Zaten iki kapılı bir handa değil miyiz?
1031 Okunma, 0 Yorum
Mehmet Barlas - Sabah
Tayibet Erzen

 

02.05.2015

Akla davet
Âşık Veysel'in deyişi ile "Yaşamak" zaten "İki kapılı bir handa" belirli sürede "Gece gündüz gitmek" değil midir? İnsanlara bu kısa süreli var olmak imkânını bile çok görüp, silahla, bombayla, terörist eylemlerle hayatları söndürenlerin ve kadını kurbanlık bir mal gibi görüp öldürenlerin akıllarını nasıl başlarına getirebiliriz acaba? En itidalli insanların bile zaman zaman "İdam cezası yeniden gelmeli" dediklerini duymuyor muyuz? "Seçimde kaybedersek sokağa çıkarız" diyen kendini bilmez siyasetçilerimiz, acaba Irak'ta, Suriye'de neler olduğunun farkında değiller mi?

Tamamı için http://www.sabah.com.tr/yazarlar/barlas/2015/05/02/zaten-iki-kapili-bir-handa-degil-miyiz

 

Yorum:

İdam yaşama hakkı sağlar

Yazarın yazının başında değindiği bir ‘sallandırma’ muhabbeti var. Biz ona tam olarak öyle demesek de caydırıcık ve yaptırım oluşturması açısından idam gerçekten işe yarar bir cezalandırma yöntemidir.

Bugün dünyanın her yerinde bu gayet iyi işleyen bir mekanizmadır diyemeyeceğim çünkü dünyanın geri kalanında ne yapıldığına dair bir bilgim yok ama daha da önemlisi böyle bir araştırmaya lüzum da yok. Çünkü…

Çünkü aksi bir sonuca ulaşmamız olağandır ve bu sonuç bizim tezimizi çürütmeyecektir. Neden mi? Bunun çünkü’sü biraz bekleyecek.

Çünkü dünya ülkelerinin çoğunda yapılması veya şu taptığımız Avrupa’nın bir işe ruhsat vermesi, o işi doğru ve güvenilir yapmaz. Bu noktada referansla hareket etmek yanıltıcı olacaktır. Çünkü çoğunluk yanılmaz diye bir şey yoktur, hatta çoğunluk yanıltıcıdır demek çok daha doğru bir ifadedir.

Çünkü yaşadığımız coğrafyada zahmet edip de kendi normlarımızı oluşturmalıyız aksi halde hep bir uyum ve ayar arayışında olup, kaybolmaya ve asimile olmaya mahkum olacağız.

Bekletilen çünkü’ye gelecek olursak, şaşmaz ve yanılmaz tek kaynak olan Kuran ölüm cezasını yasaklamamakla beraber buna teşvik bile etmektedir. Bu bilgiye sahip olduktan sonra büyük bir gönül rahatlığı ve cesaretle idam cezasını uygulamalıyız ve savunmalıyız. İdama tepki bana göre, ‘el alem ne der?’ korkusunun bir uzantısıdır ve aşağılık kompleksinden öteye de götürmemektedir. Neyi, niçin yaptığımızı bilirsek dünyanın geri kalanı bize uymak zorunda kalır, hem de saygı ve hayranlıkla.

 

 

Tayibet Erzen






Sayı: 307 | Tarih: 3.05.2015
Yusuf Kaplan
İnsan insanın kurdu değil;yurdu umudu ve ufku'dur
Mekanizma ve ütopya!
1356 Okunma
Ali Bülent Dilek
Ergün Diler
IŞİD’in CEO’su
IŞİD’in CEO’su
1265 Okunma
Süleyman Karagülle
Ahmet Hakan
1 Mayıs'ta Taksim'i açtığınızda
Kutsal mekânlar
1223 Okunma
1 Yorum
Lütfi Hocaoğlu
Can Dündar
Seçimi Cumhuriyet’ten izleyin
Yandaş - Karşıdaş
1138 Okunma
Vahap Alma
Mehmet Barlas
Zaten iki kapılı bir handa değil miyiz?
İdam yaşama hakkı sağlar
1031 Okunma
Tayibet Erzen