Psikolojik savaş
1188 Okunma, 1 Yorum
Mahir Kaynak - Star
Süleyman Karagülle

Türkiye’ye yönelik psikolojik savaş tüm şiddetiyle sahneye konuluyor. Yaşadığımız terör olayları bu savaşın alt yapısını oluşturmak için yapılmış eylemler sayılabilir.

Ulaşılmak istenen hedefleri şöyle özetleyebiliriz: Siyasi iktidarla asker arasında gözlenen yakınlaşma sınırlı bir değişimden öte anlamlar taşımakta, ülkemizdeki tüm siyasi operasyonların dayanağını ortadan kaldıracak bir boyuta ulaşmaktadır. Eğer siyasetçi -bürokrat zıtlaşması bertaraf edilirse bundan sonra büyük operasyonlar yapılamaz. Bu nedenle askere yönelik eleştirilerin dozu yükseltilmekte ve bunun siyasilerin davranışlarını değiştirmesi ve askere yönelik tavrında bir olumsuzluk yaratması beklenmektedir.

Bu askerlerin eleştirilmez olduğu anlamına gelmez. Ben hem terör konusundaki teşhisleri hem de uygulanan önleme politikalarının yanlış olduğunu daha başından beri söylüyorum ve bu nedenle ciddi baskılara uğradım. Ama eleştirinin yıpratma haline dönüşmesine karşıyım.


Psikolojik savaşın ikinci hedefi halkın orduya duyduğu güveni yok etmektir. Bir yandan terör saldırısı karşısında etkisiz kaldığı imajı yaratılırken diğer yandan komutanların ilgisizliği vurgulanmaktadır. Bunlar eleştiri konusu olabilir ama bugünkü gibi sistematik bir yıpratma kampanyasına dönüştürülmesi bilinçli bir politikanın varlığını çağrıştırıyor. Hatta terör eylemlerinin buna zemin hazırlamak için yapıldığı kuşkusunu doğuruyor.


Böyle zamanlarda kusur aramak yerine olayın kimler tarafından yapıldığının tespiti ve eylemlerin sonuçsuz kalmasının sağlanması gerekir. Eğer bu psikolojik savaşta kullanılan olaylarda bir ihmal söz konusu olmuşsa bunun bir tertip olup olmadığı araştırılmalıdır.


Ayrıca medyada yorum yapan bazı emekli askerlerin, kendilerini övmek ve önemsetmek için, teröristlerin gücünü abarttıkları görülmektedir. Oysa bu eylemlerin arkasında güçlü bir beyin ve sıradan kişilerin oluşturduğu militan güçler vardır. Arkasındaki güçlerin desteği kalkarsa karşınızda çaresiz bir kalabalık görürsünüz. Cephede görev yapan insanların fedakarlıklarını küçümsemiyorum ama bu fedakarlık ne kadar büyükse karşıdakinin de o kadar güçlü olduğunun düşünüleceği unutulmalıdır.


Üçüncü amacın askerlerin birbirine karşı duyduğu güven ve saygıyı aşındırmak olduğu gözleniyor.


Eleştirdiğin kişi ve kuruma yönelik yıpratma eylemlerine olumlu bakmak bir çözüm değil daha sonra kime yöneleceği belli olmayan bir operasyonun parçası olmaktır. Eleştirinin amacı ülkenin karşılaştığı sorunları aşması için yol göstermek, varsa yapılan hataları ortaya çıkarmak ve çözüm önerileri sunmaktır. Ancak şu sıralarda medyanın tavrı bunların tamamen dışında ve ülkenin dünya konjonktürü içinde en çok ihtiyaç duyacağı ve diğer ülkelerinkinden daha etkili olacağı bilinen silahlı kuvvetlerimizi yıpratma amacı taşımaktadır. Ülkeme yönelik bu gibi operasyonların aracı olmak geçmişte yaşadığım ve çok acı çektiğim günlerin tesellisi olmak bir yana onları daha da derinleştirir. Herkesi bu yıpratma kampanyasına alet olmamaya çağırıyorum.

 

 

Yazı özeti:

Saldırı  a)iktidar- asker  b)Halk- asker  c) asker- asker arsını açmayı hedefliyor.

 

Yorum özeti:

Saldırı  a)iktidar- asker  b)Halk- asker c) asker- Ak parti  asker arsını açmayı hedefliyor.

 

Yorum:

Tekel sömürü sermayesi dünyayı yönetmek için önce dinler arsı savaşı körüklemiştir. Bu etkisizleşince rejimler arası çatışmayı hedefledi. Sonra askerlere darbeler yaptırıldı. Netice alamadı. Şimdi yeni bir sistem planlıyor. Orduyu zayıflayacak. Polisi zayıflayacak. Terörü hortlatacak. Halk, TBMM meclisinin üzerine yürüyecek. Seçilmiş iktidar indirilecek. Hile yapıldı deyip kendisi hileli seçim yapacaktır.

2002 yılından beri asker iktidar ila boğuşmaktan vazgeçti. Halka karşı olmaktan vazgeçti. Ordu içindeki birliği korudu. 

Şimdi yeni oyuna başvurulmaktadır: AK Partililerle Askerleri karşı karşıya getirmek.

Tekel sermaye, önce sermayesini kullanarak Türkiye’de halk hareketini tezgâhladı.

Cumhuriyet mitingleri yaptırdı.

Danıştay’a saldırı tertibi ile TBMM meclisini devirecekti. Başaramadı.

Tuttu, bu sefer de Ergenekon dosyalarını savcıya verdi. Davalar açıldı.  Hiç ilgisi olmadığı halde Ergenekon’u AK Partinin harekete geçirdiğini yaydı. Ak partililer cesaretlendiler. Ordu aleyhinde ileri geri konuşmaya başladılar. Asker de bu davaların AK Parti eseri olduğuna inandı. Askerin, kendi korkularından AK parti aleyhinde bir anlayış yaygınlaştı.

Şimdiki Komutanlarla hükümet arsında bir çatışma ortaya koyamayınca alt kademede bir alevlendirme yapılmaktadır. Ak Partililerle Genelkurmayın buna çare bulmaları gerekir. Ak evelere bir televizyonu versinler biz çözelim.

 

 

Süleyman Karagülle


YorumcuYorum
Reşat Nuri Erol
19.10.2009
13:04

Üstadımız Süleyman Karagülle yine önemli uyarı ve hatırlatmalarda bulunuyor...

Mahir Kaynak;

a) İktidar-Asker

b) Halk-Asker

c) Asker-Asker arası

çatışmaların hedeflendiğini hatırlatıyor...

Süleyman Karagülle;

a) İktidar-Asker

b) Halk-Asker

c) Asker-Ak Parti

çatışması hedefleniyor, diyor...

İki akıllı adam aynı şeyi hatırlatıyorsa;

ben de "AMAN DİKKAT!" derim...

Reşat Nuri EROL





Sayı: 19 | Tarih: 18.10.2009
Hayrettin Karaman
Domuz gribi aşısı
1559 Okunma
Hilmi Altın
Ahmet Hakan
Rahat uyu Hrant
1527 Okunma
9 Yorum
Lütfi Hocaoğlu
Zülfü Livaneli
Türkiye FDM sistemiyle yönetiliyor
1329 Okunma
1 Yorum
Ali Bülent Dilek
Fatma K. Barbarosoğlu
Fatma K. Barbarosoğlu'ndan 'Cumhuriyet Kadınları'
1258 Okunma
Fatma Zafer
Mahir Kaynak
Psikolojik savaş
1188 Okunma
1 Yorum
Süleyman Karagülle
Oktay Ekşi
Açılım Hikayesi
1170 Okunma
Vahap Alma
Fikret Bila
Ermenistan'la ilişkiler Suriye gibi olur mu?
1160 Okunma
2 Yorum
Harun Özdemir
Ruşen Çakır
İsrail ile ilişkiler iyiye gidiyor
1152 Okunma
1 Yorum
Tayibet Erzen
Bekir Berat Özipek
Nişanyan’ı kimler affetmez?
1128 Okunma
2 Yorum
Bünyamin Demir
Nazlı Ilıcak
Baykal'ın niyeti ne?
1122 Okunma
Fatma Karuç
Can Ataklı
AKP yalan söylemiş ama MHP ayıp etmiş
1119 Okunma
Mesut Karaaytu
Mehmet Şevket Eygi
Niçin büyük ve etkili dergimiz yok!
1098 Okunma
2 Yorum
Emine Hocaoğlu
Toktamış Ateş
Silivri'de yitirilen
1098 Okunma
Osman Eskicioğlu
Yılmaz Özdil
Domuz, kuş, kene: DKK terör örgütü!
1094 Okunma
1 Yorum
Leyla Okta
Mehmet Niyazi
Kültür ve mekân
1094 Okunma
Abdurrahman Erol
Reşat Nuri Erol
Açılım değil, açlık sorunu
1081 Okunma
Ilker Ardic
Mehmet Altan
Medyadaki gizli Ergenekoncular
1077 Okunma
Mehmet Hikmetumut
Fehmi Koru
Değişimin ilk kaybedeni: israil
1072 Okunma
Ahmet Kirtekin
Ali Bulaç
İki bayram arası vize bayramı
1027 Okunma
Ahmet Yasir Erol
Ahmet Taşgetiren
İsrail utansa daha iyi eder
1018 Okunma
1 Yorum
Zübeyir Erol