Bu yazı Fehmi Koru’nun 07.04.2019 tarihli yazısına yorum olarak kaleme alınmıştır. Yazının linki aşağıda yer almaktadır.
http://fehmikoru.com/medya-basin-gazeteler-tvler-bizde-baska-ulkelerde-bugun-medya-duzeni-ustune-dusundum/
İslamiyet’te yalan söylemek büyük kötülüklerden sayılmıştır. Yanlış olabilir ama yalan bir mümine yakışmayan bir şeydir. Ağızdan duyduğum bir rivayet vardır. Peygamber’e sormuşlar “Ne günah işlemeyelim?” diye. O da “Yalan söylemeyin, yeter.” demiş.
Bununla beraber fıkıhçılar bazı yazılanları meşru saymışlardır.
Babamdan bir kıssa anlatayım: Bir kızım vardı. 5-6 yaşlarında, verem olmuştu. Ölmesi kesin gibiydi. Kendisine “Yalan söyleme kızım, sen şimdi sevdiklerine gidiyorsun. Burada bir kardeşin var, orada büyüklerin var, daha sonra biz de geleceğiz, sen erken gidiyorsun.” diye teselli etmeye çalıştım. Baktım gözlerinden yaş geldi.
İşte yalanlardan biri burada söylenir, hastaya “sen öleceksin” değil “kurtulacaksın” dersin. Yalanlardan ikincisi ise barıştırarak, istediğin kişilere hep iyi sözler söylersin. Araya yalan da katabilirsin. Üçüncü yalan ise işlediğin günah çevre tarafından duyulmuyorsa söylemeyeceksin. Böylece kötü örnek olmazsın. Tarikatçılar bir işte yalan da olsa kerametle uydurup anlatmasını meşru sayarlar. İşte bu yalanlar pembe yalandır.
Rockefeller’e pembe gazete çıkarılmış demek Rockefeller Ailesi fatura edilen zenginlerden demek. Biz onlarla uğraşırken asıl fail arkada cinlerden yani görünmeyenlerden. Pembe gazeteler olduğu gibi kara gazeteler de vardır. Pembe gazete teselli verir. Kara gazete de fitne çıkarır. Pembe yalan kara yalan. Dünyadaki basın-yayın, kara veya pembe yalanlardan ibarettir. Yalan olmayan medyaya insanlık hasrettir.