Asıl yazılması ve sorulması gerekenleri, bundan önceki “İBB SEÇİMİ vesilesiyle neler oluyor NELER?!” başlıklı yazımda yazdım ve sordum; dolayısıyla bugün okuyacaklarınız ancak “teferruat” olur ama anlayamayanlara bu teferruatlar da gerekli.
Prof. Mehmet Tekelioğlu arkadaşım, bu hafta, “Büyük şehirlerde kaybedenler sebeplerini araştırıyor mu?” konusunu değerlendirdi. Devamında işlediği önemli konu, hep gündemde olan, bu hafta da gündeme gelen “İslam ülkeleri ne kadar İslami?” konusu oldu.
Okuyalım: “Ben bu İslami endeks meselesini bir yıl kadar önce burada iki yazı ile geniş bir şekilde ele almıştım. Bu yazılardan birincisi Oruç aynın sunduğu fırsat, ikincisi Bayram sorumluluğu adını taşıyordu. İslami endeksin neşet ettiği çalışma “How IslamicareIslamicCountries?” adını taşıyor.“İslam ülkeleri ne kadar İslami?” diye çevrilebilir Türkçeye. Yukarıda sözünü ettiğim yazıların ilkinde 2010 yılındaki bu çalışmanın hangi maksatla yapıldığından ve o yıl için elde edilen iki endeksten bahsetmiştim.
Bu endekslerin birisi, ‘İslam ülkeleri ne kadar İslami?’ sorusuna cevap arıyordu. 208 ülkenin İslami prensiplere ne derece sadık olduğu ekonomi, hukuk, yönetim, insan hakları ve siyasi haklar ile uluslararası ilişkiler bazında değerlendirilmişti. Kur’an ve hadis, araştırmacıların öncelikli kılavuzları olmuştu, yani uyguladıkları kriterler Kur’an ve hadislerden elde edilmişti. Türkiye bu endekste 103’üncü sırayı alabilmişti.
İkinci endeks ise “An EconomicIslamicity Index (EI)” adını taşıyordu. Bunu da “Ekonomik İslami Endeks” diye çevirmiştik. Bu ikinci çalışmada yazarlar 113 ölçülebilir ekonomik İslami prensip etrafında yine yalnız İslam ülkelerini değil bütün ülkeleri teraziye çıkarmışlardı. İslam ülkeleri açısından burada da durum iç açıcı değildi. İlk üç sırada İrlanda, Danimarka ve Lüksemburg vardı. Sıralamada İslam ülkeleri arasında en yüksek mertebeyi 33’üncü sıradaki Malezya almıştı. Kazakistan 54, Çin 62, Tunus 72, Suudi Arabistan 91, Pakistan 145’inci sıradaydılar. Türkiye 71’inci olmuştu bu endekste. İkinci yazımda bu çalışmanın 2015, 2016 ve 2017 yıllarında yenilenen halinden bahsetmiştim. Şimdi 2018 yılı için verilen sıralamalar konuşuluyor. Uzatmadan söyleyelim, bu sıralamada, 2017’de 81’inci sıradaki Türkiye, 2018’de 95’inci sıraya gerilemiş. Aşağıdaki tablo Türkiye için bir özet veriyor. Yıllar itibariyle ekonomi, hukuk ve yönetim, insan hakları ve siyasi haklar gibi alanlarda Türkiye’nin nasıl bir seyir izlediğini görüyoruz. Tablodaki puan sütunları ülkelerin 10 tam puan üzerinden aldıkları notu gösteriyor. Hemen hemen her alanda gerileme var maalesef. Bu tabloyu değiştirmek mümkün. Biraz daha fazla demokrasi, hukuk, özgürlük, ortak akıl, denge ve denetim mekanizmaları… Hepsi bu kadar… Bu tür değerlendirmelere gözlerini ve kulaklarını kapatanlar olduğunu biliyorum. Yine de şu notu düşmek gerekiyor: Ülkeler, Kur’an ve hadis kaynaklı kriterlere vurulduğu zaman durum nedir sorusunun cevabı olarak ortaya çıkmıştır bu endeksler. Buradan elde edilecek basit sonuçlardan biri şudur: Bir ülke demokrasiye ve hukuka verdiği kıymet ölçüsünde İslami kriterlere yaklaşmaktadır.
Türkiye Toplam endeks Ekonomi Hukuk ve yönetim İnsan hakları ve siyasi haklar Uluslararası ilişkiler
Sıra Puan Sıra Puan Sıra Puan Sıra Puan Sıra Puan
2015 65 5.14 58 5.38 55 5.69 84 4.69 102 4.31
2016 73 4.82 71 4.85 67 5.21 80 4.56 102 4.30
2017 81 4.48 82 4.57 81 4.42 79 4.53 96 4.31
2018 95 4.06 70 5.07 85 4.31 100 3.82 148 1.01
2018
(İslam ülkort) 118.5 3.28 113 3.45 115.5 2.84 112 3.47 119 3.37
Buradan İslam ülkelerinin çıkartacağı hiçbir sonuç yok mu Allah aşkına...
Ben sadece birini yazdım üstelik...
Şimdi size bir soru: “YSK’nın gerekçeli kararı Türkiye’nin bu tabloda verilen hukuk notunu nasıl etkiler?”
Birkaç yazar daha aynı önemli konu üzerinde durdu; onlar da gelecek yazımızda…