Toplumsal sorumluluk
1160 Okunma, 0 Yorum
Mehmet Niyazi - Zaman
Abdurrahman Erol

26.10.2009

 

Aklı olan herkes için sorumluluk söz konusudur; bu sorumluluk ailesine, yakınlarına karşı olmaktan başlar, toplumundan geçerek insanlığa kadar uzanır.

 

Maalesef o terbiyeyi yeterince aldığımızı söyleyemeyiz. Geçen gün modern bir çift yolda gidiyorlardı; seviyelerini belirtmek için de finoları yanlarındaydı; ama yedikleri çekirdeklerin kabuklarını yola atıyorlardı. Konu siyaset sahasına intikal edince, durum daha ciddi bir mahiyet arz eder. Arkadan gelen çöpçü her zaman kabukları süpüremez.

Hepimize sorumluluklar yükleyen tehlikeli bir dönemeçten geçiyoruz. Anneler ağlamasın, gül gibi evlatlarımızı mezara koymayalım, iç barışı sağlayalım, deniyor; bunlara kimsenin diyeceği bir şey olamaz. Fakat terörden canı yanan binlerce insan var; hiçbir şey gidenin yerini doldurmaz; suçlunun cezasını çekmesi belki biraz teselli eder. İç barış uğruna hukuk rafa kaldırılıyor, gözü yaşlı insanlardan fedakârlık isteniyor. Onlar vatan için bütün bu olanlara katlanırlarken, tetiği çekenler de zafer çığlıkları atmamalıdır. Hele bu işin goygoycuları Anadolu'daki kan davalarına gözlerini çevirmelidirler. Şöyle veya böyle bir cinayet işleyen kısa bir süre içeride yatıp çıkınca, yumurta topuklu kunduralarını geçirdiği ayaklarını üst üste atarak hapishanede öğrendiği bağlamayı ölenin yakınlarının karşısında tıngırdatmaya başlayınca, kan davasının tohumunu ekmiş olur. Toplumsal kan davası ise topyekün bir cinnettir; Allah hiçbir cemiyeti buna düçar eylemesin.

Bu goygoycular her huzurda, barışta adaletin gizli olduğunu unutmamalıdırlar. Eski Yunan'da bir eşkıya çetesi bir siteyi yakar. O siteden kaçan bir ihtiyar, kayaların arasına gizlenip canını kurtarmaya çalışır. Meğer gizlendiği kayanın tepesinde eşkıya reisi yangını gururla seyretmekteymiş. Çete reisi ihtiyarın ensesinden kavrayıp hançerini boğazına dayar: "Bana hemen adaleti tarif et, yoksa kelleni alıyorum." İhtiyarcık şu cevabı verir: "Adalet, kendine yapılmasını istemediğini başkasına yapmamaktır."

Bu sütunun okuyucuları şuna şahittir ki defalarca, iki yüz yıldan beri bizi yıkmak için emperyalistlerin oynadıkları kozlardan birinin Kürt kartı olduğuna değinilmişti. Yine onlar, Kurtuluş Savaşı'nda kaya gibi dik duran beraberliğimizin bağımsızlığımızı elde etmemizde önemli rol oynadığının çeşitli kereler zikredildiğini hatırlarlar. Fakat şimdi geldiğimiz noktaya bakınca, nasıl ayrıştığımızı görüyor, emperyalistlerin galip geldiğini idrak ediyoruz.

Milletlerin idealleri kolay oluşmaz; onlardan bir çırpıda da vazgeçilmez; çünkü zaruretten kaynaklanmaktadırlar. Ortaçağ boyunca Alman milletini Avusturya temsil etmişti; onunla Orta Avrupa'da çok boğuştuk. Fakat 1791'de kurulan Federal Almanya ile devamlı menfaat örtüşmemiz olmuştur. Birinci Dünya Savaşı'nda silah arkadaşı idik. Ama Almanlar hiçbir zaman "Drang nach Osten" tarihî politikasından vazgeçmediler. Rusların sıcak denizlere inmek istedikleri gibi, Almanlar da doğuya yayılmanın peşindedirler. Çünkü hammadde kaynakları Asya'da, bilhassa Ortadoğu'da toplanmıştır. Bu bölgelerdeki hammaddeye hakim olmak, mamul maddeleri insan denizi olan Uzakdoğu'ya kadar emin bir şekilde ulaştırmak için buralardaki devletleri parçalayıp Alman şemsiyesinin altına almak istemektedirler. Bunu da "7-B" ile ifade etmektedirler. Her "B" Almanya'dan Hindistan'a uzanan bölgedeki şehirlerin baş harfleridir; Berlin, Budapeşte, Belgrad, Bükreş, Bosphorus (İstanbul), Bağdat, Bombay. İlk senaryolarını Yugoslavya'da sahneye koydular.

Bu toprağın çocukları; hiçbir güç sizin için hayırlı rüya görmez; ölünüze ağlamaz. Menfaatinin bittiği yerde sizi bırakır. Tarih bize şöyle sesleniyor: Ya bir ya yok olacaksınız.

 

 

 

Abdurrahman Erol






Sayı: 20 | Tarih: 25.10.2009
Hakan Albayrak
Başbuğ için istifanın tek alternatifi
2308 Okunma
Veysel İpekçi
Oktay Ekşi
PKK meşrulaştı
1839 Okunma
15 Yorum
Vahap Alma
Fatma K. Barbarosoğlu
Cumhuriyetin Dindar Kadınları veya
1431 Okunma
Fatma Zafer
Mehmet Şevket Eygi
Çarpık ve Azgın Bir Toplum Ne Zaman Batar?
1408 Okunma
Emine Hocaoğlu
Hayrettin Karaman
İki Batı
1382 Okunma
Hilmi Altın
Yılmaz Özdil
Apo paşa
1346 Okunma
1 Yorum
Leyla Okta
Ahmet Hakan
Al sana İsrail karşıtı yazı
1310 Okunma
1 Yorum
Lütfi Hocaoğlu
Mahir Kaynak
Siyaset müzesi
1308 Okunma
1 Yorum
Süleyman Karagülle
Ahmet Taşgetiren
Süreç öncesinde gerçekte ne oldu?
1274 Okunma
Zübeyir Erol
Bekir Berat Özipek
Baran’ın eve dönüşü için yolu açık tutmalı
1251 Okunma
1 Yorum
Bünyamin Demir
Ahmet Altan
Bu böyle kalmaz
1242 Okunma
Özer Ataç
Cengiz Çandar
Çuvala sığmayan 'kâğıt parçası'
1234 Okunma
Ekrem Fildişi
Mehmet Altan
Son dakika...
1231 Okunma
Mehmet Hikmetumut
Can Ataklı
Sessizliğe inanıp her şey çok güzel sanmayın
1230 Okunma
1 Yorum
Mesut Karaaytu
Nazlı Ilıcak
Bardağı yere bırakın bugün
1221 Okunma
1 Yorum
Fatma Karuç
Fikret Bila
Erdoğan'dan sitem
1215 Okunma
2 Yorum
Harun Özdemir
Ali Bulaç
Başbakan'a örtük mektup (1)
1198 Okunma
1 Yorum
Ahmet Yasir Erol
Zülfü Livaneli
Ezber bozma yazısı
1179 Okunma
Ali Bülent Dilek
Rasim Ozan Kütahyalı
Hepimizin katili bu düzendir!!
1171 Okunma
Recep Yıldırım
Mehmet Niyazi
Toplumsal sorumluluk
1160 Okunma
Abdurrahman Erol
Ruşen Çakır
Sil baştan olur mu? Olursa ne olur?
1158 Okunma
3 Yorum
Tayibet Erzen
Fehmi Koru
Renk cümbüşü ama tek sesli
1116 Okunma
Ahmet Kirtekin
Reşat Nuri Erol
Bu gripte bir domuzluk var
1112 Okunma
Ilker Ardic