Bu yazımız bundan önceki yazımızın devamı mahiyetindedir…
Meramımızın tam olarak anlaşılması için önceki yazımızla birlikte okunmalı…
Meraklısına veya asıl ilgilenmesi ve bilgilenmesi gerekenlere ek bir notumuz daha olacak; şu başlıktaki yazılarımız tekrar tekrar okunmalı: “Seçim sistemi sorunlu! Belediyeler ne yapmalı? / Seçim sorunlu! İstanbul Belediyesi ne yapmalı? / İst. BB ana binasında 2 gün “yaşadıklarım” ve… / İBB seçimi vesilesiyle; başkanlara açık mektup-1/ İBB seçimi vesilesiyle; başkanlara açık mektup-2 / İBB SEÇİMİ vesilesiyle neler oluyor NELER?!”
Peki…
Bütün bu yazılar neden yazıldı, bu hatırlatmalar neden yapıldı?
Daha doğrusu bu son iki yazı neden yazıldı, bu son hatırlatmalar neden yapıldı?
Şu cümlelerle başlayan bir yazı (Akif Beki’nin yazısı) dikkatimi çekti: “Bu da oldu. Yeni Şafak’ta son iki gün, dudak uçuklatacak seçim fetvaları kaleme aldı Prof. Hayrettin Karaman. İnanmayan, dünkü ‘Doğrucu Davut olmak’ ve önceki günkü ‘Kötüyü ayıklamak’ başlıklı yazılarına baksın.” Aslında o yazılara öylesine göz atmış ama son günlerdeki işlerimin yoğunluğu sebebiyle pek odaklanamamıştım. Akif Beki’nin KARAR gazetesindeki “Hayrettin Hoca’dan propaganda fetvası” (15 Haziran) başlıklı yazısı üzerine tekrar hatırlamış ve de ilgilenmiş oldum. Ahmet Taşgetiren de 16 Haziran günü yazdı.
Fehmi Koru da işte bu yazıya atıf yaparak “Seçimle gelen seçimle gider; aksini düşünen hata eder. Bu tartışmayı İstanbul seçiminin tekrarı başlattı…” başlıklı yazısını (15 Haziran) sona erdirmiş. Fehmi Koru’nun yazısında ‘Erbakan, Refah-Yol Hükümeti, 28 Şubat ve daha başka gelişmeler’ ile ilgili hatırlatmalar da var; ilgilenenler okumalı…
Akif Beki yazısına şöyle başlamış: “İktidara zarar verecekse doğruları söylemek neden yanlış, hadis yorumları ve menkıbelerle bir güzel gerekçelendiriyor. / Muhalefete yarayacaksa yönetenlerin yanlışlarını dile getirmek dinen ne gibi sakıncalar içeriyor, merak edenler göz atabilir. / Kısa özet geçiyorum; iktidarlar adalet, hakkaniyet, liyakat, dürüstlük konularında hataya düşebilir, çürüme ve bozulmalar yaşayabilir, doğruluktan sapabilir. Ama düşmana (siyasi muhalefet oluyor) koz verecekse bunlardan şikâyet etmek caiz değil, buna meşrudur diyemezmiş Hoca. / Hangi şartlar altında yalan söylemenin ve gerçeği saklamanın caiz olduğunu da ayrıntılı açıklıyor bize.”
Bundan önceki yazımda önemli uyarı ve hatırlatmalarım vardı…
Tekrar onlara atıfta bulunarak bazı hatırlatmalar yapsam mı diye düşünüyorum…
Ama diğer taraftan ‘olanlar, yaşananlar, başa gelenler, “akledenler” yani akıl sahipleri için yeterlidir’ diye düşünüyorum; ‘anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna bile az’… Bundan dolayı sadece şu hatırlatmayı yapmam yeterli olsun!
Prof. Sebahattin Zaim Başkanlığı’nda, Prof. Hayrettin Karamansekreterliğinde, tam 14 akademisyen, bizzat Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın görevlendirmesiyle, 1990’lı yıllarda, ‘Erbakan’ı ADİL DÜZEN’DEN VAZGEÇİRME RAPORLARI’ hazırladılar! Bu konuyu defalarca değişik vesilelerle yazıp gerekli hatırlatmaları yaptım; detaylar oralarda…
İstanbul İBB Seçimi vesilesiyle bir kere daha hatırlatıyorum: “Peki, olaylar yani olumsuzluklar daha ne kadar devam edecek? / -Ülkemize ‘ADİL DÜZEN’ gelinceye kadar devam edecek… / -Ülkemize ‘ADİL EKONOMİK DÜZEN’ gelinceye kadar sürecek… / -Dünyada ‘ADİL/SİLM/BARIŞ DÜNYA DÜZENİ’ kuruluncaya kadar… / -Dünyada ‘ADİL DÜZEN İNSANLIK ANAYASASI’ benimseninceye kadar…”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Tacikistan’ın başkenti Duşanbe’de düzenlenen Asya’da İşbirliği ve Güven Arttırıcı Önlemler Konferansı (CICA) 5. Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi’nde yaptığı konuşmada, günümüz dünyasında, düzenin değil düzensizliğin hâkim olduğunu belirtmiş. Soru-yorum: Sayın Erdoğan, ‘Adil Dünya Düzeni’ çözümünüz var mı?
23 Haziran İBB Seçimi vesilesiyle bunları yazdık ve seçime sayılı günler kaldı…
Ne dersiniz, seçimden sonra da benzer uyarı yazıları yazmak zorunda kalacak mıyız?