Reşat Nuri Erol
‘Velleżîne hum ani’l-laġvi mu’ridûn / Ve lağvden mu’riz
14.06.2019
3070 Okunma, 1 Yorum

 

‘Velleżîne hum ani’l-laġvi mu’ridûn / Ve lağvden mu’riz olanlar’

Önceki yazılarımızın devamı, Müminun Suresi’nin üçüncü ayeti ile devam edelim…

“Kâinatta her şeyin bir görevi vardır. Hiçbir şey abes olarak var edilmemiştir.

İnsan da kâinatın bir parçasıdır, hatta en değerli parçasıdır. Her şey onun işine yarayacak şekilde var edilmiştir. İnsanlık diye bir varlık dört boyutlu uzayın varlığı için var ve o da Allah’ın muhatabı olmak için vardır. Bir işin yapılması için imkânlara ihtiyaç vardır. İmkânlar ihtiyaçlar için değerlendirilir. Neye ihtiyaç olduğunu bize duygularımız ve düşüncelerimiz öğretir. Boş zamanınız olmamalıdır. Boşa giden vaktimizi harcamamalıyız.

Zamanımızı israf etmemeliyiz. Günümüzün yarısını üretimde, yarısını tüketimde geçirmeliyiz. Tüketimin üçte ikisi uykuda geçer. Kalanlar da yeme içme ihtiyaçlarını gidermek için harcanır. Kalan zamanların üçte ikisi üretimde geçer. Diğer üçte biri de eğitimler ve Kur’an öğrenmekle geçer. Kur’an düzeninde ayrıca okul yoktur, öğrenme doğumla başlar, ölünceye kadar devam eder. Herkes öğrencidir ve öğretmendir.

Bir İngiliz (Wilhelm Stekel) ‘Bir Anneye Mektuplar’ diye bir kitap yazmıştı, daha öğrenci iken okudum. “Çocuk yapmaktan korkmayın, onlardan birinin imkânı ile hepsi sıra ile yetişirler. Ayrıca çocuklar kendi yaşıtlarına örnek olurlar, rahat büyürler.” diyordu.

Evet, öğrencilik doğumdan başlar, ölüme kadar devam eder; öğretmenlik de öyledir.

İhtiyaçlar var, imkânlar var; imkânları ihtiyaçları gidermek için kullanacaksınız. Kendi ihtiyacınızı değil, başkalarının ihtiyaçlarını gidereceksiniz. Siz de başkalarının imkânları ile ihtiyaçlarınızı gidereceksiniz. Bunun iki yolu vardır. Biri tedayündür. Çocukken yardım alacaksınız. Büyüyeceksiniz, size yardım edenlere değil insanlığa borçlanacaksınız. Büyüdüğünüzde siz çocuklar yetiştirecek, onlara bakmakla insanlığa olan borcunuzu ödeyeceksiniz. Yaşlılara bakacak alacaklı olacaksınız, siz yaşlandıkça da çocuklarınızdan alacağınızı tahsil edeceksiniz. Buradaki bölüşme imkân ve ihtiyaca göre olmayıp miktarla değildir. Babanız muhtaçsa ona yardım edeceksiniz, sizin gücünüz varsa ona yardım edeceksiniz. Bu sebepledir ki borçlusunuz ve bir saat bile boş duramazsınız. Yaşınız ne olursa olsun insanlık sizin ihtiyacınızı giderecek, siz de gücünüzün yettiği kadar insanlık için çalışacaksınız. “Lağv etme” demek boş zaman harcama demektir. Onlar yaşamak için çalışmazlar, onlar çalışmak için yaşarlar. İkinci yol da teavündür, karşılıklı yardımlaşmadır. Ben senin ve başkalarının işine yardım edeceğim, sonra başkaları da bana yardım edecek. Burada saatler ölçülür. Herkesin gücü kadarıyla emeği vardır ve birbirlerine yardım etmektedirler. Çalıştıkları saatleri yazarlar. Böylece borçlu ve alacaklı olmadan ölürler.

Kur’an’ın her kelimesi birbirini açıklamaktadır.

Öyle bir eğitim sistemi oluşturmalıyız ki sonunda insanlar çalışmaktan zevk alsınlar. Lağvdan iraz işte budur. Bu nasıl sağlanır? Bunun için neler yapılmalıdır? a) Her yaştaki insanın iş yapabildiği imkânları oluşturmalıyız. Bunun için yüz lojmanlı apartmanlara ihtiyaç vardır. Herkes her zaman çalışabileceği işyeri bulmalıdır. b) Kişi işini kendisi seçmelidir. Biz ona iş vermemeliyiz. Biz onun yapmak istediği iş için imkân hazırlamalıyız. Ne iş isterse onu yapmalı, yapıp yapmamakta da serbest olmalıdır. c) Herkesin çalışması değerlendirilmelidir. İş yaptığının farkında olmalıdır. Ücret çalışanın emeğinin karşılığı değildir, ücret çalışanın başarı notudur. Kazandıkça başardığını anlamalıdır. Bu sebepledir ki sermayeye dayanan para meşru değildir, emeğe dayanan para meşrudur. Paranın birimi saattir. d) Nihayet kişinin prim ödemeden bir sosyal güvenliği olmalıdır. Yaşamak için çalışmak zorunda olmamalıdır. Çalışmasa veya çalışamasa da yaşama garantisini ona vermeliyiz. O daha çok kazansın ve onunla yatırım yapsın da çocuklarına daha fazla imkân hazırlasın diye çalışmalıdır. Kişinin günlük geçinme derdi olmamalıdır. Ekonomide denenmiştir ki %100’e yakın enflasyonda bile ekonomi devam eder. O halde biz herkese asgari maaş bağlarız. Dolayısıyla geçinme derdinden kurtarırız. Çalışmaları için de çalışanlara emeklerinin karşılığını öderiz. Sağladığınız doğa imkânlarının karşılığında üretim yapmış olurlar. Üreticiler mallarını yarı fiyatla satmış olurlar. Böylece doğanın payı ile insanlar çalışmadan yaşarlar.” (KUR’AN, 1017. Hafta Seminerinden)

 

 


YorumcuYorum
Reşat Nuri Erol
14.06.2019
16:16

MİLLÎ GAZETE

‘Vellezîne hum ani’l-lağvi mu’ridûn / Ve lağvden mu’riz olanlar’

Önceki yazılarımızın devamı, Müminun Suresi’nin üçüncü ayeti ile devam edelim…

“Kâinatta her şeyin bir görevi vardır. Hiçbir şey abes olarak var edilmemiştir.

İnsan da kâinatın bir parçasıdır, hatta en değerli parçasıdır. Her şey onun işine yarayacak şekilde var edilmiştir. İnsanlık diye bir varlık dört boyutlu uzayın varlığı için var ve o da Allah’ın muhatabı olmak için vardır. Bir işin yapılması için imkânlara ihtiyaç vardır. İmkânlar ihtiyaçlar için değerlendirilir. Neye ihtiyaç olduğunu bize duygularımız ve düşüncelerimiz öğretir. Boş zamanınız olmamalıdır. Boşa giden vaktimizi harcamamalıyız.

Zamanımızı israf etmemeliyiz. Günümüzün yarısını üretimde, yarısını tüketimde geçirmeliyiz. Tüketimin üçte ikisi uykuda geçer. Kalanlar da yeme içme ihtiyaçlarını gidermek için harcanır. Kalan zamanların üçte ikisi üretimde geçer. Diğer üçte biri de eğitimler ve Kur’an öğrenmekle geçer. Kur’an düzeninde ayrıca okul yoktur, öğrenme doğumla başlar, ölünceye kadar devam eder. Herkes öğrencidir ve öğretmendir.

Bir İngiliz (Wilhelm Stekel) ‘Bir Anneye Mektuplar’ diye bir kitap yazmıştı, daha öğrenci iken okudum. ‘Çocuk yapmaktan korkmayın, onlardan birinin imkânı ile hepsi sıra ile yetişirler. Ayrıca çocuklar kendi yaşıtlarına örnek olurlar, rahat büyürler’ diyordu.

Evet, öğrencilik doğumdan başlar, ölüme kadar devam eder; öğretmenlik de öyledir.

İhtiyaçlar var, imkânlar var; imkânları ihtiyaçları gidermek için kullanacaksınız. Kendi ihtiyacınızı değil, başkalarının ihtiyaçlarını gidereceksiniz. Siz de başkalarının imkânları ile ihtiyaçlarınızı gidereceksiniz. Bunun iki yolu vardır. Biri tedayündür. Çocukken yardım alacaksınız. Büyüyeceksiniz, size yardım edenlere değil insanlığa borçlanacaksınız. Büyüdüğünüzde siz çocuklar yetiştirecek, onlara bakmakla insanlığa olan borcunuzu ödeyeceksiniz. Yaşlılara bakacak alacaklı olacaksınız, siz yaşlandıkça da çocuklarınızdan alacağınızı tahsil edeceksiniz. Buradaki bölüşme imkân ve ihtiyaca göre olmayıp miktarla değildir. Babanız muhtaçsa ona yardım edeceksiniz, sizin gücünüz varsa ona yardım edeceksiniz. Bu sebepledir ki borçlusunuz ve bir saat bile boş duramazsınız. Yaşınız ne olursa olsun insanlık sizin ihtiyacınızı giderecek, siz de gücünüzün yettiği kadar insanlık için çalışacaksınız. ‘Lağvetme’ demek boş zaman harcama demektir. Onlar yaşamak için çalışmazlar, onlar çalışmak için yaşarlar. İkinci yol da teavündür, karşılıklı yardımlaşmadır. Ben senin ve başkalarının işine yardım edeceğim, sonra başkaları da bana yardım edecek. Burada saatler ölçülür. Herkesin gücü kadarıyla emeği vardır ve birbirlerine yardım etmektedirler. Çalıştıkları saatleri yazarlar. Böylece borçlu ve alacaklı olmadan ölürler.

Kur’an’ın her kelimesi birbirini açıklamaktadır.

Öyle bir eğitim sistemi oluşturmalıyız ki sonunda insanlar çalışmaktan zevk alsınlar. Lağvdaniraz işte budur. Bu nasıl sağlanır? Bunun için neler yapılmalıdır? a) Her yaştaki insanın iş yapabildiği imkânları oluşturmalıyız. Bunun için yüz lojmanlı apartmanlara ihtiyaç vardır. Herkes her zaman çalışabileceği işyeri bulmalıdır. b) Kişi işini kendisi seçmelidir. Biz ona iş vermemeliyiz. Biz onun yapmak istediği iş için imkân hazırlamalıyız. Ne iş isterse onu yapmalı, yapıp yapmamakta da serbest olmalıdır. c) Herkesin çalışması değerlendirilmelidir. İş yaptığının farkında olmalıdır. Ücret çalışanın emeğinin karşılığı değildir, ücret çalışanın başarı notudur. Kazandıkça başardığını anlamalıdır. Bu sebepledir ki sermayeye dayanan para meşru değildir, emeğe dayanan para meşrudur. Paranın birimi saattir. d) Nihayet kişinin prim ödemeden bir sosyal güvenliği olmalıdır. Yaşamak için çalışmak zorunda olmamalıdır. Çalışmasa veya çalışamasa da yaşama garantisini ona vermeliyiz. O daha çok kazansın ve onunla yatırım yapsın da çocuklarına daha fazla imkân hazırlasın diye çalışmalıdır. Kişinin günlük geçinme derdi olmamalıdır. Ekonomide denenmiştir ki %100’e yakın enflasyonda bile ekonomi devam eder. O halde biz herkese asgari maaş bağlarız. Dolayısıyla geçinme derdinden kurtarırız. Çalışmaları için de çalışanlara emeklerinin karşılığını öderiz. Sağladığınız doğa imkânlarının karşılığında üretim yapmış olurlar. Üreticiler mallarını yarı fiyatla satmış olurlar. Böylece doğanın payı ile insanlar çalışmadan yaşarlar.” (KUR’AN, 1017. Hafta Seminerinden)

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

YazarReşat Nuri Erol- Mesaj Gönder

14 Haziran 2019




Son Eklenen Makaleler
Reşat Nuri Erol
‘Adil Düzene Göre İnsanlık Anayasası’ çalışması
18.04.2024 243 Okunma
1 Yorum 18.04.2024 09:47
Ahmet Mermer ( Sosyolog )
BİR FİLMİN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ
17.04.2024 182 Okunma
Reşat Nuri Erol
‘Yol varsa budur, bilmiyorum başka çıkar yol’
17.04.2024 249 Okunma
1 Yorum 17.04.2024 10:08
Reşat Nuri Erol
“Yeni Bir Anayasa” ve anayasa seminerlerimiz
16.04.2024 268 Okunma
1 Yorum 16.04.2024 08:29
Reşat Nuri Erol
Seçim, seçim sonrası ve İsrail’de savaş sirenleri!
15.04.2024 280 Okunma
1 Yorum 15.04.2024 08:56
Hilal Çekmen
ADİL DÜZEN AÇISINDAN KENTSEL DÖNÜŞÜMDE TEMEL İLKELER-2
14.04.2024 176 Okunma
Özer Ataç
Seçim-3
14.04.2024 1551 Okunma
Reşat Nuri Erol
2024 seçimlerine emekliler damgasını vurdu!
14.04.2024 276 Okunma
Reşat Nuri Erol
Türkiye, Araplar, İslâm âlemi bayram yaptı mı?-2
11.04.2024 339 Okunma
1 Yorum 13.04.2024 07:52
Mete Firidin
Ebabil
10.04.2024 936 Okunma
Reşat Nuri Erol
Türkiye, Araplar, İslâm âlemi bayram yaptı mı?
10.04.2024 365 Okunma
1 Yorum 14.04.2024 11:10
Reşat Nuri Erol
Seçim sonrası acilen yapılması gerekenler… - 6
10.04.2024 291 Okunma
Reşat Nuri Erol
Seçim sonrası acilen yapılması gerekenler… - 5
9.04.2024 280 Okunma
Reşat Nuri Erol
Seçim sonrası acilen yapılması gerekenler… - 4
8.04.2024 349 Okunma
Reşat Nuri Erol
Seçim sonrası acilen yapılması gerekenler… - 3
7.04.2024 365 Okunma
Reşat Nuri Erol
Seçim sonrası acilen yapılması gerekenler… - 2
4.04.2024 315 Okunma
1 Yorum 04.04.2024 09:25
Reşat Nuri Erol
Seçim sonrası acilen yapılması gerekenler… - 1
3.04.2024 380 Okunma
1 Yorum 03.04.2024 10:18
Ahmet Yücel
EMEKLİ ÖĞRETMENDEN ÇÖZÜM ÖNERİLERİ
3.04.2024 82 Okunma
2 Yorum 05.04.2024 23:45
Reşat Nuri Erol
Seçim sonrası “Belediye-Kooperatif” iş birliği - 7
1.04.2024 286 Okunma
Özer Ataç
Seçim-2
31.03.2024 793 Okunma
Reşat Nuri Erol
Seçim sonrası “Belediye-Kooperatif” iş birliği - 6
28.03.2024 318 Okunma
1 Yorum 28.03.2024 05:54
Yasin Kılar (Karar Danışmanı - Mentor)
SİNAN OĞAN KADAR OLABİLMEK
27.03.2024 166 Okunma
Reşat Nuri Erol
Seçim sonrası “Belediye-Kooperatif” iş birliği - 5
26.03.2024 367 Okunma
7 Yorum 26.03.2024 09:06
Reşat Nuri Erol
Seçim sonrası “Belediye-Kooperatif” iş birliği - 4
25.03.2024 381 Okunma
1 Yorum 25.03.2024 09:00
Reşat Nuri Erol
Seçim sonrası “Belediye-Kooperatif” iş birliği - 3
24.03.2024 397 Okunma
1 Yorum 24.03.2024 05:49
Süleyman Karagülle
BİR YETKİLİ YÜKSEK HAKİM DEDİ Kİ: 09.09.2000
23.03.2024 84 Okunma
Süleyman Karagülle
AHŞAP EV ÇALIŞMALARI 09 EYLÜL 2000
23.03.2024 40 Okunma
Süleyman Karagülle
Sana ruhtan soruyorlar 09 EYLÜL 2000
23.03.2024 61 Okunma
Süleyman Karagülle
SİSTEMATİK HATA 09 EYLÜL 2000
23.03.2024 46 Okunma
Süleyman Karagülle
ŞERİAT VE MEMUR KARARNAMESİ 02.09.2000
23.03.2024 39 Okunma
Süleyman Karagülle
Heisenberg’in meşhur “kuvantum teorisi” 02.09.2000
23.03.2024 54 Okunma
Süleyman Karagülle
DEPREMİN FIKHI 26 AĞUSTOS 2000
23.03.2024 60 Okunma
Süleyman Karagülle
Z E L Z E L E 26 ağustos 2000
23.03.2024 37 Okunma
Reşat Nuri Erol
Seçim sonrası “Belediye-Kooperatif” iş birliği - 2
23.03.2024 417 Okunma
1 Yorum 23.03.2024 10:16
Reşat Nuri Erol
Seçim sonrası “Belediye-Kooperatif” işbirliği - 1
21.03.2024 418 Okunma
7 Yorum 21.03.2024 09:35
Reşat Nuri Erol
Seçim; Millî Görüş Adil Düzen Belediyeciliği - 29
20.03.2024 315 Okunma
Yasin Kılar (Karar Danışmanı - Mentor)
YENİDEN HATA PARTİSİ
18.03.2024 260 Okunma
Hilal Çekmen
ADİL DÜZEN AÇISINDAN KENTSEL DÖNÜŞÜMDE TEMEL İLKELER
17.03.2024 287 Okunma
Bahaeddin Sağlam
Oruç ile İlgili Beş Kavram
17.03.2024 190 Okunma
Reşat Nuri Erol
Seçim; Millî Görüş Adil Düzen Belediyeciliği - 28
17.03.2024 336 Okunma
7 Yorum 17.03.2024 07:53
Özer Ataç
Seçim-1
16.03.2024 1584 Okunma
Reşat Nuri Erol
Seçim; Millî Görüş Adil Düzen Belediyeciliği - 27
16.03.2024 353 Okunma
5 Yorum 16.03.2024 11:10
Reşat Nuri Erol
Seçim; Millî Görüş Adil Düzen Belediyeciliği - 26
15.03.2024 392 Okunma
5 Yorum 15.03.2024 09:14
Süleyman Karagülle
(AHŞAP)İŞLETME HAKKINDA BİLGİ-19.08.2000
14.03.2024 50 Okunma
Süleyman Karagülle
Bir ülke hırsıza hapis cezasını vermektedir-12082000
14.03.2024 55 Okunma
Süleyman Karagülle
MEMUR KARARNAMESİ 12.08.2000
14.03.2024 34 Okunma
Süleyman Karagülle
HÜKÜMET,REKTÖR ATAMALARI..05.08.2000
14.03.2024 41 Okunma
Süleyman Karagülle
İNSANIN GÖREVİ 05.08.2000
14.03.2024 45 Okunma
Süleyman Karagülle
EKONOMİDE ZELZELE 22.07.2000
14.03.2024 37 Okunma
Süleyman Karagülle
REKTÖRLERİN ATANMASI 22.07.2000
14.03.2024 30 Okunma


© 2024 - Akevler