Bediüzzaman hakkında sorular ve cevaplar
958 Okunma, 3 Yorum
Mehmet Şevket Eygi - Milli Gazete
Emine Hocaoğlu

25 EKİM 2012

AQİL ve baliğ olan kimse dinen sorumludur, mükelleftir. Böyle bir Müslümanın Kur'andaki, Sünnetteki, Şeriattaki kesin emirleri yerine getirmesi, kesin yasaklardan kaçınması, öğütleri tutması gerekir. Mesela beş vakit namaz kılmak farzdır ve kılınması gerekir. Aqil ve baliğ Müslümanın bunları yapabilmesi için "bilmesi gerekir". İşte bu bilgiye ilmihal denir. İlmihal bilgilerini sahih şekilde öğrenmek kadın erkek bütün Müslümanlara farzdır.

Öğrenilmesi farz olan bu ilmihal bilgilerini öğretmek vazifesi öncelikle kimlere aittir?

İcazetli din alimlerine ve fakihlere aittir.

Müslüman anne babalara aile reislerine...

Ümmet temsilcilerine ve sorumlularına...

Bir İslam toplumunda bir kısım çocuklar gençler ve halk ilmihalini hiç bilmiyorsa, bir kısmı ise yeterli miktarda bilmiyorsa, başka bir kısmı sahih şekilde bilmiyorsa sorumluluğun büyük kısmı öğretmeyenlere aittir.

Türkiyede şu anda bu konuda en sorumlu ve veballi kurum Diyanet İşleri Başkanlığıdır. Onun birinci vazifesi on milyonlarca çocuğa gence halka en doğru en sahih şekilde ilmihal bilgisi öğretmek ve bu bilgilerin hayata geçirilmesini sağlamaktır.

Evet sadece öğretmekle ve öğrenmekle iş bitmiyor. Öğretilen ve öğrenilen bilgilerin hayata geçirilmesi uygulanması gerekiyor.

İlmihale ahlak ile ilgili bilgiler de dahildir. Müslümanlara İslamın doğruluk ve dürüstlük (istikamet), emanete riayet, mümin kardeşlerine melek olmak, komşularına kardeş olmak,

Ağaçları,yeşilliği, hayvanları korumak, büyüklere hürmet etmek, küçüklere şefkatle muamele etmek, israf ve lüksten uzak durmak, mütevazı olma ve bunlar gibi yüzlerce ahlak düsturu ilmihal çerçevesinde öğretilmelidir.

İlmihal okuyan, içindeki bilgileri iyice öğrenen ve bunları hayatına uygulayan bir kimse iyi Müslüman, iyi insan ve iyi vatandaş olur.

Sahih İtikadı, ilmihali, ahlakı bilmeyen, öğrenmeyen bir kimse İslamı hayata nasıl uygulayacaktır?

Dindar ve güçlü Müslüman devlet adamları, zengin ve güçlü Müslümanlar, Türkiyedeki on milyonlarca Müslüman halka İslamı doğru şekilde öğretmek amacıyla, yurt içindeki ve dışındaki icazetli ve taqvalı ulemadan bir heyete sahih ve müfid bir İSLAM İLMİHALİ hazırlattırmalıdır. Bu ilmihalin özellikleri

1. İtikad, ibadetler, alış veriş, hayat tarzı... Bellibaşlı helaller ve haramlar... Ahlak... İslamda kardeşlik hakları ve vazifeleri... İslamda edep, görgü, nezaket... Ahkam-ı Sultaniye (Hilafet ile ilgili bilgiler)... Medenî Müslümanın özellikleri ve sıfatları... Dinde bidatler... İslamda meskenler, dekorasyon, kılık kıyafet serpuş, kadın tesettürü, yazı, takvim... Müslümanın günlük hayatı... vs...

2. Bu ilmihalin her sayfası İslam süsleme sanatına uygun olarak büyük sanatkarlara, müzehhiplere, dizayn üstadlarına hazırlattırılacak, beş renkli (ekstra yaldızlı) olarak en uygun kaliteli kağıda, en temiz ve nefis şekilde bastırılacaktır. (İtalyada veya başka bir Batı ülkesinde dizaynı, baskısı, tertibi, süslemeleri ile en sanatlı ve başarılı kitap ödülünü kazanacaktır.)

3. İlmihal kesinlikle icazetli Ehl-i Sünnet ulemasına yazdırılacaktır. Hiçbir reformcu, mezhepsiz, bidatçi, bozuk ilahiyatçı, Fazlurrahmancı, BOPçu, Afganîci, Diyalogçu, Kemalist ilahiyatçı, Necdî, Râfizî bu işe karıştırılmayacaktır.

4. İlmihal hazırlandıktan sonra, yayınlanmadan önce tasdikli Arapça tercümesi İslam alemindeki en az on Sünnî Fetva Merkezine gönderilerek, onlardan "Doğrudur, sakıncası yoktur, basılabilir ve güvenle okunabilir" fetvası alınacaktır.

5. Bu kitap bedava dağıtılmayacak, maliyet fiyatına verilecek, isteyen Müslümanlar ve kurumlar fazla miktarda alıp gençliğe ve halka hediye edeceklerdir. (İlmihal kesinlikle ticarete alet edilmeyecektir.)

6. Bazı çok seyredilen tv kanallarında bu ilmihalin dersleri verilecektir. (İlmihal dışı aykırı ilaveler yapılmamak şartıyla)

7. Bilahare bu ilmihalin Arapça, İngilizce, Fransızca, Rusça, Çince, Türkî lehçelerde ve başka dillerde tercümeleri yapılıp yayınlanacaktır.

Bu ilmihal projem ve teklifim bir ütopya değildir. Müslüman büyüklerin bunu yapacak parası ve imkanı vardır. Gelgelelim yapmazlar. Yaptırılmaz.

Bazı büyük cemaatler ve sektler böyle bir ilmihale sıcak bakmaz. Yapılacaksa Cemaat İlmihali olmalıdır...

Müslümanların bir Halifesi olsaydı, bu ilmihali Hilafet-i Aliye Yüksek Fetva Kurulu hazırlar, Emîrül-müminîn hazretleri de önsöz yazardı. Maddî imkan olduğu halde, bu kadar hayırlı, faydalı, sevaplı, ecirli bir hizmet niçin yapılmıyor, yapılamıyor, doğrusu çok üzülüyorum...

Yazının devamı için; http://www.milligazete.com.tr/makale/bediuzzaman-hakkinda-sorular-ve-cevaplar-253589.htm

Yorum:

Doğrular Anlatılmalı

Halkımız bilinçli değil. Bilinçli bir halk için, çok basit olan konular doğru olarak sık sık tv kanallarında gündeme gelmelidir. Halkın  çoğu kulaktan dolma bilgilerle, babasından anlatılanlarla ve hadislerle amel etmektedirler.

Yazılı olan ve okumayı bekleyen birçok kitap maalesef var. İlmihalin basılmasının yerine Kuran'dan ve sünnetten öğrenilen doğru bilgiler halka tv kanalıyla duyurulmalıdır. Şimdilerde olduğu gibi sadece Ramazan ayında yer verilmemelidir.

Halkımızın güvendiği tek yer şu anda Diyanet İşleri Başkanlığı olduğu için onların kabul gördüğü program olmalıdır.

Diyanet İşleri Başkanlığı yanlış olduğunu kesin olarak bildikleri şeylere bile geniş halk kitlesinin tepkisini çekmemek için yanlış diyememektedir. Allah'tan değil de  insanlardan korkmaktadır.

Her zaman Kurandan çıkartılan doğru bilgiler ne olursa olsun halka anlatılmalıdır.

İslam dini hurafeler içermeyen doğru ve uygulanabilir bir dindir. Halkımız olmayan şeylere, uydurmalara inanırsa ve İslamiyet'i bu uydurmalardan ibaret olduğunu söylerse bizler başkalarını nasıl inandıralım.

Hurafeler yaygınlaştıkça dinin yerini alır ve zamanla gerçek din gider yerine hurafeler dini yerleşir. Bundan sonra siz, gerçek dini gerçek delillerle istediğiniz kadar anlatın insanlar sizin yanlış yolda olduğunuzu ve hurafelerin hak olduğunu söyler. Artık kemikleşmiş hurafeler dinin tek yolu, ölüp yok olmasıdır. Yeni İslam düzeni sanırım böyle gelecek.

 

 

 

Emine Hocaoğlu


YorumcuYorum
Mete Firidin
01.11.2012
14:36

Sayın Emine hanım bu adamı halaa ciddiye alıp, cevap mı yazıyorsunuz?

Emine Hocaoğlu
01.11.2012
19:44

Evet, bu dergi oldukça bu yazılara cevap yazmakla sorumluyum.

Reşat Nuri Erol
02.11.2012
08:52

TEMEL PRENSİPLERİMİZDEN BİRİ NEYDİ?

- HER SÖZÜ DİNLEMEK VE EN İYİSİNE UYMAK.

SİTEMİZİN BU BÖLÜMDEKİ ÇALIŞMASI BU DEĞİL Mİ?

METE KARDEŞ BAŞKA ŞEY Mİ ANLIYOR; BİZ Mİ ANLAMIYORUZ?!.

*

METE KARDEŞE BİR SORU:

- DİĞER YAZARLAR ÇOK MU MATAH ŞEYLER YAZIYORLAR?!.

*

EMİNE KARDEŞ;

CEVABINA AYNEN KATILIYORUM...

YAZMAYA/CEVAPLAMAYA DEVAM...

SELAM VE DUA İLE...





Sayı: 176 | Tarih: 28.10.2012
Ahmet Hakan
Kurbana güzelleme. Kurbanımızı keseceğiz inşallah
Manada tahrifat
1205 Okunma
3 Yorum
Lütfi Hocaoğlu
Yusuf Kaplan
Nerede o hakikat erleri,nerede?
Hakikat eri mi?hakikat şehri mi?
1202 Okunma
1 Yorum
Ali Bülent Dilek
Emre Kongar
Silivri Gerçeğini Batı da Görmeye Başladı
Yargılama
1049 Okunma
3 Yorum
Süleyman Karagülle
Hüseyin Gülerce
Yoksa,yeni anayasa yapılmayacak mı?
Yapılmasada Olur
1040 Okunma
1 Yorum
Zafer Kafkas
Mehmet Barlas
İktidarları yerel seçmenler belirler...
Dışı sizi, içi bizi yakar
1030 Okunma
Tayibet Erzen
Mehmet Şevket Eygi
Bediüzzaman hakkında sorular ve cevaplar
Doğrular Anlatılmalı
958 Okunma
3 Yorum
Emine Hocaoğlu