Reşat Nuri Erol
Sağlık Sorunu; olmaya devlet cihanda.. sıhhat gibi - 2
6.04.2019
2538 Okunma, 2 Yorum

 

Sağlık Sorunu; olmaya devlet cihanda.. sıhhat gibi - 2

‘Sağlık Sorunu’ ile ilgili birinci yazımızda ne dedik?

“Sağlık Sorunu; büyük hastaneler sağlığı çökertir”.

Sonra ‘SAĞLIK SORUNU’ ile ilgili yazı dizimize geçtik…

Ne diyorduk?

“Seçimden (31 Mart 2019 Seçimi) birkaç gün önceki yazılarımızın birinde, başlık olarak “Sayın Cumhuraşkanı’na son hatırlatmalar…” dedik... / O yazımızın en başında -Sağlık başta olmak üzere… -Ekonomİ-FAİZ-SİSTEM/DÜZEN yani faizli zalim düzen… vs. konuları ile ilgili hatırlatmalar vardı. / Çalışma arkadaşlarımızla bu ve ilgili diğer konularda sürekli olarak çalışıyoruz… / “SAĞLIK başta olmak üzere” dedik ya; her şeyden önce sağlık üzerinde duralım.” Önemli bir hatırlatmamız daha olacak…

Önemli konularda ‘ilgililerin dikkatine’ diyoruz; ilgilenmezlerse, veballeri boynuna…

Evet, kaldığımız yerden devam ediyoruz…

***

Daha fazla kâr etmek hırsıyla her alana yayılan anlayış, sağlığı da yarış pistine çevirirken, sağlık çalışanlarını da para hırsıyla koşturulan yarış atı yapıyor. Bu yarışta kullanılan ‘performans' adı verilen kırbacın amacı, trilyon dolarlık küresel değirmeni döndüren bu yorgun atları koşturmak. Bu değirmen gerçekte hastalıkları değil, sağlığımızı ve hayatımızı öğütüyor. Uygulandığı her yerde hasta sayısını ve ölümleri azaltmıyor, aksine artırıyor.

Hastayı para olarak gören küresel anlayış, hekimin iyileştirici gücünü de paranın gücüne devrediyor. Paranın karşılığı ise her zaman sağlık olarak dönmediği için hastanın hekime olan saygı ve güveni sarsılıyor. Müşteri haline getirdiği hastayı kışkırtarak çatışma ortamı yaratan bu anlayış her iki tarafı mahkemelik hale getiriyor. Hastalıktan beslenen sistem, ahlaki ve insani değerleri yok ederken doktorları maksi puan peşinde koşan paramatik robotlara dönüştürüyor. Hekimler ise yaptıkları her hizmetin parayla ölçülmesinden ve paragöz olarak anılmaktan rahatsız. Hekimler beyinlerine taksimetre takılmasını istemiyor. Bilimi esas alan ve sağlığa odaklanan doktorlar, para etrafında dönen bu dünyada yaşamak istemiyor.

Herkesi hasta, hastayı müşteri ve her şeyi de para olarak gören küresel anlayış, sağlık ve hayatımız önünde en büyük engel. Bu engel sanıldığı gibi tıp kurumu veya bilim dünyası değil, tıp ve bilimi de zorla bu yola sevk eden küresel sağlık anlayışı. Hastalıkları önlemek ve sağlığı korumak için çırpınan hekimliği öldüren küresel anlayış, kendi çıkarlarına göre formatladığı doktorları cepheye sürüyor.

Savaşın adı: Hasta et, tedavi et, cebini doldur.

Sloganı ise: Haydi aslanlar, hasta üstüne.

Hastalıktan beslenen ve hastaların kanı, canı, gözyaşını paraya çeviren küresel anlayışın gayesi sağlık değil, bitmek bilmeyen kazanma hırsı. Sağlık ve hastayı metalaştıran bu sistem, pazarlama görevi verdiği hekimi komisyoncu durumuna düşürüyor.

Kutsal vakıf şifahanelerinin yerini, kâr etmezse kapanacak olan hastaneler alıyor. Bu dev hastanelerin sağlığı koruma ve hastalıkları önleme işlevi ise budanmış durumda. Sosyal Güvenlik Kurumları ve hazinenin oluk gibi akıttığı harcamaların devamı için gerekli olan bu! Yoksa hastaya susayan, sürekli hasta üreten ve hastalıktan beslenen bu sistem her an çökebilir.

Oysaki bu sistem yüzünden devlet ve toplum yapısı çöküyor, kimse farkında değil.

Hastalıklara harcanan para, 10 kat artmasına rağmen, halkımız eskisinden daha sağlıklı değil. Hatta giderek daha hasta bir topluma dönüşüyor. Bu sonuçlara yol açan bataklığı kurutmak yerine, salgın haline gelen hastalıklarla uğraşmaktan sağlık sistemimiz yorgun.

Hayatımızı karartan felaketin boyutunu çizelim: Bu sinsi sağlık savaşında ülkemizin sadece kalp damar sağlığı alanındaki kayıpları bile, günümüzün işgallerinden, tsunamiden ve beklenen depremde tahmin edilen kayıplardan daha fazladır. Kanser, akciğer, böbrek, ruh hastalıkları... Hastalıklar çığ gibi artıyor. (Devamı var)

DUA: Üstadımız Mehmed Şevket Eygi’ye Allah’tan acil şifalar niyaz ederiz…

 

 


YorumcuYorum
Reşat Nuri Erol
06.04.2019
07:46

MİLLÎ GAZETE

Sağlık sorunu; olmaya devlet cihanda… sıhhat gibi - 2

‘Sağlık sorunu’ ile ilgili birinci yazımızda ne dedik?

“Sağlık sorunu; büyük hastaneler sağlığı çökertir”.

Sonra ‘SAĞLIK SORUNU’ ile ilgili yazı dizimize geçtik…

Ne diyorduk?

“Seçimden (31 Mart 2019 Seçimi) birkaç gün önceki yazılarımızın birinde, başlık olarak “Sayın Cumhurbaşkanı’na son hatırlatmalar…” dedik... / O yazımızın en başında -Sağlık başta olmak üzere… -Ekonomi… -FAİZ… -SİSTEM/DÜZEN yani faizli zalim düzen vs. konuları ile ilgili hatırlatmalar vardı./ Çalışma arkadaşlarımızla bu ve ilgili diğer konularda sürekli olarak çalışıyoruz… / “SAĞLIK başta olmak üzere” dedik ya; her şeyden önce sağlık üzerinde duralım.” Önemli bir hatırlatmamız daha olacak…

Önemli konularda ‘ilgililerin dikkatine’ diyoruz; ilgilenmezlerse, veballeri boynuna…

Evet, kaldığımız yerden devam ediyoruz…

uuu

Daha fazla kâr etmek hırsıyla her alana yayılan anlayış, sağlığı da yarış pistine çevirirken, sağlık çalışanlarını da para hırsıyla koşturulan yarış atı yapıyor. Bu yarışta kullanılan ‘performans’ adı verilen kırbacın amacı, trilyon dolarlık küresel değirmeni döndüren bu yorgun atları koşturmak. Bu değirmen gerçekte hastalıkları değil, sağlığımızı ve hayatımızı öğütüyor. Uygulandığı her yerde hasta sayısını ve ölümleri azaltmıyor, aksine artırıyor.

Hastayı para olarak gören küresel anlayış, hekimin iyileştirici gücünü de paranın gücüne devrediyor. Paranın karşılığı ise her zaman sağlık olarak dönmediği için hastanın hekime olan saygı ve güveni sarsılıyor. Müşteri haline getirdiği hastayı kışkırtarak çatışma ortamı yaratan bu anlayış her iki tarafı mahkemelik hale getiriyor. Hastalıktan beslenen sistem, ahlaki ve insani değerleri yok ederken doktorları maksi puan peşinde koşan paramatik robotlara dönüştürüyor. Hekimler ise yaptıkları her hizmetin parayla ölçülmesinden ve paragöz olarak anılmaktan rahatsız. Hekimler beyinlerine taksimetre takılmasını istemiyor. Bilimi esas alan ve sağlığa odaklanan doktorlar, para etrafında dönen bu dünyada yaşamak istemiyor.

Herkesi hasta, hastayı müşteri ve her şeyi de para olarak gören küresel anlayış, sağlık ve hayatımız önünde en büyük engel. Bu engel sanıldığı gibi tıp kurumu veya bilim dünyası değil, tıp ve bilimi de zorla bu yola sevk eden küresel sağlık anlayışı. Hastalıkları önlemek ve sağlığı korumak için çırpınan hekimliği öldüren küresel anlayış, kendi çıkarlarına göre formatladığı doktorları cepheye sürüyor.

Savaşın adı: Hasta et, tedavi et, cebini doldur. Sloganı ise: Haydi aslanlar, hasta üstüne.

Hastalıktan beslenen ve hastaların kanı, canı, gözyaşını paraya çeviren küresel anlayışın gayesi sağlık değil, bitmek bilmeyen kazanma hırsı. Sağlık ve hastayı metalaştıran bu sistem, pazarlama görevi verdiği hekimi komisyoncu durumuna düşürüyor.

Kutsal vakıf şifahanelerinin yerini, kâr etmezse kapanacak olan hastaneler alıyor. Bu dev hastanelerin sağlığı koruma ve hastalıkları önleme işlevi ise budanmış durumda. Sosyal Güvenlik Kurumları ve hazinenin oluk gibi akıttığı harcamaların devamı için gerekli olan bu! Yoksa hastaya susayan, sürekli hasta üreten ve hastalıktan beslenen bu sistem her an çökebilir.

Oysaki bu sistem yüzünden devlet ve toplum yapısı çöküyor, kimse farkında değil.

Hastalıklara harcanan para, 10 kat artmasına rağmen, halkımız eskisinden daha sağlıklı değil. Hatta giderek daha hasta bir topluma dönüşüyor. Bu sonuçlara yol açan bataklığı kurutmak yerine, salgın haline gelen hastalıklarla uğraşmaktan sağlık sistemimiz yorgun.

Hayatımızı karartan felaketin boyutunu çizelim: Bu sinsi sağlık savaşında ülkemizin sadece kalp damar sağlığı alanındaki kayıpları bile, günümüzün işgallerinden, tsunamiden ve beklenen depremde tahmin edilen kayıplardan daha fazladır. Kanser, akciğer, böbrek, ruh hastalıkları... Hastalıklar çığ gibi artıyor. (Devamı var.)

DUA: Üstadımız Mehmed Şevket Eygi’ye Allah’tan acil şifalar niyaz ederiz.

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

YazarReşat Nuri Erol- Mesaj Gönder

06 Nisan 2019
Reşat Nuri Erol
06.04.2019
18:30


http://venharhaber.com/resat-nuri-erol-saglik-sorunu-olmaya-devlet-cihanda-sihhat-gibi-1/


Reşat Nuri Erol: Sağlık sorunu; olmaya devlet cihanda… sıhhat gibi-1

Hekimlik sanatı da sanat olmaktan çıkarak alışveriş merkezleri gibi dev hastanelerde seri imalata geçen konfeksiyon işine dönüşüyor. Maneviyattan yoksun bu anlayış, hastaları, kesilip biçilen konfeksiyon ürünü, hekimleri de hayat kurtarma ve sağlığa kavuşturma şevk ve heyecanından yoksun konfeksiyon işçisi olmaya zorluyor.

Ne diyorduk? “Seçimden birkaç gün önceki yazılarımızın birinde, başlık olarak ‘Sayın Cumhurbaşkanı’na son hatırlatmalar…’ dedik. / O yazımızın en başında -Sağlık başta olmak üzere… -Ekonomi… -FAİZ… -SİSTEM/DÜZEN yani faizli zalim düzen vs. konuları ile ilgili hatırlatmalar vardı. / Çalışma arkadaşlarımızla bu ve ilgili diğer konularda sürekli olarak çalışıyoruz… / ‘SAĞLIK başta olmak üzere’ dedik ya; her şeyden önce sağlık üzerinde duralım.” Önceki yazımızdan sonra, “Sağlık Sorunu” ile ilgili birkaç yazımız olacak.

Önemli konularda ‘ilgililerin dikkatine’ diyoruz; ilgilenmezlerse, veballeri boynuna…

Satılık Hastalıklar; Hekimlik Öldü, Yaşasın Doktorluk! Küreselleşen dünyada hekimlik mesleği, hastalıkları önleyen ve sağlığı koruyan bir sanat olmaktan çıkarak hastalara ilaç ve yüksek teknoloji giydiren bir konfeksiyona dönüştü. Hekimin ilgisi ve iyileştirici gücü ise ilaç, teknoloji ve paraya devredildi. Artık hekimin saygınlığı bile kariyeri, şöhreti ve aldığı ücreti kadar…

İnsanı Tanrı’nın emaneti olarak gören, onu korumaya kendini adayan, dertlere derman kutsal otorite artık yok. Geleneksel tıbbın ‘hastalık yoktur, hasta vardır› anlayışında, genetik ve bünyesel farklılığı nedeniyle her hastanın hastalığı farklıydı. Bu yüzden hekimler de hastanın dilinden ve ruhundan anlayan, onun bünyesine göre davranan kutsal bir otorite idi. Bu anlayışın hâkim olduğu dönemlerde hastayı korkutan dev hastaneler, cihazlar ve fabrikasyon ilaçlar yerine, hekimin ilgisi ve şefkati vardı.

Hastaları fabrikasyon robotlara benzeten yeni anlayış ise, konu mankeni yaptığı hastaları geri plana iterken, hastalıkları ve şablon tedavileri ön plana çıkardı. Artık hastalar, hastalıkları bile birbirinin kopyası olan, aynı tornadan çıkmış robotlarmış gibi, aynı şablon tedavilerin konu mankeni. Seri üretimi yapılan ilaç ve teknolojinin maksimum tüketimi için, yaşam tarzının piyasaya sürdüğü hasta kuyruklarını kâr amacıyla işleyen dev hastaneler fabrika gibi çalışıyor. Paket fiyatlarla kurulan hastalık borsasında satılık hastalıklar, hasta ve hastanelerin beğenisine sunuluyor; seç, beğen, al! Hastaneler ucuz fiyat biçilen hastalıklardan şikâyet ederken, hastalar köşe bucak fark almayan hastane arıyor. Yaratılan moda herkesi hasta ediyor. Hastayı müşteriye indirgeyen bu yeni anlayış, korku tüneline sokulan müşteriler için satılık hastalıkları, ilaçları, teknolojiyi dayatıyor.

Hekimlik sanatı da sanat olmaktan çıkarak alışveriş merkezleri gibi dev hastanelerde seri imalata geçen konfeksiyon işine dönüşüyor. Maneviyattan yoksun bu anlayış, hastaları, kesilip biçilen konfeksiyon ürünü, hekimleri de hayat kurtarma ve sağlığa kavuşturma şevk ve heyecanından yoksun konfeksiyon işçisi olmaya zorluyor.

Sevilen, sayılan ve kutsal bir otorite gibi duran hekim algısı artık yok!

Hekim yüzünüze değil bilgisayarın ekranına bakarken sizinle değil, bürokratik işlemlerle ilgileniyor. Soğuk makinelerin içinde, bilgisayarların teşhis ve tedavisine sunulan, ölçülüp biçilen, borsada işlem gören ve menkul değerlere çevrilebilen hastalık dünyasında yaşıyoruz. Sağlık ise paranın gücüne göre alınıp satılan tüketim malzemesi oldu. Sosyal güvenlik kurumunun paket programına giren hastalar, hastalık borsasında ödenen para kadar hizmet alabiliyor. Hastanelerin sağlıksız salonlarında ‘sıradaki gelsin’ komutuyla harekete geçen hastalar, dev süpermarketlerde alışveriş krizine girmiş müşteriler gibi köşe bucak şifa arıyor. Artık hekimin ve hastanın robotlaştığı, sağlığın ise metalaştığı duygusuz ve vicdansız bir dünyada yaşıyoruz. Bu yenidünya, kanıta dayalı bilim ve tıbbı tabulaştırırken, sektörün yönlendirdiği milyar dolarlık araştırmaların özeti olan bilimsel rehberleri kutsal kitaba dönüştürüyor. Dün yumurtayı yasaklayan, bugünse helaldir diyen kutsal(!) metinler karşısında, hastalar ne yapacağını ve kime inanacağını bilemiyor.

Araştırmaları, ilaçları ve teknolojiyi kutsayan bu yeni tıp anlayışı, sağlığı korumak ve hastalıkları önlemek yerine, gittikçe büyüyen dev bir sektör yaratıyor. Sağlığın önündeki en büyük engel; hayatımızın her noktasına burnunu sokan, kurallar koyan, özgürlüğü kısıtlayan, tehdit eden ve hatta aforoz eden işte bu modern tıp anlayışı… (Devamı var.)

 Reşat Nuri Erol – Milli Gazete





Son Eklenen Makaleler
Reşat Nuri Erol
‘Adil Düzene Göre İnsanlık Anayasası’ çalışması
18.04.2024 249 Okunma
1 Yorum 18.04.2024 09:47
Ahmet Mermer ( Sosyolog )
BİR FİLMİN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ
17.04.2024 186 Okunma
Reşat Nuri Erol
‘Yol varsa budur, bilmiyorum başka çıkar yol’
17.04.2024 253 Okunma
1 Yorum 17.04.2024 10:08
Reşat Nuri Erol
“Yeni Bir Anayasa” ve anayasa seminerlerimiz
16.04.2024 270 Okunma
1 Yorum 16.04.2024 08:29
Reşat Nuri Erol
Seçim, seçim sonrası ve İsrail’de savaş sirenleri!
15.04.2024 283 Okunma
1 Yorum 15.04.2024 08:56
Hilal Çekmen
ADİL DÜZEN AÇISINDAN KENTSEL DÖNÜŞÜMDE TEMEL İLKELER-2
14.04.2024 178 Okunma
Özer Ataç
Seçim-3
14.04.2024 1555 Okunma
Reşat Nuri Erol
2024 seçimlerine emekliler damgasını vurdu!
14.04.2024 276 Okunma
Reşat Nuri Erol
Türkiye, Araplar, İslâm âlemi bayram yaptı mı?-2
11.04.2024 340 Okunma
1 Yorum 13.04.2024 07:52
Mete Firidin
Ebabil
10.04.2024 941 Okunma
Reşat Nuri Erol
Türkiye, Araplar, İslâm âlemi bayram yaptı mı?
10.04.2024 365 Okunma
1 Yorum 14.04.2024 11:10
Reşat Nuri Erol
Seçim sonrası acilen yapılması gerekenler… - 6
10.04.2024 291 Okunma
Reşat Nuri Erol
Seçim sonrası acilen yapılması gerekenler… - 5
9.04.2024 282 Okunma
Reşat Nuri Erol
Seçim sonrası acilen yapılması gerekenler… - 4
8.04.2024 350 Okunma
Reşat Nuri Erol
Seçim sonrası acilen yapılması gerekenler… - 3
7.04.2024 365 Okunma
Reşat Nuri Erol
Seçim sonrası acilen yapılması gerekenler… - 2
4.04.2024 316 Okunma
1 Yorum 04.04.2024 09:25
Reşat Nuri Erol
Seçim sonrası acilen yapılması gerekenler… - 1
3.04.2024 382 Okunma
1 Yorum 03.04.2024 10:18
Ahmet Yücel
EMEKLİ ÖĞRETMENDEN ÇÖZÜM ÖNERİLERİ
3.04.2024 86 Okunma
2 Yorum 05.04.2024 23:45
Reşat Nuri Erol
Seçim sonrası “Belediye-Kooperatif” iş birliği - 7
1.04.2024 286 Okunma
Özer Ataç
Seçim-2
31.03.2024 802 Okunma
Reşat Nuri Erol
Seçim sonrası “Belediye-Kooperatif” iş birliği - 6
28.03.2024 318 Okunma
1 Yorum 28.03.2024 05:54
Yasin Kılar (Karar Danışmanı - Mentor)
SİNAN OĞAN KADAR OLABİLMEK
27.03.2024 166 Okunma
Reşat Nuri Erol
Seçim sonrası “Belediye-Kooperatif” iş birliği - 5
26.03.2024 368 Okunma
7 Yorum 26.03.2024 09:06
Reşat Nuri Erol
Seçim sonrası “Belediye-Kooperatif” iş birliği - 4
25.03.2024 382 Okunma
1 Yorum 25.03.2024 09:00
Reşat Nuri Erol
Seçim sonrası “Belediye-Kooperatif” iş birliği - 3
24.03.2024 397 Okunma
1 Yorum 24.03.2024 05:49
Süleyman Karagülle
BİR YETKİLİ YÜKSEK HAKİM DEDİ Kİ: 09.09.2000
23.03.2024 84 Okunma
Süleyman Karagülle
AHŞAP EV ÇALIŞMALARI 09 EYLÜL 2000
23.03.2024 40 Okunma
Süleyman Karagülle
Sana ruhtan soruyorlar 09 EYLÜL 2000
23.03.2024 61 Okunma
Süleyman Karagülle
SİSTEMATİK HATA 09 EYLÜL 2000
23.03.2024 46 Okunma
Süleyman Karagülle
ŞERİAT VE MEMUR KARARNAMESİ 02.09.2000
23.03.2024 39 Okunma
Süleyman Karagülle
Heisenberg’in meşhur “kuvantum teorisi” 02.09.2000
23.03.2024 54 Okunma
Süleyman Karagülle
DEPREMİN FIKHI 26 AĞUSTOS 2000
23.03.2024 60 Okunma
Süleyman Karagülle
Z E L Z E L E 26 ağustos 2000
23.03.2024 38 Okunma
Reşat Nuri Erol
Seçim sonrası “Belediye-Kooperatif” iş birliği - 2
23.03.2024 418 Okunma
1 Yorum 23.03.2024 10:16
Reşat Nuri Erol
Seçim sonrası “Belediye-Kooperatif” işbirliği - 1
21.03.2024 419 Okunma
7 Yorum 21.03.2024 09:35
Reşat Nuri Erol
Seçim; Millî Görüş Adil Düzen Belediyeciliği - 29
20.03.2024 315 Okunma
Yasin Kılar (Karar Danışmanı - Mentor)
YENİDEN HATA PARTİSİ
18.03.2024 260 Okunma
Hilal Çekmen
ADİL DÜZEN AÇISINDAN KENTSEL DÖNÜŞÜMDE TEMEL İLKELER
17.03.2024 291 Okunma
Bahaeddin Sağlam
Oruç ile İlgili Beş Kavram
17.03.2024 190 Okunma
Reşat Nuri Erol
Seçim; Millî Görüş Adil Düzen Belediyeciliği - 28
17.03.2024 337 Okunma
7 Yorum 17.03.2024 07:53
Özer Ataç
Seçim-1
16.03.2024 1589 Okunma
Reşat Nuri Erol
Seçim; Millî Görüş Adil Düzen Belediyeciliği - 27
16.03.2024 353 Okunma
5 Yorum 16.03.2024 11:10
Reşat Nuri Erol
Seçim; Millî Görüş Adil Düzen Belediyeciliği - 26
15.03.2024 392 Okunma
5 Yorum 15.03.2024 09:14
Süleyman Karagülle
(AHŞAP)İŞLETME HAKKINDA BİLGİ-19.08.2000
14.03.2024 50 Okunma
Süleyman Karagülle
Bir ülke hırsıza hapis cezasını vermektedir-12082000
14.03.2024 55 Okunma
Süleyman Karagülle
MEMUR KARARNAMESİ 12.08.2000
14.03.2024 34 Okunma
Süleyman Karagülle
HÜKÜMET,REKTÖR ATAMALARI..05.08.2000
14.03.2024 41 Okunma
Süleyman Karagülle
İNSANIN GÖREVİ 05.08.2000
14.03.2024 45 Okunma
Süleyman Karagülle
EKONOMİDE ZELZELE 22.07.2000
14.03.2024 38 Okunma
Süleyman Karagülle
REKTÖRLERİN ATANMASI 22.07.2000
14.03.2024 30 Okunma


© 2024 - Akevler