İSLAMDA ÖRTÜ
Süleyman Karagülle
1547 Okunma
İSLAMDA AİLE

II. ISLÂM'DA AILE

Yeryüzü İnsanlığındır.

Yasayanlar onu atalarından devralır ve ondan yararlanarak yasarlar. Karşılığında onu imar ederek çocuklarına devrederler.

İnsanlar 'aile' dediğimiz müesseseyi kurarlar. Bir kimsenin varlığına yani dünyaya gelmesine sebep olan ebeveynler , onu yetiştirip büyütmekle yükümlüdürler. Sonra onlar da çocuklarını doğurup büyütmekle borçlarını ödemiş olurlar. Erginler yaslılara bakarlar. Kendileri yaslanınca geleceğin erginleri onlara bakar, böylece geçmişten kalan alacaklarını almış olurlar. Aile müessesesi iste bu esaslar üzerine kurulmuştur.

kadın ile erkek arasındaki ilişkilerin belirli prensipleri vardır: Bir kadın, bir erkek ile birleşmeden doğum yapamaz. Bu bütün canlılar için konmuş ilâhi bir kuraldır. Bu birleşmelerin yakınların dışından olan kimselerle olması gerekmektedir. Yoksa nesil dejenere olur. kadın hangi erkekle birleşirse onun hormonlarına göre vücudunu ayarlar. Ondan gelecek çocuğu büyütecek şekilde hazırlanır. Değişik erkeklerle temas eden kadın, döllendiği çocuğu yeter derecede sağlıklı yetiştiremediği gibi, böyle kadınlarda ve bunlarla ilişki kuran erkeklerde AIDS gibi çok tehlikeli hastalıkların zuhuruna sebep olunur. Bu sebeple bir kadının ayni doğurma devresinde bir erkekten fazlasıyla birleşmesi yasaklanmıştır. Bu kural tüm topluluklarda böyledir.

Diğer canlılarda da bununla ilgili tedbirler alınmıştır.

Serbest ilişkinin yasak olması, biyolojik olduğu kadar sosyolojik gerekçelere de dayanmaktadır. Babası belli olan çocuk, annesi kadar babasının da yardımını görme hakkini elde eder. Sadece babasının değil, tüm soyun ve sülâlenin yakınlarının güvenine girer. Böylece çocuğun tüm yükü ve sıkıntısı annesine yüklenmemiş olur. Bu sebepledir ki cinsi ilişkiler değişmez kurallara ve kriterlere dayanmıştır:

Islâma Aile Yapısında Dört Önemli Kriter

1- Bir kadın bir doğurma devresinde birden fazla erkekle ilişki kuramaz.

2- Yakınlar yani yakın akrabalar arasında cinsi ilişki kurulamaz.

3- Gizli cinsi ilişkiler kurulamaz.

4- Cinsî tahrik meşru değildir.

Kapitalist ve Sosyalist Sistemlerin Aile Yapısında Kriterler

Kapitalist ve sosyalist sistemlerin mantığında bu dört kriter çarpıtılmış şekildedir:

1- Bir kadın kocasının izni olmadan başka erkekle cinsi ilişki kuramaz. Evli olmayan kız veya kadın ile kocası izin verirse kadın tamamen serbesttir. Evli olanlar da başkaları ile evlenemezler, ama erkekleri esinin dışında başka kadınlarla cinsi ilişki kurabilir.

2- Yakınların birbirleriyle evlenmeleri yasaktır; cinsi ilişki kurmaları yasak değildir.

3- İlişkinin gizli veya açık olmasında bir fark yoktur.

4- Cinsî tahrik serbesttir.

Görülüyor ki, Bati ile İslâmiyet arasında kadın-erkek ilişkilerinde tamamen farklılık vardır. Bu temel ayırımı göz önüne getirerek Bati dünyasındaki evlenme akdi ile İslâm’daki evlenme akdi de tamamen birbirinden farklıdır. İslâmiyet’te serbest cinsi ilişki yasaktır. Cezası vardır. Eslerin af etme yetkileri yoktur. Çünkü bu yasak es hakki olarak konmamıştır.

Cinsi İlişki Yasağının Sebepleri

Cinsi ilişkinin yasaklığına ait dört sebep vardır:

a) Serbest cinsi ilişki yasağı insanları evlenmeye zorlar. Cinsi ilişkinin serbest olmaması nedeniyle insanlar evliliğe zorlanmakta, böylece evlilik müessesesi yaşatılmaktadır. Cinsi ilişkilerin serbest olduğu yerde veya toplulukta bir kadın birkaç erkeği cinsi açıdan doyurabilmektedir. Dolayısıyla cinsi ilişkilerin serbest olduğu topluluklarda erkekler evlenme ihtiyacını hissetmiyorlar. Böylece kocasız kalan kadınlar serbest ilişki kurmak zorunda kalıyor; bu durum evliliği büsbütün önler hâle getiriyor. Hele savaş durumunda ve savaş sonrasında kadınlar çok erkekler az ise; o toplulukta aile müessesesi kalmaz.

b) Doğacak çocuğun nesebi sabit olmuş olur ve çocuğun hakları korunur, böylece devlet yükümlülükten kurtulmuş olur

c) Gerek çocukların, gerek cinsi ilişki kuran kimselerin ve halkın sağlığı için serbest cinsi ilişki yasaklanmalıdır.

d) Serbest cinsi ilişki yasağı erkeklerin evlenme içgüdüsünü harekete geçirerek topluluğu aktif hâle getirir, üretici yapar. İnsanlara yasama ve çalışma zevkini asılar. Toplulukların gelişmesine sebebiyet verir.