Al sana İsrail karşıtı yazı
1306 Okunma, 1 Yorum
Ahmet Hakan - Hürriyet
Lütfi Hocaoğlu

20.10.2009

Tuhaf bir iddia dalgalandırılıyor yurdumun internet sitelerinde...

Deniliyor ki:


“Axel Springer, İsrail destekçisi uluslar arası bir şirkettir... Doğan Grubu da bu şirketin ortağıdır... Bu yüzden Doğan Grubu gazetelerinde Türkiye-İsrail geriliminde İsrail'den yana tutum alınmaktadır... Tersini yapmaları bu yüzden mümkün değildir...”

 

* * *


Benim bir deneyimim var:


Eğer bir “iddia”nın içinde...


“İsrail”, “Yahudi” gibi sözcükler geçiyor ise...


O “iddia”, bizim memleketimizde maalesef anında bir büyük “şehir efsanesi”ne dönüşüverir...


Bir de bakmışsınız...


50 yıl sonra bile hâlâ aynı terane dillerdedir...


Madem öyle...


Ben tarihe bir not düşeyim de...


Bu iddianın bir şehir efsanesine dönüşmesi sürecine karınca kararınca da olsa bir fiske vurmuş olayım...

 

* * *


Ey tarih baba!


Ben Ahmet Hakan...


Aşağıdaki satırları, Axel Springer'in ortağı olan Doğan Grubu'nun Hürriyet adlı gazetesinde yazıyorum...


Lütfen kayıtlara geç:


“İsrail denilen ülke, Gazze'de sivil katliamı yapmıştır. Masum sivilleri katletmiştir...


İsrail, savunmasız insanlar üzerindeki saldırgan ve yayılmacı politikasını sürdürmekte ve dünyaya meydan okumaktadır.


Gazze'de 7 aydır bir insanlık dramı yaşanmaktadır.


Yakılıp yıkılan Gazze, aylardır ilaçsız ve gıdasız kalmıştır...


İsrail, Gazze'ye ilaç ve gıda gibi en temel insani yardımlara dahi izin vermemektedir...


Üstelik 7 aydır Gazze'den İsrail'e bir tek bomba gönderilmediği halde...


Bütün bunlar yetmezmiş gibi...


Yine aynı İsrail, Türkiye Başbakanı'nı diplomatik nezaket sınırlarını da aşarak Gazze'ye sokmamıştır”.

 

* * *


Tamam mı? Oldu mu?


Tamam değilse... Olmadı ise... Kesmedi ise...


Lütfen haber verin...


Söz, “Kahrolsun İsrail” diye gırtlağımı patlatırcasına slogan atacağım...

 

Yazının tamamı için tıklayınız.

 

21.10.2009

İsrail yanlısı mesajlar

 

AMAN da aman... Meğer İsrail’i haklı bulanlar ne de çokmuş!


Dün yazdığım “İsrail karşıtı yazı”ya o kadar çok mesaj aldım ki...


“Sen HAMAS’a bak” diyenler... “İsrail kendini savunuyor” diyenler...


Kısacası İsrail’e laf söyletmeme çabası...


Arkadaşlar!


Gazze’de yaşanan insanlık dramından haberiniz var mı sizin? 7 aydır gıdadan ve ilaçtan yoksun yaşamanın ne demek olduğunu bilmiyor musunuz? Hiç kimse bana, bir kenti 7 ay boyunca gıdadan ve ilaçtan mahrum bırakan bir ülkeyi haklı gösteremez...


Eğer İsrail’i destekliyorsanız...


Benim yazdıklarıma cevap vereceğinize, hep birlikte bu insanlık dramına son vermesi için İsrail üzerine baskı kurun... Çok daha faydalı bir iş yapmış olursunuz...

 

Yazının tamamı için tıklayınız.

 

Yorum:

İsrail kapanımı

Bu hükümetin adı açılımlarla anılacak herhalde. Ancak bir de hatıralardan silinmeyecek bir kapanım var: İsrail kapanımı.

Peki bu kapanım nasıl gelişti? Onlarca yıldır Türkiye’de hangi hükümet gelse, başbakanlar İsrail’in isteklerini isteyerek veya istemeyerek gerçekleştiriyorlardı. Geliyorlar, Türkiye’de tatbikatlar yapıyorlar, Filistin’de istediklerini yapıyorlar, Türklerin sesi bile çık(a)mıyordu.

Bugün Türkiye İsrail’e sert çıkıyor, şiddetle eleştiriyor, tatbikata katılmasına engel oluyor…

Başbakan Erdoğan’ın Kasımpaşalı olmasından kaynaklanan bir durum muydu bu kapanım yoksa başka uluslar arası etkiler mi vardı? Bunun cevabını vermek için ABD’ye gidelim.

J Street

J Street Nisan 2008’de Jeremy Ben-Ami tarafından Washington’da kurulan bir Yahudi lobi örgütüdür. Yahudi lobi örgütü diyince hemen herkesin aklına kötü düşünceler gelmektedir. Ancak bu örgüt farklı bir konumdadır. Bu örgütün sitesine girerseniz (www.jstreet.org) karşınıza şu mesaj çıkacaktır:

The new address for Middle East peace and security

Ortadoğu barış ve emniyeti için yeni adres

Bu örgüt kendisini hem İsrail yanlısı hem de barış yanlısı olarak tanıttı. Amerika’da çok sayıda bulunan ve en güçlüleri AIPAC (Amerikan-İsrailli Kamusal İşler Komitesi) olan Yahudi lobileri ise siyasetlerini “vaat edilmiş topraklar” tezi üzerinden yapıyordu. Amerika'da Bush yönetiminde son derece etkili olan Evangelik Protestanlarla bu Yahudi lobileri arasında bir inanç ortaklığı vardır. İki grup İncil ve Tevrat'ı aynı şekilde yorumlar. Her iki gruba göre de İsrail'in kuruluşu Tanrının bir mucizesidir. Siyasi değil, ilahi bir olaydır. İsrail'in Filistin’i işgalini vaat edilmiş topraklar üzerinden Tanrı tarafından verilmiş bir hak olarak kabul ederler. ABD ile İsrail’in siyasi bağını bu şekilde sağlarlar. Bir nevi İncil ve Tevrat’ı bir noktada birleştirirler.

J Street ise AIPAC ve diğer Yahudi lobilerinin aksine Cumhuriyetçileri değil de Obama’yı destekledi. Çatışma istemeyen ve Araplarla barış içinde yaşanması gerektiği politikası üzerine kurulan bu lobi şu anda diğer büyük Yahudi lobileri ve İsrail hükümetinden sert tepkiler almaktadır.

Başbakan Erdoğan’ın geçen ay Amerika ziyareti sırasında ilk olarak Yahudi lobileri ile görüştüğü biliniyor. O görüşmeden sonra etkin bir Yahudi lobi cemiyeti olan ADL (Anti-defamation leage=İnkar ve iftiraya karşı birlik) direktörü Abraham Foxman Davos’taki “One minute” hadisesi hakkında “Toplantıda ne Erdoğan ne de biz bu konuyu açtık. Çok olumlu bir görüşme oldu. Biz zaten Davos olayını tarihe gömdük” diye konuştu. Türkiye ile İsrail’in ilişkilerinin önemini vurgulayan Foxman “Bizim açımızdan en önemlisi, Başbakan Erdoğan’ın New York’a gelir gelmez ilk önce bizi kabul etmesidir. Bizim için en önemli olan nokta bu, çünkü Başbakan Erdoğan bize verdiği önemi göstermiştir. Erdoğan’ın, Türkiye ile İsrail arasındaki ilişkilere ne kadar önem verdiğinin bir göstergesidir’’ diye konuştu.

Foxman “Davos zirvesinde yaşanan bu olayın ardından arada geçen bir takım gerginlikler olmuştur,ancak bu tansiyon artık düştü.Biz önümüze bakıyoruz, toplantıda Türkiye’nin, ABD, İsrail, Suriye ve İran ile ilgili ilişkilerini tartıştık, bazı endişelerimizi kendisine ilettik, bazı konularda onun görüşlerini aldık. Çok olumlu bir toplantı oldu’’ dedi.

Ancak daha sonra alınan haberlerde bu toplantıda bazı sıkıntılar yaşandığı gerçeği ortaya çıktı. O toplantıda Haham Levi Shemtov ve Başbakan arasında bir diyalog geçtiği, Shemtov’un toplantıda Erdoğan’dan, BM’de İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad’ın konuşmasında İsrail’i kınaması durumunda protesto amacıyla salonu terk etmesini istediği ve Başbakanın tek kelimeyle “Hayır” cevabını verdiği ve toplantıda büyük bir gerginliğin olduğu ortaya çıktı.

Gazze operasyonu hakkında da Erdoğan’ın azarlayıcı sert bir ses tonuyla İsrail’in çocuk, kadın demeden binlerce Filistinli’yi öldürdüğünü anlatması, Hamas’ı savunması, Hamas’ın PKK ile kıyaslanamayacağını, İsrail’in savaş suçu işlediğini söylemesi üzerine toplantıya katılanlardan birkaçının Erdoğan’ı protesto ederek, salondan çıktıkları ortaya çıktı.

J Street ise 25-28 Ekim tarihlerinde bir toplantı düzenleyecek. Ekim ayı sonunda da ABD Başkanı Barack Obama’nın davetlisi olarak Başbakan Tayyip Erdoğan’ın Washington’a gitmesi bekleniyor. Acaba bu bir tesadüf mü? Bu toplantıya diğer Yahudi lobileri ve İsrail şiddetle karşı çıktılar. İsrail hükümeti bu toplantıya resmen katılmayacağını bildirdi ve J Street Yahudi hareketini İsrail'in çıkarlarına zarar vermekle suçladı. Bununla beraber İsrail'in sert tepki gösterdiği bu toplantının ana konuşmacısının Obama'nın Ulusal Güvenlik Danışmanı emekli general Jim Jones'un olması dikkat çekicidir. Bu toplantının ana temasının İsrail-Filistin barışı olacağı söyleniyor. Bu toplantıya sadece J Street dışındaki Yahudi lobileri ve İsrail değil, Neocon gruplar da şiddetle karşı çıkıyor. Toplantıya katılacak kongre üyelerini tek tek deşifre edeceklerini (böylece hedef tahtası haline geleceklerini) açıklıyorlar. Toplantıya katılmamaları için bir Neocon dergisi olan Weekly Standart yöneticilerinden aynı zamanda eski bir AIPAC yöneticisi ve İsrail diplomatı olan Michael Goldfarb’ın 160 senatörü ve milletvekilini toplantıya katılmamaları için ayrı ayrı aradığı söyleniyor.

J Street Gazze operasyonlarına sert bir dille karşı çıkmış ve Yahudi yerleşim faaliyetlerinin durdurulmasını istemiştir. İran’a yönelik bazı yaptırımlara da karşı çıkmış ve Obama’nın “düşmanlarla konuşma ve diplomatik çözüm” politikasını desteklemiştir.

J Street’in bu isminin nereden geldiği ise ilginçtir. Street İngilizce sokak ya da cadde demektir. Washington’da caddeler harflerle isimlendirilirken I harfinden K harfine atlanmıştır. Bu atlamanın niçin olduğu bilinmemektedir (Acaba birçok ABD başkanının Yahudi olmasından kaynaklanan J yani Jewish=Yahudi caddesi zaten Beyaz Saraydır diye gizli bir mesaj vermek için mi?). K Street ise pek çok ünlü düşünce kuruluşu ve lobiyi barındıran bir caddedir. Bu lobi de J street adını almıştır.

J Street’e Gazze çatışmasından sonra 10.000 kişi kaydolmuş, 100.000 kişi internetten destek vermiştir. ABD’de yaşayan bir çok Yahudi genç yazarın Gazze saldırılarına şiddetle karşı çıktığı bilinmektedir. Yapılan araştırmalar ABD’de yetişen genç nesil Yahudilerin İsrail’den rahatsız olduğunu göstermektedir. Emekli Yahudilerin % 81’inin Yahudi idealleriyle yaşarken 35 yaş altı Yahudilerde bu oranın % 35 olduğu görülmektedir. J Street’e göre ABD’de Yahudilerin % 80’i Obama’ya oy vermiştir.

Görüldüğü gibi ABD’de yeni bir Yahudi nesil meydana gelmiştir ve bu nesil ataları ile aynı görüşte değildir. Bu nesil saldırganlıktan değil, barıştan ve diplomatik yöntemlerle sonuca gitmekten yanadır. Allah’ın gönülleri çevirmesi bu olsa gerek. J Street ise bu yeni nesil barışçı Yahudilerin temsilcisi pozisyonunda.

İsrail kapanımı nasıl oldu?

Şimdi bütün bu olayları analiz edelim.

1.Neredeyse imkansız gibi görünen, saldırganlığı değil barışı savunan bir Yahudi lobisinin kurulması.

2.Neredeyse imkansız görünen, hem siyahi hem de baba tarafı Müslüman olan Obama’nın ABD başkanı seçilmesi ve Obama’ya klasik Yahudi lobileri değil, barışı savunan J Street Yahudi lobisinin destek vermesi

3.ABD’den hırçın tavırları için destek alamayan İsrail’in politik alanda yalnız kalması

4.Zaten İsrail’e karşı pek de sevgi duymayan Başbakan Erdoğan’ın arkasından ABD desteği kalkmış olan İsrail’e karşı rahat bir şekilde tavır alabilmesi.

Bir de Obama seçilmeden önceki Erdoğan’a bakın. O dönemde İsrail’in hangi isteğini geri çevirdi acaba, bir düşünün.

Ama şunları unutmamamız lazım:

1.ABD=Obama değildir.

2.Ağabey henüz kardeşi yalnız bırakmadı. Sadece akıllanması için tokat yemesine izin veriyor. Başbakan da bu fırsatı değerlendirip tokatladıkça tokatlıyor.

3.J Street hareketi ile “J” saraydan sokağa indi. Ancak J Street ve Obama birlikteliği diğer Yahudi lobileri ve İsrail’le baş edemezse “J” yeniden sokaktan saraya çıkabilir. Bunun için ay sonundaki toplantıdan itibaren bu sessiz savaşı dikkatlice izleyip kim galip gelecek, görmemiz gerekir.

Sonuçta bütün bu gelişmelerin Allah’ın düzeni olan İslam (barış) düzeninin dünyaya gelmesi için birer adım olduğu görülmektedir. Bugün Erdoğan’ın İsrail’e karşı bu şekilde davranabilmesi şahsi cesaretinden değil, Allah’ın istemesiyle imkansız gibi görünen olayların gerçekleşmesi ve gelecek İslam düzeni için yolu açmasıyladır.

 

 

Lütfi Hocaoğlu


YorumcuYorum
Vahap Alma
26.10.2009
16:00

Bilgilendirme amaçlı çok güzel bir yazı olmuş. Sizden beklenen şekilde yazmışsınız. Tşklr Lütfi Hocaoğlu.

Yalnız bu siyasal ve sözlük dağarcığından gelen ansiklopedik ifadeler nefretimi dile getirmeye yetmiyor. Allah rızası için internetten çok kolay ulaşabileceğiniz bu insanlık dramına az bir vakit ayırın. Kuran nasıl 1400 yıldır tekerrür edilip hala yorumunda farklılık görünüyorsa, izleyeceğiniz her farklı ve tekrar videoların da duygularınızın gelişiminde değişiklik sağlayacağını görürsünüz. Psikolojinizi o kadar etkileyecek ki emin olun Allah’tan ölümü dileyeceksiniz görmemek için. Çünkü ’insansınız’. Ben artık bunların Tevrat’a falan da inandıklarına inanmıyorum. Ben bunların ilahi herhangi bir inançlarının da olduğuna inanmıyorum. Ben bunların ’insan’ olduklarına da inanmıyorum. Genetik yapıları bozulmuş bir evrimin yüz karasıdır bunlar. İnanmıyorsanız kafataslarını ve göğüslerini ikiye bölün ve bakın beyinlerinin içinde akla benzeyen ve göğüslerinde taşıdıkları bir duygu platformuna denk gelmeyeceksiniz!!!





Sayı: 20 | Tarih: 25.10.2009
Hakan Albayrak
Başbuğ için istifanın tek alternatifi
2304 Okunma
Veysel İpekçi
Oktay Ekşi
PKK meşrulaştı
1835 Okunma
15 Yorum
Vahap Alma
Fatma K. Barbarosoğlu
Cumhuriyetin Dindar Kadınları veya
1428 Okunma
Fatma Zafer
Mehmet Şevket Eygi
Çarpık ve Azgın Bir Toplum Ne Zaman Batar?
1405 Okunma
Emine Hocaoğlu
Hayrettin Karaman
İki Batı
1379 Okunma
Hilmi Altın
Yılmaz Özdil
Apo paşa
1340 Okunma
1 Yorum
Leyla Okta
Ahmet Hakan
Al sana İsrail karşıtı yazı
1306 Okunma
1 Yorum
Lütfi Hocaoğlu
Mahir Kaynak
Siyaset müzesi
1304 Okunma
1 Yorum
Süleyman Karagülle
Ahmet Taşgetiren
Süreç öncesinde gerçekte ne oldu?
1269 Okunma
Zübeyir Erol
Bekir Berat Özipek
Baran’ın eve dönüşü için yolu açık tutmalı
1247 Okunma
1 Yorum
Bünyamin Demir
Ahmet Altan
Bu böyle kalmaz
1238 Okunma
Özer Ataç
Cengiz Çandar
Çuvala sığmayan 'kâğıt parçası'
1231 Okunma
Ekrem Fildişi
Mehmet Altan
Son dakika...
1228 Okunma
Mehmet Hikmetumut
Can Ataklı
Sessizliğe inanıp her şey çok güzel sanmayın
1226 Okunma
1 Yorum
Mesut Karaaytu
Nazlı Ilıcak
Bardağı yere bırakın bugün
1218 Okunma
1 Yorum
Fatma Karuç
Fikret Bila
Erdoğan'dan sitem
1210 Okunma
2 Yorum
Harun Özdemir
Ali Bulaç
Başbakan'a örtük mektup (1)
1194 Okunma
1 Yorum
Ahmet Yasir Erol
Zülfü Livaneli
Ezber bozma yazısı
1174 Okunma
Ali Bülent Dilek
Rasim Ozan Kütahyalı
Hepimizin katili bu düzendir!!
1167 Okunma
Recep Yıldırım
Mehmet Niyazi
Toplumsal sorumluluk
1155 Okunma
Abdurrahman Erol
Ruşen Çakır
Sil baştan olur mu? Olursa ne olur?
1154 Okunma
3 Yorum
Tayibet Erzen
Fehmi Koru
Renk cümbüşü ama tek sesli
1113 Okunma
Ahmet Kirtekin
Reşat Nuri Erol
Bu gripte bir domuzluk var
1108 Okunma
Ilker Ardic