Kirli Savaşın Tanıkları
1040 Okunma, 1 Yorum
Ebubekir Sifil - Milli Gazete
Zafer Kafkas

KİRLİ SAVAŞIN TANIKLARI

 

Irak ve Afganistan işgalleri sürüyor. Dünyanın gözleri önünde oynanan ve kocaman bir yalandan başka gerekçesi olmayan bu kirli oyunda şimdi farklı bir dönemece gelindi. Amerika, Afganistan'da cepheye sürmek üzere Türkiye'den "muharip" kuvvet istiyor. Başı epey sıkışık anlaşılan…

Irak işgalinde de işler umdukları gibi gitmiyor. Her geçen gün batağa biraz daha fazla batıyorlar… Bu ahlaksız savaşı sürdürenlerin Dünya kamuoyu nezdindeki yalnızlıklarına, şimdi kendi ülkelerinde seslerini gittikçe yükselten örgütlü muhalefet de eklendi.

ABD'de, Irak ve Afganistan işgallerinde görev yapmış askerlerin bir kısmı, savaş karşıtı cephede yer alarak IVAW-Iraq Veterans Against the War adıyla bir platform oluşturmuşlar.[1] İnternetten öğrendiğimize göre Almanya'da da örgütlenmişler.

Geçtiğimiz günlerde ABD'de bir basın toplantısı düzenleyen bu grup, savaşın gerçek yüzünü bütün dünyaya ilan etti.[2]

Irak savaşında fiilen görev yapmış askerlerin, hem gözlemlerini, hem de bizzat kendi yaptıklarını dünyayla paylaştığı bu basın toplantısı gerçekten ibretamiz itiraflarla dolu. Onlar sayesinde artık Amerikan kamuoyu da anlamış bulunuyor ki, Bush ve avanesi yalan söylüyor. Irak işgali Amerika için tam bir utanç sayfası. Üstelik savaş iyi gitmiyor ve söylendiğinin aksine hiçbir yer güllük gülistanlık değil!

Bu savaşta masum insanların kanı akıyor. İbadethanelerin harimine dokunuluyor. Bu savaşta bir millet soy kırıma tabi tutuluyor; bir medeniyet yok ediliyor. Irak savaşının başladığı 2003 yılından bu yana hayatını kaybeden insan sayısı 1 milyonu aşıyor; yaralı sayısının ise bunun iki katı olduğu söyleniyor. Ya yağmalanan tarih, ilim, kültür ve medeniyet? Bunun çetelesi tutuluyor mu?..

Basın toplantısında konuşan askerlerden birisi, Ramadi bölgesindekilerin yarısını kendisinin öldürdüğünü söylüyor mahcup bir edayla. Bir diğeri, bir sivili, babasını ve arkadaşlarını öldürdüğünü söyleyince komutanının kendisini tebrik ettiğini anlatıyor.

İbadethanelere, sivillere, çocuklara ateş açtıklarını anlatıyorlar ve onlar konuştukça bu savaşın iğrenç yüzünün Ebu Gureyb'den ibaret olmadığı daha fazla sayıda insan tarafından anlaşılıyor.

Söz konusu örgütün bir diğer üyesi Chris Capps Mart başlarında Türkiye'deydi. ABD ordusunun Irak birliğinde 11 ay görev yaptıktan sora Afganistan'a gönderilmek istenince istifa eden Capps, ordudan ayrılıyor ve savaş karşıtı oluşuma katılıyor. Bunun üzerine "onursuzluk" suçlamasıyla ordudan atılıyor. Ama o, asıl onursuzluğun masum insanları öldürmek olduğunu söylüyor şimdi.

O da düzenlediği basın toplantısında, "Başlangıçta savaşın ne anlama geldiğini doğrusu bilmiyordum. Irak'ta gördüklerim, yaşadıklarım karşısında çok sarsıldım. Bize Iraklılar, insanlar olarak değil, insan altı yaratıklar olarak tanıtıldı. Şimdi anlıyorum ki, ancak böyle bir psikolojik ortam yaratılarak, Iraklıların ülkesinin işgali ve öldürülmeleri makul gösterilebilirdi" diyor.

Her şeyiyle kirli bir savaş yürütülüyor Irak'ta ve Afganistan'da. Tıpkı Çeçenistan'daki gibi; tıpkı Gazze'deki gibi… İşlerin sonunu tayin eden Allah'tır

 Yorum:

Eksen Kayması Yalanı

Ahmet Davutoğlu’nun dışişleri bakanı olması ile Türkiye’nin dış politikada yıllardır süregelen pasif ve başkalarına  uydu olma durumundan aktif , bölgesinde ve dünyada  söz sahibi olan, kendi yolunu kendi çizen bir anlayışa bürüneceği beklentisi içine girilmişti.  Komşu ülkelerle problemleri en aza indirilmesi , bazı ülkelere girişlerde vizelerin kaldırılması , balkanlarda eski Osmanlı eserlerinin tadilatlarının yapılması  gibi birtakım icraatlar beklentilerin karşılanacağının sinyallerini de vermeye başlamıştı. Mavi Marmara gemisine yapılan İsrail baskını sonrasında sert ifadelerle verilen mesajlar İslam dünyasında beğeni toplamış yıllardır acziyet içerisinde olan bu Müslüman ülkeler bu söylemlere büyük misyonlar yükleyerek ezilmişlik psikolojilerinden kurtulmaya çalıştılar. Bu süreçte  Davutoğlu , Başbakan ve Cumhurbaşkanı özellikle AKP medyasında övgülere mazhar oluyor ve bu ekibin ülke için büyük şans olduğu vurgusu durmadan zihinlere işlenerek halk yine aldatılıyordu. Eksen kayması kavramı işte tam bu sırada piyasada yer bulmaya başlıyor ve başbakan da her zamanki gibi bunu iyi kullanarak sanki mazlumların yanındaymış , adil bir dünya için çalışıyormuş imajı vererek esas yapılması gerekenlerin gözlerden uzak kalmasını başarıyordu. Eksen kayması kavramı sayesinde gerçekler üzerine perde çekilmesi sağlanmış ve halk her zamanki gibi uyutulmuştur.

 

Maalesef Davutoğlu ne kadar samimi olursa olsun , ne kadar yetenekli olursa olsun mensubu olduğu hükümet bir takım odakların taleplerini yerine getirmekle görevlidir ve maalesef kendilerine verilen alan içerisinde faaliyetlerini devam ettirebilirler.  Bu yüzden bazı ülkelerle  vizelerin kaldırılması , Osmanlı eserlerinin tadilatının yapılması gibi icraatlar makyaj faaliyetleridir ve izin verilen icraatlardır. Zulüm dünyasının adil bir dünyaya tebdili için hiçbir çalışmaya şahit olmamamız , TV karşısında beylik laflar ederken perde arkasında küresel güçlerin arzularının yerine getirilmesi bizlerin bu düşüncelerinin  doğruluğunu teyit etmiştir. Oysaki gerçekten zulmün ortadan kalkmasını isteyenlerin yapacağı zulmü yapanları adalete davet etmek eğer olumlu cevap gelmezse kendi organizasyonlarını kurarak zulmü ve sömürüyü ortadan kaldırmaya çalışmak olmalıdır. Bugün BM ‘in yapısının değiştirilmesi , G-8 lerin kan emiciliğinin ortadan kalkması için hangi faaliyetler yapılmıştır merak ediyorum. Son olarak füze kalkanı projesi ile eksen kayması yalanını uyduranların maskelerinin düştüğünü söyleyebiliriz.Ama malum medya bunu da allayıp pullayıp başarı olarak sunacaktır.  Küresel güçlerin senaryoyu yazdığı bir filmin figüranı olmaya devam ediyoruz maalesef.  

 

 

 

Zafer Kafkas


YorumcuYorum
Reşat Nuri Erol
22.11.2010
03:16

Zafer Kardeş;

KURBAN ile ilgili olarak ÜSTAD’ın bir kısım makalelerini sitemizin "MAKALELER" kısmında derlemen güzel olmuş... KURBAN ve BAYRAM yazılarının tamamını topladığımızda ve sitemizin "KİTAPLAR" bölümü açıldığında, oraya DOSYA, KİTAPÇIK veya KİTAP olarak yerleştiririz...

Allah razı olsun...

Bütün "Adil Düzen Çalışanları"na tavsiyemiz; buna benzer "kendilerine özel" veya "hepimize genel" çalışmalar yapmalarıdır...

ADİL DÜZEN KÜLLİYATI’ndan daha fazla istifade için katkılarınızı bekliyoruz...

Mesela; ÜSTAD bugüne kadar tefsirini yaptığımız SURE ve AYETLERİN fihristini istedi ama bugüne kadar böyle bir çalışma yapamadım; bir arkadaşımız yapabilirse makbule geçer...

Selam ve dua ile...

Reşad





Sayı: 76 | Tarih: 21.11.2010
Ruşen Çakır
Kürt hareketi AKP’ye neden uzak, CHP’ye neden yakı
1221 Okunma
Tayibet Erzen
Mehmet Şevket Eygi
Diyanet'te Değişiklik
1155 Okunma
Emine Hocaoğlu
Mahir Kaynak
NATO Zirvesi
1153 Okunma
5 Yorum
Süleyman Karagülle
Fehmi Koru
İslamı sorgulamak
1129 Okunma
Ahmet Kirtekin
Ahmet Hakan
At martini Debreli Tarık
1104 Okunma
6 Yorum
Lütfi Hocaoğlu
Abdurrahman Dilipak
Affedelim ki, affedilelim!
1041 Okunma
3 Yorum
Abdülvahap Kösesoy
Ebubekir Sifil
Kirli Savaşın Tanıkları
1040 Okunma
1 Yorum
Zafer Kafkas
Zülfü Livaneli
Einstein İzafiyet Teorisi’ni bir Türk’ten çalmış!
1032 Okunma
Ali Bülent Dilek