Sil baştan
1390 Okunma, 2 Yorum
Ruşen Çakır - Vatan
Tayibet Erzen

18.06.2010

Dün Diyarbakır 4. Ağır CezaMahkemesi’nde ilk duruşması yapılan davada, 19 Ekim 2009 günü Irak’ın kuzeyindeki Kandil Dağı’ndan ve Mahmur Mülteci Kampı’ndan ülkeye dönüş yapan 34 kişiden 10’u tutuklandı, üçü hakkında da gıyabi tutuklama kararı verildi. Bu durumda, bir süredir, “ara verildi”, “rafa kaldırıldı” gibi cümlelerle varlığını sürdürdüğünü kanıtlamaya çalıştığımız, hükümetin yaklaşık bir yıl önce ilan etmiş olduğu ve üç kez adı değişen “Kürt açılımı”nın geleceği hakkında iyimser olabilmenin imkanı iyice ortadan kalkmışa benziyor.

Kimileri 1999’da Öcalan’ın yakalanmasının ardından PKK yine, kendi deyimiyle “barış grupları” nı ülkeye yolladığını ve bu kapsamda gelen herkes hemen tutuklanıp yıllarca hapis yattıklarını hatırlatarak dünkü davada yaşananlara çok şaşmamızı istiyorlar. Ancak haksızlar. Şöyle ki, on yıl önce Öcalan ve örgüt, devlete bir tür “oldubitti” yapmış, bir grup üyesini bu uğurda feda etmişti. Ancak o tarihte devlet Öcalan’ın yakalanmış olmasıyla PKK’nın kısa sürede etkisini yitireceğini düşündüğü için örgütle hiçbir şekilde “silahtan arınma” pazarlığına girmek istemiyordu. Halbuki bu sefer durum tamamen farklıydı. Habur’dan ülkeye girişler, devletin ilgili birimlerinin uzun süreli çalışmaları sonucu kotarıldı. Diğer bir deyişle, örgütün üst düzey yöneticileri, Habur ve Kandil’den dönüşler düzenlemeye ikna edildi.

Her ne kadar bir dizi beceriksizlik ve yanlış yapıldıysa da o dönüş sırasında yaşananlar bize herşeyin devletin bilgisi ve rızası dahilinde geliştiğini net bir şekilde göstermişti. Nitekim Başbakan Erdoğan da bir gün sonra partisinin grup toplantısında bu dönüşlerden övgü ve coşkuyla bahsetti. Fakat muhalefetin yönelttiği sert eleştirilerin kamuoyunun geniş bir bölümü tarafından benimsendiği görüntüsü hükümeti paniğe sevk etti ve yine Erdoğan’ın deyişiyle “sil baştan” yapıldı.

“Kurbanlık koyunlar”

Dünkü tutuklamalar bana Barış Meclisi tarafından Ankara’da düzenlenen bir paneli ve burada yaşadıklarımı hatırlattı. Daha ortada “açılım” ın adı yoktu ancak bir şeylerin hazırlanmakta olduğu da seziliyordu. Konuşmamda, birçok yazımda ısrarla tekrarladığı gibi, barış ve dolayısıyla Kürt sorununun çözümü için ilk şartın PKK’nın “kayıtsız şartsız silah bırakması” olduğunu söyledim. Bunun üzerine salondan onlarca yazılı soru geldi ve bunların hemen hepsinde bana “iyi güzel de bu kişiler devlete nasıl güvenecek?” diye soruluyor ve PKK’lılara “kurbanlık koyun” muamelesi yaptığı ileri sürülüyordu. Tabii birçoğu örnek olarak 10 yıl önceki “barış grupları” nı ve onların başlarına gelenleri gösteriyordu.

Ben de cevaben, devletin asla PKK ile pazarlık yapmayacağını ve böyle bir

 

Devamı için TIKLAYINIZ.

 

Yorum:

Çakır’a Basiret, Okuyucularına da Allah’tan Sabır Diliyorum!

Sayın Çakır’ın yazısına yorum yapayım derken bir de fark ettim ki yazısının altında yer alan okuyucu yorumları buna gerek bırakmıyor. Birkaçını paylaşmak istiyorum:

N.S:   Devlet geri adım atarken barış yoluna mayınlar döşenirse kim neyi bekliyebilir!

N.A: sn çakır halamı açılım neyın barışından bahsedıyorsunuz çatır çatır fıdanlar gıdıyor bundan nıye bahsetmıyorsunuz bırde muhalefetı suçluyorsunuz açılıma karşı hukumeti zora soktu dıye.aklınıza gelmeten bır şey var esas muhalefet bızız haberın olsun sınır oluyorum sızınaçılm takıntınıza hepımız bu ülkenı…

A.S: Mahkemelerin suç işleyen,terör eylemlerine karışmış kişileri affetme yetkisi varmı?bence yok.O zaman hükümetin af çıkarması lazım.Hükümette oy kaybederim kaygısıyla af da çıkarmıyorsa kabahat kimin?

? :  PKK,Kürt kökenli kardeşlerimizin temsilcisi değildir.PKK,Kürt kökenli bebekleri bile vahşice öldürmüştür.Apo ''100.000.Kürt ölse umurumda bile değil'' demiştir.Hal böyleyken bu vahşi terör örgütü nasıl Kürt kökenlilerin temsilcisi olabilir? nasıl muhatap alınıp,pazarlık yapılabilir?böyle saçma bir şey olabilir mi?

? : ABD,Türkiye'ye PKK ile masaya oturun,pazarlık edin dedi.Zaten ABD ne dese bizim buradaki bazı gazeteciler bu fikri kayıtsız şartsız onaylarlar.Peki ABD kendisi neden terör örgütleri ile pazarlık etmiyor ? neden ABD gitti Irak'ta,Afganistan'da milyonlarca insanı öldürdü?

? : Ne barışı yahu !? terör örgütüyle barış olur mu ? barış iki ülke arasında olur.terör örgütüyle sonuna kadar mücadele olur.ABD öyle istiyor diye terör örgütüyle pazarlık mı yapacağız ? koskoca Türk devletini yakışır mı ?

***

Görüldüğü gibi çözümsüzlük halk arasında öfke ve bir tarafa tepkiden başka bir şeye yaramamış.  Sizi çözüm olabileceğine inandığım, aşağıda yer alan linkte bulunan 526 nolu seminerin sonunda Üstad Süleyman Karagülle’nin “Açılım, PKK ve Gerçek Çözüm” başlıklı yazısını okumaya davet ediyorum.

http://akevler.org/default_seminerler.aspx

 

Tayibet Erzen


YorumcuYorum
zkafkas
20.06.2010
18:20

Üstadın yazısı kaçıncı seminerde?

Tayibet Erzen
20.06.2010
19:23

526 nolu seminer 2009 da. Tarih seçerseniz bulabilirsiniz.





Sayı: 54 | Tarih: 20.06.2010
Ahmet Hakan
Kemal Bey heyhat!
2311 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Oktay Ekşi
Türbanlı Memur
2153 Okunma
10 Yorum
Vahap Alma
Hayrettin Karaman
Eksen meselesi
1452 Okunma
2 Yorum
Hilmi Altın
Ruşen Çakır
Sil baştan
1390 Okunma
2 Yorum
Tayibet Erzen
Mehmet Şevket Eygi
Müslüman Siyonistleri Savunmaz
1347 Okunma
Emine Hocaoğlu
Mahir Kaynak
Uzağı Görmek
1298 Okunma
8 Yorum
Süleyman Karagülle
Ebubekir Sifil
Bari Bu Sefer.....
1281 Okunma
Zafer Kafkas
Zülfü Livaneli
Kimimiz öldük...
1263 Okunma
Ali Bülent Dilek
Dücane Cündioğlu
Hermafrodit kişiliğin yazgısı
1237 Okunma
Abdülkadir Altınhan
Fehmi Koru
Sağduyu kaybolursa
1146 Okunma
Ahmet Kirtekin
Derya Sazak
sıcak yaz
1143 Okunma
Serdar Turan
Mehmet Altan
Toplam mevduatın yarısı 29 bin kişiye ait
1131 Okunma
Mehmet Hikmetumut


© 2024 - Akevler