyasîleşmiş bir başka yapılanmaydı. O yapı sayesinde, AK Parti gündelik hayatın bütün sorunlarından haberdar oluyordu ve o sorunlara değen bir cevap üretiyordu. Şimdi bu örgütün yerinde, tamamen çıkar amaçlı olduğu var sayılan veya ‘Reis’e biat etsin’ diye beklenen disipliner bir örgüt var. Gönülden, kapı kapı dolaşan kadınlar yok örneğin.” Davetli olup gitmediğim toplantı ile ilgili bölüm şöyle: “AK Parti genel başkanı da olan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da benzer bir değerlendirme yaptığının dışa vurumu. / O değerlendirmenin bir sonucu olarak, kendisine İstanbul belediye başkanlığını kazandıran süreçte desteğini gördüğü eski yol arkadaşlarıyla buluştu Cumhurbaşkanı Erdoğan ve hem o buluşmayla hem de AK Parti’nin itibar ettiği kalemler eliyle, ‘Ben değişmedim’ mesajını verme ihtiyacı duydu.”
KARAR’dan Akif Beki’nin bugünkü (20 Haziran) “Binali Bey’den ‘özür’ açılımı” başlıklı yazısının başlangıç bölümü ile noktalayalım: “Özür diliyorum” sözüyle, Millî Gazete’nin dün manşetindeydi. Gazeteyi ziyaret eden Binali Yıldırım, siyasi tercihleri sebebiyle iktidardan suçlayıcı, düşmanlaştırıcı, ayrıştırıcı ve hakaretvari karalamalara maruz kalıp incinmiş Saadet Partililerden özür diledi. Bunun bir seçim yatırımı gibi görülmemesini de özellikle rica etti. / Oy değil gönül almak, helalleşmek için dilenmiş bir özür daha samimi, kıymetli ve makbul olsa gerek.”
Recep Tayyip Erdoğan da Millî Gazete’yi ziyaret edip özür ve helallik dilemeli…