AB ülkelerinde bir savcı aynı anda 70 subayı tutuk
1142 Okunma, 1 Yorum
Can Ataklı - Vatan
Mesut Karaaytu

Gerçekten yukarıdaki sorunun cevabını çok merak ediyorum. Kesin cevabını bilen varsa çıksın söylesin.

Ben böyle bir şey olacağını hiç sanmıyorum, onu öncelikle söyleyeyim. Bir ülke ne kadar demokratik, hukuka ne kadar bağlı olursa olsun, bir savcı tek başına oturup da “Şu 70 subayı gönderin bana, mahkemeye sevk edeceğim, tutuklanmalarını isteyeceğim” demez, diyemez. Kimse “Hukuk, herkes eşittir, yargıya güven” çığlıkları falan atmasın. İşin gerçeğine bakın siz.

Eğer aynı anda 70 subayın tutuklanmasına yol açacak kadar güçlü bir iddia varsa, bu hükümeti de silahlı kuvvetleri de çok yakından ilgilendirir ve operasyon başlamadan önce mutlaka ortak bir mutabakat sağlanır. Çünkü hiçbir ülkenin hükümeti kendi ordusunun bu kadar büyük bir suç örgütlenmesi içinde olduğunu kabul etmek istemez, varsa bile bunu usülüne uygun biçimde halleder, hesabını sorar. Oysa her nasılsa durdurulan son operasyonda bunun yapılmadığı çok ortada. Başsavcı müdahale ettiğine göre ilgili savcı kararı tek başına almış ve yürürlüğe koymuş. Bu cesareti nereden bulduğu şimdilik bir sır tabii. Ama tahmin etmek sır değil.

       Yorum:

 Demokrasi si gelişmiş yaşam standartları yükselmiş, ekonomisi kalkınmış birinci önceliği halkının huzur ve mutluluğu olan AB ülkelerinde tabiî ki 70 subayı birden tutuklamak için mahkeme kararı çıkarmazlar.Çıkarmazlar çünkü artık o ülkelerde bizdeki gibi illegal yapılanmalar halkın huzurunu bozacak,halkı kin ve nefret içinde birbirine düşürecek eylem ve söylemler içinde değiller.Gün geçmiyor,ki yeni bir plan çıkmasın yada ses kaydı çıkmasın yemiyor, içmiyor,halkı nasıl bir birine düşürürüz halkı geçmiş dönemlerdeki gibi sınıflara ayırırız diye düşünce ve fikir üretiyorlar.

        Herkes her kurum kendi mecrası içinde kendine düşen görevleri yapmış olsa ülkeme halkıma nasıl faydalı işler yaparız düşüncesinde fikir yürütüp çalışmalar, içinde olsalar işte o zaman AB ülkelerindeki gibi 70 tane subayı gözaltına yada içeri almak için mahkeme kararı çıkarmaya gerek olmaz.Acaba demokrasisi gelişmiş AB ülkelerinde sokağa çıkıp,ta bir anket yapılmış olsa kaç kişi kendi ülkesinde,Genel kurmay başkanın yada her hangi bir kuvvet komutanın adını soyadını söyler.Bizim gibi Demokrasisi gelişmemiş her 10 yılda bir kesintiye uğramış gelişmesini kalkınmasını tamamlayamamış halkın huzur ve refahı yerine kendi çıkar ve menfeatlarini düşünen insanların yönetmiş olduğu ülkelerde Genelkurmay başkanından tutunda en alt kademedeki bir albaya kadar her kes bilgi sahibidir.

      Ne zaman demokrasimizi tam rayına oturturuz,gelişmişliğimizi kalkınmamızı,ileri ülkeler seviyesine çıkarırız,fikir ve düşüncelerimizi ülkemiz ve ülke insanın mutluluğu için oluşturur,ideolojik düşüncelerden sıyrılır.Hakkın ve halkın hakim olduğu Adil bir yönetimin oluşturulduğunda 70 tane subayı bırakın bir tane bile subayın içeri yada göz altına alınmasına gerek kalmayacaktır.Selam ve dua ile.

 

Mesut Karaaytu


YorumcuYorum
Ali Bülent Dilek
11.04.2010
22:39

demokrasisi gelişmiş AB ülkeleri!bence en büyük çelişki bu.Aklıma hemen merhum şehit ömer muhtarın hayatından bir kesit geldi.ömer muhtarın adamları yakaladıkları esirlere onların müslümanlara yaptığı şeyin aynısını yapmak istediklerinde.ömer muhtar şöyle diyor:

ONLAR BİZİM HOCAMIZ DEĞİL.evet bence de bizce öyle.onlar bizim hocamız değil.ben 23 yıldır hocalarımı buldum elhamdulillah.onlara karınca kararınca talebelik ve hizmetkarlık yapmaya çalışıyorum.allah bulamayanlara da nasib etsin.teknikte ve ilimde üstün olabilirler ama hukuk ve insanlıkta değil.islami medya da takiyyeci ve ikili oynuyor.seyirci ve okuyucularını oyalıyor.ve bu diğer kesimler tarafından da apaçık görülüyor.kendileri demokrasiye ve laikliğe inanmadıklarını söylüyorlar ama alternatif bir düzen konusunda parmaklarını bile oynatmıyorlar.çözümleri şu;biz hele iktidarı ele geçirelim nasıl yöneteceğimizi din bilgini hocalarımıza sorar idare ederiz.geçmişte bunlar(ak partili ve saadet partililer)böyle söylüyorlardı.ak partili yenilikçi gurubunu gördük.ben sanmıyorum ki saadet partili muhafazakarlarda iktidara gelseler (değilmiki İKİ GURUPTA ADİL DÜZENDEN YÜZ ÇEVİRDİLER)yapacakları bundan başka değil.tam yerine geldi bir alıntıyla bitireyim.süleyman akdemirden:( Esasen RP, kendisine karşı oynanan oyuna karşı adeta boyun eğmeyi politika edinmiştir. Ancak, karşı strateji oluşturamayınca oyundaki baskı artmış ve sonuçta çekilmek zorunda kalmıştır. RP, hiçbir kurumda bir yenilik örneği ve ciddi bir değişme gösteremeden iktidarı teslim etmiştir. Oysa, iktidarda İslâmiyet adına toplumu rahatlatacak ve yapılacak bir sürü iş vardı. Halkın ve bir çok aydının beklentileri vardı. Burada yapılacak işler ve değişim planı olmadığından adeta bürokrasiye teslim olundu. Örneğin; TÜBİTAK ve YÖK kurumlarında değişiklik yapılmak istendi; fakat öyle projeler sunuldu ki; “Adil Düzen”e uyup uymaması bir tarafa YÖK’e ve TÜBİTAK’a karşı gelenler bile bu kurumları savunmak zorunda kaldılar. Dini alanda Aleviler ile dinsizlere hiçbir güvence verilmedi ve bu cemaat ve kişilere önceki dönemlerde yapılan haksızlıklar sürmeye devam etti. Ordu mensuplarının maaşları artırıldı; ancak, bu da tepkilere neden oldu. Yaranmak bir tarafa muhtıraya maruz kalındı.

Bütün gelişmeler karşısında RP kurmayları ve İslâmcı aydınlar, karşı strateji oluşturma bir tarafa, RP’yi daha vahim durumlara düşürdüler. Hazırlanan senaryolara karşı reytinge malzeme olmaktan öteye gidemediler ve kendi ifadeleriyle yapay gündemlerin esiri oldular; gündemi ise hiçbir zaman oluşturamadılar. Şunu açık olarak ifade edebiliriz ki, 54. Refahyol Hükümeti, hiçbir zaman ülke gericiliğe gittiğinden çökertilmedi. Gerçek nedenler kumarhane mafyası, kara para aklayıcıları, tekelci holdingler ve özellikle de kredi muslukları kapatılan medyadır. RP’nin bu gibi kurum, kuruluş ve kişilere karşı nasıl bir strateji izleyeceğine ilişkin bir hazırlığı yoktu. Halbuki bu sorunlar değil Türkiye’nin, dünyanın en önemli sorunlarıdır. Kaynak makale:REFAH PARTİSİ NEREDE HATA YAPTI?

BİLİMSEL BİR ANALİZ YRD.DOÇ.DR.SÜLEYMAN AKDEMİR 1997

I-Bu yazıyı, Yeni Şafak gazetesinin RP’nin hatalarını tesbit için bir ‘RP nerede hata yaptı?’ komisyonu kurduğunu okuyunca kaleme alma gereğini hissettim. Öncelikle, bir hatanın olduğunun farkına varılması ve bu konuda tesbit ve teşhis cihetine gidilmesi, geç olmakla birlikte önemli bir gelişmedir. Bu husustaki görüşlerimi çok zor olmakla birlikte faydası olur ümidiyle yazıyorum.





Sayı: 44 | Tarih: 11.04.2010
Ahmet Hakan
CHP'ye 7 öğüt
2075 Okunma
18 Yorum
Lütfi Hocaoğlu
Mahir Kaynak
İki model
1886 Okunma
11 Yorum
Süleyman Karagülle
Fehmi Koru
1 Mart tezkeresi ve Balyoz Planı
1499 Okunma
Ahmet Kirtekin
Mehmet Şevket Eygi
Riba Ateştir!..
1353 Okunma
3 Yorum
Emine Hocaoğlu
Zülfü Livaneli
En doğru söz
1270 Okunma
Ali Bülent Dilek
Ebubekir Sifil
İNSAN HAKLARI ve KAVRAMLAR
1250 Okunma
2 Yorum
Zafer Kafkas
Toktamış Ateş
Devlet işçisini döver mi?
1246 Okunma
Osman Eskicioğlu
Ruşen Çakır
Taraf tutmak yine çok zor
1216 Okunma
Tayibet Erzen
Mehmet Niyazi
Topçu'nun dünyasına bir bakış
1170 Okunma
Abdurrahman Erol
Dücane Cündioğlu
Çadırdan saraya göçen uygarlık
1166 Okunma
4 Yorum
Abdülkadir Altınhan
Mümtazer Türköne
Ordumuzu kim kurtaracak?
1163 Okunma
1 Yorum
Arif Ersoy
Rahmi Turan
Bizim kaşığın sapı kırık
1158 Okunma
1 Yorum
Serdar Turan
Reşat Nuri Erol
Hatırlatıyorum
1157 Okunma
Ilker Ardic
Nazlı Ilıcak
CHP'nin teklifi ve Çankaya
1155 Okunma
Fatma Karuç
Can Ataklı
AB ülkelerinde bir savcı aynı anda 70 subayı tutuk
1142 Okunma
1 Yorum
Mesut Karaaytu
Oktay Ekşi
Köşk Fena Kızmış
1122 Okunma
2 Yorum
Vahap Alma
Hayrettin Karaman
Dehşete düşüren iddialar ve haberler
1109 Okunma
Hilmi Altın
Ali Bulaç
Türkiye'de hukuktan anlaşılan
1107 Okunma
Ahmet Yasir Erol
Mehmet Altan
Kimler interneti kullanmaz?
1072 Okunma
Mehmet Hikmetumut