Savunma nasıl olmalı?
1049 Okunma, 3 Yorum
Mahir Kaynak - Star
Süleyman Karagülle

 

12.01.2014

- Hedef Erdoğan’dır. Rüşvet yeni bir olay değildir. Türkiye’nin gelişmesini istemiyorlar. Gelişmesini isteseler de AB içinde olmasını istemiyorlar.

- Sermaye gücünü kaybettiği için savaş çıkarır, mağlup edeni galip getirir ve sonunda sınırları kendisi çizer.  Obama, Putin, Papalık ve Çin sermayeyi dinlemiyor.  Onları çatıştıramıyor. Türkiye ile İran kapışırsa savaş çıkabilir. Erdoğan’a bunu yaptıramadı. O’nu gönderip savaş çıkaran birini getirmek istiyor.

 

- Taraflar, sermaye ile ulusal devletlerdir. Sermaye savaş ilan etti.

- Devletlerin halk gücü vardır. Sermayenin para gücü vardır. Yenmesi için devletlerin karşılıksız parayı yasaklamaları gerekir. Kendileri karşılıklı para çıkarmalıdırlar.

 

- Sermaye, Ortadoğu’yu ele geçirirse parasal gücünü koruyabilir.

- Sermaye üçüncü Cihan savaşını ancak İran ile Türkiye’nin kapışmasıyla istiyor. Türkiye Suriye’ye girecek, İsrail de diğer yarısını işgal edecek.  İran Türkiye’ye saldıracak. Rusya ve Çin İran’ı,  AB ve ABD Türkiye’yi destekleyecek. Sonunda kendi haritasını çizecektir.

 

- Dinler arası savaşlar, rejimler arası savaşlardan sonra mezhepler arası savaşlara dönüştü. Daha ileri gitti aynı mezheptekileri çatıştırıyor.

- Böylece hem dünya barış düzenini bozmak istiyor, hem de Türkiye’deki İslami gelişim engellenmiş olacaktır. Türklerde bir atasözü var: avucunu yalarsın.

 

- Erdoğan’ın yerine Erdoğan benzeri getirilecektir. Sermayenin istediği AB yanlısı olmasıdır.

- Sermaye Erdoğan benzerini getirecektir. Sermayenin emrinde olacaktır. Böylece Osmanlıları diriltecektir. İslam biraz daha hakim olacaktır.

 

- Sorun Erdoğan değil, sorun Türkiye’nin yeri. Muhalefet yerini belirlemelidir.

- CHP, MHP Erdoğan’ı göndermeyip de önce dış siyasetimizdeki yerimizi belirlemelidirler. Bir devlet başkanında anlaşıp seçime öyle gitmelidirler.  Nurcular da onları destekleyebilir. Asker başkan adayı gösterirlerse büyük ihtimalle kazanırlar. Onunla seçime giderken de komisyon başkanında anlaşmalıdırlar. Ak Parti’ye ve Türkiye’ye iyilik etmiş olurlar.

 

MİT'e Saldırı

18.01.2014

- MİT saldırıya uğradı. Dış güçler devletlerin kurumlarını çökertmezler, kendilerini çökertirler.

- MİT Sorumlusu asker olmalıdır. Hakan Fidan, operasyonu istihbar edememiştir. Derhal uzaklaştırılması gerekir. Düşmanlar saldırdığı gün öğreneceğiz demektir. Sivil bir insana güvenilemez.

 

- Hakan Fidan da başarılı oldu. Benim için “Kürtlerden para alıyor onun için öyle yazıyor.” demişlerdi.

- Hakan Fidan’ı karşı tarafın atayıp atamadığı belli değil. Hakan Fidan ya beceriksizdir operasyonu istihbar edememiştir, ya da haindir.  Biz beceriksiz kabul ediyoruz. Ötesi ispat gerektirir. Size söylenenler MİT içinde olanlardır. Demek MİT iyi çalışmıyor.

 

-Gazete benim ahlaksızlığımdan kovulduğumu yazdı.  Mahkemeye verdim ve tazminata mahkum oldu.

 

NOT: Yazıda yer alan italik ifadeler Süleyman Karagülle’ye aittir.

 

Yorum:  

 

MİT

Hukuk düzeninde devletin gizli işi olmaz. İktidar halkın temsilcisidir. Müvekkil vekilinden gizli tasarruf yapamaz.  Askerlik farklıdır. Oradaki istihbarat vatandaşın istihbaratı değil, düşmanın istihbaratıdır. O halde istihbarat sadece askerler tarafından yapılabilir ve ancak askeri operasyonlarda kullanılabilir. Hukuk düzeninde bir kişi aleyhine gizli dosyalar olmaz.

 

MİT başkanlığını sivillere vermek demek, MİT’i askerin dışına çıkarır. Askerler, Başbakan da olsa Cumhurbaşkanı da olsa inanmazlar. Haklılar, bir casus çeşitli kılığa girerek, cumhurbaşkanı olabilir. Ama asker biliyor ki devletim yıkıldığı zaman beni kimse koruyamaz. Daha ortaokul sıralarında başlıyor ve kırk gün değil kırk yıl beraber kalıyor. Onun satılabilmesi ancak kor veya orgeneral olma zamanında olur. Oraya kadar gelmesi mümkün değildir.

İstihbarat haber alabilir. İstihbarat kararlar alıp devleti yönetmeye başladığı zaman artık o ülke dışarıdan yönetilmeye başlar. Çünkü istihbaratta, görevliler birbirinden habersiz iş yaparlar. Orada tartışma yoktur. Başına gelen adam aldığı haberleri komutana verir, onu o kullanır.

Tarihin hiçbir zamanında devleti memurlar idare etmemiştir. Vezirler atanır ve onlar yönetir. Demokraside ise bu vezirler meclis denetimindedirler. Bir bakan gizli istihbarata göre hareket etmez. Polis istihbaratla dosya tanzim edemez. Savcı onu delil kabul edemez, hâkim ona göre karar veremez.

Bunlar hukuk kurallarıdır. Sermaye ne yapmış? Hukukun temel kurallarını allak bullak etmiş ve insanlığı fesadın içine sokmuştur.  Devlet, gizli olaylar değil ancak açıkça sabit olan olaylar hakkında karar verebilir.

 

    

 

Süleyman Karagülle


YorumcuYorum
Reşat Nuri Erol
20.01.2014
07:38

http://yenisafak.com.tr/roportaj-haber/cemaat-kimligini-kaybetti-19.1.2014%20-610767

Reşat Nuri Erol
20.01.2014
08:08

http://www.zaman.com.tr/abdullah-aymaz/bu-zulumler-yeni-degil_2194471.html

Reşat Nuri Erol
20.01.2014
08:24

http://haber.stargazete.com/guncel/hatemi-neoconlar-fethullah-gulene-hilafeti-kurma-gorevini-verdi/haber-831962





Sayı: 240 | Tarih: 19.01.2014
Mehmet Şevket Eygi
Müslümanlar Kıyasıya Savaşırken
Kuran'dan Uzaklaşmanın Sonucu
1253 Okunma
Emine Hocaoğlu
Yusuf Kaplan
'Obüyük dilini koparırız'(!)
Susmamak yetmez!
1064 Okunma
Ali Bülent Dilek
Mahir Kaynak
Savunma nasıl olmalı?
MİT
1049 Okunma
3 Yorum
Süleyman Karagülle
Ahmet Hakan
Başbakan Erdoğan için 7 adımda çıkış yolu
Çırpınışlar
1043 Okunma
2 Yorum
Lütfi Hocaoğlu
Mehmet Barlas
"Meşru devlet"e karşı şimdi de "kayıt dışı devlet
Paralel Devlet
1017 Okunma
Tayibet Erzen
Hüseyin Gülerce
Masumiyete dokunmak...
Kendi Yaptıklarınız Yüzünden
889 Okunma
2 Yorum
Zafer Kafkas