Bozuk İctihadlar Çarpık Fetvalar
1051 Okunma, 0 Yorum
Mehmet Şevket Eygi - Milli Gazete
Emine Hocaoğlu

08 KASIM 2012

Ortalıkta birtakım bozuk ictihadlar ve fetvalar uçuşuyor. Müslümanların kafaları karmakarışık.

Zamanımızda mutlak müctehid yoktur. Bunca ictihadı kimler yumurtluyor?

Bozuk ictihadların biri zekat hakkındadır. Derneklere, vakıflara, tüzelkişilere zekat verilebilirmiş... Bu ictihad Kur'ana, Sünnete, Şeriata, fıkha aykırıdır. Zekat parasıyla veya malıyla cami bile yaptırılmaz, nerede kaldı ki, derneklere verilsin.

Riba=faiz konusunda da acayip ictihadlar var. Enflasyon miktarı kadar riba alınabilirmiş... Mesken ve otomobil satın almak için ribayla kredi alınabilirmiş... Kimler çıkartıyor bu uçuk ictihadları?

Bozuk fetvalara gelince, bini bir paraya...

Diyanet'in bozuk ictihad ve fetvalar konusunda Müslüman halkı uyarması gerekiyor ama oradaki Sünnî hocalar üzerinde ağır baskılar var, ses çıkartamıyorlar.

1950'li 60'lı yıllarda eski dersiamlar, medrese mezunu eski icazetli ulema ve fukaha din konusundaki bozuklukları tenkit eder, halkı uyarırdı. Şimdi onlar da yok.

Bozuk ictihad ve fetvalar hiç tenkit edilmiyor demiyorum ama yeteri kadar ve etkili şekilde tenkit edilmiyor.

Müctehid kimdir, müftü kimdir, doğru dürüst bilen kaç kişi çıkar?

Farmason Cemalettin Afganî'nin ve onun peşinden giden bazılarının metodu şudur: Her Müslüman Kur'anı alsın ve kendi kafasına göre, kendi re'y ve hevasıyla yorumlasın, hüküm çıkartsın. Bunun neticesi nedir: Din konusunda kaostur, anarşidir, Protestanlıktır.

Bugünkü İlahiyat fakültelerinden müftü yetişebilir mi?

Yetişmez, çünkü müftü olabilmek için icazet veren bir İslam medresesinden mezun olmak gerekir.

Bir ilahiyat fakültesi şu anda Fazlurrahmancıların kontrolu altındadır. Onların yapacağı ictihadtan, vereceği fetvadan ne hayır gelir.

Ehl-i Sünnet Müslümanları isteseler bir "Ehl-i Sünnet Fetva Meclisi" kurabilirler ama kurmuyorlar.

Böyle bir Meclis olsa, hiç olmazsa Müslümanların bir kısmı dinî sorularını ve müşküllerini bu mercie sorar ve doğru cevaplar alır.

Halkımızın büyük kısmı bilhassa hurmet-i musahare konusunda çok bilgisiz kalmıştır. Onları kim uyaracaktır?_

Bazı Sünnî gençlerin gizlice mut'a nikahı yaptıklarını duyuyoruz. Onları kim uyaracaktır?

Abdest alırken incecik naylon çoraplar üzerine mesh etmek caiz midir?

Beş vakit namazı üç vakitte cem ederek kılmak caiz midir?

Geçen yıllarda birileri, kurban kesmeyip paralarını hayır derneklerine vermenin caiz olduğuna dair bâtıl ictihadlar yapmış, bozuk fetvalar vermişlerdi.

Bozuk ictihadlar ve çarpık fetvalar bilhassa zekat, sadaka-i fıtr, kurban, riba gibi parasal konularda yapılıyor. Hikmeti nedir?

İcazetli ulema ve fukahanın, gerçek şeyh ve mürşidlerin temel vazifelerinden biri de Müslüman halkı uyarmak, bilgilendirmek ve aydınlatmaktır. Bilenler bu vazifelerini yapmazlarsa Ümmet içinde kaos ve anarşi çıkar, din sömürücüleri büyük tahribat yapar.

İmkanım olsa, yüz kadar önemli meseleyi İslam dünyasının fetva merkezlerine sorar ve aldığım cevapları halkmıza duyurmanın yollarını arardım.

Fetva hizmetleri paraya, geçime, zengin olmaya alet edilmemelidir.

Ehl-i Sünnet akaidine ve fıkhına uygun fetvalar parasız verilmeli, bunların ticareti yapılmamalıdır.

Ehl-i Sünnet Müslümanları bir Ehl-i Sünnet Fetva Meclisi kurmak için daha ne kadar bekleyecektir?

Müslüman halkımız Arapça bilmiyor ki, İslam dünyasının muteber fetva meclislerine müracaat etsin.

Diyanet'te muhterem Sünnî hocalar yok değil ama onları bazı konularda konuşturmazlar.

Mesela şöyle bir soru yöneltsem:

"Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz, 'Yaşadığı zamandaki İmam'a biat etmeden ölen kimse sanki cahiliyet ölümü ile ölmüş olur' buyurmaktadır. Bu hadîsin ışığında bizim durumumuz nedir?"

Diyanet buna cevap verebilir mi?

Yazının devamı için; http://www.milligazete.com.tr/makale/bozuk-ictihadlar-carpik-fetvalar-254700.htm

 

Yorum:

Doğrusu Duyurulmalı

Yukarı da anlatılan bozuk içtihatlar her daim olacaktır. Bu içtihatların doğruluğunu ise topluma herhangi bir konuda yapılan içtihatların hepsinin duyurulması ve Kuran'ın bu konudaki ayetlerini delil göstererek halka duyurulması olacaktır.

Yapılan içtihatlar halka açıklansa, duyurulsa doğru içtihadı halk kendiliğinden benimseyecektir. Ama maalesef böyle yapılmıyor. Herhangi bir olay veya durum karşısında yapılan çok saçma sapan içtihat  tek taraflı olarak halka duyuruluyor. İşte o zaman bozukluk ve inançsızlık devreye giriyor. İslamiyet'i atalarından babalarından kulaktan dolma bilgilerle öğrenenler de ya kabul ediyor yada reddediyor.

M. Şevket Eygi'nin de dediği gibi Diyanet'in bu içtihatlar konusunda doğru bilgi vermesi gerekirken onlarda ses çıkarmıyor. Böyle olunca da İslamiyet'i doğru bilen kişi sayısı  azalıyor. İslam'la , Kuran'la çok az kişi ilgileniyor. Ya da çok az kişiye bu din tahsis ediliyor. Zaten halkın çoğunluğu bununla hiç ilgilenmiyor. İlgilenseler dahi eski yazılanlar üzerinden hareket edilip sadece namaz, oruçla sınırlı kalıyor.

Bugünkü İlahiyat fakültelerinden Kuran'ı iyi okuyan ve tüm kurallarına göre meal yapabilen ve bunun sonucunda da içtihat yapabilen kişilerin yetişmeleri gerekirken daha çok hadis alimleri, eski yapılmış tefsirler hakkında bilgi yada biraz Osmanlıca bilen kişiler yetiştiriliyor.

Yapılacak her içtihat her yönüyle halka duyurulmalıdır. Bunu da bir televizyon kanalı yaparsa çok iyi olur diye düşünüyorum.

 

Emine Hocaoğlu






Sayı: 178 | Tarih: 11.11.2012
Emre Kongar
Atatürk’ün Ölüm Yıldönümünde Erdoğan Köprüleri At
Diktatörlük
1771 Okunma
11 Yorum
Süleyman Karagülle
Ahmet Hakan
ABD’de de var diye idamı savunmak
İnsan hakları yalanı
1451 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Yusuf Kaplan
Hakikat bayrağını dalgalandıracak bir Hilal yolcu
Tamam ama edebiyatla değil ilimle
1268 Okunma
Ali Bülent Dilek
Mehmet Barlas
Dün ve önceki gün varken bugüne ve yarına gelemiy
Dün
1231 Okunma
Tayibet Erzen
Mehmet Şevket Eygi
Bozuk İctihadlar Çarpık Fetvalar
Doğrusu Duyurulmalı
1051 Okunma
Emine Hocaoğlu


© 2024 - Akevler