Din’e uyacağız, din’i kendimize uydurmayacağız...
710 Okunma, 0 Yorum
Yusuf Kaplan - Yeni Şafak
Ali Bülent Dilek

Din’e uyacağız, din’i kendimize uydurmayacağız...

12 Eki 2018, Cuma

 

 YUSUF KAPLAN

Din, Allah’tan (cc) gelmiştir; o yüzden bütün tanımların ve sınırların ötesine uzanır ve hayatımıza hem mânâ hem de ruh katar.

Akıl, bilim, çağ sınırlıdır. O yüzden zamanla ve mekânla kayıtlıdır; o yüzden aklın nefesi sınırlı, bilimin ve çağı ufku değişkendir, gelip geçicidir.

O yüzden, Din’in akla indirgenmesi, bilime ve çağa göre yorumlanmaya çalışılması, dini ruhsuzlaştırır, tanınamaz hâle getirir ve hayattan uzaklaştırır sonunda.

Batı’da Protestanlıkla / Modernlikle birlikte yaşanan felâket budur işte.

Kişinin, din’i, kafasına göre, işine nasıl geliyorsa öyle yorumlaması ve sonuçta dine uyacağına, dini kendisine uydurması kaçınılmaz sondur...

O yüzden önüne gelen İncil yazıyor Batı’da.

Feministler, eşcinseller, hatta “ateist papazlar” kafalarına göre incil yazıyorlar...

***

................

***

Özetle: Kur’ân, çağa göre yorumlanamaz!

Çağ, Kur’ân’a göre yorumlanır. Kur’ân, tek bir çağ’a gönderilmedi; bütün zamanlara ve mekânlara gönderildi.

Çağ, bütün çağlar, geçicidir...

Kur’ân, çağlar üstüdür.

Sözün özü: Din’e uyacağız; din’i kendimize uydurmaya kalkışmayacağız. Yoksa, hayatımızda dinden eser kalmayacağını unutmayacağız.

https://www.yenisafak.com/yazarlar/yusufkaplan/dine-uyacagiz-dini-kendimize-uydurmayacagiz-2047673

yorum;

KUR'AN'IN ÇAĞIMIZA HİTABI ADİL DÜZENDİR.

Yazarımız yazısında özetle Kur'an çağa göre yorumlanmaz, çağ Kur'an'a göre yorumlanır,

dolayısıyla dinin kaynağı da Kur'an'dır ve biz dini kendimize değil kendimizi

dine uyduracağız demiş ve doğru söylemiş.

Çağımızda Kur'an'ı çağımıza uyarlamak isteyen kişilerin olduğu doğrudur.

Yine çağımızda Kur'an'ın geçmiş çağların problemlerine çözümlerini

din olarak görenler de  vardır ve bu da bir vakıadır.

Fakat ülkemiz ve dünya müslümanlarının problemlerinin de bu iki anlayışla

çözülemediği yaşadığımız  hayatla ortadadır.

Demek ki bunun bir 3.yolu olmalıdır ve  bugün de aranması gereken budur.

İşte Akevler 1967 yılında bu 3.yolu ortaya koymak için kurulmuş ve       

50 yıllık çalışmalarıyla bunu teorik ve pratik olarak kendi çapında

ortaya koymuş bir kooperatif/teavün şirketidir.

Son 30 yılda yoğunlaşan merhum Erbakan hocamızla yapılan çalışmalar

sonucunda ortaya ADİL DÜZEN(http://www.akevler.org/AkevlerKitaplar/1351/74/4-TENKITE-ESAS-ADILILMI-SIYASI-DINIAHLAKIADILDUZEN-Hayrettin-Karamanin-ADIL-DUZEN-DEGERLENDIRMELERI-VE-CEVAPLARIMIZ) denilen ve ana hatlarıyla belirlenen, mevcut dünya düzenine alternatif olarak Kur'an'dan usulünce çözümler çıkaran,  bu "Çağın Kur'an'la yorumlandığı"bir sistem ortaya çıkmıştır.

Özet bir alıntıyla devam edelim; " Kur’an’ı biri alıp okuduğu zaman doğrudan doğruya kendisini muhatap bulur. Kur’an zaten baştan sonuna kadar ‘sen böyle yap, sen şöyle yap’ demektedir. “Zâlike” dendiği zaman muhatap sensin. Kur’an böyle her kişiye hitap ettiği gibi, her topluluğa da hitap etmektedir. Bunu da “küm” sigası ile yani “siz” muhatabı ile yapmaktadır. “Siz” dendiği zaman bu da namaz cemaati veya Cuma cemaati olmaktadır. Bununla beraber şa’be ve kavme da hitap etmekte, “Ey nâs” demektedir.

Kur’an böylece yaşayan topluluklara, kişilere ve konulara göre hitap yapmaktadır.

İnsanlar tarih içinde gelip geçmektedir. Her çağın kendine has özellikleri bulunmaktadır. Kur’an öyle bir kitaptır ki her çağın sorunlarını çözmektedir. Tarihte insanlar toplayıcılık, avcılık, çobanlık, tarımcılık dönemlerini geçirdikten sonra; Mezopotamya-Mısır, İbrani-Yunan, Hıristiyanlık-Roma/Bizans uygarlıkları gelip geçmiştir. Bunlar eski uygarlıklardır. Ondan sonra da İslâm-Avrupa uygarlıkları gelmiştir. Kur’an, İslâm-Avrupa uygarlıklarını gerçekleştirmiştir.

Kur’an, kendisinden önceki uygarlıklara etki etmiş olamaz. Ancak bugün İslâm-Avrupa uygarlıklarından daha geri topluluklar vardır. Hattâ hâlâ toplayıcılık döneminde yaşayan kabileler bile vardır. Onların birden uygarlaşmaları mümkün değildir. Afrika’da veya Okyanusya’da, yahut Kuzey Buz Denizleri civarında yaşayan topluluklar kendi ilkel hayatlarını sürdürüyorlar. Hâlâ krallıklar sürüp gitmektedir. Kur’an, İslâm-Avrupa öncesi uygarlıklara da hitap eder, onların sorunlarını da çözer. İslâm-Avrupa uygarlıklarının sorunlarını zaten çözmüştür. Bundan sonra da gelecek uygarlıkların sorunlarını çözecektir."SÜLEYMAN KARAGÜLLE- http://www.akevler.org/AkevlerKitaplar/139/14/6-HER-CAGA-HITAP-ETME-MUCIZESI-KURANI-KERIM-MUCIZELERI

G elin Yusuf hocam okuyucu ve arkadaşlarınızı da davet ederek bu

talep ettiğiniz işin nasılını  50 yıldır çalışan, Akevler Adil Düzen Çalışanlarına

katılın ,şu mübarek ADİL DÜZEN'i tartışıp, olgunlaştırıp, uygulayalım da

dünyanın hiç olmazsa bundan sonraki barış dönemine öncülük edelim vesselam...

 

 


 

 

Ali Bülent Dilek