Adil Düzenin İç Yüzü-Necmettin Erbakan ve 30 yılın muhasebesi
Süleyman Karagülle
1990 1.Baskı
1190 Okunma
Mesut Akgül'ün yazısı-1 -ELAZİZ GAZETESİ

Mesut Akgül'ün yazısı-1 
19.1.2013 
1894 Okunma, 0 Yorum

<=""/> v:shapes="Content_ASPxBinaryImage1">

 

Mesut Akgül, Reşat Erol ile Süleyman Karagülle’ye karşı yazılar yazmaktadır.

Biz onun için duacıyız, bizi insan yerine koyup yazmakta ve cevap vermektedir.

Ya diğerleri; biz yokmuşuz gibi adımızdan bahsetmemektedirler; sağır, dilsiz ve kör olmaktadırlar.

Bizi uyaran yazılar bizi üzmez, bizi sevindirir. Uyarıların yanlış olanlarını duymayız, doğru olanlara koşarız.

Mesut Bey bize iki soru tevcih etmektedir: Oğuzhan Asiltürk hakkında tutumumuz, Fatih Erbakan hakkında tutumumuz. Biz buna Saadet Partisi’ne olan tutumla AK Parti’ye olan tutumumu da ekleyerek kısaca cevaplayacağım.

*

Önce Oğuzhan Asiltürk...

Bana göre Oğuzhan MİT adına partimizde görevli bir kardeşimizdir. Kendisi samimi Müslümandır, iyi insandır. Kendi içtihatlarına göre doğru olanı yapmıştır. Bizden karşı tarafa yalan haberler götürmemiştir, Millî Görüş aleyhinde asla çalışmamıştır. Ben onu ve diğer Millî Görüşçüleri seviyorum. Ben Oğuzhan’ın içtihatlarına karşı olduğum için onun genel sekreter olduğu partide görev almam; nitekim almadım, 1973’ten beri partilerden uzağım. Ama Erbakan’la her zaman beraber oldum, sonuna kadar beraber oldum. Bu Erbakan’a olan hislerim sebebiyle değildir. Erbakan doğru işler yapıyordu, onu desteklemem gerektiği için daima onun yanında idim.

Oğuzhan’ın Millî Görüş liderliğini tanımıyorum. Ben onların arasında olmasam bile onlar da onu lider kabul etmiyor. Bu Oğuzhan’a karşı olmamdan ileri gelmemektedir. Eğer önce Oğuzhan MGL seçilseydi, sonra Kamalak başkan seçilseydi, ben ona onu layık görmesem de ben onu onların lideri olarak kabul ederdim. Ama Kamalak’tan sonra sırf dırar olmak üzere seçilmiştir. Millî Görüş teşkilatından hakemler kararı ile çıkarmaları gerekir. Biz hislerimizle değil şeriatın hükümlerine göre hareket ederiz.

Mustafa Kamalak o makama layıktır. Ne var ki Oğuzhan’ın emrine girmiştir. O sebepledir ki onu desteklemiyorum. Başkasına tabi olan başkan olamaz. Recai Kutan’ı da bu sebepten dolayı desteklemedim.

*

Gelelim Fatih Erbakan’a...

Evet, Fatih Erbakan’ın şimdiye kadar olağanüstü bir durumu görülmemiştir ama bir anormal hareketi de görülmemiştir. Necmettin Erbakan’ın vârisidir. Dolayısıyla ona karşı yapılan gereksiz yere saygısızlık Erbakan’a saygısızlıktır. Ben kendisini ziyaret ettim ve söyleyeceklerimi söyledim. O ne amcasını ne de beni ziyaret etmiyor, iadeyi ziyaret bile yapmıyor. Babası bizimle yıllarca çalışmıştır. Onun bizden uzak durması bizi üzüyor ama yapacağımız bir şey yoktur. Fatih Erbakan’ı susturmaya çalışmak, konuşturmamak cinayettir. Ben Erbakan’la çalıştım, istediklerimi konuştum. Bir gün bile Erbakan’ın bana sen bunu niye söyledin dediğini duymadım. Bülent Arınç her toplantıda Erbakan’ı eleştirirdi ama o yine de ona her türlü değeri vermiştir. Erbakan ailesinin birlik içinde olması için çaba harcadım. Kemalettin Erbakan bile hakemlik müessesesini kabul etmedi. Erbakan ailesine saygım ve sevgim devam ediyor.

*

Saadet Partisi’ne gelinirse...

Erbakan büyük yönetme kabiliyetiyle Akevler ile tarikatçıları bir arada tutabilmiş ve bugünkü duruma getirmiştir. Biz tarikatlara karşı değiliz ama tarikatlar bize karşıdırlar. Oğuzhan’ın liderliği devam ettiği, Mustafa Kamalak da Oğuzhan’ın emrinde olduğu müddetçe o parti eriyip gider. Gücünüz varsa Mustafa Kamlak’ı Oğuzhan’ın esaretinden kurtarın.

*

AK Parti’ye gelinirse…

AK Partililer bizim arkadaşlarımızdır. Yaşımız nedeniyle onların ağabeysi durumundayız. Türkiye uçuruma gidiyor. Ne var ki bunu AK Parti yapmıyor. AK Parti’den önce kurulmuş tezgâh vardır. O tezgâh partiyi parçalamakla kalmayacak, devleti de yıkacak. AK Parti çözümleri bilmediği için buna çare bulamıyor. Bizim görevimiz çökmekte olan AK Parti’ye bir tekmeyi de bizim vurmamız değildir. Aksine bizim onları kurtarmamız gerekir. AK Partililer Millî Görüşe ihanet etmediler, tam tersine Millî Görüşçülerin döktüğü oyları arkadan toplayarak oyların bize karşı olanların eline geçmesini önlediler. Ayrıca yeni oylar getirdiler. Bizim en büyük oyumuz %20’lerdi, oysa onların oyu %50’lerdir. Alın o oyları geri, AK Parti kalanlarla da iktidardır. Tayyip Millî Görüş’ün oyları ile iktidarda değildir. Siz Bülent Arınç’ın bile geri gelmesine tahammül edemezken kim size oy verecektir?

*

Mesut Bey, uyanın!

Bizim görevimiz yıkmak değildir, bizim görevimiz yapmaktır. Yıkmak şeytanların ve kâfirlerin işidir. AK Parti’ye saldırmak Millî Görüşe saldırmaktır. Özal bizimdir. Erdoğan bizimdir. Şartlar bizim iktidar olmamıza izin vermediği için onlar hazırlık yaptılar.

“Adil Düzen” başkalarına küfretmekle elde edilemez. “Adil Düzen” adil olmakla elde edilir. Bu da AK Parti’nin iyi yaptıklarına iyi demek, yanlış yaptıklarına yanış demektir.

İşte adalet budur, iman budur, İslâm budur.

Süleyman KARAGÜLLE

 

http://www.akevler.org/AkevlerMakaleler/1126/CokYor/10053/Suleyman-Karagulle/Mesut-Akgulun-yazisi-1

 

 



© 2024 - Akevler