Değişkenlerin sâbite katına yükseltilmesi: Epistemik kö
665 Okunma, 0 Yorum
Yusuf Kaplan - Yeni Şafak
Ali Bülent Dilek

Değişkenlerin sâbite katına yükseltilmesi: Epistemik kölelik ve tarihselcilik sefâleti (1)

30 Aralık 2018, Pazar

 

 YUSUF KAPLAN

 

Müslümanların başına gelebilecek en büyük felâket, hadisleri ve Kur’ân’ı tartışmaya açmaktır.

Kur’ân’ın vahyî karakterinin tartışılmaya açılması, tarihselcilik akımı üzerinden yürütülüyor.

Tarihselcilik, Kur’ân’ı izâfileştirecek ve Kur’ân’ın vahyî konumunu tartışılır hâle getirecek, sonuçta, Müslüman kitlelerin, özellikle de genç kuşakların inanç temellerini alt üst edecek tehlikeli bir akımdır.

Tarihselcilik, Batı’da bile kıyasıya tartışılmış ve hurdaya çıkarılmıştır. Ülkemizde Batı’da hurdaya çıkarılan bir akım üzerinden Kur’ân metnini tartışmaya açmak kelimenin tam anlamıyla epistemik köleliktir.

Burada, önce, bu yazıda geliştireceğim argümanların teorik temellerini oluşturacak kısa bir yolculuk yapmak istiyorum.

TENZÎLÎ VE TEKVÎNÎ ÂYETLER

..............

TARİHSELCİLİĞİN SERÜVENİ: İNSANIN TANRILAŞTIRILMASI SÜRECİ

.................

Ama vahyin kaynaklarının sağlam olduğu, İslâm’ın doğuşundan bu yana vahyin sâbitelerinin (tenzîlî âyetlerin), hayatın değişkenlerini (tekvînî âyetleri) anlama ve yorumlama sürecinde hayatın her alanına imajinatif sonuçlar doğuracak şekilde rehberlik edegeldiği Müslüman dünyada bir karşılığı olmaz, olamazdı; olsa olsa kafa karışıklıklarının, okumuş-yazmış insanların zihinlerinin çağdaş hurafeler çöplüğüne dönüşmesine yol açabilir/di bu, esas itibariyle.

Sözgelişi, Gadamer’in “ufukların buluşması” dediği fenomeni düşünün. Vahyin ufkunu, bura’nın ufkuyla, bura’nın ufkunu eksene alarak anlama ve yorumlama çabasına soyunmak, ontolojik bir şiddettir: İnsanın, bura’yı, şimdi’yi ve dolayısıyla kendisini vahyin önüne geçirmesidir bu.

Bunun, düşünme faaliyetini nasıl felçleştirdiğini, Batı’da bile nasıl kıyasıya eleştirildiğini ve hurdaya çıkarıldığını, dahası, pratikte nasıl büyük felâketlere yol açtığını yarınki yazıda göstermeye çalışacağım.

https://www.yenisafak.com/yazarlar/yusufkaplan/degiskenlerin-sbite-katina-yukseltilmesi-epistemik-kolelik-ve-tarihselcilik-sefleti-1-2048703

yorum;

TARİHSELCİ İSLAM VE ADİL DÜZEN!

Yazarımız yazısının başında" Kur’ân’ın vahyî karakterinin tartışılmaya açılması, tarihselcilik akımı üzerinden yürütülüyor."dedikten sonra" tarihselciliğin serüveni: insanın tanrılaştırılması sürecidir"diyerek" yazısını  tamamlıyor.

Yazarımız sanki ülkemizde adil bir düzen varmış ve bu bozulursa tooplumumuz ,özellikle de gençlik ve gelecek tehlikeye girecekmiş gibi yazılar yazmakla meşgul.

Oysa ki asıl tespit ülkemizdeki düzenin ne İslama nede çağımıza uygun bir düzen

olup olmadığının tespitidir.

Bize göre  insanlığın kurduğu medeniyetlerin sonuncusu olan 1.kuran medeniyetinin

bozulmasıyla meydana gelen kuvvet medeniyeti şu anda hüküm fermadır ve zirvededir.

Birisi zirvede olan medenitet zamanıda yeni bir medeniyet doğar ve gelişir, şimdi yeni hak medeniyeti,2.kuran medeniyeti doğmuş ve gelişmektedir.

Akevler 50 yıldır bu yeni medeniyetin gelişmesine yönelik katkı çalışmaları yapmaktadır,

ki bu da en sonunda  kurduğu parti lideri merhum Erbakan hocamızın da katkı ve katılmlarıyla  Adil Düzen adıyla  belirginleşmiştir.

Bunu oluşturma ve duyurma görevini  özellikle son 30 yılında yerine getiren merhum Erbakan  hocamızın ebediyete irtihali uygulamanın başka bir lider ve ekibe kaldığının delilidir.

Akevler Adil Düzen çalışanları işte bu metodla ve bu  hedefe yönelik olarak çalışmaktadırlar

 ve bu çalışmalar Kur'an merkezli ve peygambersiz ,5.İslam  ve 2.Kur'an medeniyeti

çalışmalarıdır.

Bu artada teberrüken tarihselcilikle ilgi de bir alıntıyla devam edecek olursak"

 Her şeyi yaratan Allah’ın kitabı yerlerde sürünüyor!

Hani Allah yerleri ve gökleri ve içindeki bütün varlıkları yaratmıştı…

Hani Allah bütün matematikçileri, fizikçileri, kimyacıları, biyologları, iktisatçıları da yaratmıştı…

Neden Kur’an’ın çevirileri ve tefsirleri bir matematikçinin formülü kadar akıllıca değil!

Allah’ta bu akıl yok mu?!

Meal ve tefsir yazan nice zavallı, bunun da mı farkında değil?!

Sarf-Nahiv ilim olsaydı, bütün Araplar doğuştan âlim olurdu!

Kur’an tarihsel bir kitaptır, diyenlerde hiç mi insaf yok!

Bunu söylemek için profesör mü olmak lazım?!

Hiçbir unvanı olmayan nice inkârcı, yüz yıllardan beri bunu zaten söylüyor!

21. yüzyılda bilim çağında da bu eski sözü tekrar etmek için milletin sırtından profesör bütçesi mi kullanmak lazım?!

Neden bu ayetleri anlamadım, bunları bilmiyorum deme mütevaziliğini göstermiyoruz da Kur’an tarihsel bir kitaptır diyoruz?!HARUN ÖZDEMİR-

 http://www.akevler.org/AkevlerMakaleler/8744/SonEk/0/Harun-Ozdemir/Tarihselci-Islam

 Gelin Yusuf Kaplan hocam siz ve arkadaşlarınız, bu  Adil Düzeni,

tartışıp, olgunlaştırıp uygulanmasına ön ayak olalım da  milletimiz ve dünya

insanlığını bu mübarek yürüyüşe  ortak edelim vesselam...

 

 

 

 

 


 

 

Ali Bülent Dilek






Sayı: 498 | Tarih: 30.12.2018
Ahmet Hakan
Arayıp da bulamadığım sözü Nihat Hoca yazdı
Acınacak halimiz
832 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Uğur Dündar
ADALET
HADDİNİ BİLECEKSİN
779 Okunma
Hüseyin Bağdatlı
Ergün Diler
Müjdeler
Dünyanın geleceği
767 Okunma
1 Yorum
Süleyman Karagülle
Mehmet Barlas
Erdoğan, İstanbul’da nöbeti Binali Yıldırım’a devretti
Eski yıllar dile gelse
750 Okunma
Tayibet Erzen
Yusuf Kaplan
Değişkenlerin sâbite katına yükseltilmesi: Epistemik kö
TARİHSELCİ İSLAM VE ADİL DÜZEN!
665 Okunma
Ali Bülent Dilek