PKK’ya çağrı: Provokasyondan rahatsızsanız gereğin
1053 Okunma, 1 Yorum
Ruşen Çakır - Vatan
Tayibet Erzen

Ruşen Çakır - rcakir@gazetevatan.com

 

03.11.2010

 

İstanbul Taksim’deki intihar eylemini gerçekleştiren genç kim? PKK’lı mı, yoksa başka bir örgütten mi? PKK’lı olsa bile onun eylemi örgütünü ne derece bağlar? Eylemle hiçbir ilgileri olmadığını açıklayan KCK (yani PKK) samimi mi? Daha önce örnekleri görüldüğü gibi “Araştırdık, içimizden birileri, merkezden habersiz, kendi inisiyatifleriyle yapmışlar” türü bir açıklamayla karşılaşır mıyız?
Pazar gününden beri bu ve benzeri soruları tartışıp duruyoruz ve anlaşıldığı kadarıyla gerek Öcalan, gerekse PKK yöneticileri de bu eylemden, onun doğurduğu ve doğurabileceği sonuçlardan hayli rahatsızlar. Halbuki bu türden provokatif eylemlerin önünü almaları hiç de zor değildi, bundan sonra da zor değildir. Örneğin 13 Mayıs 2009 tarihli Vatan’da çıkan “Kalıcı barış için PKK ve Karayılan’a dört somut öneri” başlıklı yazımdaki ilk iki öneri tam da bu tür eylemlerin engellenmesine yönelikti. Bu öneriler şunlardı:

1) PKK kent merkezlerindeki patlayıcı ve diğer mühimmatı bir an önce teslim veya imha etmeli; 2) PKK bundan böyle taşeron kullanmayacağını deklare etmeli.

9 sorudan dördü

Sözünü ettiğim yazı Milliyet yazarı Hasan Cemal’in, Murat Karayılan’la çok ses getiren söyleşisinden hareketle kaleme alınmıştı. Daha sonra, o söyleşide söylediklerine yönelik eleştirilerim nedeniyle Karayılan beni “çözüm değil çözümsüzlükte ısrar” etmekle suçladı. Bu suçlamaya cevaben 26 Mayıs 2009 günü Karayılan’a 9 soru sormuştum.
Bunların tümünün günümüzde de geçerli olduğuna inanıyorum ve içlerinden dördünü son Taksim eylemi nedeniyle tekrar soruyorum:

1) Silaha sadece “meşru müdafaa” için başvurduğununuzu söylüyor ve sivillere yönelik eylemleri “terörizm” olarak niteliyorsunuz fakat aynı zamanda büyük kentlerde tonlarca patlayıcı bulunduruyorsunuz. Bu büyük bir çelişki değil mi? Bu patlayıcı ve diğer mühimmatı bir an önce teslim veya imha etmeniz halinde ne kaybeder, ne kazanırsınız?

2) Büyük şehirlerde sivilleri hedef alan birçok terör eyleminin ardında değişik isimlerde, ama tümü bir şekilde PKK ile irtibatlı, bir başka deyişle onun taşeronu örgütler yer alıyor. Neden bundan böyle taşeron kullanmayacağınızı deklare etmiyorsunuz?

3) Diyarbakır’daki bombalı saldırının “denetim dışı” olduğunu söylediniz. Bir yandan çok disiplinli bir örgüt olduğunuzu söyleyip diğer yandan sık sık “denetim dışı” terör eylemlerinin yaşanmasındaki çelişkiyi nasıl açıklarsınız?

4) En son “Devrimci Karargah” örneğinde olduğu gibi, bazı radikal Türk solcularını bünyenize alıp, eğitip, donatıp büyük şehirlerde silahlı eylemler düzenlemelerini teşvik etmekten vazgeçmeyi düşünüyor musunuz?

Bir an önce

Lafı fazla uzatmaya gerek yok. Eğer PKK sivillere yönelik önceki saldırılardan pişmansa ve bundan böyle bu tür saldırıların olmamasını samimi olarak istiyorsa, büyük şehirlere yönelik patlayıcı ve intihar eylemcisi sevkıyatına bir an önce son vermeli; buralardaki mevcut patlayıcıları imha veya teslim etmelidir. Tabii buna bağlı olarak bazı sempatizan ve/veya militanları “intihar eylemcisi” olarak yetiştirmeyi de bırakmalıdır.

Devamı için TIKLAYINIZ.

 

Yorum:

KÖSTEBEK

İyi bir oyuncu kadrosuyla ve sürükleyici senaryosuyla oldukça iddialı olan ve benim de keyif alarak izlediğim “The Departed/Köstebek” karmaşık örgüt ve polis ilişkisini anlatması açısından gerçekten iyi bir filmdir.

 Film Massachusetts Eyalet Polisi’nin şehrin en büyük suç organizasyonunu çökertmek için geniş çaplı bir mücadele başlattığı Güney Boston’da geçiyor. Amaç, güçlü mafya babası Frank Costello’nun egemenliğine içeriden bir müdahaleyle son vermektir. Güney Boston’da büyümüş olan genç çaylak Billy Costigan’a Costello’nun çetesine sızma görevi verilir. Billy, Costello’nun güvenini kazanmaya çalışırken, “Güney Yakası”nın sokaklarından gelen bir başka genç polis Colin Sullivan da eyalet polis teşkilatında basamakları hızla tırmanmaktadır. Özel Soruşturma Birimi’nde kendine yer bulan Colin, Castello’yu yakalamakla görevli az sayıdaki elit polis memurlarından biri olur. Üstlerinin bilmediği şey, Colin’in Costello için çalıştığı ve suç patronunun polisin hep bir adım önünde olmasını sağladığıdır.

Her iki adam da, içine sızdıkları organizasyonun planları ve karşı planları hakkında bilgi toplarken, sürdürdükleri çifte yaşamları yüzünden oldukça zorlanmaktadırlar. Ama hem gangsterler hem polisler aralarında bir köstebek olduğunu anlayınca, Billy ve Colin sürekli olarak düşman tarafından yakalanma tehlikesiyle karşı karşıya kalırlar. Dolayısıyla, kendilerini kurtarabilmek için karşı taraftaki köstebeğin kim olduğunu bulmak konusunda birbirleriyle yarışmaya başlarlar ve bu arada ciddi bir güven sınavıyla sarsılırlar.

 Film kısaca aktardığım gibiydi. Köstebek ilişkisini ülkemize uyarladığımız da farklı bir şeyler bulmayı ummuyorum. Muhtemel ilişkiler muhtemel sonuçlar.

Geçen hafta Taksimde yaşanan patlamanın köstebek varsayımlarıyla ilgisi yok. Sadece yıllardır süregelen, çözümü ortada olan ve aslında sanıldığı gibi arap saçı da olmayan bu mevzunun çözülememesi ve etkilerinin ise her geçen gün heyecanlı tepkilerle karşılanması, sil baştan masaya yatırılması vs. devleti ya beceriksiz yapar ya da…

 

 

Tayibet Erzen


YorumcuYorum
Reşat Nuri Erol
07.11.2010
07:16

ÜSTAD ile PKK ile ilgili çözümleri içeren geniş DOSYALARI veya zaman zaman yazılan kısa va öz ÇÖZÜM YORUMLARINI çok yazdık...

Ama basiretleri bağlanan veya kilitlenenler ya da bakışları başka yerlere ve de Batı’ya yönelenler bir türlü bu "ÇÖZÜMLERİ" görmüyor, göremiyor veya görmemezlikten geliyor...

Bilerek görmemezlikten geliyorlarsa iki cihanda da vay hallerine!..

Onlar görmedikçe maalesef olan HALKIMIZA oluyor...

Selam ve dua ile...

Reşad





Sayı: 74 | Tarih: 7.11.2010
Ahmet Hakan
Bir destandır Önder Sav
1207 Okunma
4 Yorum
Lütfi Hocaoğlu
Zülfü Livaneli
Atatürk olsa ‘Yeni CHP’ derdi
1102 Okunma
Ali Bülent Dilek
Mahir Kaynak
Hangisi belirleyicidir?
1072 Okunma
Süleyman Karagülle
Abdurrahman Dilipak
CHP yok olmaya mahkumdur!DECCALİYET VE MEHDİLİK
1068 Okunma
Abdülvahap Kösesoy
Ruşen Çakır
PKK’ya çağrı: Provokasyondan rahatsızsanız gereğin
1053 Okunma
1 Yorum
Tayibet Erzen
Mehmet Şevket Eygi
Âyetleri tahkir edenler
1043 Okunma
Emine Hocaoğlu
Fehmi Koru
Kılıçdaroğlu ve 'sol'un makûs talihi
983 Okunma
Ahmet Kirtekin
Oktay Ekşi
Okuyucularıma veda
975 Okunma
2 Yorum
Vahap Alma


© 2024 - Akevler