EKONOMİ ve DOKTRİNLER
Süleyman Karagülle
674 Okunma
14.Ders 5- TESİR KANUNLARI:

 

14.Ders

 

               5- TESİR KANUNLARI:

 

               İhtiyacı giderme çabası faydayı doğurmaktadır, faydayı kullanmakla ihtiyaç giderilmektedir. Yani fayda doğrudan doğruya ihtiyacı gidermiyor. İhtiyaç da doğrudan doğruya faydayı doğurmuyor. Muhtaç olan insan çalışıyor, neticede fayda doğuyor. Fayda kullanılıyor, ihtiyacı gideriyor.

               Faydanın ihtiyacı karşılayabilmesi için kapalı bir devrenin oluşması gerekmektedir. Elma topraktan dallar arasında usare olarak gelir. Havadan alınan güneş ve karbondioksit ile birleşir, zaman içinde bol vitaminli elma halinde oluşur. Sonra insanlar tarafından toplanır, yenir, midede sindirilir, kana karışır, yakılır, su, atık ve karbondioksit olarak dışarıya atılır. Böylece tekrar eski hale döner. Bu sürecin bir tek halkası kopsa ihtiyaç giderilmemiş olur. Örneğin sindirilmezse veya nakledilemezse fayda sıfır olur. Bazen da negatif  fayda yani zarar doğar.

               İhtiyacın da faydayı doğurabilmesi için devreyi tamamlaması gerekir. İnsanlar çalışır emeğini harcar, mal meydana getirir, onu yer, sonra tekrar bir emek meydana getirir. Böylece yeniden çalışır. Fayda ancak bu şekilde sağlanmış olur. Yoksa eğer insan tekrar güçlenmezse buna fayda nazarı ile bakılmaz. Çünkü fayda, insana yaradığı müddetçe faydadır.

               Elektrikte olduğu gibi burada da faydanın hareketinden ihtiyaç, ihtiyacın hareketinden de faydanın doğduğu görülmektedir.

               Duyurma Hızı Rot Fayda = Talebin Değişmesi

                                                  v Rot H  =  Dt

               Duyurma Hızı Rot İhtiyaç = Arzın Değişmesi

                                                  v Rot  E = Bt   

 

               Fayda ve ihtiyaç, vektörsel birer büyüklüktür. Bir şeyin faydası yerine göredir. Bir sabanın faydası sadece üretime yaramaktadır. Bir elmanın faydası sadece tüketime yaramaktadır. Bir mağazanın faydası mübadele içindir. Bir paranın faydası tedavüle yaramaktadır. Bir arsa imara yarar, bir bina iaşeye yarar. Böylece vektör yönünü ve doğrultusunu değiştirir. İhtiyaç da aynı şekilde maksada göre yön alır. Bir tohuma olan ihtiyacımız üretim içindir. Bir yuvaya olan ihtiyacımız tüketim içindir. Birer kat sayı ile bunlara bağlı olan arz ve talep büyüklükleri de birer vektördür.

               Bunların rotasyonlarını (dönüşlerini) tanımlamak şu anlama gelir: Bir mal iş yerinden pazara gider, pazarda satılır, esnaf bunu ham madde olarak alır ve tekrar bir güç harcayarak yeni bir mal meydana gelirse bir fayda halkası meydana gelir. Bu mutlaka bir ihtiyaç doğurmuştur. Çünkü insanlar çalışmış ve yorulmuşlardır. Bir mal kullanılır, hazmedilir ve sonunda tekrar güçlenirse bir ihtiyaç halkası meydana gelir. Bu faydayı doğurmuştur, zira bir emek arzı vardır.

               Anolojisinin temelini oluşturan bu prensiplerin riyazi işleyişi üzerinde başka kitaplarda durulmalıdır.

 

 

GÖRÜŞLER

 

               LİBERALİST: Fayda ihtiyacı gideren şeydir.

                              Fayda = -İhtiyaç

 

               SOSYALİST: İhtiyaç faydayı doğuran şeydir.

                              İhtiyaç = -Fayda

 

               KAPİTALİST: Faydanın bir kısmı ihtiyacı giderir.

               Fayda = -İhtiyaç – Artırma

 

               KOMÜNİST: İhtiyacın bir ksımı fayda ile giderilir.

               İhtiyaç = -Fayda – Hizmetler

 

               TEŞEBBÜSÇÜ: Faydanın bir kısmı ihtiyacın bir kısmı ile giderilir.

               Fayda - Artırma = - İhtiyaç + Hizmet

 

               DEVLETÇİ: İhtiyacın bir kısmı faydanın bir kısmı ile giderilir.

               İhtiyaç  + Hizmet = - Fayda + Artırma

 

               Doktrinler fayda ile ihtiyacı daima toplamaktadırlar. Bundan dolayı gerçek ekonomik düzeni kuramamaktadırlar.

               ADİL DÜZEN: Kullanılmayan fayda ihtiyaca tesir etmez, ihtiyacın giderilmesi eksilen fayda, faydaların üretilmesi eksilen güç (artan ihtiyaç ) ile orantılı değildir. Her güç mutlaka fayda, her fayda  mutlaka güç meydana getirmez. Sadece arz ve talep, doyurma hızı fiyat ve ücret, fayda ve ihtiyacın fonksiyonlarıdır. Aralarında toplama bağından başka bağlarla bağlıdırlar.

               Kur’an’da bu bağ genel kural olarak Zariyat Suresi’nin başında verilmiştir. “Zirveler ziralandığında” denilmiştir.

               “Zirve”, hakim nokta, müessir yer demektir. Bu kelime Türkçede de böyle kullanılır. “Zira” ise ağacın etrafına yaptığı gölge ki, orasını tesir altına alır ve ekinin bitmesini önler, bu kelime tesir sahası anlamına gelmektedir. Araplar undan yaptıkları lafayı kaynatırken bir kepçe veya çubuk ile karıştırırlar. Böylece lafa, bir taraftan çubuğun etrafında dolanır, diğer taraftan çubuk kazan içinde halka çizer. Böylece çubuk kazanın içini tesir altına alır. Buna “ziralamak” derler. Herşeyi ikili olarak çift yarattığını söyleyen Allah genel kural olarak tesir çiftlerinin böyle biribiri etrafında halkalar meydana getirdiklerini de bildirmektedir. Bu genel ifadenin riyazi olarak gösterilmesi bilindiği gibi şöyledir.( Matemetikte çok iyi bilinmektedir )

               D = e E                  c Rot E = Bt

               B = m H ise           c Rot H = Dt   

 

               Ekonomide bu formüller

               Duyurma Hızı Rot Fayda = Talebin Değişmesi

               Duyurma Hızı Rot İhtiyaç = Arzın Değişmesi

               Arz = Fiyat x Fayda

               Talep = Ücret x İhtiyaç

               Bu neticeler İslamiyet’te geliştirilmiş bulunan kıyas (anoloji) ilmi ile elde edilmiştir.

               Bütün bunlar, ekonomi sisteminin sadece adil ücret sistemi ile halledilemeyeceğini gösterir.


 

 



© 2024 - Akevler