Siyasette görme bozukluğunun nedenleri
983 Okunma, 0 Yorum
Bekir Berat Özipek - Star
Bünyamin Demir

İnsanın iki şekilde suç işleyebileceği söylenir:

Gözü açıkken veya kapalıyken.

“İnsan gözünü kapatarak nasıl suç işler?” diye soranlar olabilir.

Bunun bin bir şekli olabilir.

Trafikte gözünüzün önünde bir kaza oldu diyelim. Kuralları çiğneyip kazaya sebep olan sürücü, göz göre göre suçunu inkar edip bir de kazazedeyi suçluyor.

Bu durumda “şimdi kim uğraşacak” diye yolunuza devam ederseniz gözünüzü kapatmışsınız demektir.

Veya bir cinayeti gördünüz. Şahit olmazsanız hem hukuki hem de ahlaki anlamda suçlusunuz demektir.

Elbette susmak için çok nedeniniz

olabilir.

Herkesin vardır.

Ama bu örneklerde olduğu gibi çoğu kez bir “c” şıkkı yoktur ve birkaç saniye içinde çok önemli bir tercih yaparsınız.

Gözünüzü kapatmaya veya kapatmamaya, hakikati menfaatte feda etmeye veya etmemeye karar verirsiniz.

***

Hiç kimse bu tercihten muaf değildir.

Ve anlık bir tercih meselesi değildir bu.

Siz o an, aslında çok daha önce yapmış olduğunuz çok daha asli, çok daha temel bir tercihinizin sonucuna göre hareket

ediyorsunuzdur.

Çok daha önceden yapmış olduğunuz bu asli tercih, sizin anlık karar verme durumunda bocalamanızı önler ve iyi veya kötü yönde daha çabuk karar almanızı sağlar.

***

Ceylan adlı küçük bir kız çocuğu parçalanarak öldü ve medya bu ölüme gözlerini kaparak suç işledi.

E. Tufan Aytav, “Medya Ceylan’a niçin ilgi göstermedi” başlıklı yazısında bu geçici görme kaybının nedenlerini isabetli bir biçimde sıralamış: İşin içinde zengin bir ailenin olmaması, kurbanın bir “beyaz Türk” değil, “sahipsiz bir Kürt kızı” olması, roketin “çevrede bulunan üç jandarma birliğinden atılmış olma ihtimali” veya “hepsi”.

O sebepten veya bu sebepten.

Hangi gerekçe daha geçerli olursa olsun, sonuçta böyle bir olayı görmezden gelmek, ahlaki anlamda bir suçtu ve bu suç yaygın bir biçimde işlendi.

***

Şimdi “Demokratik Açılım”ı konuşuyoruz, bu ülkede seksen yıldır kanayan yaralarımıza neşter vurmaktan söz ediyoruz, ama işimiz hiç kolay değil.

Çünkü bu sorunları Ceylan’ın ölümüne göz yumduran tercihi yapanlarla birlikte çözmeye çalışıyoruz.

Daha sorunun varlığını dahi görmemeyi tercih eden siyasi liderlerle çözmeye; onları çözüm sürecine katılmaları için ikna etmeye çalışıyoruz.

Aslında gözünün önünde gerçekleşen trafik kazası için şahitlik etmeye çalışmaktan bir farkı yok bunun.

Ya da işlenmekte olan seri cinayetleri durdurmak için birlikte çalışmaya ikna etmek için uğraşmaktan.

Aslında Baykal da biliyor neyin ne olduğunu Bahçeli de.

Köprülerin altından akan bunca sudan sonra, herhangi bir demokratik çözüme kapıları kapatmanın kanın akmaya devam etmesi anlamına geldiğini bilmiyor olamazlar.

Ama açık ki, adaleti ve hakikati geçici siyasi menfaatlerine kurban ediyorlar.

***

Ama aslında sorun sadece onlardan ibaret de değil.

Bir de rahatlıkla gözlerini yumabilecekken, siyasi ayrışmada sırf hükümetten yana tutum aldıkları için geçici görme yeteneği kazananlar var.

Yani Ak Parti’de veya onun çevresinde de aynı görme sorunuyla mustarip olanlar var. Yarın siyasi roller değişecek olsa, hiç yüzü kızarmadan rahatlıkla gözlerini yeniden kapatacak olanlar var.

Onları da katacak olursak, bizdeki sorunun siyasi olmaktan çok ahlaki olduğu gerçeğiyle karşı karşıya geliriz.

***

Görme bozukluklarının kaynağı birçok durumda göz değildir.

Siyasette de çoğu kez kalpteki sorunun göze yansımasıdır sorun.

Bunun tedavisi ise hiç kolay değildir.

 

 

Bünyamin Demir






Sayı: 18 | Tarih: 11.10.2009
Ruşen Çakır
“Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet” ve
1824 Okunma
27 Yorum
Tayibet Erzen
Mehmet Niyazi
Rejim ve anayasa
1408 Okunma
Abdurrahman Erol
Mehmet Şevket Eygi
Kuran'da Nasıl Birleşeceğiz?
1309 Okunma
2 Yorum
Emine Hocaoğlu
Reşat Nuri Erol
Saadet anlayışı ve AKP zihniyeti
1269 Okunma
Ilker Ardic
Oktay Ekşi
Kuran Kursları
1251 Okunma
1 Yorum
Vahap Alma
Mahir Kaynak
Ekonomi zirvesi
1228 Okunma
Süleyman Karagülle
Cengiz Çandar
Erivan'dan Bursa'ya 'tarih'i yeniden yazmak
1224 Okunma
Ekrem Fildişi
Fikret Bila
Atalay: DTP yan çiziyor
1210 Okunma
Harun Özdemir
Ahmet Altan
Fantezi
1198 Okunma
Özer Ataç
Yılmaz Özdil
Baykal nasıl 'milli' oldu?
1178 Okunma
Leyla Okta
Ahmet Taşgetiren
Gençler, ah gençler
1176 Okunma
Zübeyir Erol
Nazlı Ilıcak
Baykal eleştirilerinde haklı mı, haksız mı?
1160 Okunma
2 Yorum
Fatma Karuç
Mehmet Altan
Kırmızı alarm...
1152 Okunma
Mehmet Hikmetumut
Can Ataklı
Ya dinlemeler hedef değiştirirse?
1151 Okunma
Mesut Karaaytu
Fatma K. Barbarosoğlu
Sosyal Problemler konusunda Din ve Diyanet
1126 Okunma
Fatma Zafer
Hayrettin Karaman
Bu CHP ne zaman değişecek
1118 Okunma
Hilmi Altın
Ali Bulaç
Liberal fetva arkadan gelir!
1110 Okunma
Ahmet Yasir Erol
Toktamış Ateş
Hukuk devleti
1091 Okunma
Osman Eskicioğlu
Mümtazer Türköne
Artık Zaman’ı geldi
1083 Okunma
Arif Ersoy
Fehmi Koru
Zürih'te atılan imzaların anlamı
1063 Okunma
Ahmet Kirtekin
Ahmet Hakan
Biraz uzaktan kongre notları
1047 Okunma
6 Yorum
Lütfi Hocaoğlu
Zülfü Livaneli
Hayata dair – 37
1033 Okunma
1 Yorum
Ali Bülent Dilek
Bekir Berat Özipek
Siyasette görme bozukluğunun nedenleri
983 Okunma
Bünyamin Demir