İnsan/insanlık uygarlaşan varlıktır, mutlaka yeni projelerle ortaya çıkılmalıdır.
AK Parti de bunu yapaktadır ama AK Parti maalesef bunu “Sermaye” ile işbirliği içinde yapmaktadır. Bizim yarım yüzyıllık teorik ve pratik olarak yürütmekte olduğumuz genel olarak “Adil Düzen” ve özel olarak “Adil Ekonomik Düzen” ile özellikle “kooperatif” çalışmalarımızı nazarı itibara almamaktadır.
“Sermaye” de maalesef Türkiye’de yeni denemeler yaparak iş ya da sömürü çarkını yürütmektedir. Bu durum Türkiye’ye sadece bir taraftan zaman kazandırmakta ama diğer taraftan da zaman dâhil çok şey kaybettirmektedir. “Sermaye” Türkiye’yi bir deneme ülkesi (tahtası) olarak tepe tepe kullanmaktadır. “Başkanlık Sistemi” de genel olarak, son dönemdeki bazı “projeler” de işte bu denemelerin birer sonucudur.
Esasta bizim bir varsayımımız vardır.
Biz ortalama olarak 100 ailenin ortak olduğu “Semt Kooperatifleri” kuralım. Millî sorunlarımızı böyle çözelim. Makro bize ait olmasın, makroya karışmayalım. Onu “Sermaye” yani uluslararası Yahudi Sermayesi yapsın. Geçiş böyle sağlanabilir, savaşsız sağlanabilir. Sermaye üçüncü dünya savaşını çıkarmak için çabalayıp duruyor ya; “savaş/savaşsız” derken onu kastediyoruz. Sermaye sorunları “savaş” ile çözüyor, biz “barış” ile çözelim diyoruz.
AK Parti’nin bu yeni girişimi (Yeni Ekonomik Program) de bunu kabullenmiş olması gibi görünüyor. Hüsnü zan ile şimdilik böyle deyip değerlendirmeye devam edelim.
Önceleri “kooperatifçiliğe” karşı siyaset güden “Sermaye” bunu başaramayınca şimdi kendisi kooperatifçiliği düzenliyor olsa gerek.
Biz yarım yüzyıl önce “faizsiz/kredisiz” kooperatifimizi kurup başarılı olmaya başlayınca, Sermaye ile işbirliği içinde olan Turgut Özal maalesef “faizli kredilerle” bize rakip “kooperatifler” kurdu! Türkiye’deki ilk toplu konut olan “İzmir Akevler Sitesi” örneğinden yola çıkarak “TOKİ”yi kurdu ama bizim gibi “faizsiz/kredisiz” değil de, maalesef bilinen “FAİZLİ” uygulamaları yaptı; AK Parti de yıllardan beri sürdürüyor…
***
Her neyse; olanlar oluyor, bizler de izliyoruz…
Biz bir şeyi anlamadan onu tam olarak kavramadan karşı olmayız...
Duamız Sermaye’nin Kur’an’ın ve Tevrat’ın dediklerini nazarı itibara almasıdır...
Biz ise Allah ne diyorsa, içtihat ve icmalarımız ne gösteriyorsa onları yapmaya çalışacağız. Sonuç bize değil O’na yani Allah’a aittir. Ve mekerû ve mekerallah…
“Seçim sorunlu! İstanbul Belediyesi ne yapmalı?”başlıklı önceki yazıda ne dedik?
“Mesela, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ‘örnek olarak’ neler yapabilir?
1) İstanbul 10.000 mahalleye ayrılır. Bir beldenin nüfusu on binden fazla olamaz. Buralarda ‘Bucak Kooperatifleri’ kurulur. Ayrıca her bucakta on kadar ‘Semt Kooperatifi’ kurulur. Böylece sözde değil de özde ‘yerinden yönetim’ sistemine doğru adım atılır.
2) Her mahalle Anadolu’daki 2000 ilçeye kardeş yapılır. Buradaki kooperatiflere eş/kardeş Anadolu’da kooperatifler kurulur; burada mahallede, Anadolu’da ilçede.”
Diğer çok önemli detaylar o ve ondan önceki yazımızda; bütün diğerleriyle birlikte…
***
“Yeni Ekonomik Program” diye yeni bir program yapılmış; içinde “Millî Birlik Kooperatifi” ve başka şeyler de olan. Hayırlı olsun, Allah ülkemizi ve hepimizi korusun!
Biz “Adil Ekonomik Düzen” diyoruz…
Onlar neler yapıyorlar, hep birlikte göreceğiz…
Aralara “kooperatif, üretim” her halde “program ve proje” oluveriyor!
Sayın Albayrak ve Pakdemirli’ye anlatıp sunabileceğimiz çok şey/ler var ama…
10 Nisan 2019 tarihinde açıklanan Yeni Ekonomi Programı (YEP) ile birlikte, her alanda atılacak adımların ilk verileri de ortaya çıktı, detayları bekliyoruz…
Biz her zaman yaptığımız üzere ilk uyarılarımızı yapmış olalım; uyanırlar inşallah…