Emir demiri keser mi?
1224 Okunma, 0 Yorum
Zülfü Livaneli - Vatan
Ali Bülent Dilek

Emir demiri keser mi?

 

10.10.2010

Emir Kusturica hakkında kötü bir şey yazmak istemem. İyi bir yönetmen oluşunun yanı sıra çok yetenekli bir müzisyendir de.

Ayrıca jüri başkanlığı yaptığı iki önemli festivalde benim Sis filmine birincilik ödülü vermiştir. Hem de aynı yıl içinde.

Fakat Emir Kusturica’nın Bosna katliamındaki tutumunu anlamakta her zaman güçlük çektim.

Bu insanlık dramında kurbanların değil zalimlerin yanında yer alışına anlam veremedim.

Aynı şaşkınlığı bir başka dostumda daha yaşamıştım.

Mikis Theodorakis Belgrad bombalanırken, Miloseviç’i destekleyen bir bildiri yayınlamıştı.

Buna karşı çıktım, büyük bir bestecinin, insanlık kasabı bir caniyi desteklemesinin nasıl mümkün olduğunu sorup durdum kendime.

İnanın bir cevap bulamadım.

***



Bu tavır alışların dinle ve ideolojiyle ilgisi olduğunu düşünmek bile istemiyorum.

Çünkü gerçek sanat adamına göre, bir insanın değeri sadece insan oluşundadır.

Bir sanatçı ideolojik yanlışlar yapabilir, hatalı davranışlar içine girebilir. Her sanatçıdan ‘politically correct’ olması beklenmemeli.

Ama hiçbir sanatçı, katliamı, zulmü, masum kanı dökülmesini destekleyemez. Mesela Hitler’i savunan biri sanatçı falan olamaz.

Eski Yugoslavya’da yapılan katliamın tam tersi olsaydı ve Müslümanlar Hristiyanları katletseydi, aynı şiddet ve iğrenmeyle ona da karşı çıkar ve Hristiyan kurbanlarla dayanışma içine girerdik.

Ama öyle olmadı.

Herkesin bildiği gibi, savaş suçlusu olarak yargılanırken ölen Miloseviç ve arkadaşları masum insanları katletti, milisleri Müslüman kızların ırzına geçtiler, binlerce masum sivil toplu mezarlara dolduruldu.

Kısacası Avrupa’nın tam ortasında insanlık tarihinin yüz karası bir dönem yaşandı.

Emir Kusturica gibi bir sanatçıyla, bu zulmü yan yana getiremiyorum.

***



Antalya’ya gelsin mi, gelmesin mi tartışmaları yapılıyor.

Bence gelsin ve basın bu soruları sorsun ona.

Bakalım nasıl bir açıklama getirecek?

 

Yorum:

BARIŞ’I  ÖNE ÇIKARMAK…

Veya diğer bir deyişle HAKKI ÜSTÜN TUTMAK.Bütün insanlar gibi

Sanatçılarda ikiye ayrılır.Hakkı üstün tutan sanatçılar ve kuvveti üstün tutan sanatçılar.

En çokta bence kuvveti üstün tutmak sanatçıyım veya din adamıyım diyenlere

Yakışmaz.Çünkü sanat ve din adamlığı hakkı üstün kılmanın en önemli iki

Yoludur.O zaman bugün dünyaya baktığımızda en çok kan,gözyaşı ve zulümler

Görüyorsak bunun en önemli sorumlusu bu iki sınıftır.Daha kendileri hakkı bulamamışlar

İnsanlara nasıl ulaştırıp bir BARIŞ MEDENİYETİ kuracaklar.İnsanlığı huzur ve

Saadete ulaştıracaklar.KUR’AN gibi son  peygamberin mucize kitabından

Ve onun sistemi olan Adil Düzen’inden uzak ve habersiz olanlara Allahtan(c.c)

Onları tanımalarını diliyorum…

 

Ali Bülent Dilek






Sayı: 70 | Tarih: 10.10.2010
Mehmet Şevket Eygi
Tesettürde İran Modeli
1334 Okunma
Emine Hocaoğlu
Ahmet Hakan
Döneğin türküsü
1229 Okunma
1 Yorum
Lütfi Hocaoğlu
Zülfü Livaneli
Emir demiri keser mi?
1224 Okunma
Ali Bülent Dilek
Ebubekir Sifil
Mülkün Garantisi Adalet Ya Adaletin Garantisi?
1197 Okunma
1 Yorum
Zafer Kafkas
Ruşen Çakır
CHP başörtüsü (türban) sorunundan kaçamaz
1151 Okunma
Tayibet Erzen
Mahir Kaynak
Barış yemeği
1064 Okunma
4 Yorum
Süleyman Karagülle
Fehmi Koru
Savaş değil barış
1034 Okunma
Ahmet Kirtekin
Oktay Ekşi
Türban Düğümü
983 Okunma
2 Yorum
Vahap Alma
Reşat Nuri Erol
İşte bu kadar!
961 Okunma
6 Yorum
Ilker Ardic