2000 yılının başında FELSEFE veya KELAM
Süleyman Karagülle
2161 Okunma
ARTHUR SCHOPENHAUER VE ADİL DÜZEN

24- Arthur SCHOPENHAUER

Schopenhauer, insanlara karşı kuşkuludur ve hayatı yalnızlık içinde sona erer. Hegel’le yarışmaya çıkar. Öğrencisi kalmaz, ders vermekten vazgeçer.

Hayatı filozoflara saldırı ile geçer. Ona göre kadın, erkekle çocuk arasında bir varlıktır. Sonunda filozof olmuştur.

İnsan ıstırap içinde doğar. Sonlara doğru ıstırabı artar ve acılar içinde dünyayı terk eder. Hayat komedi olarak oynanır, trajedi olarak biter.

Schopenhauer, Kant’ın “Gördüklerimiz hayaldir, hayalin arkasında bir şey var, biz bilemiyoruz” dediği şeyi keşfe çalışır. Görünenin arkasında olan iradedir. İradelerin çekişmesi acıları doğurur. Tanrı yerine bilinçli bilinçsiz iradedir. Ölümü bilmemiz bize felsefe yaptırmaktadır. Kişi kendi iradesini terk ederse ıstıraptan kurtulur. Eflatun’un ideleri etkiler, oysa kendileri yok olurlar. Sanat iradeyi uyuşturur, acıları yatıştırır. Mimarlık, heykel, resim, şiir, müzik görüneni görünmezlere götürür. Ezeli iradeye teslim olunursa ıstıraptan kurtulunur. İrade sahibi insan sorumludur. Acı çektiren iradeyi başkalarını sevmekle yenebiliriz. Başkasının acısı bizim de acımız olursa artık acı olmaktan çıkar. Pratikte bunlar olmamaktadır. O halde kâinat var olmasaydı insanlar acı çekmezlerdi.

 

Yorum:

Schopenhauer dinsiz değildir. İmanın verdiği teslimiyeti bulamamıştır. Allah bizi bir canlı olarak yarattı. Bu sayede Allah’ın yarattığı kâinatta yaşıyoruz. Ondan yararlanıyoruz, onu değiştiriyoruz. Biz yaşadığımız için varız, biz çalıştığımız için varız.

Niçin böyle yaptı, başka türlü yapamaz mıydı?

Bunu sormak, onun üzerinde tartışmak bize bir şey kazandırmaz. O’na biz akıl verecek durumda değiliz.

Canlılar varlıklarını sürdürmeleri için acıyı duyarlar. Acıktıklarını acı ile bilirler. Yaralandıkları zaman da acı duyarlar. İhtiyaçları giderilince de bu sefer tat alırlar. Ağzımıza aldığımız şey acı ise dışarıya atarız, tatlı ise yutarız. Bu haliyle biz bir canlıyız.

Bunun dışında bizim insan olarak davranışlarımız vardır, insan olarak iradî hareketlerimiz vardır. Bundan sorumlu olacağız. Bu bize belli şeyleri kazandırmaktadır. Mesela, cep telefonumuz yoktu, bugün vardır. O halde bu dünya bize cep telefonu kazandırdı. Canlılarda ve insanda aynı ilâhi iradenin tecellisi olan cüz’î irade vardır. Küllî iradede birdir.

Spor Bakanlığı sağlam ve güçlü gençler yetiştirmek istiyor. Yarın düşmanla savaşıldığında askerimiz güçlü olsun istiyor. Futbol kulüpleri kuruyor, bunları yarıştırıyor. Galip gelenleri mükafatlandırıyor. Önce semtler arası yarışmalar düzenliyor. Sonra iller arası düzenliyor, sonra bölgeler arası düzenliyor. Bakanlığın iradesi küllî iradedir. Kulüplerin iradesi cüz’î iradedir.

Cüz’î iradelerin çekişmesi ıstırabı doğuruyor. Istırap ise ruhi olgunlaşmaya sebep olur. Galip gelenler bedenlerini, mağlup olanlar ruhlarını geliştiriyorlar. Âhirette gelişen ruhlar ilerde olacaklardır. Yarışmada duyulan heyecan ise her iki tarafı da ruhen olgunlaştırıyor.

Âhirete inanmadığınız zaman dünya elbette sadece ıstırap dünyasıdır. Yaratılmasaydı daha iyi olurdu ama âhirete inandığınız zaman da okulda okuyan talebenin taşıdığı ümitler taşınmaktadır. Ölüm mezuniyet diplomasıdır.

 

Ansiklopedik Bilgi:

Arthur Schopenhauer (d. 22 Şubat 1788, Danzig - 21 Eylül 1860, Frankfurt), Alman bir filozof, yazar ve eğitmendir. Aynı zamanda Immanuel Kant'ın en en çok değer verdiği öğrencisiydi. Schopenhauer, Alman felsefe dünyasındaki ilklerdendir ve dünyanın anlaşılmaz, akılsız prensipler üzerine kurulu nedenselliklerinin olduğunu söyleyerek dikkatleri çekmiştir. Babası Heinrich Floris Schopenhauer, Danzigli tüccar bir ailenin soyundan gelmekteydi, annesi ise daha sonra tanıdık bir yazar olan Johanna Schopenhauer'dır. Schopenhauer ailesi, Polonya'nın bölünmesiyle otonomisini kaybeden Danzig'i 1793 yılında terk eder ve Hamburg'a yerleşir, burada yeni bir işyeri açar. Ailesinin ticari geçmişine gelenekselliğiyle sadık kalan Arthur, babasının desteğiyle Hamburg'taki özel bir okula (Hamburger Rungesche Privatschule) yazılır. Burada öğrendikleriyle yetinemeyen Arthur, babasından kendisini acilen alt yapısı daha iyi olan liseye (Not supported field expression!) kayıt etmesini rica eder. Babası bunu gereksiz bulduğunu ve kendisine Avrupa ülkelerinde genel bir eğitim seyahati yapmasını ve bu seyahat sonrasında karar vermesi gerektiğini söyleyerek daha iyi bir öneride bulunur. Arthur bu öneriyi kabul eder ve nihayetinde de en çok Wimbledon'da İngilizce pratiği için zaman geçirdiği bu seyahati 1803'ten 1804'e kadar Hollanda, İngiltere, Fransa, İsveç, İsviçre, Silezya ve Prusya arasında dönüşümlenir. 1804 eylülden aralık ayına kadar babasının isteğiyle Danzig'de yine babasının bir arkadaşı olan Jacob Kabrun'a ait şirkette ticaret eğitimi stajyerliği yapar. Annesi bu dönemde Arthur'la beraber kalır. 1805'de Hamburg'a geri dönen Arthur, Jenisch adlı bir şirkette staj eğitimine devam eder. Babası, açıklığa kavuşmayan bir nedenle 20 Nisan 1805'de geçirdiği kazada hayatını kaybeder. Babasının ölümüyle kapanan firmadan sonra annesi Johanna, Arthur'un kızkardeşi olan Adele'yi yanına alarak Weimar'a taşındı. Arthur, Hamburg'da yalnız kalır ve artık baba mesleğini okuyarak devam ettirmek ya da yatkın olduğu felsefik meslekten vazgeçmek kararını özgür olarak verebilecektir. Haziran 1807'de Gotha şehrinde Doering Lisesi'nin müdürü olan Carl Ludwig Fernows'un tavsiyesi üzerine öğrencisi oldu. 1807'de Weimar'ın yakınlarında bir yere nakil oldu ve hayatındaki en önemli eğitmeni Franz Passow ile tanıştı. Çevresini bu anlamda genişletmeye devam etti, Johannes Daniel Falk, Zacharias Werner ve tutkuyla bağlandığı Karoline Jagemann ile tanıştı. Genç yaşta kendisinden 11 yaş büyük Karoline ile yaşadığı erotik kargaşa Arthur'u ruhsal anlamda şiddetli bunalımlara soktu. Reşit olduğunda babasından payına düşen mirası aldı. Babasından kalan miras ile artık maddi anlamda bir sorunu kalmamıştı. 1809'da Göttingen Üniversitesi'nde tıp öğrenimine başladı fakat hemen sonra lehine olacak bir karar ile felsefeye geçti. 18 Ekim 1813'te Jena Üniversitesi'nden felsefe doktorasını Über die vierfache Wurzel des Satzes vom zureichenden Grunde (Yeterli nedensellik cümlesinin dört kat kökü üzerine) adlı çalışmasıyla aldı ve ilk okuyucularından biri de Johann Wolfgang von Goethe'dir.

Goethe, daha önceden Arthur'un annesini Weimar'daki bir edebiyat salonundaki buluşmadan tanıyordu ve onun üzerinden de tanıştığı Arthur o zaman da dikkatini çekmişti. Daha sık görüşmeler esnasında Goethe'nin Farbenlehre (Renk Bilgisi) adlı eseri yayımlandı. Goethe Schopenhauer'e hayranlık duyuyordu fakat bu hayranlık gitgide Schopenhauer'in Newton'u karşısına alan söylemleri yüzünden kaygı duyurucu bir ilişki hâline dönüştü ve böylelikle aralarındaki sıcak ilişki bozuldu. Friedrich Majer sayesinde Schopenhauer eski Hindistan felsefesini yani Brahmanizmi tanıdı. 1814'te annesiyle birlikte Dresden'e gitti ve orada edebiyatçılarla görüşüp paylaşımlarda bulundu, şehrin zengin kütüphanesinden faydalandı. 1815 yılında kendi renk bilgisi üzerine yoğunlaşarak yazdığı Über das Sehn und die Farben (Bakmak ve Renkler Üzerine) 1816 yılında basılan kitabı aynı zamanda Goethe ile aralarında bir mektuplaşma olarak nitelendirilmiştir. Schopenhauer'in en önemli eseri olan Die Welt als Wille und Vorstellung (İstenç ve Tasarım Olarak Dünya) kitabı 1819 yılı başlangıcında Friedrich Arnold Brockhaus yayınevince basıldı ve yayımlandı. Daha sonra Schopenhauer'in bu eserini oldukça genişlettiği varsayılmaktadır. Schopenhauer, eserlerine tinsel bağıntı tarihselliğinde tamamıyla açıktır ama kitaplarının okunması boyutunda hayatta kaldığı süre boyunca bu başarıyı elde edememiştir.

Schopenhauer, 1819'da İtalya'ya yaptığı bir seyahatte Venedik, Roma, Napoli, Paestum, Milan şehirlerinde bir süre kaldı ve bu esnada aldığı bir haber seyahatini yarıda kesmesine ve dönmesine neden oldu. Söz konusu olan haber, babasından kalan servetin bir kısmını yatırdığı banka olan Danziger Bankhauses L. A. Muhl'ün iflasıydı. Annesiyle arasında yeni tetiklemeler yaratacak olan bu mesele yüzünden müşkül kaldığı durumu düzeltmek amacıyla Berlin Üniversitesi'nde öğretim görevlisi olarak çalışmak üzere başvuru yaptı. Başvurusu kabul gören Schopenhauer, 1820'de Berlin Üniversitesi'nde eğitmenlik yapmaya başladı. Bu zamanda Hegel ile olan meşhur kavgası başgösterdi. Schopenhauer dersliklerde az katılımcının olduğu konuşmalarını aynı zamanda Hegel ile de paylaşıyordu ki Hegel bunu öncelikli olarak algılıyordu. Kısa zamanda üniversitedeki felsefeyi boşlamaya başladı. İflas eden bankadan talep ettiği ödeme 1821'de gerçekleşince üniversiteyi terk etti ve İtalya seyahatine kaldığı yerden devam etti. Uzun süren sağlık sorunları ve Berlin'deki, Bad Gastein ve Dresten'deki hastahane tedavilerinden sonra 1825'de tekrar Berlin'e dönerek hiçbir büyük beklentisi olmaksızın yine eğitmen olarak çalışmak üzere üniversiteye başvuruda bulundu. Jean Paul'ün övgü dolu konuşmalarına rağmen Schopenhauer'in Die Welt als Wille und Vorstellung (İstenç ve Tasarım Olarak Dünya) kitabı, fikirleri kimseyi etkilemiyor ve henüz talep görmüyordu. Kolera hastalığı salgını yüzünden (ki Hegel bu hastalığa yakalanarak ölmüştü) Schopenhauer 1831 kış mevsimini kaçtığı Frankfurt'da geçirdi. 1832'ye kadar devam edecek olan Mannheim yerleşikliğinden sonra nihayet 1833'te hayatının geri kalan kısmını geçireceği Frankfurt'a yerleşti. Bu döneme dair yazdıkları dikkate değer: "Sağlıklı bir atmosfer, güzel bir yöre. Beğeni görebilen şeyler bunlar büyük bir şehirde. Daha iyi bir okuma odası. Doğal tarihiyle Müze. Daha iyi sahne oyunları, opera, konserler... Daha fazla İngilizler. Daha iyi kafeler. Kötü olmayan şehir suyu. Senckenberg tarzı kütüphane (Frankfurt Üniversite'sinde). Taşma yok. Çok az görülmüş. Çevrenin sevecenliği, samimiyeti, dostluğu... mahir bir diş doktoru ve daha az kötü doktorlar. Şikayetsiz yaz sıcaklığı." Schopenhauer

Arthur Schopenhauer, yalnız yürüyen; kronikçilerin tahminine göre Frankfurt'da kenara itilmiş bir "hiç kimse" idi. Bir anlamda kendi kendine ve nehir kenarında yürüyüşlere çıktığı köpeğiyle mimikler, el kol hareketleri yaparak konuşan, bunun yanı sıra yöresel şair Friedrich Stoltze ile tesadüfleşen biri olmak gibi. Bu uzun suskunluktan sonra 1836'da günlük yaşayışı Über den Willen in der Natur (Tabiattaki İrade Üstüne) adlı eseriyle felsefe dünyasında tekrar varolmak için okunacaktı. Bu kitabı kesin kurallarla doluydu. Sabahları çalışma masasındaki iş, öğlen yemeğinden önce düzenli olarak flüt üflemesi... Frankfurt'ta kaldığı süre boyunca kirada oturan 55 yaşındaki Schopenhauer'in, kendine ait nehre bakan taşındığı ve orada öldüğü 17 numaralı evi, 16 numaralı kiracı olarak aksak şekilde tarihe kazınacaktı. Schopenhauer, 1837'de Immanuel Kant'ın toplu yazılarına el attı ve Kritik der Reinen Vernunft (Salt Akıl Anlayışının Eleştirisi) kitabının birinci oluşumunu destekledi. 1838'de Schopenhauer'in annesi öldü.

Friedrich Dorguth, Die falsche Wurzel des Idealrealismus (idealizmin yanlış kökleri) adlı 1843'te yayımladığı yazısında henüz az tanınmış Schopenhauer'in dünya tarihindeki anlamına vurgu yapmaktaydı. Schopenhauer, 1844'te Die Welt als Wille und Vorstellung adlı ana eserinin eklemelerini ikinci kısım olarak yayımladı. 1851'de Parerga und Paralipomena, diğer adıyla Aphorismen (Yaşam Bilgeliği Üzerine Aforizmalar) adlı kitabı kayda geçiyordu. Ve Richard Wagner, Schopenhauer'in onore ettiği Der Ring des Nibelungen (Cüceliğin Yüzüğü) adlı eserini icra ediyordu. Julius Frauenstädts'ın Schopenhauer tarzı felsefe üzerine yazdığı mektup yayımlanıyordu. 9 Eylül 1860'tan itibaren Schopenhauer akciğer iltihaplanmasına maruz kaldı. Ve 21 Eylül 1860 tarihinde Frankfurt'da, o 16 numaralı güzel görünümlü apartman dairesinde koltuğunda dışarıya bakarken öldü. 26 Eylül günü de Frankfurt şehir mezarlığında toprağa verildi.

 

Haftalık Seminer Dergisi; 641. Hafta      17 Aralık 2011      SÜLEYMAN KARAGÜLLE

Yay. Haz.: REŞAT NURİ EROL

www.akevler.org (0532) 246 68 92

 

 

 

 


2000 yılının başında FELSEFE veya KELAM
1-GİRİŞ
1880 Okunma
2-HAZIR BULDUĞU ORTAM BAĞLAMINDA GAZALİ VE FELSEFEYİ BİTİRMESİ
1950 Okunma
3-JEAN-JACQUES ROUSSOEU VE FELSEFE
1749 Okunma
4-SOKRAT VE ADİL DÜZEN
1832 Okunma
5-THALES VE ADİL DÜZEN
1806 Okunma
6-PARMENİDES-HERAKLİT VE ADİL DÜZEN
2151 Okunma
7-EFLATUN VE ADİL DÜZEN
1668 Okunma
8-ARİSTO VE ADİL DÜZEN
1868 Okunma
9-EPİKÜR-i(KIBRISLI)ZENON VE ADİL DÜZEN
2319 Okunma
10-PLOTİN VE ADİL DÜZEN
1892 Okunma
11-AUGUSTİNUS VE ADİL DÜZEN
1745 Okunma
12-SAİNT ANSELM VE ADİL DÜZEN
1705 Okunma
13-THOMAS VE ADİL DÜZEN
1646 Okunma
14-MEİSTER ECKHART VE ADİL DZEN
2246 Okunma
15-NİKOLAUS VE ADİL DÜZEN
1651 Okunma
16-DEKART VE ADİL DÜZEN
2350 Okunma
17-PASKAL VE ADİL DÜZEN
1760 Okunma
18-SPİNOZA VE ADİL DÜZEN
1788 Okunma
19-LEİBNİZ VE ADİL DÜZEN
1844 Okunma
20-VOLTER VE ADİL DÜZEN
3289 Okunma
21-JEAN LACQUES ROUSSEAU(ÖZEL) VE ADİL DÜZEN
1537 Okunma
22-DAVİD HUME VE ADİL DÜZEN
1607 Okunma
23-IMMANUEL KANT VE ADİL DÜZEN
1884 Okunma
24-JOHANN GOTTLİEB FİCHTE VE ADİL DÜZEN
4691 Okunma
25-FRİEDRİCH SCHELLİNG VE ADİL DÜZEN
1759 Okunma
26-GEORG WİLHELM FRİEDRİCH HEGEL VE ADİL DÜZEN
1754 Okunma
27-ARTHUR SCHOPENHAUER VE ADİL DÜZEN
2161 Okunma
28-SOREN AABYE KİERKEGAARTD VE ADİL DÜZEN
1959 Okunma
29-LUDWİG ANDREAS FEUERBACH VE ADİL DÜZEN
1728 Okunma
30-FRİEDRİCH WİLHELM NİETZSCHE VE ADİL DÜZEN
1720 Okunma
31-MARTİN HEİDEGGER VE ADİL DÜZEN
1618 Okunma
32-BERTRAND RUSSEL VE ADİL DÜZEN
1900 Okunma
33-LUDWİG JOSEF JOHANN WİTTGENSTEİN VE ADİL DÜZEN
1702 Okunma
34-KARL HEİNRİCH MARX VE ADİL DÜZEN
1957 Okunma
35-SONUÇ VE YENİ FELSEFEYE GİRİŞ
1611 Okunma
36-İSLAM FELSEFESİNE GİRİŞ 1
1576 Okunma
37-İSLAM FELSEFESİNE GİRİŞ 2
1536 Okunma
38-İSLAM FELSEFESİNE GİRİŞ 3
1551 Okunma
39-MODERN FELSEFEYE GİRİŞ 1
1672 Okunma
40-MODERN FELSEFEYE GİRİŞ 2
1595 Okunma
41-MODERN FELSEFEYEİRİŞ 3
1553 Okunma
42-MODERN FELSEFEYE GİRİŞ 4
1558 Okunma
43-modern felsefeye giriş 5
1430 Okunma
44-MODERN FELSEFEYE GİRİŞ 6
1540 Okunma
45-MODERN FELSEFEYE GİRİŞ 7
1653 Okunma
46-MODERN FELSEFEYE GİRİŞ 8
1453 Okunma
47-MODERN FELSEFEYE GİRİŞ 9
1446 Okunma
48-MODERN FELSEFEYE GİRİŞ 10
1546 Okunma
49-MODERN FELSEFEYE GİRİŞ 11
1621 Okunma
50-MODERN FELSEFEYE GİRİŞ 12
1471 Okunma
51-MODERN FELSEFEYE GİRİŞ 13
1559 Okunma
52-modern felsefeye giriş 14
1430 Okunma
53-MODERN FELSEFEYE GİRİŞ 15
1436 Okunma
54-MODERN FELSEFEYE GİRİŞ-16
1621 Okunma
55-modern felsefeye giriş-17
1558 Okunma
56-modern felsefeye bgiriş-18
1393 Okunma
57-modern felsefeye giriş 19
1479 Okunma
58-modern felsefeye giriş 20
1461 Okunma

© 2024 - Akevler