Gül’ü dinlerken
1020 Okunma, 0 Yorum
Ruşen Çakır - Vatan
Tayibet Erzen

02.10.2009

Cumhurbaşkanı Gül’ün, uzun süredir hazırlandığı TBMM açılış konuşmasının ana eksenine, startını kendisinin vermiş olduğu “Kürt açılımı”nı koyacağı düşünlüyordu, öyle oldu. MHP Lideri Bahçeli, Gül’ün konuşmasında hiç “Türk” sözcüğünü kullanmadığından yakınmış; doğru, fakat Gül aynı konuşmada “Kürt” de demedi, “açılım” kavramını da telaffuz etmedi. Fakat çoğulculuk, demokrasi, farklılıklar içinde bir arada yaşama konusunda çok kapsamlı değerlendirmelerde bulundu ve bu bakımdan “Kürt açılımı”nın ana hatlarını epey net ve kesin bir şekilde çizdi.

Çizdi çizmesine ancak bu konuşmanın, açılımın önündeki en büyük engel olan “toplumsal” ve oradan hareketle de “siyasal” mutabakatı temin etme konusunda çok fazla etkili olduğunu ve olacağını söyleyemeyiz. Şöyle ki muhalefet, yani CHP ile MHP açılıma daha baştan çok sert ve uzlaşmaz bir şekilde karşı çıktı ve hükümetin bocaladığını gördükçe eleştirilerinin dozunu artırdı. Bu nedenle Meclis’te açılıma destek veren tek muhalefet partisi olarak DTP kaldı ki o da somut adımların gelmemesine öfkelenerek hükümetle arasına belirgin bir mesafe koydu.

Hükümetin muhalefete ulaşmasının zor, hatta neredeyse imkansız göründüğü bir atmosferde, doğal olarak “partiler üstü” konumu nedeniyle Cumhurbaşkanı’na önemli bir rol düşmesi beklenir. Ne var ki Gül, İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın basın toplantısıyla resmen başlatılan açılım sürecindeki tartışmaları uzaktan izledi ve iktidar ve muhalefet arasındaki giderek artan mesafeyi giderme yolunda somut bir girişimde bulunmadı. Bulunduysa bile bunlar kamuoyuna yansımadı.

Dolayısıyla Gül’ü bir şekilde yeniden tartışmalara dahil edecek olan dünkü konuşmaya belli bir önem atfedildi, atfettik. Ne var ki bu konuşmanın, başta da vurguladığımız gibi, sürecin içine girdiği düşünülen tıkanıklığı aşmada pek bir katkısı olduğu söylenemez. Nitekim muhalefet partileri, konuşmanın ardından, düne kadar dile getirdikleri eleştirileri tekrarlamakla yetindiler. Ekranlarda CHP ve MHP temsilcilerinin, açılımı engelleme misyonlarından asla tereddüt etmedikleri, hatta kendilerinden daha emin oldukları görülüyordu.

Tek başına yola devam

Gül’ün konuşmasında altı çizilecek çok bölüm var, fakat bir yerden sonra bunların pek bir anlamı kalmıyor. Bana kalırsa Gül’ün konuşmasının sırrı, “toplumsal uzlaşma”dan bahsettiği bölümlerde saklıydı. Gül önce, farklı ve karşıt düşüncelerin bulunduğu ortamlarda, karar alma mekanizmasının belli düzeyde uzlaşmayı gerektirdiğinin açık olduğunu vurguladı ve demokratik rejimlerin doğasının, bunu gerektirdiğini söyledi. Ancak sözlerini “uzlaşma, bütün fikirlerin ortalamasını almak değildir” diye sürdürdü. Onun “Öyle olsaydı seçim yapmanın, belli aralıklarla milletin iradesine müracaat etmenin, hükümetlerin kurulması sisteminin, devleti yönetmenin hükümet sorumluluğunda olmasının anlamı kalmazdı. Uzlaşmak, var olan fikirlerin ortalamasını almak anlamına gelseydi, demokratik rejimin sağlıklı işlemesi açısından muhalefetin vazgeçilmezliğinin ve yüklendiği denetleme işlevinin de önemi olmazdı” sözlerinden, Kürt açılımının CHP ve MHP, hatta DTP de katılmasa bile sürdürüleceği, en azından sürdürülmek isteneceği sonucunu çıkarabiliriz. Kuşkusuz muhalefetin, özellikle de CHP’nin, açılımın bazı somut adımlarına destek vermeleri için uğraşılacaktır fakat açılımı yürütenlerin bunda pek de umutlu oldukları söylenemez.



Yazının tamamı için tıklayınız. 

 

 

 

Tayibet Erzen






Sayı: 17 | Tarih: 4.10.2009
Mehmet Şevket Eygi
Lüks ve İsraf Haramdır
1358 Okunma
Emine Hocaoğlu
Toktamış Ateş
Osmanlı özentisi
1255 Okunma
Osman Eskicioğlu
Mehmet Niyazi
Tarih ve din (medeniyet ve insan)
1071 Okunma
Abdurrahman Erol
Ahmet Hakan
Sevilmeyecek bir yazı
1052 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Zülfü Livaneli
Jacques Brel’in adası
1043 Okunma
1 Yorum
Ali Bülent Dilek
Fikret Bila
Gül'ün şifreleri
1028 Okunma
Harun Özdemir
Mahir Kaynak
Türkiye projesi
1028 Okunma
Süleyman Karagülle
Ruşen Çakır
Gül’ü dinlerken
1020 Okunma
Tayibet Erzen
Nazlı Ilıcak
Acı birike birike göl oldu
1013 Okunma
Fatma Karuç
Ahmet Altan
Göbeğini kaşıyan gazeteci
1013 Okunma
Özer Ataç
Yılmaz Özdil
Mustafa Kemal Atatürkiyeli...
1005 Okunma
Leyla Okta
Oktay Ekşi
Acil sorunumuz
956 Okunma
1 Yorum
Vahap Alma
Mehmet Altan
‘Liberal, Türk, Müslüman...’
954 Okunma
Mehmet Hikmetumut
Bekir Berat Özipek
Darbeci generale serzeniş
947 Okunma
Bünyamin Demir
Reşat Nuri Erol
Faizli düzen muhafazakârları
935 Okunma
Ilker Ardic
Fatma K. Barbarosoğlu
“Katil zanlısı”na bu kadar yakın olmak zorunda mıy
890 Okunma
1 Yorum
Fatma Zafer
Can Ataklı
Bayılıyorum Başbakan’a vallahi
888 Okunma
Mesut Karaaytu
Hayrettin Karaman
Milletimizin dindarlık karnesine tepkiler
849 Okunma
Hilmi Altın