Reşat Nuri Erol
Mukayeseli Tefsir Merhalesi; Asr Suresi Tefsiri - 2
14.04.2019
2730 Okunma, 2 Yorum

 

Mukayeseli Tefsir Merhalesi; Asr Suresi Tefsiri - 2

Önceki yazımızda neler dedik, kısaca hatırlamamız gerekiyor.

Beş ay önce, “Mukayeseli Tefsir Merhalesi; Kevser Suresi Tefsiri” başlıklı yazımız yayımlandı... Mukayeseli tefsir merhalesinin başladığını verdik… KEVSER SURESİ ile çalışma başlamıştı, ASR SURESİ çalışması ile devam etti ve bunlar sitemizde yayımlandı… KUR’AN VE İLİM çalışmalarımızın 1008’inci haftasını da, 6 Nisan 2019 Cumartesi itibariyle tamamladık, elhamdülillah… 1967 yılından beri resmen sürdürülen çalışmalarımız devam ediyor… Evet… Bir taraftan bin kusur haftadır süren çalışmalarımız devam ediyorken, şimdi yeni bir merhale ve bu iki kısa surenin ardından şimdi de İhlas Suresi çalışması başladı…

Diğer detaylar önceki yazımızda…

Asr Suresi ile ilgili uzunca çalışmanın tadımlık birkaç bölümünü sunmuştuk, kaldığımız yerden üç kısa tadımlık bölüm ile devam edelim…

1. “İnsan” kelimesini etimolojisi: “El-İnsan” kelimesinin kökü “ins”dir. Kök aslen bir şeyin ortaya çıkması manasındadır. Okun sivri tarafına “vahş”, okçuya yakın tarafına “ins” denir. Buradan hareketle her nesnede insana yakın tarafa “insiy” denmektedir. “Elif/hemze” harfinin piktografisi öküz başı olup güç, kuvvet ve zorluğu ifade eder. “Nun” çıkan tohum olup yeni bir nesil fikrini temsil eder. Tohumun toprak altında gizli olması sebebiyle üstü kapalı olmayı ve saklanmayı ifade eder. Bu şekliyle kişinin huyunu temsil eder. Huy tohumun toprak altında gizli olması gibi kişinin içinde gizlidir. Nasıl tohum filizlenip dışarı çıkıyorsa, kişinin huyu da davranışları ile ortaya çıkar. Buna ilaveten devamlılık anlamı içeren bu harf süreklilik, kalıcılık manalarına gelir. Aynı zamanda huy nesilden nesile geçtiğinden dolayı bu harfle ilişkilidir. Bu nedenle “Nun” harfi içeride gizli durup dışarıya çıkma potansiyelini ve dışarıya çıkışı ifade eder. “Sin” diş demektir. Harfin diş, keskin ve baskı manaları vardır (bu manalar dişin çiğneme sırasındaki işlevleridir). Aynı zamanda iki, tekrar, her ikisi ve ikinci manaları da vardır. Dişlerin dizili olmasından dolayı diziyi de ifade eder. Harfleri bir araya getirdiğimizde; ortaya çıkan, kalıcı, güçlü dizi manasında insan türünü ifade eder. (Diğer detaylar sitemizde)

2. “Hak” kökünün etimolojisi: “Ha” harfi hareket ve canlılığı düşündürür. “Kaf” harfinde bir daire veya devir vardır. Yuvarlaklığı, çember şeklinde olması gruplaşmayı ifade eder. ‘Gruplaşma’ manasına gelir. “Ha”nın hareket manası ile “Kaf”’ın gruplaşma manası birleşir ve gruplaşan şeylerin hareketi manası ortaya çıkar. Bu haliyle insanlar arasında hareket eden pay manasında “hak” ortaya çıkar. “Hukka” ‘küçük kutu’, ‘kova’ demektir. İçinde gruplaşmış malzeme hareket ettirilmektedir. Belli sınır içindeki bir durumun ortaya çıkması da “hak” fiilidir. “Hak” fiil olarak; geçerli olmak, gerçek olmak, gerçekleşmek anlamındadır. İsim olarak gerçek ve geçerli demektir. Buradaki hak Allah’a göre olan haktır. “Hakkı ihkak etmek” demek Allah katında geçerli olanı geçerli kılmak, batılı iptal etmek, Allah katında geçersiz olanı geçersiz kılmak demektir.

3. “SBR” kökünün etimolojisi: “Sad” harfi izlenilen yolu ifade eder. İçinde farklı yöntemler vardır. Av manasıyla hedefe ulaşma vardır. “Beharfi ev, çadır, aile aynı zamanda içeride, ile, içerisi, dâhilinde demektir. “Re” harfi baş ile gösterilir ve başlangıç noktasını ifade eder. Başa dönüşle ‘tekrar’ manasına da gelir. “Sad” harfi belli bir hedefe yönelmek anlamındadır. “R” harfi başa dönüş, tekrarı ifade eder. “Israr” hedefe tekrar tekrar yönelmek olarak ısrar etmek anlamındadır. “SR” köküne “B” harfinin eklenmesiyle ‘içeride tekrarlayan hedefe yönelme’ demektir. Zorluklara rağmen hedefe yönelmekten vazgeçmemek, dayanmak anlamındadır. “Sabır” bir zorluk karşısında dayanıklı olmak demektir.

* Asr Suresi’nin meali: “Yaşatan ve Çalıştıran Allah’ın doğa kanunlarıyla. Her çağa yemin olsun, örgütlü bir şekilde güvenliği sağlayanlar ve projeli ortak iş yapanlar ve hakka dayalı hukuk sistemini kuranlar ve dayanışma sistemini kuranlar dışında İnsan türü potansiyelinin altındadır.”

* Çalışmamızın tamamına ve tablolara ulaşmak için:

http://www.akevler.org/AkevlerSeminerler/1141/SonEk/4/Asr-Suresi-Tefsiri


 


YorumcuYorum
Reşat Nuri Erol
14.04.2019
06:23

MİLLÎ GAZETE

Mukayeseli Tefsir Merhalesi; Asr Suresi Tefsiri - 2

Önceki yazımızda neler dedik, kısaca hatırlamamız gerekiyor.

Beş ay önce, “Mukayeseli Tefsir Merhalesi; Kevser Suresi Tefsiri” başlıklı yazımız yayımlandı... Mukayeseli tefsir merhalesinin başladığını verdik… KEVSER SURESİ ile çalışma başlamıştı, ASR SURESİ çalışması ile devam etti ve bunlar sitemizde yayımlandı… KUR’AN VE İLİM çalışmalarımızın 1008’inci haftasını da, 6 Nisan 2019 Cumartesi itibariyle tamamladık, elhamdülillah… 1967 yılından beri resmen sürdürülen çalışmalarımız devam ediyor… Evet… Bir taraftan bin kusur haftadır süren çalışmalarımız devam ediyorken, şimdi yeni bir merhale ve bu iki kısa surenin ardından şimdi de İhlâs Suresi çalışması başladı…

Diğer detaylar önceki yazımızda…

Asr Suresi ile ilgili uzunca çalışmanın tadımlık birkaç bölümünü sunmuştuk, kaldığımız yerden üç kısa tadımlık bölüm ile devam edelim…

  1. “İnsan” kelimesini etimolojisi: “El-İnsan” kelimesinin kökü “ins”dir. Kök aslen bir şeyin ortaya çıkması manasındadır. Okun sivri tarafına “vahş”, okçuya yakın tarafına “ins” denir. Buradan hareketle her nesnede insana yakın tarafa “insiy” denmektedir. “Elif/hemze” harfinin piktografisi öküz başı olup güç, kuvvet ve zorluğu ifade eder. “Nun” çıkan tohum olup yeni bir nesil fikrini temsil eder. Tohumun toprak altında gizli olması sebebiyle üstü kapalı olmayı ve saklanmayı ifade eder. Bu şekliyle kişinin huyunu temsil eder. Huy tohumun toprak altında gizli olması gibi kişinin içinde gizlidir. Nasıl tohum filizlenip dışarı çıkıyorsa, kişinin huyu da davranışları ile ortaya çıkar. Buna ilaveten devamlılık anlamı içeren bu harf süreklilik, kalıcılık manalarına gelir. Aynı zamanda huy nesilden nesile geçtiğinden dolayı bu harfle ilişkilidir. Bu nedenle “Nun” harfi içeride gizli durup dışarıya çıkma potansiyelini ve dışarıya çıkışı ifade eder. “Sin” diş demektir. Harfin diş, keskin ve baskı manaları vardır (bu manalar dişin çiğneme sırasındaki işlevleridir). Aynı zamanda iki, tekrar, her ikisi ve ikinci manaları da vardır. Dişlerin dizili olmasından dolayı diziyi de ifade eder. Harfleri bir araya getirdiğimizde; ortaya çıkan, kalıcı, güçlü dizi manasında insan türünü ifade eder. (Diğer detaylar sitemizde.)
  2. “Hak” kökünün etimolojisi:“Ha” harfi hareket ve canlılığı düşündürür. “Kaf” harfinde bir daire veya devir vardır. Yuvarlaklığı, çember şeklinde olması gruplaşmayı ifade eder. ‘Gruplaşma’ manasına gelir. “Ha”nın hareket manası ile “Kaf”ın gruplaşma manası birleşir ve gruplaşan şeylerin hareketi manası ortaya çıkar. Bu haliyle insanlar arasında hareket eden pay manasında “hak” ortaya çıkar. “Hukka” ‘küçük kutu’, ‘kova’ demektir. İçinde gruplaşmış malzeme hareket ettirilmektedir. Belli sınır içindeki bir durumun ortaya çıkması da “hak” fiilidir. “Hak” fiil olarak; geçerli olmak, gerçek olmak, gerçekleşmek anlamındadır. İsim olarak gerçek ve geçerli demektir. Buradaki hak Allah’a göre olan haktır. “Hakkı ihkak etmek” demek Allah katında geçerli olanı geçerli kılmak, batılı iptal etmek, Allah katında geçersiz olanı geçersiz kılmak demektir.
  3. “SBR” kökünün etimolojisi: “Sad” harfi izlenilen yolu ifade eder. İçinde farklı yöntemler vardır. Av manasıyla hedefe ulaşma vardır. “Be” harfi ev, çadır, aile aynı zamanda içeride ile içerisi, dâhilinde demektir. “Re” harfi baş ile gösterilir ve başlangıç noktasını ifade eder. Başa dönüşle ‘tekrar’ manasına da gelir. “Sad” harfi belli bir hedefe yönelmek anlamındadır. “R” harfi başa dönüş, tekrarı ifade eder. “Israr” hedefe tekrar tekrar yönelmek olarak ısrar etmek anlamındadır. “SR” köküne “B” harfinin eklenmesiyle ‘içeride tekrarlayan hedefe yönelme’ demektir. Zorluklara rağmen hedefe yönelmekten vazgeçmemek, dayanmak anlamındadır. “Sabır” bir zorluk karşısında dayanıklı olmak demektir.

* Asr Suresi’nin meali: “Yaşatan ve Çalıştıran Allah’ın doğa kanunlarıyla. Her çağa yemin olsun, örgütlü bir şekilde güvenliği sağlayanlar ve projeli ortak iş yapanlar ve hakka dayalı hukuk sistemini kuranlar ve dayanışma sistemini kuranlar dışında İnsan türü potansiyelinin altındadır.”

* Çalışmamızın tamamına ve tablolara ulaşmak için: akevler. org/AkevlerSeminerler/1141/SonEk/4/Asr-Suresi-Tefsiri

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

YazarReşat Nuri Erol- Mesaj Gönder

14 Nisan 2019
Reşat Nuri Erol
14.04.2019
06:29


1967...1968...1969...AKEVLER 53 YILDIR ÇALIŞIYOR...2017...2018...2019

BİZLER ÇALIŞIYOR VE YENİ İSLÂM MEDENİYETİ’Nİ KURUYORUZ...

SİZLERİ DE ÇALIŞMALARIMIZA DÂVET EDİYORUZ; BUYURUN, BİRLİKTE ÇALIŞALIM...

ADİL DÜZEN 1009

“ADİL DÜZEN” III. BİNYIL MEDENİYETİ PROJESİDİR

“VE BİZE DÜŞEN SADECE MÜBÎN/AÇIK TEBLİĞDİR.” (KUR’AN; Yâsin Sûresi, 36/17)

Haftalık Seminer Dergisi; 1009. Hafta - 13 NİSAN 2019 - Fiyatı: www.akevler.orga tıklamak!

BU DERGİYİ HER HAFTA OKUTABİLİR.. ÇOĞALTABİLİR.. DAĞITABİLİRSİNİZ...

“ADİL DÜZEN” UYGULAMALARI YAPMAK İÇİN BİZLERE DANIŞABİLİRSİNİZ...

 

*KUR’AN VE İLİM SEMİNERLERİ; 1009. SEMİNER

“HİÇ BİLENLER İLE BİLMEYENLER BİR OLUR MU?”      (KUR’AN; Zümer Sûresi, 39/9)

İ L İ M  TALEP ETMEK HER MÜSLÜMANIN ÜZERİNE FARZDIR.”      (Hadis)

Adres: AKEVLER İSTANBUL KOOPERATİFLERİ MERKEZİ,  Zafer Mah. Coşarsu Sk. No: 29 YENİBOSNA / İSTANBUL    Tel: (0212) 452 76 51

Tefsir Seminer Notları Yenibosna’da Cumartesi akşamları okunup tartışılmaktadır.

GAYEMİZ: Bu “SEMİNER NOTLARI”nın İstanbul, Türkiye ve bütün dünyada “OKUNMASI, ANLAŞILMASI VE UYGULANMASI”DIR. - ADİL DÜZEN ÇALIŞANLARI

 

***

 

*“ADİL DÜZEN” DERSLERİ/YORUMLARI

Kur’an ve çoğunluk

***

Ekonomik Tehlike!

Süleyman KARAGÜLLE

 

***

 

*SEBÎLU’R-REŞÂD” / MAKALELER

Sağlık Sorunu; olmaya devlet cihanda.. sıhhat gibi - 3

Sağlık Sorunu; olmaya devlet cihanda.. sıhhat gibi - 4

Sağlık Sorunu; olmaya devlet cihanda.. sıhhat gibi - 5

Bir Dr. diyor ki; hasta olursanız tıbba güvenmeyin!

Sağlık sorunu aslında ‘Sosyal Tufan’ seviyesinde

Mukayeseli Tefsir Merhalesi; Asr Suresi Tefsiri

Reşat Nuri EROL

 

***

 

HAC SÛRESİ - 11. Hafta

أَعُوذُ بِاللَّهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ

اأَيُّهَا النَّاسُ اتَّقُوا رَبَّكُمْ إِنَّ زَلْزَلَةَ السَّاعَةِ شَيْءٌ عَظِيمٌ (1) يَوْمَ تَرَوْنَهَا تَذْهَلُ كُلُّ مُرْضِعَةٍ عَمَّا أَرْضَعَتْ وَتَضَعُ كُلُّ ذَاتِ حَمْلٍ حَمْلَهَا وَتَرَى النَّاسَ سُكَارَى وَمَا هُمْ بِسُكَارَى وَلَكِنَّ عَذَابَ اللَّهِ شَدِيدٌ (2) وَمِنَ النَّاسِ مَنْ يُجَادِلُ فِي اللَّهِ بِغَيْرِ عِلْمٍ وَيَتَّبِعُ كُلَّ شَيْطَانٍ مَرِيدٍ (3) كُتِبَ عَلَيْهِ أَنَّهُ مَنْ تَوَلَّاهُ فَأَنَّهُ يُضِلُّهُ وَيَهْدِيهِ إِلَى عَذَابِ السَّعِيرِ (4) يَاأَيُّهَا النَّاسُ إِنْ كُنْتُمْ فِي رَيْبٍ مِنَ الْبَعْثِ فَإِنَّا خَلَقْنَاكُمْ مِنْ تُرَابٍ ثُمَّ مِنْ نُطْفَةٍ ثُمَّ مِنْ عَلَقَةٍ ثُمَّ مِنْ مُضْغَةٍ مُخَلَّقَةٍ وَغَيْرِ مُخَلَّقَةٍ لِنُبَيِّنَ لَكُمْ وَنُقِرُّ فِي الْأَرْحَامِ مَا نَشَاءُ إِلَى أَجَلٍ مُسَمًّى ثُمَّ نُخْرِجُكُمْ طِفْلًا ثُمَّ لِتَبْلُغُوا أَشُدَّكُمْ وَمِنْكُمْ مَنْ يُتَوَفَّى وَمِنْكُمْ مَنْ يُرَدُّ إِلَى أَرْذَلِ الْعُمُرِ لِكَيْلَا يَعْلَمَ مِنْ بَعْدِ عِلْمٍ شَيْئًا وَتَرَى الْأَرْضَ هَامِدَةً فَإِذَا أَنْزَلْنَا عَلَيْهَا الْمَاءَ اهْتَزَّتْ وَرَبَتْ وَأَنْبَتَتْ مِنْ كُلِّ زَوْجٍ بَهِيجٍ (5) ذَلِكَ بِأَنَّ اللَّهَ هُوَ الْحَقُّ وَأَنَّهُ يُحْيِي الْمَوْتَى وَأَنَّهُ عَلَى كُلِّ شَيْءٍ قَدِيرٌ (6) وَأَنَّ السَّاعَةَ آتِيَةٌ لَا رَيْبَ فِيهَا وَأَنَّ اللَّهَ يَبْعَثُ مَنْ فِي الْقُبُورِ (7) وَمِنَ النَّاسِ مَنْ يُجَادِلُ فِي اللَّهِ بِغَيْرِ عِلْمٍ وَلَا هُدًى وَلَا كِتَابٍ مُنِيرٍ (8)ثَانِيَ عِطْفِهِ لِيُضِلَّ عَنْ سَبِيلِ اللَّهِ لَهُ فِي الدُّنْيَا خِزْيٌ وَنُذِيقُهُ يَوْمَ الْقِيَامَةِ عَذَابَ الْحَرِيقِ (9) ذَلِكَ بِمَا قَدَّمَتْ يَدَاكَ وَأَنَّ اللَّهَ لَيْسَ بِظَلَّامٍ لِلْعَبِيدِ (10) وَمِنَ النَّاسِ مَنْ يَعْبُدُ اللَّهَ عَلَى حَرْفٍ فَإِنْ أَصَابَهُ خَيْرٌ اطْمَأَنَّ بِهِ وَإِنْ أَصَابَتْهُ فِتْنَةٌ انْقَلَبَ عَلَى وَجْهِهِ خَسِرَ الدُّنْيَا وَالْآخِرَةَ ذَلِكَ هُوَ الْخُسْرَانُ الْمُبِينُ (11) يَدْعُو مِنْ دُونِ اللَّهِ مَا لَا يَضُرُّهُ وَمَا لَا يَنْفَعُهُ ذَلِكَ هُوَ الضَّلَالُ الْبَعِيدُ (12) يَدْعُو لَمَنْ ضَرُّهُ أَقْرَبُ مِنْ نَفْعِهِ لَبِئْسَ الْمَوْلَى وَلَبِئْسَ الْعَشِيرُ (13) إِنَّ اللَّهَ يُدْخِلُ الَّذِينَ آمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ جَنَّاتٍ تَجْرِي مِنْ تَحْتِهَا الْأَنْهَارُ إِنَّ اللَّهَ يَفْعَلُ مَا يُرِيدُ (14) مَنْ كَانَ يَظُنُّ أَنْ لَنْ يَنْصُرَهُ اللَّهُ فِي الدُّنْيَا وَالْآخِرَةِ فَلْيَمْدُدْ بِسَبَبٍ إِلَى السَّمَاءِ ثُمَّ لْيَقْطَعْ فَلْيَنْظُرْ هَلْ يُذْهِبَنَّ كَيْدُهُ مَا يَغِيظُ (15) وَكَذَلِكَ أَنْزَلْنَاهُ آيَاتٍ بَيِّنَاتٍ وَأَنَّ اللَّهَ يَهْدِي مَنْ يُرِيدُ (16) إِنَّ الَّذِينَ آمَنُوا وَالَّذِينَ هَادُوا وَالصَّابِئِينَ وَالنَّصَارَى وَالْمَجُوسَ وَالَّذِينَ أَشْرَكُوا إِنَّ اللَّهَ يَفْصِلُ بَيْنَهُمْ يَوْمَ الْقِيَامَةِ إِنَّ اللَّهَ عَلَى كُلِّ شَيْءٍ شَهِيدٌ (17) أَلَمْ تَرَ أَنَّ اللَّهَ يَسْجُدُ لَهُ مَنْ فِي السَّمَوَاتِ وَمَنْ فِي الْأَرْضِ وَالشَّمْسُ وَالْقَمَرُ وَالنُّجُومُ وَالْجِبَالُ وَالشَّجَرُ وَالدَّوَابُّ وَكَثِيرٌ مِنَ النَّاسِ وَكَثِيرٌ حَقَّ عَلَيْهِ الْعَذَابُ وَمَنْ يُهِنِ اللَّهُ فَمَا لَهُ مِنْ مُكْرِمٍ إِنَّ اللَّهَ يَفْعَلُ مَا يَشَاءُ (18) هَذَانِ خَصْمَانِ اخْتَصَمُوا فِي رَبِّهِمْ فَالَّذِينَ كَفَرُوا قُطِّعَتْ لَهُمْ ثِيَابٌ مِنْ نَارٍ يُصَبُّ مِنْ فَوْقِ رُءُوسِهِمُ الْحَمِيمُ (19) يُصْهَرُ بِهِ مَا فِي بُطُونِهِمْ وَالْجُلُودُ (20) وَلَهُمْ مَقَامِعُ مِنْ حَدِيدٍ (21) كُلَّمَا أَرَادُوا أَنْ يَخْرُجُوا مِنْهَا مِنْ غَمٍّ أُعِيدُوا فِيهَا وَذُوقُوا عَذَابَ الْحَرِيقِ (22) إِنَّ اللَّهَ يُدْخِلُ الَّذِينَ آمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ جَنَّاتٍ تَجْرِي مِنْ تَحْتِهَا الْأَنْهَارُ يُحَلَّوْنَ فِيهَا مِنْ أَسَاوِرَ مِنْ ذَهَبٍ وَلُؤْلُؤًا وَلِبَاسُهُمْ فِيهَا حَرِيرٌ (23) وَهُدُوا إِلَى الطَّيِّبِ مِنَ الْقَوْلِ وَهُدُوا إِلَى صِرَاطِ الْحَمِيدِ (24) إِنَّ الَّذِينَ كَفَرُوا وَيَصُدُّونَ عَنْ سَبِيلِ اللَّهِ وَالْمَسْجِدِ الْحَرَامِ الَّذِي جَعَلْنَاهُ لِلنَّاسِ سَوَاءً الْعَاكِفُ فِيهِ وَالْبَادِ وَمَنْ يُرِدْ فِيهِ بِإِلْحَادٍ بِظُلْمٍ نُذِقْهُ مِنْ عَذَابٍ أَلِيمٍ (25) وَإِذْ بَوَّأْنَا لِإِبْرَاهِيمَ مَكَانَ الْبَيْتِ أَنْ لَا تُشْرِكْ بِي شَيْئًا وَطَهِّرْ بَيْتِيَ لِلطَّائِفِينَ وَالْقَائِمِينَ وَالرُّكَّعِ السُّجُودِ (26)وَأَذِّنْ فِي النَّاسِ بِالْحَجِّ يَأْتُوكَ رِجَالًا وَعَلَى كُلِّ ضَامِرٍ يَأْتِينَ مِنْ كُلِّ فَجٍّ عَمِيقٍ (27) لِيَشْهَدُوا مَنَافِعَ لَهُمْ وَيَذْكُرُوا اسْمَ اللَّهِ فِي أَيَّامٍ مَعْلُومَاتٍ عَلَى مَا رَزَقَهُمْ مِنْ بَهِيمَةِ الْأَنْعَامِ فَكُلُوا مِنْهَا وَأَطْعِمُوا الْبَائِسَ الْفَقِيرَ (28) ثُمَّ لْيَقْضُوا تَفَثَهُمْ وَلْيُوفُوا نُذُورَهُمْ وَلْيَطَّوَّفُوا بِالْبَيْتِ الْعَتِيقِ (29) ذَلِكَ وَمَنْ يُعَظِّمْ حُرُمَاتِ اللَّهِ فَهُوَ خَيْرٌ لَهُ عِنْدَ رَبِّهِ وَأُحِلَّتْ لَكُمُ الْأَنْعَامُ إِلَّا مَا يُتْلَى عَلَيْكُمْ فَاجْتَنِبُوا الرِّجْسَ مِنَ الْأَوْثَانِ وَاجْتَنِبُوا قَوْلَ الزُّورِ (30) حُنَفَاءَ لِلَّهِ غَيْرَ مُشْرِكِينَ بِهِ وَمَنْ يُشْرِكْ بِاللَّهِ فَكَأَنَّمَا خَرَّ مِنَ السَّمَاءِ فَتَخْطَفُهُ الطَّيْرُ أَوْ تَهْوِي بِهِ الرِّيحُ فِي مَكَانٍ سَحِيقٍ (31) ذَلِكَ وَمَنْ يُعَظِّمْ شَعَائِرَ اللَّهِ فَإِنَّهَا مِنْ تَقْوَى الْقُلُوبِ (32) لَكُمْ فِيهَا مَنَافِعُ إِلَى أَجَلٍ مُسَمًّى ثُمَّ مَحِلُّهَا إِلَى الْبَيْتِ الْعَتِييقِ (33) وَلِكُلِّ أُمَّةٍ جَعَلْنَا مَنْسَكًا لِيَذْكُرُوا اسْمَ اللَّهِ عَلَى مَا رَزَقَهُمْ مِنْ بَهِيمَةِ الْأَنْعَامِ فَإِلَهُكُمْ إِلَهٌ وَاحِدٌ فَلَهُ أَسْلِمُوا وَبَشِّرِ الْمُخْبِتتِينَ (34) الَّذِينَ إِذَا ذُكِرَ اللَّهُ وَجِلَتْ قُلُوبُهُمْ وَالصَّابِرِينَ عَلَى مَا أَصَابَهُمْ وَالْمُقِيمِي الصَّلَاةِ وَمِمَّا رَزَقْنَاهُمْ يُنْفِقُونَ (35)وَالْبُدْنَ جَعَلْنَاهَا لَكُمْ مِنْ شَعَائِرِ اللَّهِ لَكُمْ فِيهَا خَيْرٌ فَاذْكُرُوا اسْمَ اللَّهِ عَلَيْهَا صَوَافَّ فَإِذَا وَجَبَتْ جُنُوبُهَا فَكُلُوا مِنْهَا وَأَطْعِمُوا الْقَانِعَ وَالْمُعْتَرَّ كَذَلِكَ سَخَّرْنَاهَا لَكُمْ لَعَلَّكُمْ تَشْكُرُونَ (36) لَنْ يَنَالَ اللَّهَ لُحُومُهَا وَلَا دِمَاؤُهَا وَلَكِنْ يَنَالُهُ التَّقْوَى مِنْكُمْ كَذَلِكَ سَخَّرَهَا لَكُمْ لِتُكَبِّرُوا اللَّهَ عَلَى مَا هَدَاكُمْ وَبَشِّرِ الْمُحْسِنِينَ (37) إِنَّ اللَّهَ يُدَافِعُ عَنِ الَّذِينَ آمَنُوا إِنَّ اللَّهَ لَا يُحِبُّ كُلَّ خَوَّانٍ كَفُورٍ (38) أُذِنَ لِلَّذِينَ يُقَاتَلُونَ بِأَنَّهُمْ ظُلِمُوا وَإِنَّ اللَّهَ عَلَى نَصْرِهِمْ لَقَدِيرٌ (39) الَّذِينَ أُخْرِجُوا مِنْ دِيَارِهِمْ بِغَيْرِ حَقٍّ إِلَّا أَنْ يَقُولُوا رَبُّنَا اللَّهُ وَلَوْلَا دَفْعُ اللَّهِ النَّاسَ بَعْضَهُمْ بِبَعْضٍ لَهُدِّمَتْ صَوَامِعُ وَبِيَعٌ وَصَلَوَاتٌ وَمَسَاجِدُ يُذْكَرُ فِيهَا اسْمُ اللَّهِ كَثِيرًا وَلَيَنْصُرَنَّ اللَّهُ مَنْ يَنْصُرُهُ إِنَّ اللَّهَ لَقَوِيٌّ عَزِيزٌ (40) الَّذِينَ إِنْ مَكَّنَّاهُمْ فِي الْأَرْضِ أَقَامُوا الصَّلَاةَ وَآتَوُا الزَّكَاةَ وَأَمَرُوا بِالْمَعْرُوفِ وَنَهَوْا عَنِ الْمُنْكَرِ وَلِلَّهِ عَاقِبَةُ الْأُمُورِ (41) وَإِنْ يُكَذِّبُوكَ فَقَدْ كَذَّبَتْ قَبْلَهُمْ قَوْمُ نُوحٍ وَعَادٌ وَثَمُودُ (42) وَقَوْمُ إِبْرَاهِيمَ وَقَوْمُ لُوطٍ (43) وَأَصْحَابُ مَدْيَنَ وَكُذِّبَ مُوسَى فَأَمْلَيْتُ لِلْكَافِرِينَ ثُمَّ أَخَذْتُهُمْ فَكَيْفَ كَانَ نَكِيرِ (44)

 

***

 

فَكَأَيِّنْ مِنْ قَرْيَةٍ أَهْلَكْنَاهَا وَهِيَ ظَالِمَةٌ فَهِيَ خَاوِيَةٌ عَلَى عُرُوشِهَا وَبِئْرٍ مُعَطَّلَةٍ وَقَصْرٍ مَشِيدٍ (45) أَفَلَمْ يَسِيرُوا فِي الْأَرْضِ فَتَكُونَ لَهُمْ قُلُوبٌ يَعْقِلُونَ بِهَا أَوْ آذَانٌ يَسْمَعُونَ بِهَا فَإِنَّهَا لَا تَعْمَى الْأَبْصَارُ وَلَكِنْ تَعْمَى الْقُلُوبُ الَّتِي فِي الصُّدُورِ (46) وَيَسْتَعْجِلُونَكَ بِالْعَذَابِ وَلَنْ يُخْلِفَ اللَّهُ وَعْدَهُ وَإِنَّ يَوْمًا عِنْدَ رَبِّكَ كَأَلْفِ سَنَةٍ مِمَّا تَعُدُّونَ (47) وَكَأَيِّنْ مِنْ قَرْيَةٍ أَمْلَيْتُ لَهَا وَهِيَ ظَالِمَةٌ ثُمَّ أَخَذْتُهَا وَإِلَيَّ الْمَصِيرُ (48)

 

***

 

فَكَأَيِّنْ مِنْ قَرْيَةٍ

Fa Ka EayYıN MiN QaRYTin (Va KaEayYın MiN FaGLaTin)

“Karyeden nicelerini”

قَرْيَة yaklaşık yüz aileden oluşmuş bir ekonomik birliktir. Ekonomik yapının hücresi mertebesindedir. Yaklaşık on aşiretten/ocaktan oluşur. Her aşiret yaklaşık olarak on ailedir. Karyenin nüfusu 300 ile 1000 arasındadır. Bunlar Kur’an’ın sayılar sisteminden çıkarılmıştır. Karyenin bir de geniş manası vardır. “Belde” de bir karyedir. Yaklaşık olarak nüfusu 30 bindir. “Medine” de bir karyedir, yaklaşık olarak nüfusu 3 milyondur. “Mısr” da bir karyedir, yaklaşık olarak nüfusu 300 milyondur. Buradaki karyeden maksat geniş manadaki karyedir. Geçmişte bunlar helâk edilmiştir. (Adil Düzen’e göre sosyal kuruluşlar Şekil-1’de gösterilmiştir.)

 

 

Şekil-1

 

Geçmişi hikâye ettikten sonra insanlığa geleceğini hatırlatmak için “Nice karyeleri helâk ettik” diyor.

Dünya iki büyük savaş gördü. İnsanlar öldü. Binalar yıkıldı ama kentler birden yenilendi. Almanya’da ve Japonya’da taş üstünde taş kalmamıştı. Zelzelede kentler yıkıldı. Ancak sonra kısa zamanda onarıldı. Bunu sağlayan Sermaye idi. Savaşları Sermaye çıkarır, insanları öldürür, kentleri yıkar; sonra faizli kredi verir ve yapılar yeniden inşa edilir.

Geçmişte böyle olmamıştı.

Zalim kavmi helâk etmek için o kentler yıkılır ve onların yerinde harabeler kalırdı.

Evet, bu ayette bunlar anlatılıyor. Çin Seddi, Bizans (İstanbul) surları hala duruyor ama buralarda yaşayanlar helak olup gitmiştir.





Son Eklenen Makaleler
Reşat Nuri Erol
Seçim sonrası “Belediye-Kooperatif” iş birliği - 6
28.03.2024 229 Okunma
1 Yorum 28.03.2024 05:54
Yasin Kılar (Karar Danışmanı - Mentor)
SİNAN OĞAN KADAR OLABİLMEK
27.03.2024 106 Okunma
Reşat Nuri Erol
Seçim sonrası “Belediye-Kooperatif” iş birliği - 5
26.03.2024 277 Okunma
7 Yorum 26.03.2024 09:06
Reşat Nuri Erol
Seçim sonrası “Belediye-Kooperatif” iş birliği - 4
25.03.2024 301 Okunma
1 Yorum 25.03.2024 09:00
Reşat Nuri Erol
Seçim sonrası “Belediye-Kooperatif” iş birliği - 3
24.03.2024 326 Okunma
1 Yorum 24.03.2024 05:49
Süleyman Karagülle
BİR YETKİLİ YÜKSEK HAKİM DEDİ Kİ: 09.09.2000
23.03.2024 36 Okunma
Süleyman Karagülle
AHŞAP EV ÇALIŞMALARI 09 EYLÜL 2000
23.03.2024 14 Okunma
Süleyman Karagülle
Sana ruhtan soruyorlar 09 EYLÜL 2000
23.03.2024 28 Okunma
Süleyman Karagülle
SİSTEMATİK HATA 09 EYLÜL 2000
23.03.2024 20 Okunma
Süleyman Karagülle
ŞERİAT VE MEMUR KARARNAMESİ 02.09.2000
23.03.2024 11 Okunma
Süleyman Karagülle
Heisenberg’in meşhur “kuvantum teorisi” 02.09.2000
23.03.2024 23 Okunma
Süleyman Karagülle
DEPREMİN FIKHI 26 AĞUSTOS 2000
23.03.2024 21 Okunma
Süleyman Karagülle
Z E L Z E L E 26 ağustos 2000
23.03.2024 6 Okunma
Reşat Nuri Erol
Seçim sonrası “Belediye-Kooperatif” iş birliği - 2
23.03.2024 300 Okunma
1 Yorum 23.03.2024 10:16
Reşat Nuri Erol
Seçim sonrası “Belediye-Kooperatif” işbirliği - 1
21.03.2024 333 Okunma
7 Yorum 21.03.2024 09:35
Reşat Nuri Erol
Seçim; Millî Görüş Adil Düzen Belediyeciliği - 29
20.03.2024 301 Okunma
Yasin Kılar (Karar Danışmanı - Mentor)
YENİDEN HATA PARTİSİ
18.03.2024 217 Okunma
Hilal Çekmen
ADİL DÜZEN AÇISINDAN KENTSEL DÖNÜŞÜMDE TEMEL İLKELER
17.03.2024 242 Okunma
Bahaeddin Sağlam
Oruç ile İlgili Beş Kavram
17.03.2024 139 Okunma
Reşat Nuri Erol
Seçim; Millî Görüş Adil Düzen Belediyeciliği - 28
17.03.2024 300 Okunma
7 Yorum 17.03.2024 07:53
Özer Ataç
Seçim-1
16.03.2024 1540 Okunma
Reşat Nuri Erol
Seçim; Millî Görüş Adil Düzen Belediyeciliği - 27
16.03.2024 323 Okunma
5 Yorum 16.03.2024 11:10
Reşat Nuri Erol
Seçim; Millî Görüş Adil Düzen Belediyeciliği - 26
15.03.2024 361 Okunma
5 Yorum 15.03.2024 09:14
Süleyman Karagülle
(AHŞAP)İŞLETME HAKKINDA BİLGİ-19.08.2000
14.03.2024 28 Okunma
Süleyman Karagülle
Bir ülke hırsıza hapis cezasını vermektedir-12082000
14.03.2024 30 Okunma
Süleyman Karagülle
MEMUR KARARNAMESİ 12.08.2000
14.03.2024 19 Okunma
Süleyman Karagülle
HÜKÜMET,REKTÖR ATAMALARI..05.08.2000
14.03.2024 17 Okunma
Süleyman Karagülle
İNSANIN GÖREVİ 05.08.2000
14.03.2024 19 Okunma
Süleyman Karagülle
EKONOMİDE ZELZELE 22.07.2000
14.03.2024 21 Okunma
Süleyman Karagülle
REKTÖRLERİN ATANMASI 22.07.2000
14.03.2024 13 Okunma
Süleyman Karagülle
312 inci MADDE 22.07.2000
14.03.2024 15 Okunma
Süleyman Karagülle
BANDIRMA HATTI 22.07.2000
14.03.2024 40 Okunma
Süleyman Karagülle
F İ Z İ K 29.07.2000
14.03.2024 28 Okunma
Süleyman Karagülle
İSLÂM VE DEMOKRASİ 29.07.2000
14.03.2024 20 Okunma
Süleyman Karagülle
REKTÖRLERİN SEÇİMİ 22.07.2000
14.03.2024 16 Okunma
Süleyman Karagülle
ABANT TOPLANTISI 22.07.2000
14.03.2024 24 Okunma
Süleyman Karagülle
HAK VE KUVVET MEDENİYETLERİ 22.07.2000
14.03.2024 16 Okunma
Süleyman Karagülle
DAYANIŞMA SİSTEMİ 01.07.2000
14.03.2024 21 Okunma
Süleyman Karagülle
“HERKESE İŞ - HERKESE AŞ” 24.06.2000
14.03.2024 23 Okunma
Süleyman Karagülle
KİTLERİN ÖZELLEŞTİRİLMESİ 17.06.2000
14.03.2024 23 Okunma
Süleyman Karagülle
KUR’ÂN VE MANTIK İLE MATEMATİK 17.04.1999
14.03.2024 24 Okunma
Süleyman Karagülle
“ADİL DÜZEN” DERGİ PLANI (2)17.04.1999
14.03.2024 22 Okunma
Süleyman Karagülle
“ADİL DÜZEN” DERGİ PLANI 17.04.1999
14.03.2024 21 Okunma
Süleyman Karagülle
Süleyman Karagüllenin girilmeyen MAKALELERİ-17.04.1999
14.03.2024 37 Okunma
Reşat Nuri Erol
Seçim; Millî Görüş Adil Düzen Belediyeciliği - 25
14.03.2024 308 Okunma
1 Yorum 14.03.2024 11:25
Reşat Nuri Erol
Seçim; Millî Görüş Adil Düzen Belediyeciliği - 24
13.03.2024 309 Okunma
1 Yorum 13.03.2024 07:01
Reşat Nuri Erol
Seçim; Millî Görüş Adil Düzen Belediyeciliği - 23
12.03.2024 325 Okunma
5 Yorum 12.03.2024 07:10
Reşat Nuri Erol
Seçim; Millî Görüş Adil Düzen Belediyeciliği - 22
11.03.2024 312 Okunma
5 Yorum 11.03.2024 08:36
Reşat Nuri Erol
Seçim; Millî Görüş Adil Düzen Belediyeciliği - 21
10.03.2024 312 Okunma
1 Yorum 10.03.2024 10:18
Reşat Nuri Erol
Seçim; Millî Görüş Adil Düzen Belediyeciliği - 20
9.03.2024 354 Okunma
8 Yorum 09.03.2024 09:27