Ne demiştik ya da ne diyorduk? “Seçim sistemi ve seçim sonucu sistemi; hem de bu çağda ve bugünkü teknolojiyle! / Seçim 31 Mart’ta yapıldı ama sadece İstanbul seçim sonucu için günlerce bekledik!” Aslında hâlâ bekliyoruz; YSK’nın kararını! Devamında neler dedik?
“Evet, seçim ama neye göre seçim?
* Cari ‘ekseriyet sistemi’ ile mi seçim?
* Yoksa ‘Adil Düzen Sistemi’ ile mi seçim?
Cari ‘ekseriyet sistemi’ ile yapılan ‘seçim’ ve bu ‘seçim sonuçları’ ortada…
Bu ‘seçim sistemi’ ile her seçimde sorunlar yaşamaya devam ederiz…
Adil Düzen seçim sistemi kuruluncaya kadar sorunlara devam…”
“Seçim, seçim sistemi, sonuçlar ve çözüm önerilerimizi yazmaya devam edeceğiz” de dediğimizden, kaldığımız yerden devam edelim; belki ilgili ve yetkili birileri yararlanır...
Kimi yazarlar ‘ekonomi kötü, enflasyon yüzde yüzleri geçti, Türkiye’ye de benzer şekilde operasyonlar yapılıyor veya yapılacaktır’ diyorlar yani sadece ‘şikâyet’ ediyorlar, ‘çözüm önerileri’ yok! Şikâyetleri sıralayıp sonra ‘bir olalım, diri olalım’ demekle, hamaset yapmakla ve ‘bizi arayacaklar’ temennileriyle işler düzelmez, sorunlar çözülmez.
Biz Adil Düzen, Adil Ekonomik Düzen açısından yapılması gerekenleri yazalım.
- a) Türkiye’nin dış borçları var. Bu sorun derhal çözülmelidir.
- b) Türkiye’nin faiz-enflasyon sarmalı var. Bu sorun acilen çözülmelidir.
- c) Türkiye’de ekonomik kriz var, işsizlik alarmı çalıyor bu sorun çözülmelidir.
- d) Parçalanma sorunu var, ‘beka’ diyor, başka şeyler söylüyorlar; çözülmelidir.
Defalarca yazdık, yine yazalım: AK Parti Kur’an’a kulak vermelidir. Başka çıkar yol yok. Kur’an çözümleri de yalnız Adil Düzen, Adil Ekonomik Düzen Çalışanları tarafından dile getirilmektedir. Tüm dünya Kur’an’ı 1500 sene önceki mantıkla bulmaya çalışıyor. Kur’an bir tarihi hikâyeler mecmuası değildir. Kur’an yaşayan canlı bir kitaptır. Bunu yarım asırdır Akevler Adil Düzen Çalışanları dile getirmekte ve uygulamalar yapmaktadır...
Mesela, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ‘örnek olarak’ neler yapabilir?
1) İstanbul 10.000 mahalleye ayrılır. Bir beldenin nüfusu on binden fazla olamaz. Buralarda ‘Bucak Kooperatifleri’ kurulur. Ayrıca her bucakta on kadar ‘Semt Kooperatifi’ kurulur. Böylece sözde değil de özde ‘yerinden yönetim’ sistemine doğru adım atılır.
2) Her mahalle Anadolu’daki 2000 ilçeye kardeş yapılır. Buradaki kooperatiflere eş/kardeş Anadolu’da kooperatifler kurulur; burada mahallede, Anadolu’da ilçede.
3) İstanbul’da ‘Demir Bonosu’ çıkarılır. İstanbul’daki tüm taşınmazlar bu İstanbul Demir Bonosu ile alınıp satılır. Bu bono komisyonculara kredi olarak verilir, onlar alıp satarlar. Bu bono müteahhitlere verilir, onlar da inşaat yaparlar. Bu bono İstanbul Belediyesi tarafından kârsız TL ile alınıp satılır. Böylece İstanbul Belediyesi TL’nin yanında İstanbul Demir Bonosu’nu devreye sokmuş olur. Bunun kanunlara aykırı hiç bir tarafı yoktur. Bono çıkarmak her kişinin ve kurumun yetkisindedir.
4) İstanbul Büyükşehir Belediyesi ‘Yapı/Toprak Bonosu’ çıkarır. Komisyonculara kredi olarak verir. Onlar bununla kiralamalar yapar ve bununla kiraya verirler.
5) İstanbul Büyükşehir Belediyesi ‘Buğday Bonosu’ çıkarır, tüm İstanbullulara nüfus başına kredi olarak verir, bununla halk yıllık ihtiyaçlarını sipariş verir. İstanbul da Anadolu’ya sipariş verir. Böylece İstanbul piyasası yılbaşında tamamlanmış olur. Enflasyon İstanbul’u dolayısıyla Türkiye’yi etkilemez.
6) İstanbul Büyükşehir Belediyesi ‘Altın Bonosu’ çıkarır ve kredileşmeyi sağlar. Tüm işletmeler faizsiz ve enflasyonsuz bir bono ile yeter krediye sahip olur. Böylece İstanbul’daki TL, İstanbul’daki Dolar, İstanbul’daki Euro İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin kasasına girer. İstanbul Büyükşehir Belediyesi bununla ne yapar? a) Önce devlete borç verir ve Türkiye’yi dış borçtan kurtarır. b) Tüccarlara Dolar olarak borç verir, ithalat ve ihracat dengeye gelir. c) Yatırımcılara TL veya dövizi borç olarak verir, yatırımların yapılmasını sağlar.