Taşeronluk nedir?
1101 Okunma, 0 Yorum
Mahir Kaynak - Star
Süleyman Karagülle

Taşeronluk nedir?

 

- Son günlerde yaşadığımız terör eylemlerinde PKK’nın taşeron olarak kullanıldığı söyleniyor. Bu, bir güç odağının PKK’ya bir eylem yaptırması ve bunun karşılığında PKK’ya maddi ya da siyasal destek sağlaması olarak algılanıyor. Oysa durum bundan farklıdır.

- PKK başlangıçta CIA ve MİT’in işbirliğiyle kuruldu. CIA’nın gayesi Tekel Sermayenin çıkarları doğrultusunda 2000 yılında Türkiye’yi parçalamaktı. 1897 Bazel Kongresi kararları gereğince yapılıyordu. Türkiye ise Kürtlerin içine casusları yerleştirip bölünmemeyi amaçlıyordu. Öcalan CIA’nın önerdiği MİT’in adamı idi. Bugün MİT ve CIA bu siyasetini değiştirmiştir. Artık sömürü sermayesinin emrinde değildirler. PKK’yı tasfiye etmek istiyorlar. Tekel Sermaye şimdi başka odakları kullanıyor. Bunlar henüz bilinmiyor.

 

- PKK belirli bir merkezden yönetilen, belli bir hiyerarşisi olan bir örgüt olmaktan çıkmıştır. Türkiye’de eylem yapan güç odakları PKK’ya paralel bazı yapılanmalar oluşturdular ve bunların yaptıkları eylemlere PKK damgası vurdular. Bununla PKK’nın eylem yapmadığını söylemiyorum ama eylemlerin önemli bir bölümü bu paralel yapılar tarafından gerçekleştiriliyor.

- Sermaye yalnız PKK’yı örgütlemedi. Dev gençleri, Ülkü ocakları, Akıncıları hep o örgütlemişti. Bunları Filistin’de aynı kampta eğitmişti. PKK da orada eğitimlidir. Bu yolla Türkiye’miz parçalanacaktı. Dev gençleri Evren yok etti. Ülkücüler ve Akıncılar kullanıldıklarını anladıkları için geri çekildiler. Desteksiz kaldıkları için güçlerini kaybettiler. Şimdi de değişik kanatları örgütlemektedir. PKK’yı bölmekte, Alevileri kışkırtmakta Orduyu bölmeye çalışmakta, siyasileri kavgalı hale getirmeyi istemektedir.

 

- Durumu bir örnekle açıklayabiliriz. Türkiye’de, belli bir siyasi sonucu elde etmek isteyen bir A ülkesinin olduğunu varsayalım. Bu güç örgüt tabanından ya da aynı biçimde algılanan kişilerden bir çete kurar. Bunları örgütün ideolojisiyle şartlandırmanın yanında maddi imkânlar da sağlar. Bazen örgütün yönetiminin davaya ihanet ettiğini söyler. Maddi destek ve ideolojik yönlendirmenin etkisindeki çete istenen eylemleri yapar. Onlar yaratılan ortamın hangi siyasi sonuç doğuracağını bilmez ve ideallerle süslenmiş çıkarları yönünde eylem yaparlar. Hedef iktidarı yıpratmak, iç çatışma çıkarmak ya da bu çatışmanın yarattığı ortamda bir dış müdahalenin yolunu açmak olabilir. Eylemciyle planlayıcı arasında, hedef açısından, hiçbir benzerlik yoktur. 

- Eylemciler başlangıçta meşru ideallerle örgütlenmeye başlar. İdeolojik örgütlenme olabilir: Atatürkçülük, cumhuriyetçilik, milliyetçilik İslâmcılık, Alevilik, solculuk, ilericilik ve saire. Bunların içinde işsiz güçsüz, okuyamamış, yoksul çevreden gelme inanışları ve kişiliği az olan kimseler olacaktır. Bunlar seçilir ve onlara suç işletilir. Çıkar ile ideal paralelleştirilir. Sonra tehdit ederek korkutarak daha büyük cinayetler işletilir. Hatta bombalı intiharlara ikna edilir. İntihar etmese de öldüreceklerini intihar ederse yakınlarına büyük destekte bulanacaklarını yoksa kardeşlerini de öldüreceklerini söyleyerek korku içinde ikna edebilirler. Ayrılan sağ bırakılmaz.

 

- Bunun en iyi örneği Bingöl’de 33 erimizin şehit edilmesidir. PKK’nın ateşkes ilan etmesinden kısa bir süre sonra gerçekleşen eylem çatışmaları yeniden başlattı ama  PKK yönetimi olayı üstlenmedi hatta eylemden sorumlu tutulan Şemdin Sakık örgüt tarafından idama mahkûm edildi. Bu örgütte bölünmeler sağlayarak bir bölümünü kontrol etmenin bir örneğiydi.

- Sömürü sermayesi sevdirerek dünyaya kendisini kabul ettiremeyeceğini bilmektedir. Korkutarak tüm insanlığa düşmanlık ederek insanlara hâkim olmaktadır. Ahmet Hakan gibilere programlar yaptırarak olaylara kendisinin hâkim olduğuna halkı ikna edip korkutmaktadır. Yahut halkları birbirine düşürerek onların birleşmelerini önlemekte ve kendi hâkimiyetini sürdürmektedir. Krizler yaratarak aç kalanlar emrine girmektedir.

 

- Bu model El-Kaide için de geçerlidir. Dünyanın birçok yerinde bu örgüte mal edilen birçok eylem gerçekleşmiştir. Ancak büyük bir gücün bile planlamakta zorlanacağı bu eylemleri dünyanın tüm istihbarat örgütlerini atlatarak yapıldığını düşünmenin ne kadar gerçekçi olduğu sorgulanmamaktadır.

- Afganistan’daki Taliban ve Arabistan’daki El-Kaide PKK gibi Tekel Sermaye ve yerel yönetimlerin işbirliğiyle oluşmuştur. Şimdi de her ikisi korunmaktadır. Gaye Müslümanları anarşist göstererek İslamiyet’e düşmanlıkları artırmaktır. Süper güçleri İslamiyet aleyhinde birleştirip soy kırımına uğratmaktır. Çünkü Tevrat’ın karşında yalnız Kur’ân vardır. O bertaraf edilirse dünyayı sömürmek kolaylaşır. Bunun için Türkiye’de medreseler kapatılmıştır. Bunun için Arap harfleri yasaklanmıştır. Bunun için Adil Düzen amansız düşman ilan edilmiştir.

 

- Türkiye’de eylem yapan ve taşeron yerine paralel örgüt demeyi tercih ettiğim birden fazla yapılanma olduğunu düşünüyorum. Bu örgütlerin kime hizmet ettiğini eylemlerinin sonuçlarının hangi gücün politikasına hizmet ettiğini değerlendirerek anlayabiliriz. Son eylemler Türkiye’nin çok yönlü hale geldiği için yönsüz sayılan dış politikasına bir tepki olabilir ve iktidarı hedef alabilir. Türkiye’nin Kuzey Irak’a müdahalesi için gerekçe yaratmaya yönelik olabilir.

- Çin dünyayı yönetme sevdasında değildir. Ama büyümektedir. Simaları gereği tekel sermaye orada kendisini kamufle edememektedir. Rusya Gorbaçov’la Sermayenin emrinden çıkmıştır. AB iki cihan savaşının intikamını Sermayeden alma amacındadır. ABD halkı Obama’yı seçmekle uyanmıştır. Hindistan’da Müslümanlarla çatışma yavaşlamıştır. Sömürü sermayesi sıkıntıdadır. Türkiye ve İran’ın önderliğinde İslam ülkelerini organize edip etkin güçleri yola getirecek. Ondan sonra Müslümanları kırdıracaktır. Yeni planı bu. Oysa dünya Müslümanları Adil Düzen’i dünyaya anlatır hale gelecek ve tekel sermayenin iki eli de kuruyacaktır. Mafya işe yaramayacak, gizli istihbaratlar işe yaramayacak. Mal desteği yapan ortakları da (masonlar) etkisiz hale gelecek. Kur’an böyle diyor.

 

- Türkiye’deki Kürt siyasetçiler halk arasında beleşçi olarak tanımlananlar konumundadır. Planlamadıkları, herhangi önleyici ya da teşvik edici rollerinin olmadığı eylemlere sahip çıkarak siyasî rant sağlamaya çalışıyorlar. Şunu bilmeleri gerekir ki bu eylemleri arkasındaki güç odakları onları ciddiye bile almaz.

- Asıl beleşçiler AK Partililerdir. Ak Parti’nin Orduya etkisi yoktur. Polise etkisi yoktur. Yargıya hiç mi hiç etkisi yoktur. Üniversitede etkisi yoktur. Bürokrasiye etkisi yoktur. Görevliler bakanlara emretmiyor, bakanlar onlara hizmet ediyor. Onlar istediklerini yapıyorlar. Pardon onlar basının söylediklerini yapıyorlar. Basın da sömürü sermayesinin basını. Sonuç devlet çalışmıyor. Tarihî gelişme onu yaşatıyor. AK Parti de beleşten bunlara sahip çıkıyor.

 

- Bir eylemi yapanların kapasitesini anlamak için simülasyon yapmalı yani benzer bir olayın nasıl gerçekleşebileceğini incelemeliyiz. O zaman bunların eğitimsiz, sıradan insanlar tarafından değil, her türlü istihbarat ve teknik desteğe sahip, akıllı merkezler tarafından planlanıp sıradan insanlara yaptırılan eylemler olduğunu görürüz.

- Merkezler, evet merkezler ama bir merkeze bağlı sömürü sermayesinin merkezine bağlı merkezler. Çatışan ama merkezleri merkezinin istediklerini yapan ve ona hizmet eden. Tahliller güzel, çözümler yok. Karanlık önerileri ileri sürüp çözümleri ortaya koymamak Sömürü sermayesine hizmet etmektedir. Mahir bey de esen yele göre mi yelken açıp dümeni elden bırakmıştır yoksa. Bizim önerilerimizi değerlendirmesi gerekmez mi?!

Türkiye ne yapmalıdır?

1-    Türkiye ocaklara bucaklara, illere bölünmelidir. Adil Düzen’e göre bölünmelidir.

2-    Türkiye semtlerde, ilçelerde, bölgelerde hizmet merkezlerini kurmalıdır. Adil Düzen’e göre normaldir.

3-    Türkiye 12 bölgeye ayrılmalı, bölgenin merkez illerinde birer ordu yerleştirilmelidir. Merkez ilin yönetimi orduya verilmeli. Diğerleri bağımsız hale getirilmelidir. Kendi dilleriyle kendi kültürlerini yaşamalıdırlar. Ordularımız o bölgeden olmayan askerlerden oluşacaktır.

4-    Hakemlik sistemi geliştirilecektir. Hakemlerden birini bir taraf, hakemlerden diğerini diğeri seçecek ve başhakemleri hakemler seçecektir. Bunların kararları kesindir ve uygulanır. Yargı üstünlüğü budur. Yargı devlet başkanının meclisin genelkurmay başkanının üstündedir. Herkes ona uyacaktır. Bu yargı tanınmış hâkimler olmayacaktır. Ehliyetlilerin içinden tarafların seçtiği hakemlerdir.

5-    Faizli sistem kalkacak herkese devre başında ön ödemeli sipariş kredisi verilir. Çalışana da çalışma kredisi verilir. İşletmeler aldıkları siparişleri çalışanları çalıştırırlar. Kredi faizsizdir. İcrasızdır. Mamul satıldığında ödenir.

Böyle düzeni kuran Türkiye’ye dünya saldırsa yenemez. Ülke içinde asla karşı çıkılmaz. Anarşi olmaz. Dünyada fesadın yükselmesi bizim işimize gelir. Adil Düzen’i kolay götürürüz. Allah onun için sermayeye fesat çıkarmaya izin veriyor. Mahir bey bilsin onlar mekr ederler. Allah da mekr eder. Allah’ın mekri en hayırlısını yapar.

 

Sözün gücü 20 Haziran 2010 Pazar Yazının özeti

Şahısları tartışma köklü değişmeyi engelliyor. Rüzgârın estiği yöne gitmek gerek. Petrolün işi bitti. Osmanlı toprakları gene bizim. İsrail başka düşman aramamız için vardır. Petrol yerine atom. Çatışma bunlar arasında. Irak savaşı atomcuların işi mi? Atomcu ABD ve Rusya galip gelecektir. Para bir kurgudur yıkılmak üzeredir. Diye hayal ediyorum.

Özet yorum:

Rüzgârın estiği yöne ama kendi sahiline göre dümen tutarak gitmek gerek. Çatışma petrol enerji çatışması değildir. Çatışma tekel ile demokrasi arasındadır. İnsanlık galip gelecektir. Paranın yerini mal karşılığı senet senet karşılığı para sistemi alacaktır. Kaydî para gelecektir. Silah, hakemlerin oluşturduğu adil yargının emrine girecektir.

 

Taşeronluk nedir? 26 Haziran 2010 Cumartesi Yazının özeti

PKK taşeronluk yapıp siyasi veya maddi kazanç sağlamıyor. Eylemler değişik mihraklar tarafından yapılıyor. Fatura PKK’ya kesiliyor. Dış destekçiler iç örgütler arasında hedef birliği yoktur. Bingöl’de şehit edilen 33 kişiyi PKK öldürmedi. Örgüt bölündü. El-Kaide eylemleri de böyle fatura edilmiştir. Son olarak Türkiye’nin barışçı siyasetini baltalamayı hedeflemiş olabilir. Kürt yöneticileri eylemlere beleşe konuyorlar. Ciddiyetleri bile yok. Eylemler akıllı merkezlerden planlanıyor sıradan insanlara yaptırılıyor.

Özet Yorum:

PKK CIA ve MİT tarafından kuruldu. Şimdi tasfiye ediliyor. Şimdi Tekel sermaye başka kanallarla onları kullanıyor. Tekel sermaye barıştan çok rahatsız. Ak Parti de Kürt yöneticileri gibi beleşsiz. Ergenekon Tekel sermayenin işi. AK Parti beleşten kondu. Ordu ile AK Parti arasının açılması hedefleniyor. Zavallı AK Parti.

 

Süleyman Karagülle






Sayı: 55 | Tarih: 27.06.2010
Oktay Ekşi
Çözüm Yanlışımızdadır
1882 Okunma
15 Yorum
Vahap Alma
Reşat Nuri Erol
Terörü nasıl bitirelim?
1862 Okunma
12 Yorum
Ilker Ardic
Zülfü Livaneli
Benim oğlum can verirken, çiçekler çığrışıp açtı
1282 Okunma
Ali Bülent Dilek
Ahmet Hakan
Helal olsun Sarıgül
1229 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Mehmet Şevket Eygi
"Türkün Yeni Âmentüsü"
1165 Okunma
Emine Hocaoğlu
Ahmet Altan
Bir dinleyin...
1146 Okunma
Özer Ataç
Hayrettin Karaman
Açılımlar ve Terörle Mücadele
1118 Okunma
Hilmi Altın
Ruşen Çakır
Taşeron diye diye...
1112 Okunma
Tayibet Erzen
Mehmet Altan
Çifte bacakla tekme atılmaz
1107 Okunma
Mehmet Hikmetumut
Mahir Kaynak
Taşeronluk nedir?
1101 Okunma
Süleyman Karagülle
Mümtazer Türköne
Bir cenaze kaç oy eder?
1082 Okunma
Arif Ersoy
Fehmi Koru
Vuruşmayalım, konuşalım
1052 Okunma
Ahmet Kirtekin


© 2024 - Akevler