Anayasa paketini mi oylayacağız, yoksa?..
998 Okunma, 0 Yorum
Ruşen Çakır - Vatan
Tayibet Erzen

20.08.2010

12 Eylül’de seçmen neyi onaylayacak? Toplam 26 maddelik bir Anayasa değişikliği paketini. İşin özünde Anayasa Mahkemesi ve HSYK’nın yapısını yeniden düzenleyen maddeler var. Bir de 12 Eylül 1980 askeri cuntasının sorumlularını koruyan Geçici 15. maddenin kaldırılması.

Fakat CHP ve MHP’nin bu referandumu, hükümete yönelik bir güven oylamasına dönüştürmek istediklerini görüyoruz. Yanlış yapıyorlar ama siyasetin doğası gereği, bir noktadan sonra anlaşılabilir bir strateji. Hükümet de, bir bakıma referandumun bir güven oylaması şeklinde algılanmasından rahatsız değil. Daha doğrusu, eğer “Evet” oyları daha çok çıkarsa, hele açık bir ara olursa, “seçmen hem paketi onayladı, hem bize güvenoyu verdi” diyecek. “Hayır”ın çok çıkması durumundaysa, seçmenin kendilerini değil paketi reddettiğini söyleyecek. Muhalefetin de benzer bir şekilde, “Hayır” çıkarsa hükümetin güvenoyu alamadığını, “evet” çıkarsa seçmenin sadece paketi onayladığını söyleyeceğini kestirmek zor değil.

Psikolojik harekat

Ama referandum kampanyası o kadar sert geçiyor ki, olay hükümetin oylanmasını da çoktan aşmış durumda. Özellikle iktidar partisi yetkilileri ve ona destek veren çevreler propagandanın ötesinde, bıktırıcı bir psikolojik harekat yürütüyorlar. Bu harekatta beş ana kesime ayrı ayrı yüklenildiğini görüyoruz: 1) Muhafazakâr kesimde yer almakla birlikte, şu ya da bu nedenle AKP’ye güvenmeyen kişi ve çevreler; 2) MHP’nin “hayır” kampanyasını delmek için ülkücüler; 3) CHP’yi sarsmak için her türden solcular;
4) BDP’nin boykot kampanyasını aşmak için Kürtler; 5) Evet konusunda istekli olmayan meslek kuruluşları ve sivil toplum örgütleri.

Sonuç olarak “evet” cephesi, aynı anda İslamcıya İslamcılığı, solcuya solculuğu, ülkücüye ülkücülüğü, Kürt’e Kürtçülüğü, STÖ’lere de sivilliği aynı anda öğretmeye kalkıyor. İşin ilginç yanı, bir tarafı ikna etmek için diğer tarafı ötekileştirmekten de çekinmiyorlar. Örneğin bir ülkücüye “Ne yani PKK ile aynı çizgide olmayı nasıl kabul edersin?” diye sorarken, bir Kürt’e de “MHP ile birlikte hareket etmeyi nasıl sindiriyorsun?” diyebiliyorlar.

Vatan Cephesi gibi

Özellikle iktidar partisinin temsilcilerinin referandum kampanyasında demokrasinin evrensel değer ve kurallarını hiçe saydıklarını da sıklıkla görüyoruz. Örneğin Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış’ın “Paketin ülkeye neler kazandıracağını gördükten sonra bu pakete hayır diyenin ya aklından bir zoru vardır ya da vatan sevgisiyle ilgili bir sıkıntısı vardır” sözlerinin (faşist olmayan) herhangi bir Avrupalı siyasetçinin tüylerini ürperteceği kesindir.

Referandum kampanyasında rol çalmaya kalkan (kimbilir bu yolla Kılıçdaroğlu’ndan intikamını alacağını sanan) Melih Gökçek’in CHP Liderinin soy-sopunu kurcalamasına kendi partisinden açık bir itirazın gelmemesi de son derece ürküntü vericidir.

Tabii bu arada Başbakan Erdoğan’ın “taraf olmayan bertaraf olur” sözünün hakkını yememek lazım. Erdoğan bu sözü esas olarak pakete açıkça evet demeyen TÜSİAD’a yönelik etti. Onun TÜSİAD’ı herhangi bir tarafı tutmaya değil de ...

Devamı için TIKLAYINIZ.

 

Yorum:

Anayasa Paketi mi, O da ne?

Türkiye’de gündeme oturan, herkesin kilitlendiği, her yerde onun konuşulduğu her olay gibi referandum da maalesef ki hiç anlaşılmadan, özü bilinmeden gelip geçeceğe benziyor. Türk halkının gafletinden midir, bilinmez amma siyasi olayların iç yüzü hep arka plandan kalıyor, milletin ruhu bile duymuyor. Milleti uykudan uyandırmaya yelteneninse vay haline. Ya mecnundur deniyor, ya o bile denmeden setler çekiliyor.

 Akşam Üstad anayasayı anlatırken öyle hoşuma gitti ki, her şeyin iç yüzünü bu kadar güzel analiz ettiren nedir diye düşündüm. Kuşkusuz bunda Üstad’ın yaşı ve tecrübesi etkiliyse de asıl cevabın Kur’an olduğu tartışılmazdı. Kur’anla yatıp, Kur’anla kalkan, Kur’an bağımlısı olup O’nun süzgecinden geçirmeden hiçbir şeyi ifade etmeyen, her sözüne, her görüşüne Kur’an’dan delil getirip, insanı neredeyse afallatan bu tarz, ekol değil de nedir ve ben bu oluşumun neresindeyim, diye düşündüm.

Daha birkaç sene öncesine kadar Kur’an’ı hayata geçirmekten tek anladığımın standart dini vecibelerin yerine getirilmesi olması, ne kadar acıysa, bir o kadar da dehşettir. Çünkü uyandığımın ve ayık kalma çabasının yorduğu beynimin ne kadar farkındaysam, hala uykuda olan milyonlar arasında azınlıklardan biri olduğumun da farkındayım.

 Üstad Karagülle’den ‘Binayı Kur’an’a göre inşa etme’ ifadesini duyduktan ne kadar sonradır bilmiyorum ama iyice afallayıp ‘Kur’ansız hiç mi bir şey yapamayacağız?’ sorusunu kendime sormam ve nedense buruklaşmam aynı döneme denk geldi. Oysa ne diyordu Rabbim:

وَلَقَدْ ضَرَبْنَا لِلنَّاسِ فِي هَذَا الْقُرْآنِ مِنْ كُلِّ مَثَلٍ لَعَلَّهُمْ يَتَذَكَّرُونَ

And olsun ki, bu Kur’an’da insanlar için her örnekten vurgu yaptık. Umulur ki anlarlar. (Zümer-27)

Mucize bunu söylüyorken geriye tek cevap kalıyor: Biz Kur’an’ı anlayarak okumuyoruz ve yaşanabilirliğine inanmıyoruz. ‘Gerçek imana sahip insan, dünyaya hükmedebilir.’ diyen Zât ne de güzel ifade etmiş Kur’an’ın gücünü. Allah daha başka ne verecek ki bize? Hangi sihirli değnek eşsiz Mucizeyle kıyaslanabilir ki? Kıyaslanamaz tabii. Bu eşsiz Mucize’yi ifade etmeye yine kendisi kadirdir, bizim aciz sözlerimiz değil.

وَنُنَزِّلُ مِنَ الْقُرْآنِ مَا هُوَ شِفَاءٌ وَرَحْمَةٌ لِلْمُؤْمِنِينَ وَلَا يَزِيدُ الظَّالِمِينَ إِلَّا خَسَارًا

Kur’andan öyle bir şey indiriyoruz ki, o müminlere rahmet ve şifadır ve zalimlerin ise ancak zararını arttırır. (İsra-82)

Umulur ki anlarız! Anlarız ve çözümü Kur’an’da, hani O her sorumuza cevap, her sorunumuza çözüm olan şifa kapısında ararız ve dünya değişir.

 

 

Tayibet Erzen






Sayı: 63 | Tarih: 22.08.2010
Oktay Ekşi
Erbakan Çözer
1103 Okunma
2 Yorum
Vahap Alma
Ahmet Hakan
Değmez ama yine de yazdım
1067 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Mahir Kaynak
Havuzlu Villa
1015 Okunma
Süleyman Karagülle
Ruşen Çakır
Anayasa paketini mi oylayacağız, yoksa?..
998 Okunma
Tayibet Erzen
Mümtazer Türköne
Kürtleri doğru anlamak
995 Okunma
Arif Ersoy
Ahmet Altan
BÜYÜK İNSANLAR
960 Okunma
Özer Ataç
Mehmet Şevket Eygi
Evet mi, Hayır mı?
944 Okunma
Emine Hocaoğlu
Reşat Nuri Erol
Sadece ekonomi topallamıyor
942 Okunma
5 Yorum
Ilker Ardic