Niçin Hayır!
1180 Okunma, 0 Yorum
Zülfü Livaneli - Vatan
Ali Bülent Dilek

Niçin Hayır!

10.09.2010

 

Hayatını özgürlüğe adamış bir kişi olarak, bu anayasa değişikliği kısıtlı özgürlükleri de yok edeceği ve baskı rejimi kuracağı için: HAYIR!

***



12 Eylül darbesiyle oluşan, sonra da kalıcı hale gelen koşullar sayesinde yükselen ve iktidara gelen bir hareketin, 12 Eylül’le hesaplaşmasının mümkün olmadığını düşündüğüm için: HAYIR!

***



Darbe anayasının gerçekten halkın anayasası ile değiştirilmesini istediğim; bunun da sadece bir parti tarafından değil, halkın her kesiminin temsilcileri tarafından yapılabileceğine inandığım için: 2 defa HAYIR!

***



Değişiklik erkler ayrılığını ortadan kaldıracağı için: HAYIR!

***



Hayır diyenler yani her iki kişiden biri “Bitaraf olan bertaraf olur!” diye tehdit edildiği, “Darbeci“, “Deli”, “Hasta” gibi aşağılayıcı sıfatlarla hakarete uğratıldığı için: HAYIR!

***



12 Eylül’le ve darbe kurumlarıyla hesaplaşmaya yetmeyeceği için: HAYIR!

***



Orwell’in “1984”ü gibi baskıcı bir kâbus rejimine doğru gittiğimiz için: HAYIR!

***



Bir diktatörlüğü başka bir diktatörlükle değiştirmeye çalıştığı için: HAYIR!

***



İşçi sınıfı ve sol 12 Eylül’de ellerini ovuşturanları unutmadığı için: HAYIR!

***



Darbe kurbanları için bugüne kadar ağzını açmayanlar, çıkarları gereği birdenbire “solcu” kesildikleri için: HAYIR!

***



Herkesin evet dediği ve bir anayasa değişikliğine ihtiyaç göstermeden kolayca karar alınabilecek maddeler, esas amacı gizleyecek bir makyaj olarak kullanıldığı için: HAYIR!

***



Cumhurbaşkanlığı, başbakanlık, hükümet, meclis çoğunluğu gibi bütün güçleri elinde tutan partinin, yargıyı da kontrol etmesi çok tehlikeli olduğu için: HAYIR!

***



Gerçek demokrasilerde hükümetlerin yargı denetimine tabi olmaları gerektiği için: HAYIR!

***



Dünya ölçütlerine göre bu teknikle bir anayasa hazırlanmayacağı için: HAYIR!

***



Bu değişiklik dokunulmazlakları kaldırmadığı için: HAYIR!

***



Zaten 80 maddesi değiştirilmiş olan 12 Eylül Anayasası’na yeni yamalar ekleyeceği ve böylece köklü ve yeni bir Anayasa değişikliğini engelleyeceği için: HAYIR!

***



Kutuplaşmış olan Türkiye’yi birleştirecek bir uzlaşma Anayasa’sı yerine, ülkeyi daha da bölecek bir çatışma ortamı yaratıldığı için: HAYIR!

***



Aleviler, Kürtler, sendikalar ve solcuların büyük kısmı hayır diyeceği için HAYIR!

***



Türkiye’nin gerçek aydınları darbe zindanlarında kan kusarken “komünistlere iyi oluyor!“ diye sevinenler, direniş geleneğine sahte biçimde sahip çıktıkları için: HAYIR!

***



Darbe anayasına da HAYIR, AKP anayasasına da HAYIR.

***



1. NOT: Bu yazı 12 Mart hapishanelerinden, zulümlerden, sürgünlerden, Gazi Mahalleleri’nden, ölüm oruçlarından gelen, hayatı boyunca yasaklamalarla, davalarla boğuşan, ilk albümü hâlâ yasaklı olan, arkadaşları öldürülen, cuntaya en sert biçimde karşı çıkan, şarkıları darbecilere karşı slogana dönüşmüş, bütün darbelerin en büyük düşmanı olan birisi tarafından yazılmıştır.

2. NOT: Türkiye’nin en kıdemli ve namus timsali hukukçularından birine, 93 yaşındaki Yargıtay Onursal Başkanı Mustafa Sabri Livanelioğlu’na fikrini sordum. Bana şunları söyledi:

“Birinci Ahmet zamanında Abdülmecit Sivasi adlı ulemadan bir zat padişaha devlet hakkında bir rapor yazıyor ve diyor ki:

‘Devlet zulm ile değil adl (adalet) ile ayakta durur!’

Padişaha söylenen bu sözü hükümete hatırlatmak için: HAYIR.”

 

Yorum:

Maalesef yazara tamamen katılıyorum…

Ve milli görüş geleneğinden gelen ak partinin nasıl böyle bir duruma düştüğünü

Gördükçe hem utanıyor hemde siyasi parti konusunu kur’an temelli tekrar

Nasıl kuracağız diye derin derin düşünüyorum.Mazlumlar ve mağdurlardanda

Geçmişte Refah Partisinde cansiperane çalışmış biri olarakta özür

Diliyorum.Allahu tealadanda afv ve mağfiretler diliyorum…

Ama elhamdulillah Adil Düzen ve adil düzen çalışanları var diyerek Allaha

Şükürler ediyorum.Ne güzel demiş şairler:”Felek  her türlü esbab ı cefasın

Toplasın gelsin,dönersem kahpeyim  millet yolunda bir azimetten””Zulmün

Topu var güllesi  var kal’ası varsa,hakk’ında  bükülmez kolu dönmez yüzü vardır,

Göz yumma güneşten ne kadar nuru kararsa sönmez ebedi her gecenin gündüzü vardır.”

 

 

Ali Bülent Dilek






Sayı: 66 | Tarih: 12.09.2010
Mahir Kaynak
Rusya- İsrail ilişkisi
1833 Okunma
Süleyman Karagülle
Ruşen Çakır
Niye böyle oldu? Bundan sonra ne olur?
1253 Okunma
Tayibet Erzen
Mehmet Şevket Eygi
Aykırı İlâhiyatçılar
1188 Okunma
Emine Hocaoğlu
Zülfü Livaneli
Niçin Hayır!
1180 Okunma
Ali Bülent Dilek
Ahmet Hakan
Rahibe afişine dair (2)
1169 Okunma
4 Yorum
Lütfi Hocaoğlu
Ebubekir Sifil
Bu Cadde Çıkmaz Sokak
1110 Okunma
3 Yorum
Zafer Kafkas
Reşat Nuri Erol
Refah ve saadet
1103 Okunma
3 Yorum
Ilker Ardic