Nevruz, Kemalizm ve din
1059 Okunma, 2 Yorum
Ahmet Altan - Taraf
Vahap Alma

Nevruz, Kemalizm ve din

 

Kemalizmin en büyük ve en korkunç zaferi, dindarların damarına milliyetçilik zehrini enjekte etmek oldu.

İki büyük kazanç sağladı böylece.

Birincisi, tasavvufta billurlaşmış olan sevecenliği, hoşgörüyü, “yaratılanı yaratandan ötürü sevme” yeteneğini içselleştiren bir din anlayışının ortak bir kültür zemini oluşturmasını ve bu ortak kültür çerçevesinde bir “hakkaniyet” mücadelesine girişebilme gücüne ulaşmasını engelleyerek kendini “tekleştirmeyi” becerdi.

İkincisi de, sürekli olarak ezdiği, horladığı dindarları, her istediğinde milliyetçilik dizginleriyle durdurup denetlemeyi ve kendi amaçları için kullanmayı başardı.

Dindarları Kemalistleştirdi.

Dindarları dinleyin, anlattıkları mesellere, söyledikleri hadislere kulak verin, hep “hoşgörüden, şefkatten, merhametten, adaletten” söz ettiklerini göreceksiniz.

Peygamberinin “veda hutbesinde” kavmiyetçiliği lanetlediği bir dinin mensuplarının kendilerine İslam’ın geçmişinden bir milliyetçilik hikâyesi çıkarmalarının pek kolay olmayacağını zaten görürsünüz.

Ama aynı dindarların “ameline” baktığınızda, karşınıza milliyetçiliğin o çirkin hoyratlığı çıkar.

Bu ülkenin dindarlarını “Türk-İslam” sentezine inandırmış bir sistem var karşımızda.

Sosyalizm karşısında “nasyonal sosyalizm” neyse, İslam’ın karşısında “Türk-İslam” sentezi de odur bence.

Elbette bu konuları benden çok daha iyi bilen insanlar var bu ülkede, sıradan bir mümin bile bunları benden iyi bilir ama bizim dindarların “milliyetçilik-din” ilişkisini kalabalıklar önünde konuşmaktan ne yazık ki ödleri patlar.

Tek tek konuştuğunuzda İslam’ı bilen her dindar size “dinde milliyetçiliğe yer olmadığını” söyler ama bunu yüksek sesle gündeme getirmez.

 

     Yorum:

 

     İkilem

     Bu hafta bulunduğumuz camide Cuma hutbesinin konusu NEWROZ’du. Ramazan ve Kurban Bayramları haricinde dinimizde herhangi bir bayramın yerinin olmadığı konusu vurgulandı. Biz neyin içindeyiz-neyiz bilmiyorum. 29 Ekim’de cumhuriyeti, 23 Nisan’da çocuklarımızı, 19 Mayıs’ta gençelrimizi ve 30 Ağustos’ta da dedelerimizin kahramanlıklarını konu alan hutbeler, her nedense başka bayramların dinde yerinin olmadığı konusunu idrak ettirmeye çalışıyorlar. Dinde başka bayram yoksa diğer milli bayramlar da yoktur. Varsa Newroz da vardır.

 

     Anlaşılması gereken en temel konu, ötekileştirme politikaları ve çelişkilerden uzak dürüst ve samimi siyasettir. En hayırlısını Allah bilir ama benim fikrim ufukta huzurumuzun görünmeyişi üzerinedir. Suçlu her kim olursa olsun, bir an önce suçluya bakılmaksızın bu ateşin söndürülmesi gerekir. Siyasi partiler, sivil toplum kuruluşları, aydınlar ve kanaat önderlerinin elini taşım altına koyup, çıkarcıların ekmeğine sürülen balı bitirmeleri ivedilikle elzemdir. Sayın Selahattin Demirtaş Gül ve Erdoğan’ın kapısına dayanmalı ve gerekirse sorunun çözümü için yalvarmalı. Sayın Gül ve Erdoğan bimukabele ve yemeden içmeden bu sorun üzerinde kafa yormalı. Türkiye’nin bekası için, insanlarımızın hiç uğruna ölmemeleri için bunu yapmalılar. Bütün sorumluluk onlarındır. Bu sorun devam ettikçe ülkeye kambur olmaya devam edecek. Huzurun tesisi mümkün olmayacak. Ekonomi istenilen düzeye gelmeyecek. En önemlisi Allah’ın istediği BARIŞ olmayacak.

 

     Yükümlülüğü üzerine alması gereken bir kurum da Akevler’dir. Ben henüz Akevler çalışanı olamadım ama takipçisiyim. Akevler önderleri, çalışanları, takipçileri kendi kabuklarına çekilemezler. Yükümlülüklerini unutamazlar. Kur’an nasıl emrediyorsa öyle davranmak zorundalar. Ellerinden gelen her şeyi yapmalılar. Gerekirse siyasilerle görüşülmeli ve yineliyorum tekrar tekrar yalvarmalılar. Bu sorunu acilen çözmeye çalışmalılar. Kur’an sorunlara kayıtsız kalmayı emretmiyor. Kur’an, Kur’an öğrenirken sosyal hayattan kopmayı emretmiyor. Kur’an insanların ölümünü seyretmeyi emretmiyor.

 

     Allah, barışı ve huzuru tam anlamıyla bizlere nasip eylesin…

 

 

Vahap Alma


YorumcuYorum
Süleyman Karagülle
28.03.2012
18:46

Önerinize cevaben ilmi makaleler bölümünde "Kürt sorununu kimler çözer" adlı makale yayınlanmıştır.

Vahap Alma
29.03.2012
10:46

Hocam makalenizi okudum teşekkür ederim...





Sayı: 145 | Tarih: 25.03.2012
Mehmet Şevket Eygi
Gerçek Büyükler Mütevâzıdır
Allah Gösteriş Yapanı Sevmez
1441 Okunma
Emine Hocaoğlu
Yusuf Kaplan
sadede gelelim lütfen:filmin "politika"sı mı "poe
SAdet=medeniyet,poetika ve politika içinde
1189 Okunma
Ali Bülent Dilek
Ahmet Hakan
Ama Atatürkçü imiş
Her türlü ayıbı kapatan Atatürkçülük
1107 Okunma
2 Yorum
Lütfi Hocaoğlu
Ahmet Altan
Nevruz, Kemalizm ve din
İkilem
1059 Okunma
2 Yorum
Vahap Alma
Mahir Kaynak
Bölgenin geleceği
Suriye ve PKK
1040 Okunma
4 Yorum
Süleyman Karagülle
Ruşen Çakır
Suriye neden ikinci Irak olamaz?
Bu, kendi gerçeğinden kaçış mıdır?
1032 Okunma
1 Yorum
Tayibet Erzen
Hüseyin Gülerce
Evren, neden öyle zannediyor?
Asıl İrade Millet
983 Okunma
Zafer Kafkas


© 2024 - Akevler