İlker Paşa öyle demedi Sayın Cumhurbaşkanı
924 Okunma, 0 Yorum
Ahmet Hakan - Hürriyet
Lütfi Hocaoğlu

12.08.2016

SAYIN Cumhurbaşkanı...

Rusya’dan dönerken uçakta gazetecilere yaptığınız açıklamada eski Genelkurmay başkanlarından İlker Başbuğ’un askeri liselerle ilgili yaptığı açıklamaya değinmişsiniz.

*

Şöyle demişsiniz:

 “Askeri liselerin kapatılmasını doğru bulmadıklarına dair yaptıkları açıklamayı ben doğru bulmuyorum. Kusura bakmasınlar da şu anda bu darbeyi yapanlar kimler? Askeri liselerden gelenler değil mi? Oradan mezun olanlar değil mi?”

*

Sayın Cumhurbaşkanı...

İlker Başbuğ, Tarafsız Bölge’de askeri liseler konusundaki görüşlerini açıklarken “Kesinlikle kapatılamaz” demedi.

Size eksik bilgi verildiğini düşündüğüm için İlker Başbuğ’un bu konuda tam olarak ne dediğini kelimesi kelimesine aktarıyorum:

*

 “Askeri liseler kapatılabilir mi? Tartışılabilir. Ben yüzde yüz ‘askeri liseler kalsın’ diye fazla argüman sunamam. Bana sorarsanız, devam etmesinde yarar olan bir müessese olarak düşünürüm.”

RAKAMLAR ÖYLE DEMİYOR SAYIN CUMHURBAŞKANIM

SAYIN Cumhurbaşkanım...

Açıklamanızda ayrıca...

 “Darbeyi yapanlar kimler? Askeri liselerden gelenler değil mi? Oradan mezun olanlar değil mi?” diye soruyorsunuz.

*

Darbeyi yapanların askeri liselerden gelenler olduğu bilgisi doğru değil Sayın Cumhurbaşkanım! Gelin, sayısal duruma bir bakalım:

- Tutuklanan veya gözaltına alınan general/amiral sayısı: 123

- Sivil lise kaynaklı tutuklanan veya gözaltına alınan general/amiral sayısı: 68

- Tutuklanan veya gözaltına alınan sivil lise kaynaklı general/amiral oranı: Yüzde 55

Görüleceği gibi bu durumda olan askeri lise kaynaklı subay oranı: Yüzde 45.

*

Askeri liseleri kapatırsınız ya da kapatmazsanız...

O ayrı bir konu...

Ama darbecilerin tümünün askeri liselerden gelenler olduğu bilgisi doğru değil.

Sivil liselerden gelen darbeci sayısı, askeri liselerden gelen darbeci sayısından daha fazla...

Bilginize sunarım.

Yazının tamamı için tıklayın

 

Yorum:

İtidalli olmak, oyuna gelmemek

Müessesenin suçlanması çok tuhaftır. Bir müesseseden kötü insanların çıkması müessesenin tamamen kötülük yuvası olduğu anlamına gelir mi?

Hastalarını kandıran, dolandıran, hastalarına menfaati için zarar veren doktorların bulunması tıp fakültelerini kapatmayı mı gerektirir? Ya da beceriksiz mühendislerin olması mühendislik fakültelerini kapatmayı mı gerektirir?

Yapılması gereken o müessesenin ıslah edilmesidir.

Darbe yapanlar askeri okullardan yetişti diye askeri okulları kapatmak son derece mantıksız bir şeydir. Aslolan onları oraya götüren küfür ve şirk yuvasının dağıtılmasıdır. Bunun için de cemaatin en alt tabakasındaki samimi Müslümanlara eziyet etmek, onları devlet memurluğundan atmak, şirketlerini kapatmak, çalıştıkları özel şirketlere baskı yapıp onların işten çıkarılmasını sağlamak İslamiyet’e yakışmaz, adaletli de değildir. O şer yuvasını dağıtmanın yolu orta tabaka denen imamlar tabakasının dağıtılması ve onlara gereken en ağır cezaların verilmesidir. Bu yapılmadığı için inanılmaz bir fitne yayılmaya başladı. Ne diyor ayette: fitne katldan eşeddir.

Bir komedyeni Fetullah Gülen’le resim çektirdi diye tutuklamanın mantığı ne ola ki? Sanki darbeyi o yaptı. Kaldı ki cemaate inandığı için pişman olduğunu söylüyor açıkça.

Örneğimiz Peygamber, rehberimiz Kuran olmalı ve yaptığımız her şeyi Kuran’a sormalıyız. Aksi halde paraleli temizleyeceğiz derken paraleller yerlerinde kalır ve paralel olmayanları atarsınız ve hiç ilgisi olmayanlara ve samimi olan cemaat mensuplarına zarar verirsiniz.

Cumhurbaşkanı kime danışıyor, bilemiyorum ama bir kere de Kuran’a danışsa, Peygamberin kazandığı zaferlerden sonraki davranışlarını örnek alsa çok güzel şeyler olacak. Aksi halde fitne büyüyecek ve çok daha kötü günler gelecek. Peygamber bu şekilde davransaydı Mekke’nin fethinden sonra Mekke’de adam kalmazdı. Amcasının ciğerini yiyen Hind’i asması, kocası Ebu Süfyan’ı öldürmesi gerekirdi. Oysa ne yaptı: Ebu Süfyan’ın evine giren emniyettedir dedi. Barış için geçmişi sildi attı.

Samimi Müslümanlar cemaatte olabilir, ona inanmış olabilir. 17-25 Aralık’tan önce uzun yıllar boyunca Cumhurbaşkanı da onlara inanmadı mı, bunu da itiraf etmedi mi? Onun böyle bir lüksü varken tabandaki cemaat mensuplarının böyle bir hakkı yok mu? Üstelik onların ne MİT’i ne de başka bir istihbaratı var. Cumhurbaşkanının itidalli olup, geldiği oyundan kurtulmasını terecci ediyorum. Bunun da yolu Adil Düzen ile ilgilenmeye başlamasından geçiyor.

 

 

Lütfi Hocaoğlu






Sayı: 374 | Tarih: 14.08.2016
Mehmet Barlas
Hem Rusya ile dostuz hem de NATO’nun üyesiyiz
Doların vadesi
987 Okunma
Tayibet Erzen
Ergün Diler
Yeni yöntem ne?
Hakikat ne?
984 Okunma
Süleyman Karagülle
Yusuf Kaplan
Ehl-i Sünnet’e saldırmak, İslâm’la savaşan Batılıların
Ya yeni hal ya izmihlal!
983 Okunma
Ali Bülent Dilek
Emre Kongar
Demokrasi şöleni
Yazık ki Haklı
944 Okunma
Vahap Alma
Ahmet Hakan
İlker Paşa öyle demedi Sayın Cumhurbaşkanı
İtidalli olmak, oyuna gelmemek
924 Okunma
Lütfi Hocaoğlu