Neymar mesajı
937 Okunma, 1 Yorum
Ergün Diler - Takvim
Süleyman Karagülle

25/08/2017

1-Neymar mesajı

Bir futbolcu olan Neymar üzerine İspanya’da anarşik olaylar oldu. İki Arap kardeşe fatura edilen olay aslında Pentagon tarafından düzenlenmiştir.

- Yazar,  senaryoları doğru anlatıyor. Sermaye’nin tertip ettiği senaryo ajan artistleri tarafından işlenmiş, Müslümanlara ve CIA’ya fatura edilmiştir.  Sermaye ile yönetim arasında derin çatışma vardır.  CIA ve Pentagon resmen devlet tarafıdır. İçlerindeki ajanlar ise Sermaye’nin talimatı ile devletin istemediğini yapıyorlar ve devletin iki kurumunu yıpratıyorlar. Sermaye’nin tezgâhlamadığı bir iç anarşik sıra dışı anarşik olaya olmaz.

 

2-Arkası gelecek

Katardaki zenginler İngiltere yanlısı. ABD bunun için çatışıyor.

- Katardaki zenginler Sermaye tarafı. ABD’de Sermaye ile devlet çatışıyor. Katar’ın adı var. Birinci ve İkinci Cihan savaşları sonunda ABD güçlendi. ABD Yahudileri dünyaya hükmeder oldu. Rockefeller’in sözü geçmeye başladı. Obama’nın gelmesi ile Rockefeller geri çekildi. ABD’de Rothschildler söz sahibi olmaya başladı. Sermaye Bayan Clinton ile ABD’yi merkez yapacak, dünyaya hükmedecekti. ABD halkı bunu gördüğü için Trump’u getirdi. Şimdi Trump ile iş yapmaya çalışıyor. Buna zorlamayı bu olaylarla yapıyor. Trump da tereddütte.

 

3-Anahtar bizde

İpekyolu savaşında Afganistan ve Türkiye önemli ülke. Buralar kimin olursa İpekyolu’na o hakim olur. 

- İpekyolu ülkelerden geçse bile ülke topraklarında olmamalıdır. Uluslar arası bir İpekyolu vakfı kurulmalı. Oralar açık denizler statüsünde olmalıdır.  Serbest alanlar statüsünde olmalıdır. Mekke statüsünde olmalıdır.  Şeritler oluşturulmalı, İpekyolu kentleri kurulmalı, buranın güvenliği uluslar arası örgüt tarafından sağlanmalıdır. İstanbul boğaz statüsünde olmalıdır.  Türkiye Cumhuriyeti kuruluşu sırasındaki politikasını değiştirmemelidir.

 

4-Zaman daralıyor

ABD dünya devletlerini dolaşıyor. “Bizden mi yoksa değil mi?” diyor. Üçüncü cihan savaşının cephesini oluşturuyor.

- Dolaşan ABD değildir. Dolaşan Rothschild’in görevlendirdiği ABD görevlileridir. Çin ve Rusya benzer faaliyet gösteriyor ama henüz çözemediler. Sermaye’nin asıl sorunu İran’la Türkiye’yi karşı karşıya getirmektir. İslam alemini bölmek, dünyayı dengeli iki cephe haline getirmektir. Bunun tuzağını kuruyor. İran’ı Çin ve Rusya’ya bırakıyor. Türkiye’yi batıya almaya çalışıyor. Tüm oyun bunun üzerine kurulmuştur. Varsayımlarım değişmiyor.  Yanılmıyorum.

 

5- Dünya savaşı

Birinci ve İkinci Cihan savaşlarından sonra üçüncü dünya savaşı oyunları oynanıyor.

- Birinci dünya savaşında imparatorluklar yıkıldı. Yerine ulusal diktatörler dönemi başladı. İkinci Cihan savaşından sonra diktatörlükler yıkıldı. Ekseriyet partisi yönetimi başladı.  Tarih halk yönetimine, demokrasiye doğru gitmektedir. Ekseriyet partisi yönetiminin yerine nisbi sistem yönetimi ortaya çıkacaktır. Yani ulusal koalisyonlar oluşacak. Ulusların bağımsızlığından sonra illerin bağımsızlığı oluşacak, illerin bağımsızlığından sonra bucakların bağımsızlığı oluşacak.

 

NOT: Yazıda yer alan italik ifadeler Süleyman Karagülle’ye aittir.

 

Yorum:

Adil Düzen’e doğru

Adil Düzen nedir? Adil Düzen halk yönetimidir. Ocaklardan oluşan semt kooperatifleri kurulacak. Bunlar ekonomik hücreler olacak, ocaktan bağımsız olacaklardır. Ona yakın semtten oluşan bucaklar hukuk düzenini sağlayacak şeriat düzenini kurmuş olacaktır. İller iç güvenliği, uluslar dış savunmayı, insanlık ise uygarlaşmayı sağlayacaktır.

İnsanlık adım adım buna doğru gitmektedir. Viyana Bozgunu ile başlayan İslam aleminin gerilemesi Sakarya’da durdu ve şimdi Adil Düzen çalışması yapılmaktadır. Tarih Adil Düzen’e doğru yürümektedir.  Bu kanlı mı yoksa kansız mı olacaktır? İşte buna çağımızın insanları karar vereceklerdir.

 

Süleyman Karagülle


YorumcuYorum
Reşat Nuri Erol
27.08.2017
07:16


1967...1968...1969...AKEVLER 51 YILDIR ÇALIŞIYOR...2015...2016...2017

BİZLER ÇALIŞIYOR VE YENİ İSLÂM MEDENİYETİ’Nİ KURUYORUZ...

SİZLERİ DE ÇALIŞMALARIMIZA DÂVET EDİYORUZ; BUYURUN, BİRLİKTE ÇALIŞALIM...

ADİL DÜZEN 928

“ADİL DÜZEN” III. BİNYIL MEDENİYETİ PROJESİDİR

“VE BİZE DÜŞEN SADECE MÜBÎN/AÇIK TEBLİĞDİR.” (KUR’AN; Yâsin Sûresi, 36/17)

Haftalık Seminer Dergisi; 928. Hafta - 26 Ağustos 2017 - Fiyatı: www.akevler.orga tıklamak!

BU DERGİYİ HER HAFTA OKUTABİLİR.. ÇOĞALTABİLİR.. DAĞITABİLİRSİNİZ...

“ADİL DÜZEN” UYGULAMALARI YAPMAK İÇİN BİZLERE DANIŞABİLİRSİNİZ...

 

*KUR’AN VE İLİM SEMİNERLERİ; 928. SEMİNER

“HİÇ BİLENLER İLE BİLMEYENLER BİR OLUR MU?”      (KUR’AN; Zümer Sûresi, 39/9)

İ L İ M  TALEP ETMEK HER MÜSLÜMANIN ÜZERİNE FARZDIR.”      (Hadis)

Adres: AKEVLER İSTANBUL KOOPERATİFLERİ MERKEZİ,  Zafer Mah. Coşarsu Sk. No: 29 YENİBOSNA / İSTANBUL    Tel: (0212) 452 76 51

Tefsir Seminer Notları Yenibosna’da Cumartesi akşamları okunup tartışılmaktadır.

GAYEMİZ: Bu “SEMİNER NOTLARI”nın İstanbul, Türkiye ve bütün dünyada “OKUNMASI, ANLAŞILMASI VE UYGULANMASI”DIR. - ADİL DÜZEN ÇALIŞANLARI

 

***

 

*“ADİL DÜZEN” DERSLERİ/YORUMLARI

Bu bİr ‘dergİ’ teklİfİdİr

Adİl Düzen ‘Dergİ’ Sözleşmesİ

Süleyman KARAGÜLLE

 

***

 

*SEBÎLU’R-REŞÂD” / MAKALELER

İçtihat farzdır, ona göre amel etmek de farzdır

Sabır ve sebat gerekiyor… Detaylar bu yazıda

Reşat Nuri EROL

 

***

 

KEHF SÛRESİ - 10. Hafta

أَعُوذُ بِاللَّهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ

الْحَمْدُ لِلَّهِ الَّذِي أَنْزَلَ عَلَى عَبْدِهِ الْكِتَابَ وَلَمْ يَجْعَلْ لَهُ عِوَجًا (1) قَيِّمًا لِيُنْذِرَ بَأْسًا شَدِيدًا مِنْ لَدُنْهُ وَيُبَشِّرَ الْمُؤْمِنِينَ الَّذِينَ يَعْمَلُونَ الصَّالِحَاتِ أَنَّ لَهُمْ أَجْرًا حَسَنًا (2) مَاكِثِينَ فِيهِ أَبَدًا (3) وَيُنْذِرَ الَّذِينَ قَالُوا اتَّخَذَ اللَّهُ وَلَدًا (4) مَا لَهُمْ بِهِ مِنْ عِلْمٍ وَلَا لِآبَائِهِمْ كَبُرَتْ كَلِمَةً تَخْرُجُ مِنْ أَفْوَاهِهِمْ إِنْ يَقُولُونَ إِلَّا كَذِبًا (5) فَلَعَلَّكَ بَاخِعٌ نَفْسَكَ عَلَى آثَارِهِمْ إِنْ لَمْ يُؤْمِنُوا بِهَذَا الْحَدِيثِ أَسَفًا (6)إِنَّا جَعَلْنَا مَا عَلَى الْأَرْضِ زِينَةً لَهَا لِنَبْلُوَهُمْ أَيُّهُمْ أَحْسَنُ عَمَلًا (7) وَإِنَّا لَجَاعِلُونَ مَا عَلَيْهَا صَعِيدًا جُرُزًا (8) أَمْ حَسِبْتَ أَنَّ أَصْحَابَ الْكَهْفِ وَالرَّقِيمِ كَانُوا مِنْ آيَاتِنَا عَجَبًا (9) إِذْ أَوَى الْفِتْيَةُ إِلَى الْكَهْفِ فَقَالُوا رَبَّنَا آتِنَا مِنْ لَدُنْكَ رَحْمَةً وَهَيِّئْ لَنَا مِنْ أَمْرِنَا رَشَدًا (10) فَضَرَبْنَا عَلَى آذَانِهِمْ فِي الْكَهْفِ سِنِينَ عَدَدًا (11) ثُمَّ بَعَثْنَاهُمْ لِنَعْلَمَ أَيُّ الْحِزْبَيْنِ أَحْصَى لِمَا لَبِثُوا أَمَدًا (12) نَحْنُ نَقُصُّ عَلَيْكَ نَبَأَهُمْ بِالْحَقِّ إِنَّهُمْ فِتْيَةٌ آمَنُوا بِرَبِّهِمْ وَزِدْنَاهُمْ هُدًى (13) وَرَبَطْنَا عَلَى قُلُوبِهِمْ إِذْ قَامُوا فَقَالُوا رَبُّنَا رَبُّ السَّمَوَاتِ وَالْأَرْضِ لَنْ نَدْعُوَ مِنْ دُونِهِ إِلَهًا لَقَدْ قُلْنَا إِذًا شَطَطًا (14) هَؤُلَاءِ قَوْمُنَا اتَّخَذُوا مِنْ دُونِهِ آلِهَةً لَوْلَا يَأْتُونَ عَلَيْهِمْ بِسُلْطَانٍ بَيِّنٍ فَمَنْ أَظْلَمُ مِمَّنِ افْتَرَى عَلَى اللَّهِ كَذِبًا (15) وَإِذِ اعْتَزَلْتُمُوهُمْ وَمَا يَعْبُدُونَ إِلَّا اللَّهَ فَأْوُوا إِلَى الْكَهْفِ يَنْشُرْ لَكُمْ رَبُّكُمْ مِنْ رَحْمَتِهِ وَيُهَيِّئْ لَكُمْ مِنْ أَمْرِكُمْ مِرْفَقًا (16) وَتَرَى الشَّمْسَ إِذَا طَلَعَتْ تَزَاوَرُ عَنْ كَهْفِهِمْ ذَاتَ الْيَمِينِ وَإِذَا غَرَبَتْ تَقْرِضُهُمْ ذَاتَ الشِّمَالِ وَهُمْ فِي فَجْوَةٍ مِنْهُ ذَلِكَ مِنْ آيَاتِ اللَّهِ مَنْ يَهْدِ اللَّهُ فَهُوَ الْمُهْتَدِ وَمَنْ يُضْلِلْ فَلَنْ تَجِدَ لَهُ وَلِيًّا مُرْشِدًا (17) وَتَحْسَبُهُمْ أَيْقَاظًا وَهُمْ رُقُودٌ وَنُقَلِّبُهُمْ ذَاتَ الْيَمِينِ وَذَاتَ الشِّمَالِ وَكَلْبُهُمْ بَاسِطٌ ذِرَاعَيْهِ بِالْوَصِيدِ لَوِ اطَّلَعْتَ عَلَيْهِمْ لَوَلَّيْتَ مِنْهُمْ فِرَارًا وَلَمُلِئْتَ مِنْهُمْ رُعْبًا (18)وَكَذَلِكَ بَعَثْنَاهُمْ لِيَتَسَاءَلُوا بَيْنَهُمْ قَالَ قَائِلٌ مِنْهُمْ كَمْ لَبِثْتُمْ قَالُوا لَبِثْنَا يَوْمًا أَوْ بَعْضَ يَوْمٍ قَالُوا رَبُّكُمْ أَعْلَمُ بِمَا لَبِثْتُمْ فَابْعَثُوا أَحَدَكُمْ بِوَرِقِكُمْ هَذِهِ إِلَى الْمَدِينَةِ فَلْيَنْظُرْ أَيُّهَا أَزْكَى طَعَامًا فَلْيَأْتِكُمْ بِرِزْقٍ مِنْهُ وَلْيَتَلَطَّفْ وَلَا يُشْعِرَنَّ بِكُمْ أَحَدًا (19) إِنَّهُمْ إِنْ يَظْهَرُوا عَلَيْكُمْ يَرْجُمُوكُمْ أَوْ يُعِيدُوكُمْ فِي مِلَّتِهِمْ وَلَنْ تُفْلِحُوا إِذًا أَبَدًا (20) وكَذَلِكَ أَعْثَرْنَا عَلَيْهِمْ لِيَعْلَمُوا أَنَّ وَعْدَ اللَّهِ حَقٌّ وَأَنَّ السَّاعَةَ لَا رَيْبَ فِيهَا إِذْ يَتَنَازَعُونَ بَيْنَهُمْ أَمْرَهُمْ فَقَالُوا ابْنُوا عَلَيْهِمْ بُنْيَانًا رَبُّهُمْ أَعْلَمُ بِهِمْ قَالَ الَّذِينَ غَلَبُوا عَلَى أَمْرِهِمْ لَنَتَّخِذَنَّ عَلَيْهِمْ مَسْجِدًا (21) سَيَقُولُونَ ثَلَاثَةٌ رَابِعُهُمْ كَلْبُهُمْ وَيَقُولُونَ خَمْسَةٌ سَادِسُهُمْ كَلْبُهُمْ رَجْمًا بِالْغَيْبِ وَيَقُولُونَ سَبْعَةٌ وَثَامِنُهُمْ كَلْبُهُمْ قُلْ رَبِّي أَعْلَمُ بِعِدَّتِهِمْ مَا يَعْلَمُهُمْ إِلَّا قَلِيلٌ فَلَا تُمَارِ فِيهِمْ إِلَّا مِرَاءً ظَاهِرًا وَلَا تَسْتَفْتِ فِيهِمْ مِنْهُمْ أَحَدًا (22) وَلَا تَقُولَنَّ لِشَيْءٍ إِنِّي فَاعِلٌ ذَلِكَ غَدًا (23) إِلَّا أَنْ يَشَاءَ اللَّهُ وَاذْكُرْ رَبَّكَ إِذَا نَسِيتَ وَقُلْ عَسَى أَنْ يَهْدِيَنِ رَبِّي لِأَقْرَبَ مِنْ هَذَا رَشَدًا (24) وَلَبِثُوا فِي كَهْفِهِمْ ثَلَاثَ مِائَةٍ سِنِينَ وَازْدَادُوا تِسْعًا (25) قُلِ اللَّهُ أَعْلَمُ بِمَا لَبِثُوا لَهُ غَيْبُ السَّمَوَاتِ وَالْأَرْضِ أَبْصِرْ بِهِ وَأَسْمِعْ مَا لَهُمْ مِنْ دُونِهِ مِنْ وَلِيٍّ وَلَا يُشْرِكُ فِي حُكْمِهِ أَحَدًا (26) وَاتْلُ مَا أُوحِيَ إِلَيْكَ مِنْ كِتَابِ رَبِّكَ لَا مُبَدِّلَ لِكَلِمَاتِهِ وَلَنْ تَجِدَ مِنْ دُونِهِ مُلْتَحَدًا (27) وَاصْبِرْ نَفْسَكَ مَعَ الَّذِينَ يَدْعُونَ رَبَّهُمْ بِالْغَدَاةِ وَالْعَشِيِّ يُرِيدُونَ وَجْهَهُ وَلَا تَعْدُ عَيْنَاكَ عَنْهُمْ تُرِيدُ زِينَةَ الْحَيَاةِ الدُّنْيَا وَلَا تُطِعْ مَنْ أَغْفَلْنَا قَلْبَهُ عَنْ ذِكْرِنَا وَاتَّبَعَ هَوَاهُ وَكَانَ أَمْرُهُ فُرُطًا (28)

 

***

 

وَقُلِ الْحَقُّ مِنْ رَبِّكُمْ فَمَنْ شَاءَ فَلْيُؤْمِنْ وَمَنْ شَاءَ فَلْيَكْفُرْ إِنَّا أَعْتَدْنَا لِلظَّالِمِينَ نَارًا أَحَاطَ بِهِمْ سُرَادِقُهَا وَإِنْ يَسْتَغِيثُوا يُغَاثُوا بِمَاءٍ كَالْمُهْلِ يَشْوِي الْوُجُوهَ بِئْسَ الشَّرَابُ وَسَاءَتْ مُرْتَفَقًا (29) إِنَّ الَّذِينَ آمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ إِنَّا لَا نُضِيعُ أَجْرَ مَنْ أَحْسَنَ عَمَلًا (30) أُولَئِكَ لَهُمْ جَنَّاتُ عَدْنٍ تَجْرِي مِنْ تَحْتِهِمُ الْأَنْهَارُ يُحَلَّوْنَ فِيهَا مِنْ أَسَاوِرَ مِنْ ذَهَبٍ وَيَلْبَسُونَ ثِيَابًا خُضْرًا مِنْ سُنْدُسٍ وَإِسْتَبْرَقٍ مُتَّكِئِينَ فِيهَا عَلَى الْأَرَائِكِ نِعْمَ الثَّوَابُ وَحَسُنَتْ مُرْتَفَقًا (31)

 

***

 

وَقُلِ

Va QuLi (Va uFGuL)

“Ve kavl et”

Tarihte yeni uygarlıkları hep peygamberler oluşturdular. Beş yüz sene sonra hak uygarlığı kuvvet uygarlığına dönüşür. İki uygarlığın oluşma şekli farklıdır.

Kuvvet uygarlıkları kanla başlar. Batı uygarlığı Haçlı Seferleri ile başlar, kanla başlar. Yüz yıl savaşları, birinci ve ikinci cihan savaşları o kanın göstergeleridir.

Hak uygarlığı ise barışla başlar. Hıristiyanlara çok büyük zulümler yapılmıştır. Hıristiyanlar yeraltı kentleri oluşturdular ama devletlerine karşı çıkmadılar. Çünkü Hazreti İsa ‘bir yanağına biri vurursa sen öbür yanağını çevir’ demiştir. Hazret Musa peygamber kavminin sadece hicret etmesini istemiştir. Kur’an uygarlığındaki savaşlar Mekke değil Medine’de olmuş, sadece savunma yapmışlardır.

Kur’an’dan sonra yeni kitap gelmeyecektir, yeni peygamber de gelmeyecektir. Peygamberlerin yerini âlimler alacaktır. Vahyin yerini icma ve içtihatlar alacaktır.

Bundan önceki ayetlerde bunları beyan etmiştir.

Müminlerin görevi nedir?

Önce âlim olmaktır. Herkese ilim yapmak farzdır. Kim içtihat mertebesine ulaşırsa ona tebliğ farz olur. Bugün aslında ilimleri ile içtihat mertebesine ulaşan pek çok kişi vardır. Ne var ki bunlar içtihat yapmıyorlar, toplulukla karşı karşıya gelmek istemiyorlar.

Bunların İslâmiyet’e hizmet etmeleri mümkün değildir. Biz kimseye karşı değiliz ama yanlışları da her zaman ortaya koymaya çalışıyoruz. Görevimiz sadece söylemektir. Zorlamak değildir. Şimdi açıkça bunu ifade ediyor.

Birlikte bir iş yapan kimselere, belli bir sesle kumanda eden kimsenin adından gelişmiş bir kelimedir. Bu sesten kinaye olunmuştur. Kelamdan farkı bağlayıcı olmasıdır. Türkçedeki “söz” kelimesi de böyledir. O halde “söyle” olarak tercüme edilmelidir.

...






Sayı: 428 | Tarih: 27.08.2017
Ergün Diler
Neymar mesajı
Adil Düzen’e doğru
937 Okunma
1 Yorum
Süleyman Karagülle
Ahmet Hakan
Allahu Ekber diyen vurulacaktır
Allah’ın dini bir gün gelecek
715 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Mehmet Barlas
“Know-how” yerine “know-who” ilkesini seçenlerin dünyas
Kişiye değil, söze kulak verilecek
714 Okunma
Tayibet Erzen
Yusuf Kaplan
Laiklik dogması ve sopası…
Olağanüstü laiklik!
706 Okunma
Ali Bülent Dilek


© 2024 - Akevler