‘Sağlık sorunu’ üzerinde durdum, günlerce, birkaç yazı yazdım; ilgilenmesi gerekenler ilgilenirler ve gereğini yaparlar, inşallah…
‘Seçim sorununu’ ve ‘Seçim Sonuçları Sorunu’ varken, sen ne diye ‘sistem’ ile birlikte ‘sağlık sorunlarımız’ üzerinde durdun, şimdi sırası mı diyenlerden olabilirsiniz…
Cevap vereyim. (Aslında cevap vermiştim, o cevabı kısaca hatırlamakla başlayalım.)
“Sağlık sorunu aslında ‘Sosyal Tufan’ seviyesinde” başlıklı yazımızda neler dedik?
“Ruhen ve bedenen sağlam ve sağlıklı olan insanlar sağlıklı seçim yaparlar…
İlim ve iman, ahlak ve feraset sahibi insanlar sağlıklı seçim yaparlar…
Bu melekelere sahip olan insanlar sağlıklı seçim ve yönetim yapar…
Peki, bizim her şeyimizi yönetenlerin her şeyi ne kadar sağlıklı…
Seçmen olarak kendimizden başlayıp kendimizi sorgulayalım…
Sonra ‘nasılsanız öyle yönetilirsiniz’ kelamını düşünelim…
Ve sonunda ‘seçim/sayım’ durumunu değerlendirelim…
Hepsinde daha önemlisi; ‘sistem’ ne kadar sağlıklı…
Seçim Sistemi, Ülke Sistemi, Dünya Sistemi…
Çok yönlü ‘sağlık sorunu’ o kadar çok ki;
Din/düzen, ilim, iktisat, idare/yönetim/siyaset sorunlarımız sadece ‘SAĞLIK’ seviyesinde değil, her vesileyle hatırlattığımız üzere ‘SOSYAL TUFAN’ seviyesinde sorunlu.
TEŞHİSİMİZ böyle, genel olarak durumumuz maalesef böyle…
TEDAVİMİZİ de biliyorsunuz, binlerce defa yazdık…
‘ADİL DÜZEN’ diyerek tekrar hatırlatmış olalım;
‘ADİL EKONOMİK DÜZEN’ ile birlikte…”
Nokta!
***
Bu kadar!
Anlayan anladı.
Anlamayanlar nasipsiz.
İnadına anlamayanın adı belli.
Evet, Allah nezdinde adı ve akıbeti belli.
“Bize düşen mübin/açık tebliğdir.” (Ayet, 36/17)
Nokta!
***
Merak edilmesin…
1961’de ilk adımlar veya 1967’de resmen kurumlaştığımızdan beri… Ya da 1969 yılında Necmettin Erbakan Hocamız ile birlikte ilk seçimlere (Bağımsızılar Hareketi; o 14 adaydan ikisi, Aydın ve İstanbul bağımsız adayları, İzmirli iki Adil Düzen Çalışanı olarak) katıldığımızdan beri… Veya en başından beri KUR’AN VE İLİM merkezli olarak yürütmekte olduğumuz bu çalışmaları yaparken sadece kendimizi, sadece ülkemizi, sadece İslam âlemini düşünmedik; bütün insanlığı düşündük, bütün beşeriyetin sistemini nazarı itibara aldık…
Evet…
Bütün bu çalışmalarımızı yaparken insanlığın sorunlarını topyekûn düşündük…
Başlangıçta yani 1970’li yıllarda “Millî Görüş Açısından Anayasa Çalışmaları” haftalık seminerlerimizi yaptık; işte bu seminerler bizleri bugünkü seviyeye ulaştırdı…
Çalışmalar bilahare akademisyen arkadaşlarımızın doktora ve doçentlik çalışmaları sayesinde ilk ürünlerini vermeye başladı, bunları Erbakan Hocamızla paylaşmaya başladık…
Sonrasını biliyorsunuz; Adil Düzen, Adil Ekonomik Düzen…
“Adil Düzen’e Göre İNSANLIK ANAYASASI” ise pek bilinmeyen bir çalışmamız.
Evet, ‘İNSANLIK ANAYASASI’ yani bütün insanlık olarak birlikte nasıl yaşayacağımızın ana esasları; hacimli ‘gerekçe kitapları’ ile birlikte… İlgilenenlerin bilgisine!